Konjonktür
Dalgalanmaları
Makro
iktisadın ilgilendiği temel konular arasında ekonominin reel
üretim hacminde gözlenen iniş ve çıkışlar yer almaktadır.
Ekonominin reel üretim hacminde gözlenen söz konusu iniş ve
çıkışlar konjonktür olarak adlandırılmaktadır. Konjonktür
ekonomide büyüme ve daralma dönemlerinin dönüşümlü olarak
yaşanmasını ifade eder. Bu nedenle konjonktüre ilişkin temel
ölçüt reel gayri safi milli hasılanın artış ve azalışıdır.
Konjonktür
dönemleri süreleri ve şiddetleri açısından farklılık
göstermesine karşın, her konjonktür dönemi dört aşamadan meydana
gelir: tepe, daralma, dip ve genişleme. Konjonktür dönemi tıpkı
lunaparklardaki sürat vagonuna benzemektedir. Yolculuk önce dik
bir şeklide tırmanmayla başlar, zirveye ulaşılır ve bunu takiben
hızla inişe geçilir. En alt noktaya ulaştıktan sonra tekrar
hızla tırmanma başlamaktadır.
Daralma,
Durgunluk, Bunalım, Depresyon, Canlanma ve Genişleme Dönemi
İktisatçılar genellikle gayri safi milli hasılada en az altı ay
süren azalmaları daralma veya durgunluk olarak adlandırırken,
çok daha uzun süreli ve çok daha fazla şiddetli daralma
dönemlerini ifade etmek üzere bunalım veya depresyon deyimlerini
kullanırlar.
Dip noktası
ekonomide hem kötü hem de iyi haberin olduğu bir noktayı ifade
etmektedir. Zira dip noktası hem daralma döneminin sonunu, hem
de canlanma veya genişleme döneminin başlangıcını ifade eden bir
nokta konumundadır. Canlanma veya genişleme dönemi konjonktürün
yukarıya doğru döndüğü bir dönemi ifade etmekte ve bu dönem
boyunca reel gayri safi milli hasıla artma yönünde bir seyir
izlemektedir. Konjonktürün genişleme döneminde işletmelerin
karlılık oranı genellikle yükselmekte, reel gayri safi milli
hasıla artma eğilim göstermekte ve istihdam düzeyi tam istihdama
doğru yönelmektedir.
Konjonktür
Göstergeleri, Konjonktürel Göstergeler
Öncü Göstergeler
Öncü
göstergeler, reel gayri safi milli hasılada değişiklik ortaya
çıkmadan değişim sergileyen makro büyüklüklerdir. Gelişmiş
ülkelerde devlet söz konusu öncü göstergeleri yakından takip
etmekte ve periyodik olarak öncü göstergeler indeksi
yayınlamaktadır. Bu indeks konjonktürde bir döngü gerçekleşmeden
aylar önce bunun sinyalini vermektedir.
Öncü
göstergeler indeksinin oluşturulması amacıyla kullanılan
değişkenlerden bazıları şunlardır:
-
İmalat
sanayiinde ortalama haftalık çalışma saati
-
İşsizlik sigortası için yapılan başvurular
-
Tüketim
malları üretiminde verilen yeni sparişler
-
Ertelenmiş mal teslimleri
-
Kurulan
yeni işletme sayısı
-
Makine
ve teçhizat satın alınması için yapılan yeni siparişler
Eş Anlı Göstergeler
Konjonktür
tahmini amacıyla kullanılabilecek ikinci tür göstergeler eş anlı
göstergeler olarak adlandırılmaktadır. Eş anlı göstergeler reel
gayri safi milli hasıla ile aynı zamanda değişim sergileyen
makro ekonomik değişkenlerdir. Örneğin reel gayri safi milli
hasılanın arttığı dönemlerde iktisatçılar istihdamın, sanayi
üretiminin ve satışların artma yönünde değişim göstermesini
beklerler. Eş anlı gösterge olarak kullanılabilecek makro
ekonomik değişkenlerden bazıları şunlardır:
-
Tarım
dışı sektörlerde ödenen ücretler
-
Kişisel
gelir
-
Sanayi
üretim endeksi
-
İmalat
ve ticaret sektörlerindeki satış hacmi
Takipçi Göstergeler
Konjonktüre
ilişkin göstergelerin üçüncü türü sonradan gelen veya takipçi
göstergeler olarak adlandırılan göstergelerdir. Takipçi
göstergeler reel gayri safi milli hasılanın değişmesinden sonra
değişiklik sergileyen makro ekonomik değişkenlerdir. Örneğin
işsiz olarak geçirilen süre bir takipçi göstergedir. Reel gayri
safi milli hasıla arttığı zaman, aradan birkaç ay geçmeden işsiz
olarak geçirilen ortalama sürenin düşmesi beklenemez. Takipçi
gösterge olarak kullanılan makro ekonomik değişkenlerden
bazıları şunlardır:
-
Ortalama işsizlik süresi
-
Birim
işgücü maliyeti
-
Stokların satışlara oranı
-
Ticari
kredi hacmi
|