Rekabet Kavramı, Rekabet
Nedir
Rekabet Kurumu’nun hazırladığı
rekabet terimleri sözlüğüne göre rekabet; mal ve
hizmet piyasalarındaki girişimcilerin serbest
ekonomik kararlar verilebilmesini sağlayan yarışı
ifade etmektedir (Rekabet Kurulu, 2010: 80). Rekabet
Kurulu ise piyasa ekonomisinin temelini oluşturan
rekabet, arz ve talep edenlerin pazar koşullarında
serbest bir şekilde bir araya gelmesini sağlayarak,
toplumun sınırlı kaynaklarını etkin biçimde
dağılmasını ve verimli şekilde kullanarak, mal ve
hizmetlerin kaliteli ve en uygun fiyatla
tüketicilere temin edilmesini gerçekleştirmesi
olarak tanımlamıştır (Rekabet Kurulu: 10).
Genel olarak rekabet kavramını, aynı
alanda iş gören kişiler ve/veya kuruluşlar
tarafından en güçlü ve en başarılı olmak gibi aynı
amaçlara ulaşmada karşılıklı yarış mücadele hali
şeklinde tanımlayabiliriz (Kaymakçı, 6).
Rekabet Kavramına geniş kapsamlı
başka bir tanımda Türkkan yapmıştır. Türkkan’a göre
rekabet; farklı hedeflerle farklı unsurları
tanımlayabilen iktisadi, siyasi ve sosyal boyutları
olan bir kavram olmasının yanında rekabeti en geniş
anlamda, kıt kaynakları paylaşmak ya da bir ödül
elde etmek amacıyla belli kural ve kıstaslar
çerçevesinde insani temel hakların garantiye
alındığı ve hiçbir ayrıcalığın yapılmadığı bir
ortamda birden fazla oyuncu arasında oynanan oyun
veya bir yarış olarak ifade etmektedir. Bu tanımı
beş unsurla açıklamaktadır (Türkkan, 2005):
Bunlardan ilki amaçtır. Rekabetin
gerçekleşebilmesi için öncelikli olarak bir amacının
olması gereklidir ve başkalarının varlığının bu
amacın gerçekleşmesini zora sokmasını
gerektirmesidir. Bu hedef iktisadi alanda kar
maksimizasyonu, siyasi alanda da oy maksimizasyonu
gibi örnekler verebiliriz. Bolluğun olduğu bir
ortamda rekabet ortamı olmayacağından rekabetin kıt
kaynakları elde etmek için yapıldığını
söyleyebiliriz. Bu kıt şey piyasadaki bir pay ya da
seçmenlerin kullanacakları oy olabilir.
-
İkinci husus ise, kural
ve kısıtlamaların olmasıdır. Rekabet oyuncularının
istedikleri gibi, davranabilecekleri bir oyun
değildir. Rekabet ortamında rakiplerin oyuna
girişinin engellenmesi ya da zorla oyun dışı
edilmesi, hakimin durumunun kötü yönde kullanması,
rakipler arasında gizli anlaşmalar yaparak hile
yapılması vs. yasaklanmıştır. Rekabet sadece bir
özgürlük ortamında ve hukuki bir rejimde
gerçekleşebilir. Bu yüzden kuralsız ve kısıtlamasız
yarışları rekabet olarak değerlendirmemiz mümkün
değildir. Bu tür durumlarda rekabet ihlali ve yahut
haksız rekabetin oluştuğu bir ortam gerçekleşir.
-
Üçüncü husus ise, temel
özgürlüklerin ve insan haklarının güvence altına
alınmasıdır. Bu temel özgürlükler, iktisadi alanda
girişim özgürlüğü, sözleşme özgürlüğü, mülkiyet
özgürlüğü, örgütlenme özgürlüğü ve seyahat
özgürlüğüdür. Siyasi alanda ise bu özgürlüklere ek
olarak düşünce ve ifade özgürlüğü, seçme seçilme
özgürlüğü ön plana çıkmaktadır. Gerçekte tüm bu
özgürlükler her iki alanda da ihtiyaç vardır.
Özgürlüklerin olduğu oyuncuların mümkün olabilen en
iyiye ulaşmalarını sağlamaktadır. Ayrıca özgürlükler
yarışa giriş ve yarıştan çıkış serbestliğini güvence
altına alır. Yarışa giriş ve çıkışların önünde
engellerin olması rekabetin gerçekleşmesini de
engeller. Özgürlüğün başka bir yanı da şeffaflıkta
büyük rol almasıdır. Şeffaflığın var olmadığı bir
ortamda oyuncuların en doğru kararları almaları
mümkün olmayacaktır. Bu özgürlükleri tek sınırlayıcı
unsur başkalarının da aynı hakları
kullanabilmesidir.
-
Rekabeti ifade ederken
Türkkan’ın vurguladığı bir dördüncü unsurda, hiç
kimsenin ya da hiçbir kurumun ayrıcalıklı bir
konumda olmamasıdır. Bütün kurumların aynı şartlar
içerisinde yarışmasıdır ve hiç kimseye toleransı
gösterilmemesidir.
Son olarak beşinci husus da
piyasanın kimsenin hâkimiyetin de olmamasıdır ve
giriş çıkışların serbest olmasıdır. Rekabet en çok
iktisadi anlamda kullanılan bir kavramdır. Rekabeti
oluşturan beş husus aynı zamanda iktisadi anlamda
rekabet kavramına da dahil edebiliriz.
|