KEYNESYEN KURAMDA GENEL DENGE
Keynesyen ekonomi, mikro sorunlardan çok, makro değişkenler
üzerinde durmuştur. "Toplam talep" kavramına büyük
ağırlık vermiştir. Toplam talep, özel kişilerin
tüketim malları talebi ve firmaların yatırım malları
talebinden oluşur.
Keynes ekonomisinde tam istihdam özel
bir durum olarak ele alınmıştır. Tam istihdam, ancak
toplam taleple toplam arzın tam istihdam düzeyinde
eşit olması durumunda gerçekleşir. Ancak ekonomi
genellikle eksik istihdamda dengededir.
Keynes, paranın, toplam üretim ve
istihdam gibi reel değişkenlerin düzeyini
belirlemedeki işlevini göstermiştir. Para,
Klasiklerin ekonomistlerin ileri sürdüğü gibi
yalnızca bir örtü değil, ekonomik refahı etkileyen
önemli bir değişkendir.
Keynesyen kurama göre, para ve kredi politikaları
ile efektif-talebi etkilemek mümkündür. Para arzı
arttırıldığında (likidite tuzağı söz konusu değilse)
faiz oranı düşecek ve efektif talep artarak istihdam
ve üretim düzeyi üzerinde etkili olacaktır.
Keynes, eksik istihdam ve düşük kapasite üretimini önlemenin
en uygun yolunun, devletin ekonomiye müdahalesi
olduğunu savunmuştur. Bu müdahale, toplam talebi ya
doğrudan doğruya (maliye politikası gibi), ya da
dolaylı (para politikası gibi) bir şekilde etkileyen
önlemlerle gerçekleştirilecektir.
Keynes'e göre, bireylerin tüketim düzeyini belirleyen en
önemli etmen, bireylerin gelir düzeyidir.
Keynes'in Genel Kuramı şöyle ifade edilebilir: Milli gelirin
denge düzeyi ve denge faiz oranı, aynı zamanda o
şekilde oluşur ki, tüketicilerin tasarruf etmek
istedikleri miktar, girişimcilerin yatırmak istediği
miktara eşit olur, halkın servetini para şeklinde
tutmak istediği miktar ekonomide var olan para
miktarına eşit olur. Bu denge durumu, bir tam
istihdam durumu olmayabilir. Devlet, tam istihdamı
sağlamak üzere ekonomiye müdahale etmelidir. Bu
konuda para politikası (yani para arzının
artırılması) fazla etkin olmadığı için, maliye
politikası tercih edilir.
Keynes'e göre, ekonomik istikrarsızlıklar, toplam talep ve
toplam arz arasındaki uyumsuzluklardan doğar. Toplam
talebin toplam arzı aşması halinde enflasyon, aksi
halde deflasyon ortaya çıkar.
-Mal piyasası dengesi: Mal
piyasası dengesi için ekonomideki tasarrufların (S)
yatırımlara (I) eşit olması gerekir. Tasarruflar,
gelirin artan bir fonksiyonudur. S=f(Y) S'(Y) > 0
Yatırımlar ise faiz oranının azalan bir
fonksiyonudur. I=f(i) I(i) < 0
I=S ise mal piyasası dengesi oluşur. I(i) = S(y)
(Mal piyasası dengesi)
Bu
denge koşulu, bütün veri faiz oranlarında, yatırım
ve tasarrufların eşit olduğu tek bir gelir düzeyi
(Y) olduğunu gösterir.
Keynes tasarrufu, klasiklerdeki gibi, tüketim
yapmama, gelirin bir kısmını tüketim malı satın
almada kullanmama olarak tanımlamıştır.
-Para piyasası dengesi: Para piyasası dengesi için
para arzı ile para talebinin eşitliği gerekir.
Nominal para arzı CM), veridir. Sistemin dışında
para otoritelerince belirlenir. Para. talebi (
L=likidite), gelir ve faiz oranının fonksiyonudur.
(İşlem ve ihtiyat güdüsüyle para talebi gelirin
artan, spekülatif para talebi ise faiz oranının
azalan bir fonksiyonudur.) L = M ise, para piyasası
dengesi gerçekleşir.
L=Lı (Y) + L2 (i) güdüsüyle para talebi) (Lı,
işlem ve ihtiyat güdüsüyle para talebi, L2
spekülasyon M = Mo (Para arzı dışsaldır.) L =
M (Para piyasası dengesi)
Keynes'e göre, para piyasasında dengeyi sağlayan mekanizma,
faiz oranındaki değişmelerdir. Fiyatlar genel düzeyi
ise, toplam talep ve toplam arz tarafından
belirlenir.
Keynes'e göre likidite tercihi (para- talebi) şu güdülere
bağlıdır: İşlem (muamele), ihtiyat ve spekülasyon
güdüleri. İşlem ve ihtiyat güdüsüyle para talebi
nominal gelire bağlıdır, spekülatif para talebi ise
faiz oranınca belirlenir. Faiz ise, likiditeden
vazgeçmenin bedelidir.
-Emek piyasasında denge: Emek piyasası dengesi için emek
arzının emek talebine eşit olması gerekmektedir.
Keynes'e göre emek talebi, Klasiklerde olduğu gibi,
reel ücretin bir fonksiyonudur. Reel ücret ile emek
talebi arasında ters yönlü bir" ilişki vardır.
LD
= D(W/P) ve D’ (W/P) < O
Emek arzı ise, Klasiklerin aksine, reel ücretin
değil, nominal ücretin bir fonksiyonudur. Ls = W
Nominal ücret artarsa, emek arzı da artacaktır.
Emek, piyasası dengesi için emek arzının emek
talebine eşit olması gerekmektedir.
|