İş Kazası Nedir, İş Kazası
Tanımı
İş kazası, doktrinde, 506
sayılı Sosyal Sigortalar Kanunu (SSK) ve 5510 sayılı
Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanunu (SSGSS)
ve Yargıtay’ın kararlarında tanımlanmıştır. Bu
tanımlamaya göre iş kazası; işçinin işverenin
hâkimiyeti altında bulunduğu sırada ve işveren için
yerine getirdiği işten ya da yaptığı iş dolayısıyla
dış bir sebeple ansızın meydana gelen olayda uğramış
olduğu kaza olarak belirtilmiştir.
Sorumluluk hukuku
açısından iki farklı iş kazası kavramı vardır.
Birincisi Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık
Sigortası anlamındaki iş kazası ve ikincisi Bireysel
İş Hukuku anlamındaki iş kazasıdır. Her iki anlamda
da iş kazası kavramı ve doğurduğu sonuçlar
farklıdır. Bireysel İş Hukuku açısından iş kazası,
işverenin işçiye karşı yükümlü olacağı iş kazalarını
belirtmek için kullanılır. İşveren açısından
hukuksal boyut kazanan iş kazasının temel yasal
dayanaklarını 4857 sayılı İş Kanunu’nun 77. maddesi
(İşverenlerin ve işçilerin yükümlülükleri bölümü),
Borçlar Kanunu’nun iş sağlığı ve güvenliğini
ilgilendiren maddeleri ve İşçi Sağlığı ve İş
Güvenliği Tüzüğü’nün ilgili maddeleri
oluşturmaktadır. Anılan yasa ve tüzüklerin diğer
maddelerinde de iş kazaları ile ilgili çeşitli
düzenlemeler bulunmakla beraber, işveren ile kazaya
maruz kalan işçi arasındaki ilişkileri belirleyen ve
işverenin görev ve yükümlülüklerini ortaya koyan
belirtilen kanun ve tüzük maddeleridir. Bu bağlamda,
bir olayın iş kazası sayılabilmesinin sosyal
güvenlik mevzuatı açısından sonuçları ile işveren
aleyhine açılan tazminat davası bakımından sonuçları
farklıdır. Sosyal güvenlik mevzuatı anlamında her iş
kazası, aynı zamanda bireysel iş hukuku anlamındaki
iş kazası olarak nitelendirilemez.
Diğer tarafsan, 5510 sayılı Kanun’da; iş kazası
tanımının yapılmadığı, bundan ziyade bazı unsurların
ve koşullarının sayıldığı 506 sayılı Kanun’a ek
olarak hangi durumlarda meydana gelen kazaların iş
kazası olarak sayılacağı yer ve zaman olarak
belirtilmiştir
|