Reel Konjonktür Teorisi (Kuramı)
Reel konjonktür kuramına göre iktisadi dalgalanmaların nedeni reel
arz şoklarıdır. Nominal bir değişken olan para
iktisadi faaliyet üzerinde hem kısa dönemde hem de
uzun dönemde yansızdır, çünkü fiyatlar esnektir ve
işletmeler talep ve maliyet değişimlerine karşı
fiyatlarını hızla ayarlar. Para arzmdaki bir defalık
artış veya azalış reel iktisadi faaliyeti değil,
fiyatlar genel düzeyini etkiler. Bu durum kısa dönem
için de geçerlidir. Reel konjonktür kuramında para
arzı ve fiyat düzeyi gibi nominal değişkenlerin,
çıktı ve istihdam gibi reel değişkenlerde ortaya
çıkan dalgalanmalar açısından hiçbir rolü
olmamaktadır. Kuramın paraya yaklaşımı Yeni Klasik
ve Yeni Keynesyen yaklaşımlarla karşılaştırıldığında
Klasik geleneğin paranın yansızlığı ilkesini takip
eder.
Reel Konjonktür Kuramcıları para arzı ile çıktı düzeyi arasındaki
korelasyona iki açıklama getirmişlerdir. Birincisi
para arzı ile çıktı düzeyinin birlikte hareketi bir
başka üçüncü değişkenden dolayı da olabilir. Reel
Konjonktür kuramcıları para arzı ile çıktı düzeyi
arasındaki korelasyonu para arzının çıktı düzeyinin
nedeni olmadığını, tam tersine sonucu olduğunu
savunurlar. Para ile çıktı düzeyi arasında bir
nedensellik ilişkisi varsa bu ilişkinin yönü çıktı
düzeyinden paraya doğrudur. Buna ters yönlü
nedensellik denir.
Reel Konjonktür kuramı savunucuları daha çok ters yönlü nedensellik
savı üzerinde dururlar. Çıktı düzeyindeki cari ve
beklenen değişmeler para arzını etkilemekten ziyade
para talebini etkiler. Ekonominin bir arz şoku
soması genişleme dönemine gireceği beklentisi hane
halklarının ve firmaların gelecekteki işlemlerini
gerçekleştirmek amacıyla para taleplerini
artırmalarına neden olur. İktisadi faaliyet hacminin
genişlemesi ve para talebinin artışı sonucu merkez
bankası para arzını arızi olarak artırır. İktisadi
faaliyetin gelişmesi sonucu para arzı artmıştır ve
bu olgu bu iki değişken arasındaki birlikte hareketi
açıklar. Reel Konjonktür Kuramcıların tersine diğer
makro iktisat okulları para arzı artışının çıktı
düzeyi artışına neden olduğu yönünde kanıtlar ileri
sürerler.
Para ile çıktı düzeyi arasındaki ilişkiyi anlamak
için Milton Friedman ve Aıına Schvvartz bu iki
değişken arasındaki tarihi seyri ABD'nin neredeyse
yüzyıllık verileri üzerinde çalışarak
gözlemlemişlerdir. Çalışmaya göre çıktı düzeyindeki
her düşüşten önce ABD'nin para arzı azalmıştır. Bu
gözlem çalışmada alınan zaman dilimindeki her
resesyon için geçerlidir. Aynı şekilde para arzının
zirve yaptığı dönemleri takiben ortalama 4 çeyrek
sonra çıktı düzeyi de zirve yapmıştır. Bu gecikme
süresi her dalgalanma dönemi için birkaç aydan, iki
yıla kadar farklılık göstermiştir. Amerikan İç
Savaşı sonrası ile 1960'a kadar olan dönem için
Friedman ve Schvvartz para toplamındaki değişmelerin
çıktı düzeyindeki değişmelere neden olduğu sonucuna
varmışlardır. Friedman ve Scahwartz para arzının
bağımsız yani dışsal olduğu düşüncesinden hareket
etmişlerdir. Para arzındaki değişim çıktı
düzeyindeki değişimden veya hem para arzını hem
çıktı düzeyini etkileyen bir üçüncü bir değişkenden
kaynaklanmamaktadır
Bağımsız olaylar merkez bankasının çıktı düzeyinden başka bir
hedefe yoğunlaşan politikaları da olabilir. Friedman
ve Schwartz'ın çalışmasında Fed'in kurulmasından
soma ortaya çıkan bankacılık panikleri, 1930'lardaki
bankacılık paniği dalgası, 1936 ve 1937'de Fed'in
zorunlu karşılık oranlarını artırması bu tip
bağımsız olaylara örnektir. Hane halkları
mevduatlarını bankadan çektiklerinde mevduat
daralması olmuş, para arzı azalmış ve sonucunda
iktisadi faaliyet daralmıştır. (Hubbard, 2004 :614)
1930'lar meydana gelen bankacılık paniği dalgası
para arzını düşürmüş, Büyük Bunalım bu Büyük para
arzı değişmesinin sonucu olarak ortaya çıkmıştır.
1937-1938 döneminde Fed'in zorunlu karşılık
oranlarını artırması sonucu düşen para arzı
resesyona neden olmuştur. Zorunlu karşılık oranları
da bağımsız bir değişkendir çünkü Fcd para arzını
kontrol edebilme arzusuyla hareket etmiştir. Bütün
bu tarihsel gözlemler para arzı değişmesi ile çıktı
düzeyi değişmesi arasında bir bağlantıya işaret
etmektedir.
|