Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Tayvan Ekonomik Kalkınma Modeli 

Doğu Asya’nın dört kaplanından biri olan Tayvan’ın çok hızlı kalkınarak 1950’lerdeki fakir ülke konumundan bugün kalkınmış bir ülke konumuna yükselmesi, devletin ekonomik kalkınmadaki önemli rolünün başarılı bir örneğidir. 

Bayar’a göre Tayvan’ın kalkınmasında etmen olan faktörler iç ve dış çevre koşulları olmak üzere iki başlık altında incelenmektedir. Dış koşullarla ilgili olarak Tayvan’ın kalkınma hamlesine başladığı II. Dünya Savaşı sonrası yıllarda komünist ülkelerin dışa kapalı olmaları, sömürgeleştirilen ülkelerin bağımsızlık savaşı veriyor olmaları ve kalkınmış ülkelerin savaşın yaralarını sarmaya çalışıyor olmaları sebebiyle dünya pazarlarında rekabetin yoğun olmamasının önemli olduğu düşünülmektedir. İç koşullarla ilgili olarak toplumun istikrar ve uyum içinde olmasının,  yüksek  kaliteli zorunlu  eğitimin,  vatandaşların tutumluluğunun  ve çalışkanlığının, doğru kalkınma strateji ve politikalarının ve sorumluluklarının bilincinde bir devletin önemi vurgulanmaktadır. 

Tayvan devleti başından beri uyguladığı birçok politikada isabet kaydetmiştir. Bunların başında ülkenin pazar ekonomisini benimsemesi gelmektedir. Bu dönemde Tayvan’ın ekonomisi büyük ölçüde tarıma bağlıyken, devlet tarımı desteklemiş, toprak reformu yapmış, bunların sonucu olarak tarımsal üretim ve gelir artmış, tarım fazlası ihracata yönlendirilerek buradan kazanılan döviz sanayinin gelişmesi için gerekli hammadde, makine ve teçhizatın alımında kullanılmıştır. Küçük bir ülkenin sadece iç pazara yönelerek kalkınması mümkün olmadığından dışa açık politikalar uygulanmış, ihracat sanayi gelişiminin ve kalkınmanın itici gücü olmuştur. Tayvan, kalkınmasının ilk yıllarında bol olan işgücünü emek yoğun sanayileri kurarak değerlendirmiş, sermaye birikimi oluşmaya başlayınca da sermaye yoğun ve daha sonra da teknoloji yoğun sektörlere yatırım yapmaya başarıyla geçmiştir. Devlet, özellikle 1990’lardan sonra kalkınmada önemli rol oynamış, yatırımcılara iyi bir ortam, ekonomik, politik ve sosyal istikrar ve uyum sağlamıştır. Özellikle donanım ve yazılım altyapısı devletçe sağlanmıştır. Özel sektörün girmeye tereddüt ettiği alanlarda ilk girişimler devlet eliyle yapılmıştır. 

Tayvan’ın başarısının temel faktörlerinden biri Batı’yı tamamen kopyalamaması, kendi ekonomik plan ve politikalarını saptarken Batı’dan yararlanması, ancak kendi tarihini, kültürel geçmişini, sosyal ve siyasi şartlarını göz önünde bulundurarak tamamen kendine özgü bir model oluşturmasıdır. 

Tayvan’da sanayi genellikle küçük ölçekli bir yapılanma gösterdiğinden, Ar-ge desteği de bu duruma göre biçimlenmiştir. Devlet, bu küçük ölçekli işletmelerin sınırlı kaynakları ile Ar-ge faaliyetlerini yüklenmede karşılaştıkları güçlükleri gidermek amacıyla politikalarını belirlemiştir. Bunun yanısıra, küçük işletmelerin gereksinimleri doğrultusunda pazarlama ve teknik eğitim konularında olduğu kadar teknolojik Ar-ge oluşturulmasında da kurumlar yaratmıştır. 

Tayvan eğitime çok önem veren ve buna büyük kaynaklar ayıran bir ülkedir. Tayvan’da eğitimin sadece belli yaşlardaki bir çağ nüfusuna yönelik olmadığı, her yaşta, değişik meslek gruplarındaki kişilerin de sık sık eğitim aldıkları, mesleklerinde kendilerini yetiştirdikleri gözlemlenmektedir. Ülkenin bu beşeri faktöre verdiği önem, eğitim seviyesi yüksek işgücüne sahip olmasının etkisine neden olmuştur. Tayvan’ın özellikle yüksek teknolojili sektörlerinin gelişmesinde devlet politikalarının etkin rolü olmuştur. 

Genel anlamda Tayvan devletinin ülkenin kalkınmasındaki rolü incelendiğinde, uygulanan politikaların ve verilen teşviklerin çoğunun pazar ekonomisinin işlemesine engel olacak teşvikler olmadığı, Dünya Ticaret Örgütü kurallarına da uygun olan Ar-Ge, eğitim teşviki gibi teşviklerin ağırlıklı olduğu görülmektedir. 

Doğrudan yabancı sermaye yatırımları Tayvan’ın başarı hikâyesinde olumlu rol oynamıştır, ancak, nicelik olarak hiçbir zaman birinci derecede önemli olmamıştır. Diğer taraftan, yabancı sermayenin niteliksel katkıları, rekabet baskısı sağlaması, teknoloji seçenekleri ve transferi sağlaması, ihracata yönelmeyi kolaylaştırması da göz ardı edilmemelidir. 

Tayvan’ın hızlı kalkınmasında uyguladığı isabetli politikaların önemli rolü olmuştur. 

Tez çalışmasının 1. Bölümünde devletin ekonomideki değişen rolü, kalkınmacı devletin genel olarak tanımı, özellikleri ve unsurları, Doğu Asya ülkelerinin başarılarında devletin oynadığı rol incelenmiştir. Bugün çoğu iktisatçı devletin ekonomide rol alması gerektiğini kabul etmektedir. Doğu Asya ülkelerine bakıldığında devletin ekonomik kalkınma sürecinde başarılı politikalar uyguladığı görülmektedir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri