Kredi Değerliliği Nedir
Bir şirketin
kredi değerliliği, o şirketi finansal durum tablolarının
analiziyle ortaya çıkar. Euro para piyasalarında kredi almak
için başvuran bir ülkenin resmi veya özel kuruluşun kredi
değerliliği de, yukarıdakine benzer bir usulle belirlenir. Ancak
arada bir fark vardır. Bu defa söz konusu olan yalnız kuruluşun
kredi değerliliği değil, aynı zamanda ,ülkenin kredi
değerliliğidir. Şirketin kredi değerliliği yüksek, ülkenin kredi
değerliliği düşük olabilir. Bu durumda, bazı istisnai haller
dışında, o şirket ya hiç kredi alamayacaktır ya da uygun
şartlarda ve miktarda kredi sağlayamayacaktır.
Bir ülkenin kredi değerliliğini olumlu yönde
etkileyen faktörler şunlardır:
a)
Ülkenin gelişmiş veya borç ödeme yeteneği yüksek (petrol ihraç
eden ülkeler gibi) gelişme yolunda olan bir ülke olması
b)
Ödemeler dengesinin açık vermemesi veya açıkların mutlak ya da
oransal değerinin zaman içinde azalması
c) Ülkenin
temel ekonomik göstergelerinin olumlu gelişimi (enflasyon
oranının düşmesi, para arzının kontrolsüz şekilde artmaması,
reel milli gelir ve sektörlerin büyüme hızlarının yükselmesi)
d) Ülkenin
dışa açıklığı (mevzuat, kurumsal yapı, ekonomik ve mali
ilişkiler açısından dünya ülkeleriyle bütünleşme derecesi)
e) Ülkenin
kendi kaynakları ile borç karşılama oranının artması,
f) Daha
önce Euro piyasalar veya diğer uluslararası, finans
kaynaklarından alınan borçların ana para ve faiz ödemelerinin
zamanında ve aksatılmadan yapılması.
Yukarıda
sayılan faktörlerin çeşitli yöntemlerle toplu olarak
değerlendirilmesi sonucunda üIkelerin kredi değerliliği, belirli
puanlara ulaşır. Puanı yüksek olan ülkeler, daha uygun şartlarla
ve' büyük miktarlarda kredi alma imkanına sahip olur.
Uluslararası finans kuruluşlarının kredi verirken bu kadar
ayrıntılı çalışmalar yapmasının sebepleri, kredi riskini
asgariye indirmek, dolayısıyla verilen kredileri geri alamama
gibi durumlarla karşılaşmamaktadır.
Kredi
Maliyeti
Kredi maliyetini etkileyen başlıca faktörler;
kredinin bankalar arası ve ilave (spread) faiz oranı,
komisyonları vadesi, para birimi ve kredi organizasyonudur.
.Kredi maliyeti hesabında ilk aşama, kredinin bankalar arası
faiz oranının belirlenmesidir. Bilindiği gibi açılacak kredinin
kaynağı, Euro piyasalarda toplanmış olan Euro paralardır. Bu
paraların büyüme bölümü bankalararası mevduat şeklindedir. Euro
parayı toplayan bankalar, .bunları özellikle birinci sınıf
bankalarda belli vadelerde ve faiz oranı ile açtıracakları
mevduat 'hesabında ödünç olarak tutarlar.
Londra'da
belli başlı bankalar arası mevduata ödenen faiz oranına, LIBOR (London
Interbank Offered Rate) denilir. Londra'da bankalararası
uygulanan faiz oranı anlamına gelen İngilizce kelimelerin baş
harflerinden oluşan LIBOR kelimesine benzer şekilde,
Singapur'da; Frankfurt'da, Zürih'te ve Kuveyt'te bankalararası
uygulanan faiz oranlarına sırası ile SIBOR, FIBOR ve KIBOR adı
verilir. Her bir faiz oranı, ait olduğu piyasanın büyük
bankalarının önderliğinde ve çeşitli vadeler için belirlenir.
Resmi faiz oranı olmadığı için bankalar zorunlu olarak LIBOR'u
baz almasalar da, büyük ölçüde LIBOR'a yakın veya LIBOR kadarlık
bir oranı, o günkü kredilerinde fiilen uygularlar.
LIBOR kadar
faiz ödeyerek topladıkları mevduatı kredi olarak sunan bankalaf,
aynı zamanda belirli bir risk üstlenirler. Bu riskin- bir bedeli
vardır. Bu bedel bir ilave faizdir. Bu ek faize, "spread" denir.
Bu faiz piyasa şartlarına ve borçlunun kredi değerliliğine göre
artar veya azalır. Kredi değerliliği yüksek ürünler için risk
faktörü azaldığında, daha düşük bir ilave faiz istenir. Kredi
değerliliği düşük ülkeler için risk faktörü artar. Dolayısıyla
daha yüksek ilave faiz talep edilir. Bu özelliğinden ötürü
spreade, "ülke riski" de denir. Uygulamada spread genellikle
yüzde 1 'in biraz altında veya üstünde oluşur.
|