Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Doğrudan Yabancı Yatırım Nedir

“Doğrudan Yabancı Sermaye Yatırımları” kavramında sözü edilen “yabancı” kelimesi herhangi bir ülkenin sınırları dışından olmak anlamında kullanılmaktadır. Yabancı sermaye terimi, herhangi bir ülkedeki belirli miktar sermayeye başka bir ülkenin vatandaşlarının sahip olmasını ifade etmektedir. “Doğrudan” kelimesi ise yabancı sermaye yatırımlarını portföy yatırımlarından ayırmaktadır.

Doğrudan yabancı sermaye yatırımları; “Bir firmayı satın alma veya yeni bir firma için ilk sermayeyi temin etme veya mevcut bir firmanın sermayesini arttırma yoluyla bir ülkede bulunan firmalar tarafından başka bir ülkede bulunan firmalara

yapılan yatırımdır; bu yatırım teknolojiyi, işletmecilik bilgisini ve yatırımcının kontrol yetkisini beraberinde götürmektedir.”

Bir şirketin üretimini, kurulu bulunduğu ülkenin sınırlarının ötesine yaymak üzere ana merkezinin dışındaki ülkelerde üretim tesisi kurması veya mevcut üretim tesislerini satın alması bir dolaysız yabancı sermaye yatırımı olarak da tanımlanır.

Doğrudan Yabancı Yatırımlar ve Portföy Yatırımları

Dış ülkelere yapılan yatırım, yabancı tahvil, hisse senetleri, finansman bonosu gibi finansal varlıklar şeklinde olabileceği gibi, fiziki üretim amacına yönelik de olabilir. Finansal varlıklara yapılan yatırımlar mali yatırımlar, portföy yatırımlar veya dolaylı yatırımlar olarak; üretime yönelik yatırımlar reel yatırımlar ya da doğrudan yatırımlar olarak adlandırılır.

Bilindiği üzere portföy yatırımları tasarruf sahiplerinin hisse senedi ve tahvil satın alımı biçiminde yaptıklardır. Hisse senetleri, temsil ettikleri paylar ölçüsünde, onu çıkartan işletmelerin mülkiyetine ortaklık hakkı sağlar, dolaysıyla yatırımcı, şirket kârından bir pay alır. Tahviller ise bir tür ödünç fon elde etme araçlarıdır, ortaklık hakkı vermezler, tahvil sahibi ödünç verdiği fonlar karşılığı bir faiz geliri elde eder.

Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD), bir yabancı yatırımcı tarafından sahip olunan nominal sermayenin %10’luk payının bu önemli etkiyi sağlayacağını; mutlak kontrolün gerekli olmadığını varsayarlar. Bu ilkeye göre hareket edilmesi uyumluluk ve karşılaştırılabilirlik için önemli bir ön koşuldur. IMF doğrudan yatırım ile portföy yatırımları arasında ayırım yapmak için %10’luk bir eşik tavsiye etmesine rağmen, bu tercihi ülkelerin takdirine bırakmaktadır.

Portföy yatırımları ve DYY’ı arasında önemli farklıklar bulunmaktadır. Bu farklar şöyle belirtilebilir:

DYY’ın ana özelliği yurt dışında yeni yapılan veya satın alınan mevcut bir üretim tesisinin yönetiminin yabancı şirketin elinde veya denetiminde olmasıdır. Portföy yatırımlarında ise hisse senedi sahibinin işletme yönetimi üzerinde ancak dolaylı bir denetim hakkı vardır. Bu hak, elinde hisse senedi bulunan yatırımcının şirket genel kurulunda vereceği oylarla kullanılır. Fakat özellikle işletmenin hisse senetlerinin çok sayıda yatırımcı arasında dağıtılmış olduğu bir durumda, bireysel olarak yatırımcının yönetim üzerinde uygulayabileceği denetim çok önemsizdir. DYY’da ise yabancı yatırımcı, şirket hisselerinin en az yüzde 10 gibi bir payına sahip olup yönetiminde etkin bir rol oynamaktır.

·     Portföy yatırımları bir şirketin hisse senetlerinin yabancılar tarafından satın alınmasından ibarettir. Bu tür yatırımlarda yabancı ülkeye yalnızca bir döviz girişi konusu olur. DYY ise çoğunlukla sermaye yanında, genellikle üretim teknolojisi ve işletmecilik bilgisini de birlikte getirir.

·    Yatırımcıların kimlikleri de birbirinden farklıdır. DYY ağırlıklı olarak çok uluslu şirketler tarafından yapılır. Portföy yatırımlarını yapanlar ise finansal kurumlar, kurumsal yatırımcılar veya doğrudan doğruya bireysel yatırımcılardır.

·    Portföy yatırımı şeklinde gelen yabancı sermaye kısa vadeli olduğundan ülkenin kalkınmasına uzun dönemde pek fayda sağlamadığı gibi istikrarsızlık yarattığı için olumsuz sonuçlar da doğurabilmektedir. DYY’dan farklı olarak portföy yatırımlarının oynaklığı yüksek, buna karşın yer değiştirme maliyeti düşük olduğundan kriz gibi olağanüstü dönemlerde GOÜ’e yönelik yabancı sermaye

hareketlerini baltalamaktadır. DYY’ında ise yatırımcı, uzun vadeli hedeflere göre hareket eder. Bu tür yatırımların ülkeyi terk etmesi çok daha güçtür, çünkü üretim tesisinin satılıp nakde dönüştürülmesi ve yatırımın ülke dışına çıkartılması kolayca sağlanamaz.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri