Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Faiz Nedir, Faiz Çeşitleri Nelerdir

Faiz, vade sonunda iade edilmek üzere başkasına kredi olarak verilen anaparaya ilave olarak borçlu tarafından alacaklıya ödenen bedeldir. Bu durumda faiz, parayı muvakkat bir zaman için kullanmanın bedeli olmaktadır. “Faiz, paranın kirasıdır” şeklinde ifade edilen yaygın telakkiyle anlatılmak istenen de budur. Yalnız diğer kira çeşitlerinde, kira bedeli, belirli bir dönem için mutlak bir rakam şeklinde tespit edilirken, para kirası, yani faiz hep anaparanın bir oranı şeklinde tespit edilir. Bu şekilde tespit edilen bedelin ödeme tarzı ise farklı olabilir: Ödeme topluca vade başında veya sonunda olabileceği gibi, özellikle orta ve uzun vadeli kredilerde ödeme takvimi başka zaman birimlerine göre ve daha ayrıntılı olarak da düzenlenebilir. Diğer taraftan, sık sık bir piyasa faiz oranından söz edildiğine rastlanabildiği halde, gerçek hayatta tek bir faiz oranı yoktur. Kredinin vadesi, taşıdığı risk, vs. gibi kriterlere göre oluşan çok sayıda faiz oranı, adeta bir faiz oranları yelpazesi vardır. 

Faiz Çeşitleri

1.Net Faiz – Brüt Faiz

Brüt faiz, kredi işleminde tarafların üzerinde anlaştığı faiz oranıdır. Ancak, kredi işleminin tamamlanmasına kadar her iki tarafın katıldığı vergi, reklam, komisyon gibi başka maliyetlerde vardır ki gerek kredi alanın bu sebeple katlandığı maliyeti, gerekse kredi verenin bu işlemden elde ettiği geliri sözleşmede adı geçen oranın üstünde çıkarabilir veya altına düşürebilir. İşte gerek borçlu gerekse alacaklı açısından, söz konusu ilave masrafların eklenip çıkarılmasıyla bulunacak oranlara net faiz denir.

2.İtibari Faiz – Hakiki (Efektif) Faiz

Esas itibariyle bu, tahvil faizleriyle ilgili bir tasniftir. Tahvilin üzerinde yazılı olan faiz oranına itibari faiz denir. Diğer taraftan, tahviller nominal değerleri (üzerinde yazılı anapara miktarı) altında veya üstünde ihraç edilebilir, yada piyasada bu değerin altında veya üstünde satılabilir. İşte tahvilin ihraç veya piyasa değerine göre hesaplanacak faiz oranına hakiki (efektif) faiz oranı denir. Tahvilin fiyatı ile faiz oranı arasındaki değişmelerin ters yönde olduğunu belirtmeliyiz. Yani, piyasa faiz oranı yükseldiğinde tahvilin değeri düşerken, aksi halde aksi olur.

3. Sabit Faiz – Değişken Faiz Oranları 

Eğer faiz oranının vade sonuna kadar değişmeyeceği kararlaştırılmışsa bu taktirde sabit faiz oranı söz konusudur. Ancak uygulamada, çeşitli sebeplerle vade başında tespit edilen oranın belli şartlar gerçekleştiğinde, ya da belli bir takvime göre değişebileceğinin kabul edildiğinde de rastlanabilir. İşte bu şekilde faiz oranlarına değişken faiz oranları denir.

4.Serbest ve Kontrollü (Narhlı) Faiz Oranları 

Faiz oranları tamamıyla piyasa hareketlerine bırakılıp, ödünç alanlar ve verenler arasında serbestçe tespit edilmelerine müsaade edilebilir, ya da para otoriteleri tarafından tek yönlü bir kararla belirlenebilir. Birinci halde serbest faiz oranları, ikinci halde kontrollü faiz söz konusudur.

5.Mevduat Faizi – Kredi Faizi

Banka kredilerine ait önemli bir tasniftir. Bankaların tasarruf erbabından topladıkları fonlar, yani mevduat için ödedikleri faize mevduat faizi denir. Bu fonları kredi talep edenlere borç verirken aldıkları faize ise kredi faizi denir. Kredi faizi ile mevduat faizi arasındaki pozitif fark bankaların karını oluşturur. Tabiidir ki kredi faizi daima mevduat faizinden yüksek olur.

6.Nominal Faiz – Reel Faiz 

Para değerindeki değişmelerin ortaya çıkardığı bir tasniftir. Para değerinde hiçbir değişme olmasaydı nominal faizle reel faiz tasnifine gerek kalmayacak ve bu iki faiz türü hep birbirine eşit olacaktı. Mesela %10 faizle 100 liranın her yıl getireceği faiz 10 liradır. Eğer aynı yıl içinde para %5 değer kaybetmişse, yani enflasyon hızı %5 olmuşsa gerek anaparanın, gerekse faiz gelirinin satın alma gücü %5 oranında düşmüş demektir. Bu taktirde anaparanın satın alma gücü 95 lira, 10 liralık faiz gelirinin satın alma gücü olarak değeri de 9.95 lira olacaktır ki, toplamları 104.95 lira eder. Görüldüğü gibi, bu örnekteki şahıs ilk bakışta 10 lira geliri elde etmiş gibi görünüyorsa da gerçek kazancı sadece 4.95 liradır. İşte örneğimizdeki 10 lira nominal faiz, 4.95 lira reel faiz adını alır.

7. Negatif Faiz 

Faiz işlemlerinde esas olan, borçlunun alacaklıya bir bedel ödemesidir. Enflasyonist ortamda ise nominal olarak bu durum devam ederken, reel planda paranın değer kaybetmekte olması sebebiyle söz konusu bedel gerçekte bütünüyle ortadan kalkabileceği gibi, reel değer kaybının çok büyük olması halinde hatta alacaklı, borçluya bir değer devretmiş, yani adeta ona faiz ödemiş gibi bir duruma dahi düşebilir. İşte eğer gerçekte alacaklıdan borçluya bir ilave değer transferi olmuşsa bu duruma negatif faiz diyebiliriz.

Kaynak: Prof. Dr. Sabri Orman

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri