Sıfır Ekonomik Büyüme
İsminden de anlaşılacağı üzere sıfır ekonomik büyüme
taraftarları kontrolsüz büyümenin milletin refahı
üzerindeki olumsuz etkilerinden dolayı milli
ekonomik hasılada artış olmamasını savunmaktadır.
Milli gelir hesaplarında tanımlandığı şekliyle Safi
Milli Hasılanın (SMH) ekonomik performansı ölçmek
için en etraflı ölçü olduğunda ekonomistlerin büyük
çoğunluğu birleşmektedir. Fakat aynı kimseler
SMH'nın ekonomik refah düzeyinin uygun bir gösteresi
olmadığında da birleşmektedir. Bugün hesaplandığı
şekliyle SMH, piyasada alışverişe konu olmayan mal
ve hizmetlerin atfedilen değerlerini ihtiva
etmemektedir, Bunların başında boş vakit
gelmektedir. Tüketicinin refahını olumsuz etkileyen
dışsallıklar hesaba katmamaktadır. Dışsallıkların
miktarı diğer ürünlerin üretimiyle bir arada
artmaktadır. Etik, ahlaki ve dini görüşlerden
kaynaklanan psişik geliri de ihtiva etmemektedir.
Sıfır ekonomik büyüme taraflarla global bir
toplumsal gösterge olarak gayri safi milli refahı (GSMH)
kullanmayı teklif etmektedirler. GSMH alışılmış
gelir ve hasıla hesaplarının ötesine giderek yalnız
maddi şeyleri değil hayatın manevi taraflarlarını da
kapsayacaktır, SEB taraftarları SMH ile GSMH
arasında önemli bir negatif ilişki olduğunu, bu
ilişkiyi durdurmak için SMH'daki büyümeyi
durdurtmaktan başka bir çare olmadığını iddia
etmektedirler.
Sıfır ekonomik büyüme taraflarlarının iki önemli
iddiası vardır. Birincisine göre, sınırlı bir
dünyada, kontrol edilmediği sürece nüfusta fiziki
üretimde ve maddi tüketimdeki sürekli eksponansiyel
büyüme gelecek yüzyılda bütün ekolojik ve sosyo-ekonomik
sistemin çöküşüne yol açacaktır. O zamana kadar
dünyanın kaynaklarını o derecede tüketmiş ve
çevreyi o kadar kirletmiş olacağız ki, hayat devam
etse bile sefalet içinde bir hayat olacaktır. Bu
iddiada bir varsayım daha yer almaktadır: Büyüme
lehindeki eğilim o kadar kuvvetlidir ki dünyamızın
fiziki olanaklarını er geç aşmaktadır. Bu nedenle
çöküşü o kadar fazla olacak ki bunu durdurmak için
alınacak tedbirler etkisiz kalacaktır. Teknolojik
ilerleme ve inovasyonun tarihi performansına rağmen
kötüye gidişi durdurtacak mahiyette olmayacağı gibi
sosyo-ekonomik sistemin otomatik istikrar
kuvvetlerini seferber etmeside mümkün olmayacaktır.
Etkili olabilecek ve felaketi önleyebilecek tek yol
değer sistemini bugün değiştirerek sıfır büyüme
hızı uygulamayı kabul etmektir.
Sıfır - Esaslı Bütçe
Sıfır-esaslı bütçe sistemi, Planlama – Programlama -
Bütçeleme sistemi ile birlikte olmak Üzere,
bütçelemede ekonomik rasyonalite kavramına
dayanmaktadır. Sıfır esaslı bütçelemeye her kamu
hizmeti programı yeniden değerlenmeye tabi
tutulmakta ve buna göre mevcut bir program
azaltılabilmekte, tamamen iptal edilebilmekte ve
hatta arttırılabilmektedir.
Bu sistem, her program sorumlusuna, bütçe ödenek ve
taleplerine ilişkin olarak, istenen ödeneğin haklı
nedenlerini belirtmek görevini yükler. Sistemin
temel amacı, bütün kamusal programlan aynı zamanda
ve temelden gözden geçirmek ve yöneticileri,
fonları kendilerinin en uygun gördükleri gibi
yeniden tahsis etmeye yöneltmektir. Bundan doğacak
fayda, programı oluşturan faaliyetler arası
kıyaslamaları yapabilmek ve programlar arasındaki
karmaşık ödenek tahsisini daha belirgin hale
getirebilmektir. Bu yolla da sadece tek bütçe
önerisi sunulmamakta, fakat farklı alternatifler
belirtilmektedir.
Sıfır-esaslı bütçe sisteminin ilk hazırlık
çalışmaları ve uygulaması AB.D. de olmuştur. İlk
defa 1964 mali yılında A.B.D. Tarım Bakanlığı
bütçesi bu esasa göre hazırlanmıştı. Öte yandan özel
kesimde de 1970 yılından beri bu sistemin
uygulanması ile karşılaşılır. 1972-1973 mali
yılında da Georgia Eyaletinde sistemin uygulamasına
geçilmiştir. Bugün A.B.D. bütçesi 1978 yılından beri
bütünüyle bu esasa dayalıdır.
|