Genel
Açıklamalar ve Kamu Kesimi Borçlanma Gereği Nedir
Borç yönetimi, kanımızca, borçlanmadan daha geniş
bir kavramdır. Bir başka deyişle borçlanma, borç
yönetiminin yalnızca bir parçasıdır. bu nedenle borç
yönetimi başlığı altında iç ve dış borçlanmayı,
borcun anapara ve faizinin geri ödenmesini, borç
ertelemelerini ya da kısaca borçlanmayla birlikte
borç servisini de ele alacağız. Bunu yaparken de
konuyla ilgili bazı önemli kavramları, genel
amacımızdan uzaklaşmamaya çalışarak açıklayacağız.
Kamu borçlanması, yalnızca gelir-gider açığını
kapatmaya yönelik bir araç değildir. Aynı zamanda,
maliye politikasının da etkin bir aracı olarak
kullanılabilmektedir. Bütçesi açık vermeyen ve fakat
durgunluk içinde bulunan bir ekonomide, Devlet,
borçlanarak yeni fonlar elde edip kamu yatırımlarını
arttırmak ve bu yolla da ekonomiye bir canlılık
kazandırmak isteyebilir. Ya da tam tersine, eğer
özel kesimde durgunluğa karşın bir yatırım yapma
hevesi varsa, Devlet, borçlanmasını azaltıp
piyasadaki ödünç verilebilir fonları özel kesime
yönlendirmek isteyebilir. Bütün bunlar, basit bütçe
denkleştirmesi amacından farklı olarak, maliye
politikasının araçları olarak karşımıza çıkar.
Öte yandan borçlanma, piyasada oluşmuş aşırı talebi
kısmanın ve enflasyonist baskıları kırmanın yolu
olarak para politikasının yardımcı bir politika
aracı şeklinde de gündeme gelebilir.
Aynı konular borç yönetiminin diğer bölümünü
oluşturan borç servisi için de geçerlidir. Bütün bu
amaçlar bir arada düşünüldüğünde, borç yönetimi,
gelir-gider dengesini sağlamanın basit bir aracı
olmaktan çok daha karmaşık bir yapı ve görünüme
sahiptir.
Kamu kesiminin borçlanma gereği, kamu giderlerinin
kamu gelirlerinden fazla olması nedeniyle ortaya
çıkan açıktan dolayı meydana gelir. Kamu kesimi
finansman açığının standart tanımı, toplam kamu
gelirleriyle giderleri içinde borçlardaki değişmeler
dışında ortaya çıkan fark olarak verilebilir.2
Kamu kesimi finansman açığı sonuçta başka
kesimlerin finansman fazlalarıyla dengelenmek
zorundadır.3 Bu nedenle şöyle bir denklem
yazılabilir:
Kamu Kesimi Finansman Açığı
=
Özel Kesim Finansman Fazlasından Borçlanma + Yurt
Dışı Finansman Fazlasından Borçlanma
Söz Konusu açık büyüdükçe kamu kesiminin bu
açığı finanse etme yolu olan borçlanma gereğinin de
artması kaçınılmaz hale gelir.
(1) Genel yaklaşım borçlanmayı ana başlık ve borç
yönetimini de (borç servisiyle eş anlamlı
olarak kullanmak suretiyle) borçlanmanın bir alt
bölümü olarak sunmak yönündedir.
(2)
Mario I. Blejer and Adrienne Cheasty, How to
Measure the Fiscal Deficit, Finance and
Development, September, 1992, s. 40-41.
(3) Alan Walters, Deficit in the United Kingdom,
The Economy in Deficit, Essays in Contemporary
Economic Problems, American Enterprise Institute,
1985
Kamu borçlanması, vergi gibi zorunlu ve karşılıksız
kamu gelirlerinden farklı olarak belirli bir bedelin
ödenmesi karşılığı yapılır. Borç verenin belirli bir
süre, elindeki fonları kullanmaktan vazgeçip bunu
.borçlananın kullanımına sunması karşılığı aldığı
bedele faiz adı verilmektedir.
Kamu kesiminin borçlanma gereğini ölçmek amacıyla
1980'lerde geliştirilen ve PSBR (public sectar
borrowing requirement) adı verilen bir yöntem son
yıllarda yaygın biçimde kullanılmaya başlanmıştır.
Kamu kesimi ve bu kesimi oluşturan parçalar ülkeden
ülkeye ve uygulanan siyasal modele göre önemli
farklılıklar gösterdiği için genel hesaplama yöntemi
vermek zor olmakla birlikte, PSBR'ın, kamu kesimi
toplam açığının GSMH'ya oranı olduğunu belirtmek
yanlış olmayacaktır.
Kamu borçlanması çeşitli başlıklar altında
sınıflandırılabilir. Bunlar arasında en çok
kullanılanları; borçlanan kurumlara göre, vadeye
göre, borcun kaynağına göre yapılan sınıflandırmalar
ile gönüllü - zorunlu borçlanma sınıflandırmasıdır.
Konumuz Hazine olduğu için bunlar arasından kaynağa,
bir başka deyişle borç alınan piyasaya göre
sınıflandırmayı, açıklamalarımıza temel almayı uygun
görüyoruz. Bununla birlikte yeri geldiğinde konuyu
daha iyi ortaya koyabilmek açısından diğer
sınıflandırmalara da değineceğiz.
Kamu borçlanmasının en büyüğü olan Hazine
borçlanması, borçlanmanın yöneldiği kaynağa göre
sınıflandırıldığında iki başlık altında
toplanabilmektedir; iç borçlanma ve dış borçlanma.
Konumuz gereği kamu kesimi içinde Hazine ağırlıklı
bir inceleme yaptığımız için borçlanmayı da Hazine
Borçlanması şeklinde ele alıp değerlendireceğiz.
Kamu kesimini oluşturan diğer kurum ve kuruluşların
borçlanmaları hem Hazine kadar büyük değildir hem de
teknik olarak Hazine'nin borçlanmasına göre daha
basit tekniklere dayanmaktadır.
|