|
Geçiş
Ekonomisi (Transition Economy), Geçiş Ekonomileri
Eski Sovyetler Birliği, Doğu Bloğu
ülkeleri ile Çin ve bazı diğer eski planlı
ekonomilerin 1991 öncesinde başlayıp Soğuk Savaş'ın
sona ermesiyle birlikte daha da hızlanan "merkezi
planlı bir ekonomik sistem" (centrally planned
economy)'den "piyasa ekonomisi (market economy)"ne
geçme çabaları, Batı Ülkeleri ve bahse konu reform
ekonomileri ile uluslararası finans kuruluşlarınca
oldukça ciddi desteğe mazhar olmuş bulunan yeni bir
teorik çalışma disiplinini doğurmuştur: "Transition
Economics"; kısaca Sosyalizmden Kapitalizme geçişin
teorisi Aslında buna pek teori de denilemez. Bu
disiplin, büyük ölçüde, bahse konu eski sosyalist
ülkeler hükümetlerinin uyguladıkları dönüşüm
paketleri üzerinde odaklanmakta, piyasa
mekanizmasına geçişte nasıl bir pratik yol takip
edilmesi gerektiği hususunda yoğunlaşmaktadır.
Reformlar ani ve süratli bir şekilde (Polonya big-bang
tartışmaları) mi yapılmalıdır? Yoksa Çin'de olduğu
gibi tedrici bir yaklaşım (gradualism) mı
sergilenmelidir? Devlete ait teşebbüsler hangi
tekniklerle ve ne kadar süre içinde
özelleştirilmelidir? Ülkede fiyatlar ve ücretler ile
diğer faktör fiyatları ne ölçüde ve ne kadarlık bir
zaman diliminde serbest bırakılmalıdır. Ülke iç
fiyatlar düzeyi ile uluslararası fiyatlar nasıl
birbirine uyumlaştırılacaktır? Ülke ihtiyaç duyulan
müteşebbis tipolojisini yaratmak, sağlam bir piyasa
mekanizması kurmak için gerekli hukuki çerçeveyi
nasıl oluşturacaktır? v.s şeklinde çok sayıda
sofistike soruya ekonomik cevaplar arayan "Tansition
Economy" disiplini günümüzde oldukça zengin bir
birikime ulaşmış görünmektedir. Burada konumuz
açısından üzerinde durulması gereken husus, planlama
tartışmaları ile başlayıp, dönüşüm (transition)
tartışmaları ile devam eden bu ekonomik düşünce
geleneğine ilgi göstermenin Ülkemiz sorunlarına çare
arayan fikir adamları ve bürokratlar için faydalı
olabileceği gerçeğidir.
|