Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Lorenz Eğrisi Nedir

Gelir bölüşümündeki eşitsizliği göstermek için, çoğu kez, Lorenz eğrisi kullanılır. Yoğunlaşma eğrisi adı da verilen Lorenz eğrisini Amerikalı istatistikçi Max Lorenz (1905) geliştirmiştir. Lorenz eğrisi, gelir dağılımı çalışmalarında yaygın olarak kullanılan ve bazı gelir dağılımı eşitsizliği ölçülerinin hesaplanmasında temel alman grafik ile gösterim şeklidir. Eğriyi oluşturabilmek için bireyler ve hane halkları gelirlerinin büyüklüğüne göre en küçükten başlayarak büyüğe doğru sıralanır. Lorenz eğrisinin yatay ekseninde bu şekilde sıralanmış birey veya hane halklarının nüfusunun birikimli (kümülatif) yüzde payları, dikey ekseninde ise bu birey veya hane halklarının elde ettikleri gelirin birikimli (kümülatif) yüzde payları yer alır. Böyle bir Lorenz eğrisi, nüfusun yüzde kaçının gelirin yüzde kaçını aldığını gösteren noktaların birleştirilmesi ile elde edilir. 

Lorenz eğrisi, eğer gelirin dağılımda bir eşitlik söz konusu ise, herkesin gelirden eşit ölçüde pay aldığını ifade etmek için "tam eşitlik doğrusu" (Eş bölüşüm doğrusu) (OL) adını alır. Başka bir deyişle, gelirler bireyler arasında eşit olarak dağılmışsa Lorenz eğrisi mutlak eşitlik doğrusu ile çakışarak 45°'lik bir doğru biçimini alacaktır. Bu durumda, gelir elde edenlerin örneğin %N' i toplam gelirin %N' ini elde edecektir. Lorenz Eğrisinin tam eşitlik doğrusundan uzaklaşmaya başlayarak daha çukur hale gelmesi, gelir paylaşımında eşitsizlik olduğu anlamına gelmektedir ve gerçek hayatta kişisel gelir dağılımı mutlak eşitlikten oldukça uzakta yer almaktadır. Başka bir deyişle, gelir dağılımı ne kadar eşitsizse (gayri adil) Lorenz eğrisiyle eş bölüşüm doğrusu arasındaki alan o kadar büyük olacaktır.

Gelir dağılımında eşitsizlik var olduğu sürece, en alt gelir grubu örneğin nüfusun en az gelirli %20'sinin toplam gelirin %6'sını aldığı V noktasından sonra %50'sinin toplam gelirin %20'sini aldığı R noktası ve %80 ini toplam gelirin %50'sini aldığını S noktası ortaya koymaktadır. Nüfusun en zengin %20'si de gelirin geri kalan %50'sini alır Bu, oldukça eşitsiz bir gelir dağılımının varlığını göstermektedir. 

Lorenz eğrileri, çeşitli ülkelerin gelir bölüşüm durumlarını karşılaştırmak için kullanıldığı gibi, bir ülkenin belirlenmiş bir zaman içinde veya uzun bir dönemde gelir bölüşümünde gösterdiği değişmeleri saptamak için de kullanılabilir. İki gelir dağılımı karşılaştırıldığında eğer bir dağılımın Lorenz eğrisi, dağılımın her noktasında diğer dağılımın Lorenz eğrisinin üstündeyse, ilk dağılım daha az eşitsiz bir dağılım gösterir. Dağılımlardan ilkine A dağılımı, ikincisine B dağılımı diyecek olursak iki dağılımın birbirine göre konumları aşağıdaki gibi olacaktır. Bu durumda A dağılımı, B dağılımına "Lorenz baskın"dır 

Kaynak: Prof. Dr. Hüseyin Karakayalı

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri