Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Teknoloji Nedir, Teknoloji İle İlgili Kavramlar Nelerdir 

Teknolojinin ekonomi içindeki genel kayıt ve şartlarının durumunun ele alınması, kalkınma kavramı için önemlidir. Ekonomik kalkınmada teknolojinin niçin önemli olduğuyla ilgili çeşitli gerekçeler bulunmaktadır. Ekonomik kalkınmada önemli olan zorluklar ve güçlükler ele alınarak hızlı teknolojik değişimi sağlayabilmek ve temin edebilmektir. Teknoloji, hiçbiri diğerini dışlamayan geniş olanakları kapsamaktadır. 

Ekonomik kalkınma için uygun teknolojinin özellikleri; 

- Hızlı ekonomik kalkınmayı yaratmak ve yaşam standardını artırmak,

- Kalkınma oranlarının zorunluluğunu sağlamak,

- Yerel kaynaklara ve enstitülere daha uygun yeni teknolojiler üretmek,

- Sosyal  ve  psikolojik  değişmelere neden  olacak  araçları  temin  ederek kalkınmaya yardımcı olmak,

- Gelir dağılımındaki  yüzdelik  değişimleri  engelleyerek  adil  bir şekilde dağıtılmasını sağlamak ve gelirin ziyan edilmesini önlemek,

- Yeni yatırımların ilerlemesini teşvik etmek,

- Donatımı sağlayarak teknolojinin değerini artırmak,

- Teknoloji ile ülkenin kalkınma oranlarını yükseltmektir. 

Teknoloji genel bir anlam olarak; kazanılmış yeteneklerin işe uygulanmasıyla doğaya egemen olmak için gerekli işlevsel yapılar oluşturmaktır. Ayrıca teknoloji, bilimin, üretim, hizmet, ulaşım gibi uygulamalı bir sanat dalı haline dönüşmesidir. Diğer bir şekilde teknoloji; insanın bilimi kullanarak doğaya üstünlük kurmak için tasarladığı rasyonel bir disiplin olarak tanımlanmaktadır. 

Teknoloji kelimesinin en basit tanımı; bir mal veya hizmetin üretimi için gerekli ve uygulanan bilgi ve deneyimlerdir. Teknolojinin geniş kapsamlı tanımı ise; işletmelerin tüm işlevlerinde karşılaşılan sorunların çözümlerini içeren yöntemlerdir. Bu kavramlar bir araya getirildiğinde teknoloji kelimesinin tanımı; malların veya hizmetlerin üretiminin planlanmasından, dağıtımının gerçekleştirilmesine kadar geçen süre içerisindeki teknik ve yönetsel yöntem ve bilgilerin tümüdür. Bu tanım teknolojinin, üretim ve üretim sonrası bilgileri kapsadığını göstermektedir.  

Teknoloji, endüstrinin çeşitli alanlarına ilişkin araç, gereç, yöntem, teknik ve uygulamaların bütünüdür. Ayrıca teknoloji, insan gereksinimleriyle başlayan bir tasarlama yapma ve uygulama sürecidir.  

Sözlük anlamı olarak teknoloji terimi; bilginin, sanayideki işlemlerde sistematik olarak uygulamaya alınması demektir. Sözlük anlamının yanı sıra geniş anlamda teknoloji kavramı; araştırma, geliştirme, üretim, pazarlama, satış ve satış sonrası hizmeti kapsayan sanayi sürecinin etkin ve verimli bir sonuca ulaşılması için kullanılabilecek bilgi ve becerilerin tümünü tanımlamaktadır.

İktisatçılara göre teknoloji, milletlerin refahını yükselten bir araç ve kaynak girdiler ile üretim çıktıları arasında sıkışmış bir ölçme tekniğidir. 

Neo-klasik iktisada göre teknoloji girdilerin - çıktılara dönüştürülmesinde nasıl kullanıldığını belirten bir fonksiyondur. Teknolojinin ekonomiye etkisi üretimin daha az girdi kullanımı ile yapılması yani prodüktivite artışı olarak görülmüştür. 

Evrimci kuramda teknoloji, bilgi ve bu bilginin organizasyonda nasıl kullanıldığı üzerinde yoğunlaşmaktadır. Evrimci kuramda, teknolojinin firma ve ülke bazında ekonomik gelişmeye olan etkileri irdelenmektedir. 

Marksist yaklaşımda da teknoloji ve ekonomik gelişmeye etkisi sınıf ilişkileri içerisinde irdelenmiştir. Buna göre teknoloji toplumsal yapıyı, sınıf ilişki ve çeşitlerini içinde bulundurmaktadır. Teknolojinin ekonomiye etkisi sermaye ve emek açısından incelenmiştir.

Gelişme iktisadı teknolojiyi gelişmekte olan ülkeler açısından incelemiştir. Gelişme iktisadında teknoloji bağımlılık unsuru olarak ele alınmıştır. Gelişmiş ülkelerde yaratılan teknolojiler, bu teknolojileri transfer ederek sanayileşmeye çalışan gelişmekte olan ülkeleri, gelişmiş ülkelere bağımlı kılmaktadır. Bu görüşe göre teknoloji, ihtiyaç gideren aletler ve bunların yaratılmasında gerekli olan tüm bilgi, beceri ve süreçleri kapsamaktadır. 

Araç olarak teknoloji kavramı; insanların ihtiyaçlarını karşılamada ve problemlerini çözmede yararlandıkları alet ve araçların bütünü olarak tanımlanmaktadır. 

Yöntem olarak teknoloji; ihtiyaçları karşılamak, problemleri çözmek için kaynakların bir araya getirilerek bilgi birikimine dayalı olarak izlenen yolu belirtmektedir.

Teknolojinin kültürel bir etken olarak tanımı ise; teknolojinin kültürel yapılarını değiştirebilen bir aktivitedir. 

Devrim niteliği taşıyan teknolojik bir ilerleme üretimde kullanıldığında ve sürdürülebilir başarı sağlandığında toplumun üzerinde sosyal, kültürel, ekonomik, siyasi, hukuki alanlarda kalıcı değişiklikler meydana getirmesine teknolojinin toplumsal dönüşüm kaynağı olması denmektedir. 

Teknoloji tarihi, silah, araç ve gereçlerin yapılmaya başlandığı taş devri ile başlayarak, bronz ve demirin yapılmaya başlandığı çağlara kadar uzanmıştır. 1750 – 1830 yıllarını kapsayan sürede buhar gücünün keşfedilmesiyle önem kazanan endüstri devrimi ile hız kazanarak gelişimini sürdürmeye devam etmiştir. 2000’li yıllarda ise teknolojinin tarihi süreci bilgi yoğun yapılara dönüşmüştür. 

Teknolojinin tarihi gelişimini incelerken iki yaklaşım öne sürülmüştür. Bunlardan birincisi; bir grup teknoloji için ticari uygulamalara dayanan araştırmaları kapsayan “ Teknoloji İtme Yaklaşımı” ‘dır. Bu yaklaşıma göre teknoloji, bilimin uygulamalı şeklidir ve bilimsel gelişmelerin sürekliliğine bağlı olarak teknoloji de gelişme gösterecektir. İkinci faktör olan “ Pazarın Çekme Yaklaşımı” ‘nda önemli olan müşterilerin istekleridir. Bu faktöre göre teknolojinin tarihi gelişimi, müşterilerin çeşitli ihtiyaçlarını karşılamak amacıyla ortaya çıkmaktadır. 

Günümüzde ise teknolojinin tarihi gelişimi konusunda farklı modeller üretilmiştir. Eşleştirme modeli de bunlardan bir tanesidir. Bu model, teknoloji itme ve pazar çekme modellerinin karmasından oluşmaktadır. Buna göre gelecekte oluşacak ihtiyaçlar dâhilindeki gelişmeler ön planda tutulmaktadır. Geliştirilmiş olan diğer bir model de bütünleşmiş modeldir. Bu model, pazar veya müşteri ihtiyacını karşılayacak, yüksek kaliteli, düşük maliyetli ürünlerin dizaynı, üretimi, geliştirilmesi ve dağıtılması için uygulanan bir modeldir. 1990’lı yıllardan sonra geliştirilen öğrenme modelinin ana unsuru rekabet avantajı sağlamaktır. Amacı; işletmelerin rekabet edebilmek için işletme içi ve dışında öğrenme ve yaratıcılığın geliştirilmesidir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri