Tayvan Ekonomik
Kalkınma Modeli
Doğu Asya’nın dört
kaplanından biri olan Tayvan’ın çok hızlı kalkınarak
1950’lerdeki fakir ülke konumundan bugün kalkınmış
bir ülke konumuna yükselmesi, devletin ekonomik
kalkınmadaki önemli rolünün başarılı bir örneğidir.
Bayar’a göre Tayvan’ın
kalkınmasında etmen olan faktörler iç ve dış çevre
koşulları olmak üzere iki başlık altında
incelenmektedir. Dış koşullarla ilgili olarak
Tayvan’ın kalkınma hamlesine başladığı II. Dünya
Savaşı sonrası yıllarda komünist ülkelerin dışa
kapalı olmaları, sömürgeleştirilen ülkelerin
bağımsızlık savaşı veriyor olmaları ve kalkınmış
ülkelerin savaşın yaralarını sarmaya çalışıyor
olmaları sebebiyle dünya pazarlarında rekabetin
yoğun olmamasının önemli olduğu düşünülmektedir. İç
koşullarla ilgili olarak toplumun istikrar ve uyum
içinde olmasının, yüksek kaliteli zorunlu
eğitimin, vatandaşların tutumluluğunun ve
çalışkanlığının, doğru
kalkınma strateji ve politikalarının ve
sorumluluklarının bilincinde bir devletin önemi
vurgulanmaktadır.
Tayvan devleti başından
beri uyguladığı birçok politikada isabet
kaydetmiştir. Bunların başında ülkenin pazar
ekonomisini benimsemesi gelmektedir. Bu dönemde
Tayvan’ın ekonomisi büyük ölçüde tarıma bağlıyken,
devlet tarımı desteklemiş, toprak reformu yapmış,
bunların sonucu olarak tarımsal üretim ve gelir
artmış, tarım fazlası ihracata yönlendirilerek
buradan kazanılan döviz sanayinin gelişmesi için
gerekli hammadde, makine ve teçhizatın alımında
kullanılmıştır. Küçük bir ülkenin sadece iç pazara
yönelerek kalkınması mümkün olmadığından dışa açık
politikalar uygulanmış, ihracat sanayi gelişiminin
ve kalkınmanın itici gücü olmuştur. Tayvan,
kalkınmasının ilk yıllarında bol olan işgücünü emek
yoğun sanayileri kurarak değerlendirmiş, sermaye
birikimi oluşmaya başlayınca da sermaye yoğun ve
daha sonra da teknoloji yoğun sektörlere yatırım
yapmaya başarıyla geçmiştir. Devlet, özellikle
1990’lardan sonra kalkınmada önemli rol oynamış,
yatırımcılara iyi bir ortam, ekonomik, politik ve
sosyal istikrar ve uyum sağlamıştır. Özellikle
donanım ve yazılım altyapısı devletçe sağlanmıştır.
Özel sektörün girmeye tereddüt ettiği alanlarda ilk
girişimler devlet eliyle yapılmıştır.
Tayvan’ın başarısının
temel faktörlerinden biri Batı’yı tamamen
kopyalamaması, kendi ekonomik plan ve politikalarını
saptarken Batı’dan yararlanması, ancak kendi
tarihini, kültürel geçmişini, sosyal ve siyasi
şartlarını göz önünde bulundurarak tamamen kendine
özgü bir model oluşturmasıdır.
Tayvan’da sanayi
genellikle küçük ölçekli bir yapılanma
gösterdiğinden, Ar-ge desteği de bu duruma göre
biçimlenmiştir. Devlet, bu küçük ölçekli
işletmelerin sınırlı kaynakları ile Ar-ge
faaliyetlerini yüklenmede karşılaştıkları güçlükleri
gidermek amacıyla politikalarını belirlemiştir.
Bunun yanısıra, küçük işletmelerin gereksinimleri
doğrultusunda pazarlama ve teknik eğitim konularında
olduğu kadar teknolojik Ar-ge oluşturulmasında da
kurumlar yaratmıştır.
Tayvan eğitime çok önem
veren ve buna büyük kaynaklar ayıran bir ülkedir.
Tayvan’da eğitimin sadece belli yaşlardaki bir çağ
nüfusuna yönelik olmadığı, her yaşta, değişik meslek
gruplarındaki kişilerin de sık sık eğitim aldıkları,
mesleklerinde kendilerini yetiştirdikleri
gözlemlenmektedir. Ülkenin bu beşeri faktöre verdiği
önem, eğitim seviyesi yüksek işgücüne sahip
olmasının etkisine neden olmuştur. Tayvan’ın
özellikle yüksek teknolojili sektörlerinin
gelişmesinde devlet politikalarının etkin rolü
olmuştur.
Genel anlamda Tayvan
devletinin ülkenin kalkınmasındaki rolü
incelendiğinde, uygulanan politikaların ve verilen
teşviklerin çoğunun pazar ekonomisinin işlemesine
engel olacak teşvikler olmadığı, Dünya Ticaret
Örgütü kurallarına da uygun olan Ar-Ge, eğitim
teşviki gibi teşviklerin ağırlıklı olduğu
görülmektedir.
Doğrudan yabancı sermaye
yatırımları Tayvan’ın başarı hikâyesinde olumlu rol
oynamıştır, ancak, nicelik olarak hiçbir zaman
birinci derecede önemli olmamıştır. Diğer taraftan,
yabancı sermayenin niteliksel katkıları, rekabet
baskısı sağlaması, teknoloji seçenekleri ve
transferi sağlaması, ihracata yönelmeyi
kolaylaştırması da göz ardı edilmemelidir.
Tayvan’ın hızlı
kalkınmasında uyguladığı isabetli politikaların
önemli rolü olmuştur.
Tez
çalışmasının 1. Bölümünde devletin ekonomideki
değişen rolü, kalkınmacı devletin genel olarak
tanımı, özellikleri ve unsurları, Doğu Asya
ülkelerinin başarılarında devletin oynadığı rol
incelenmiştir. Bugün çoğu iktisatçı devletin
ekonomide rol alması gerektiğini kabul etmektedir.
Doğu Asya ülkelerine bakıldığında devletin ekonomik
kalkınma sürecinde başarılı politikalar uyguladığı
görülmektedir.
|