LİBERAL DÜŞÜNCE ÖNCESİ PARA VE FAİZ
Merkantelistler kıymetli metalleri ülkeye doldurmanın,
insanların mutluluğunu sağlayacağını düşünmüşlerdir. Ama bir
tarihi gerçeği unutmuşlardır. Tarihte Frikya Kralı Midas’ın her
tuttuğu şeyi, yiyecek içecek de dahil altına çevirme yeteneği
olduğu söylenir. Ama bu kendisine fayda sağlamamıştır.
Merkantelizme karşı ekonomide akım başlamıştır. Bu akımı
başlatanlar liberalizmi hazırlayan düşünürlerdir.
John Locke
(1632-1704)
Daha ziyade
bir flozof olan John Locke para konusunda fikirler ortaya
atmıştır.
Dolaşımdaki
para miktarının piyasada bulunan malların değer olarak fiyatına
eşit olduğunu savunmuştur. Paranın değeri malın değeri gibi onun
arz ve talep değişikliklerinden etkilenerek dalgalanmaktadır.
Malın arz ve talebi değişmiyorsa, fiyatlar yükselirse bunun
nedeni doğrudan doğruya para miktarındaki değişikliktir. Ancak
paranın hızla el değiştirmesine göre, fiyatlar az veya çok
değişebilir.
Para
miktarı kuramına yaklaşmakla beraber, John Locke bunu açık
olarak ortaya koymamıştır. Faiz haddinin para miktarı ile
ilişkisi olduğunu kabul etmiştir. Para miktarı arttıkça faiz
düştüğünü kabul etmektedir.
David Hume
(1711-1776)
İngiliz
düşün yaşamına büyük etkisi olan A. Smith’in arkadaşı, onu bir
çok alanda etki altında bırakan bir yazardır.
D. Hume
mülkiyetin temeli çalışmadır demektedir. Ona göre dış ticaret
dengesinin otomatik olarak sağlanacağını dış satıma devletin
karışmaması gerektiğini, dış satımın içerde sanayiyi
kamçılayacağını ileri sürmektedir.
1752’de
ticaret dengesi üzerine yazdığı bir denemede David Hume,
ticaretin fazlasının ülkeye kıymetli metalin girişini sağladığı
bunun para arzını arttırdığını fiyatların yükselmesine neden
olduğunu söylemektedir. Bun ihracatın azalması ithalatın
artmasıyla sonuçlanmaktadır.
Paranın
satın alma gücünün, onun miktarıyla ters orantılı olduğunu
söyleyerek merkantelistleri eleştirmiştir.
Faizin
sanayinin verimine ve tutuma bağlı oluduğunu ileri sürmüştür.
David Hume,
Locke’dan farklı olarak para bolluğunun faiz haddi üzerine
etkisini kabul etmemektedir. Faizin ticaret ve sanayiden elde
edilen kar’a bağlı olduğunu savunmuştur.
Richard
Cantillon (1680-1734)
İrlanda
kökenli bir aileden gelen, Paris’te başarılı bir bankacı olarak
ün yapan R. Cantillon “Genel Olarak Ticaret Üzerine Deneme”
isimli yapıtıyla tanınır. 1730’da yazdığı bu eser ancak 1755’de
Fransızca’ya çevrilmiştir.
Cantillon
para miktarının artışını şu etkenlere bağlamaktadır;
-
Altın
ve gümüş üretimi artışıyla ülkeye daha fazla kıymetli maden
girmektedir. Ülkedeki para miktarını arttıran bu etken
yanında, ülkenin yaptığı sanayi ve ticari faaliyeti sonunda
dış satımlarını arttırması mümkündür.
-
Bir
ülkeye para girişi dış devletlerden sağlanan yardım, o
ülkeye yapılan ziyaretler, başka ülkeden miras yoluyla
aktarılan zenginlikler yoluyla da temin edilmektedir.
Paranın dolaşım
hızındaki artış da para miktarını arttırabilir. Cantillon
paranın dolaşım hızını şöyle tanımlamaktadır; Para ve kredinin
dolaşma hızı, paranın veya kredinin, belirli bir zaman içinde
sağladığı ödemeler toplamıdır. Böylece belirli bir süre içinde
para miktarında artış yahut belirli miktar paranın daha kısa
sürede dolaşımı, onun hızınn arttığını göstermektedir.