Sızıntılar ve Enjeksiyonlar
Sızıntılar,
toplam harcamaların otonom bileşenlerini
düşüren kavramlardır. Gelir-harcama
akımından gerçekleşen üç tür sızıntıdan söz
etmek mümkündür: Tasarruflar, vergiler ve
ithalat
• Tasarrufları gelirin harcanmayan kısmı
olarak tanımladığımıza göre, hanehalkları ne
kadar çok tasarruf ederlerse o kadar az
harcama yapacaklardır. Bir diğer deyişle
otonom tasarruflarda meydana gelecek bir
artış otonom tüketim harcamalarında bir
düşüş anlamına gelmektedir. Bu da denge GSMH
veya gelir düzeyinin azalmasına neden olur.
Bu sorunu aşağıda "Tasarruf Paradoksu"
başlığı altında ayrıntılı olarak ele
alacağız.
• Gelir-harcama akımından meydana gelebilecek
bir diğer sızıntı vergilerdir. Vergiler tüketim
harcamalarındaki zorunlu düşüşlerdir. Bir diğer
deyişle vergiler, devletin hanehalklarından
kendisine transfer ettiği geliri ifade etmektedir.
Dolayısıyla devletin aldığı bu vergiler ne kadar
yüksek olursa otonom tüketim harcamaları da o derece
düşük olacaktır. Toplam harcamaların otonom
bileşenlerinden birisi olan otonom tüketimdeki bu
azalma da denge GSMH düzeyinin azalmasına neden
olur.
• Daha önce tanımladığımız gibi; ithalat,
yabancılar tarafından üretilmiş mal ve hizmetlere
yurtiçinde yapılan harcamaları ifade etmektedir.
İthalat harcamalarının artması yurtiçinde üretilen
mal ve hizmetlere yapılan harcamaların azalması ile
sonuçlanır. Dolayısıyla otonom ithalat
harcamalarında meydana gelecek artış net ihracatı
azaltırken, toplam harcamaların otonom bileşeninde
ve dolayısıyla denge GSMH düzeyinde bir düşüşle
sonuçlanacaktır.
Dengenin gerçekleşebilmesi için yukarıda sıralanan
sızıntıların gelir-harcama akımına yapılan
ilavelerle, yani enjeksiyonlarla dengelenmesi
gerekmektedir. Ele alınan model bağlamında üç tür
enjeksiyondan söz etmek mümkündür: Yatı-nmlar, kamu
harcamaları ve ihracat.
• Hanehalklarının gerçekleştirdiği tasarruflar,
işletmelerin borçlanabilecekleri ve yatırım
harcamalarında kullanılabilecekleri fonları
yaratmaktadır. Böylece hanehalklarının yaptıkları
tasarruflar yatırımlarda kullanıldığında tekrar
gelir-harcama akımına ilave edilmektedir.
• Devletin vergilerle topladığı fonlar
gelir-harcama akımının dışında kalırken, devlet mal
ve hizmet satın almak amacıyla yaptığı harcamalar
aracılığı ile bu fonları yeniden gelir-harcama
akımına dahil etmektedir.
• Daha önce yaptığımız tanım gereği ihracat
yurtdışına satılan mal ve hizmetlerin değerini
ifade etmektedir. Bu nedenle ihracat, yabancılar
tarafından yapılan harcamaları yerli ekonomiye
aktarmak biçiminde de değerlendirilebilir. Bu da
ülke içindeki gelir-harcama akımına bir ilave
niteliği taşır.
Yukarıda sıralanan her bir enjeksiyonun ilgili
sızıntı ile eşitlenmesi için bir gerekçe öne sürmek
oldukça zordur. Yani bir ekonomide yatırımların
tasarruflara, kamu harcamalarının vergilere,
ihracatın da ithalata eşit olması diye bir kural söz
konusu değildir. Dengenin gerçekleşebilmesi için
enjeksiyonlar toplamının sızıntılar toplamına eşit
olması gerekmektedir. Buna göre tasarruflar (S),
vergiler (T) ve ithalat (İM) toplamının yatırımlar
(I), kamu harcamaları (G) ve ihracat (EX) toplamına
eşit olması denge şartı olarak ifade edilebilir:
S + T+IM = I + G + EX
Aşağıda yer alan Şekilde sızıntı ve enjeksiyonların
denge GSMH düzeyini nasıl belirledikleri
gösterilmektedir. Şekilde yer alan tablodaki 5 nolu
sütun ekonomideki sızıntılar toplamını ( S + T + İM
) göstermektedir. Önceki ünitede tasarrufların ve
ithalatın gelirle birlikte arttığını tespit
etmiştik. Vergileri henüz modelimize dahil
etmediğimiz için, GSMH arttıkça sızıntılar
toplamının da arttığını söyleyebiliriz.
Öte yandan sözü edilen tablonun 9 nolu sütunu ise
çeşitli gelir düzeylerindeki enjeksiyonlar
toplamını ( I + G + EX ) göstermektedir. Yatırımlar,
kamu harcamaları ve ihracatın her biri otonom kabul
edildiği için enjeksiyonlar toplamı her gelir
düzeyinde değişmeden kalmaktadır.
Sızıntılar, Enjeksiyonlar ve Denge
Geliri
Sızıntılar
tasarruf (S), vergiler (T) ve ithalat (İM)
harcamalarının toplamından oluşmakta, enjeksiyonlar
ise yatırım (I), kamu harcamaları (G) ve ihracatın
(EK) toplamından oluşmaktadır. Denge,sızıntıların
enjeksiyonlara eşit olduğu noktada gerçekleşir.
Şekilde S+T+IM doğrusunun I + G + EK doğrusunu
kestiği nokta bu eşitliğin sağlandığı noktayı ifade
etmektedir. Bu noktanın ifade ettiği denge gelir
düzeyi de 500 trilyon liradır. Daha düşük gelir
düzeylerinde enjeksiyonlar sızıntılardan büyük
olduğu için gelir artma yönünde değişir. Daha yüksek
gelir düzeylerinde ise sızıntılar enjeksiyonlardan
büyük olduğu için gelir azalmaya başlar
|