Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Kamu Kesimi Genel Bütçesi

Kamu Kesimi 

Kamu Kesimi Türkiye'de 7 ana kategoriden oluşmaktadır. Konsolide Bütçe İdareleri, Kamu İktisadi Teşebbüsleri (İşletmeci KİT'ler ve Tasarrufçu KİT'ler -Kamu Bankaları-), Özelleştirme Kapsamındaki Kuruluşlar, Fonlar, Yerel Yönetimler, Sosyal Güvenlik Kuruluşları ve Döner Sermayeler. Türk Ekonomi Yönetimi'nin Uluslararası Para Fonu (IMF) ile birlikte yürüttüğü program çerçevesinde yakın bir gelecekteki önemli hedeflerden birisi, Kamu Kesimi'nin farklı birimlerinin aynı finansal tablo içerisinde yer almasıdır. Çünkü, bugünkü Konsolide Bütçe'nin içeriği sadece Konsolide Bütçe İdareleri'ni kapsamaktadır. Bu durum, Kamu Kesimi'nin tüm birimlerinin ekonomik durumlarını düzenli bir şekilde takip etmeyi engellemektedir. Nitekim, bu reform sürecinin bir parçası olarak sayıları 2000'i aşan döner sermayelerin 200 döner sermaye altında birleştirilmesi yönündeki çalışmalar Maliye Bakanlığı tarafından son aşamaya getirilmiştir. 

Kamu Kesimi Genel Dengesi 

Kamu Kesimi Genel Dengesi, kamu harcamaları kamu gelirleri arasındaki dengeyi tanımlar. Eğer, kamu gelirleri ile kamu harcamaları birbirine eşit ise, Kamu Kesimi dengededir. Eğer, kamu gelirlerinin fazla olmasından kaynaklanan bir eşitsizlik söz konusu ise kamu kesimi fazlalık veriyor demektir. Eğer, bu eşitsizlik kamu harcamaları lehine ise kamu kesimi açık veriyor demektir. Kamu Kesimi Türkiye'de uzunca bir süredir kamu gelirleri ile kamu harcamaları arasındaki eşitsizlikten kaynaklanan bir Kamu Açığı sorunu yaşamaktadır. Bu açık, kamu gelirleri tarafından karşılanamayan harcamaları tanımlamaktadır, ki ilgili kamu açığının finansmanı, yani kamu gelirleri ile finanse edilemeyen kamu harcamaları için kamu kesiminin borçlanması gerekir. Bu nedenle, Kamu Açığı, bir anlamda Kamu Kesimi Borçlanma Gereği olarak ta adlandırılır. Kamu Kesimi Borçlanma Gereği/GSYİH oranı Maastricht Kriterlerine göre, AB ülkeleri için % 3 olarak tespit edilmiştir. Türkiye, bu oranı 1990'lı yılların ortasında bu yana % 14 ile 20 arasında gerçekleştirmektedir.

Kamu kesiminin belli başlı gelir kaynakları şunlardır; 

Vergi Gelirleri
Vergi Dışı Normal Gelirler
Özel Gelir ve Fonlar 

Bu ana gelir kalemlerinin yanısıra, Konsolide Bütçe İdareleri içerisinde, ağırlığını devlet üniversitelerinin oluşturduğu Katma Bütçeli İdareleri'nin gelirleri, Sosyal Güvenlik Sistemi'nin topladığı sosyal güvenlik primleri de gelir kalemi olarak kabul edilebilir.

Kamu harcamaları da üç kategoride toplanabilir, 

Cari Harcamalar (Personel ve Diğer Cari)
Yatırım Harcamaları
Transfer Harcamaları 

Bu gelir ve harcamalara yönelik kategoriler tüm Kamu Kesimi Genel Dengesi için geçerli olmakla birlikte, aynı gelir ve harcama kalemleri Konsolide Bütçe içerisinde de yer almaktadır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri