İnsani Kalkınma İndeksi
Dünyadaki bütün ülkelerde gelirin
adaletsiz bir şekilde dağıldığı bilinen bir
gerçektir. Hal böyle olunca da kişi başına düşen
gelir seviyesi tek başına kalkınmışlık kıyaslaması
yapmak için yeterli olmayacaktır. Ve hata yapılması
olasılığı büyük olacaktır. Bunun için gelirin bir
adım ötesine uzanan insani kalkınmışlığa vurgu yapan
ve ortalama yaşam beklentisi ile eğitimsel
kazanımlar şeklinde ekonomik
olmayan değişkenleri içine alan yeni
bir indeks geliştirilmiştir. Uç bir örnek olsa da
nispi anlamda yüksek refah seviyesine
sahip olan bir ülkede, -genel gelişimin ortak
özelliklerinden olan- okur-yazarlık, temiz su
kaynaklarına ulaşım, bebek ölüm oranlarının düşük
seviye de olması, hayat beklentisi vs gibi
göstergeler açısından kötü durumda olabilir. Bu
durum kısmen gelirin adaletsiz dağılımı ve diğer
faktörlerin etsi ile açıklanabilir. Aynı şekilde
kişi başına düşen gelir seviyesi sıralamada alt
sıralarda yer alsa da bilim, sağlık ve eğitim
alanlarına yatırım yaparak bu alanda daha yüksek
değerlere ulaşabilir.
Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı
(UNDP) insani gelişimi “insanların seçim şartının
arttığı, alternatiflerin genişlediği bir süreç”
olarak tanımlamıştır. Bu imkânların en önemlileri
uzun ve sağlıklı bir yaşam, daha iyi bir eğitim ve
hayattan keyif alabilecek imkânlara sahip
olabilmektir. Bu kriterler doğrultusunda Birleşmiş
Milletler “İnsani Gelişim İndeksi”ni
oluşturmuşlardır (Berber, 2006: 232-233; Özcan,
2011: 63).
İnsani kalkınma indeksi, reel satın
alma gücü dikkate alınarak hesaplanan kişi başı
gayri safi yurtiçi hâsıla oranının logaritmasını,
okur-yazarlık oranını ve doğumdan sonra beklenen
ortalama yaşam süresini içermektedir. Bu farklı
unsurlar, en iyi ve en kötü performansa sahip
ülkeler arasındaki farkın hesaplanması sayesinde
ortak bir paydada birleştirilmekte ve ülkeler bu
indekse göre sıralanmaktadır. 0 ile 1 arasında bir
değer alır. Bu değerin 1’e kadar yakın olması, söz
konusu ülkenin insani kalkınma seviyesinin yüksek
olduğu anlamına gelmektedir. Ancak bu indeks sadece
üç unsuru içerdiği ve politik unsurlar gibi diğer
değişkenler göz ardı edildiği için eleştirilere
maruz kalmıştır. Bu eksikliklerin giderilmesi için
beklentiler yükselirken kişi başına düşen gelir
düzeyi gibi insani kalkınma indeksi de
eleştirilerden payını almıştır (Özcan, 2011: 64).
Buna rağmen kalkınmış kıyaslaması yapılırken en çok
kullanılan yöntem kişi başına düşen gelir
göstergeleridir.
|