|
Kuram ve Model Nedir
Bilim felsefesi ve metodoloji terminolojisi bakımından kuram
kavramının merkezi bir konumu vardır. Çünkü, bilim
kavramının içeriği kuramların özellikleriyle
doldurulmaktadır. Aslında bilimden bahsedilirken,
bilimsel özelliğe sahip olduğu düşünülen kuramlardan
behsedilmektedir. Dolayısıyla bir kuramın bilimsel
olması için ne tür özelliklere sahip olması
gerektiği sorusu, bilim metodolojinin temel
sorularından birisidir. Bu yüzden kuramın ne olduğu
il© ilgili tartışmalar üzerinde biraz durmak
gerekiyor
Genel anlamda kuram nedir? "Bir bütün olarak gerçekliği, yahut
gerçekliğin belirli bir bölümünü açıklama; olay.
olgu ve nesneler arasındaki düzenli ilişkilerden
genel sonuçlar çıkarma ve bu sonuçlara göre
gelecekle ilgili öndeyilerde bulunma amacı güden.
geçerliliği temel aldığı varsayımlarla sınırlı
sistematik bilgi çerçevesizdir (Demir ve Acar. 1992,
s. 222, bilgi kuram). İçsel mantığı ve kullandığı
yöntemiyle sistematik bir bilgisel çerçeve olmasına
rağmen kuram, sosyal bilimlerde neredeyse tüm genel
önermeler için kullanılan oldukça esnek kullanımlı
bir kavramdır (Nagel, 1963. s. 211). "Tümdengelimci
mantık içinde, birbiriyle tutarlı, uygulanabilirlik
koşulları belirlenmiş önermelerden oluşan bir
ifadeler takımı" (Görün, 1982, s. 433) veya "bir
genel olgu kümesini açıklama ilkeleri olarak
kullanılan uyumlu bir genel önermeler grubu" (Holcombe.
s. 26) olarak da tanımlanabilir. Teorilerin temel
özelliklerini şöyle sıralayabiliriz: Soyutlamalardan
oluşurlar. karmaşık olan gerçekliği basitleştirirler
ve olay veya ilişkiler arasında sebep ve sonuç
ilişkileri kurmaya çalışırlar (Maurice. Phillips ve
Fergusaon 1982, ss. 7-8, kuram teori).
Teorilerin benimsenebilmek ve uygulanabilmek için
ise tüm bu özelliklerin yanında kullanışlı olmaları
gerekir (Hyman, 1986, s. Diğer sosyal bilimlerde
olduğu gibi iktisatta da kuram ile neredeyse
eşanlamlı olarak kullanılan diğer bir kavram ise
modeldir (Hyman. 1986. s. 11; Koutsoyiannis. 1979.
s. 3; Gibbard ve Varrian. s. 666). Model kavramının,
birbirine benzemekle birlikte, günlük kullanımdaki
anlamı ile metodoloji tartışmalarındaki anlamı
birbirinden farklıdır. Metodolojide^ "teorinin
üzerine inşa edildiği soyutlama" (Hyman. 1986. s.
12) veya "bir araştırma evreni içinde yeralan
öğelerin aralarındaki ilişkileri anlamak, daha ileri
çözümlemeler yapmak veya neden sonuç ilişkilerini
yakalamak amacıyla oluşturulan teorik. matematiksel
veya kavramsal nitelikli ilişkiler yumağı" olarak
tanımlanan model günlük konuşma dilinde ise
"yapılması planlanan bir işin üretiminde rehberlik
edecek örnek taklidi" anlamına gelmektedir (Demir ve
Acar. 1992. ss. 250-51). "Tüketici davranışı
modeli", "sosyal değişim modeli" veya "yatırım
modeli". "girdi çıktı modelleri", "doğrusal
programlama modelleri" kuramsal tartışmalardakı
kullanıma, "uçak modeli", "elbise modeli" de günlük
dildeki kullanıma örnek olarak verilebilir (Tintner,
1966, s. 115, öğrenme kuram ve yaklaşımları).
Model, kuramdan farklı bir içerik taşımasına rağmen
çoğu zaman eş anlamlı gibi kullanıldığını
söylemiştik. Sosyal gerçekliğin anlaşılması ve
açıklanabilmesi için bilim adamları tarafından
gerçekliğin basitleştirilmiş analitik çerçevelerine
model denmektedir. Modeller yardımıyla karmaşık
gerçeklik daha basit ve ilişkileri daha
anlaşılabilir hale getirilir (Holcombe. 1989. s. 19;
Koutsoyiannis, 1979. s. 3; Hyman, 1986. s. 12). Bu
yönüyle "gerçek hayattaki bir nesnenin, durumun
küçük ölçekli basit bir benzeri" (Görün. 1982. s.
433) olan modelleri. haritalara benzetebiliriz.
Harita yardımıyla bir coğrafyayı tanıyabiliriz.
Ancak bu haritanın coğrafyanın bütünüyle bir
yansıması olduğu anlamına gelmez. Dolayısıyla
modeller kaçınılmaz olarak gerçekliğin birer tahrifi
olmaktan kurtulamazlar (Baumol. 1966. s. 90).
Karmaşık olan bir şeyi daha basit hale
getirebilmenin kaçınılmaz bir sonucu olan bu bozulma
veya kırınım, her şeye rağmen dünyayı anlamamıza
yardımcı olur. Bu bağlamda, iktisatta yaygın olarak
kullanılan ekonometrik modeller yanında "homo
economicus". "rasyonel tüketici", "arz-talep
diyagramı".... vb. bir çok modeli sayabiliriz
(Görün. 1982. s. 434). Modeller, birincisi
gerçekliğe ilişkin varsayım ve hipotezleri olan
teorilerden hareketle. İkincisi de. doğruda verilere
başvurarak olmak üzere, iki şekilde
geliştirilebilirler (Holcombe. 1989. s. 25).
Verilerden hareketle oluşturulan modeller de bir
teorik çerçeveye oturtulmak zorundadırlar. Burada
modeli haritaya, kuramı da. haritayı onlar sayesinde
çizdiğimiz coğrafya bilgilerimize benzetebiliriz.
|