Toplam Faktör Verimliliği Ölçme Yaklaşımları
Literatürde toplam faktör verimliliğinin tanımlanması ve ölçülmesi
ile ilgili olarak çok farklı yaklaşımlar ile
karşılaşılmaktadır. Bu durum bir taraftan
verimliliğin hangi düzeyde ölçüldüğüne, bir taraftan
ölçme amacına ve buna bağlı olarak girdi ve çıktı
tanımlarına, bir taraftan da elde hazır olabilen
veri tabanına dayalı olarak ayrışmaktadır. Toplam
faktör verimliliği ölçme yaklaşımları başlangıçta
mali ve mali olmayan yaklaşımlar olarak
sınıflandırılabilmektedir. Bu sınıflandırmaya göre
mali yaklaşımlarda toplam faktör verimliliği, mali
olarak tanımlanan girdi ve çıktılarla hesaplanırken,
mali olmayan yaklaşımlarda toplam faktör
verimliliğinin mali olarak tanımlanan girdi ve
çıktılarla hesaplanması gerekmemektedir.
Toplam Faktör Verimliliği Ölçümüne Mali Yaklaşımlar
Mali temelli verimlilik analizlerinde toplam faktör
verimliliği ölçümü, mali çıktılarla
ilişkilendirilmektedir. Grifell, Tatje ve Lovell6
1999 yılında, “işletme” ve “ekonomik” olmak üzere
iki mali yaklaşım tanımlamışlardır. İşletme
yaklaşımı üzerine Kurosawa, Eldor ve Sudit, Miller,
Miller ve Rao, Banker vd., çalışmalarında iki dönem
arasında kârdaki değişim 3 bileşene ayrılmıştır.
Bunlar: toplam faktör verimliliği etkisi, fiyat
kurtarma etkisi (çıktı ve girdi fiyatlarındaki
değişmeyi yansıtan) ve bir faaliyet etkisi (firmanın
operasyonlarının büyüklüğündeki değişmeleri
yansıtan)’dir. İşletme yaklaşımı konusundaki diğer
çalışmalar, bu üç yönlü ayrıştırmanın çeşitli
varyasyonlarıdır. Bu yaklaşım içerisindeki bazı
modeller, kârdaki değişimi incelemede, indeks
sayıları kullanmaktadır. Ancak kârdaki değişimi
incelemede kullanılan indeksler, üretim teknolojisi
üzerine kısıtlayıcı bazı varsayımlara dayanmaktadır.
Kârdaki değişimi ayrıştırmaya olanak veren ekonomik
yaklaşım ise, toplam faktör verimliliği ölçüsünde
teknik etkinsizliğin belirlenmesine ve faaliyetin
etkisinin ayrıştırılmasına izin vermektedir. Grifell,
Tatje ve Lovell 1999 yılında yaptıkları çalışmada,
üç evreli kâr ayrıştırma modeli önermişlerdir.
Birinci evrede, kârdaki değişim fiyat ve miktar
etkilerine ayrılmaktadır. Miktar etkisi, ikinci
evrede, verimlilik ve faaliyet etkisine ayrışmakta
ve son evrede verimlilik etkisi, üretim teknolojisi
ve teknik etkinlik bileşenlerine ayrıştırılmaktadır.
Faaliyet etkisi ise ürün karışımı, kaynak karışımı
ve ölçek etkilerine ayrışmaktadır. Grifell, Tatje ve
Lovell kullandıkları modelde kârdaki değişimi
ayrıştırmak için bir Malmquist verimlilik indeksini
kullanmışlardır.
Toplam Faktör Verimliliği Ölçümüne Mali Olmayan Yaklaşımlar
Grosskopf 1993 yılında yaptığı çalışmada, toplam faktör
verimliliğin ölçümüne
mali olmayan teknikleri öncelikle sınır yaklaşımları olan ve
olmayan olarak iki gruba
ayrıştırmaktadır. Bu sınıflamada kullanılan parametrik modeller
ekonometrik üretim
modelleri, parametrik olmayan yöntemler ise
deterministik modeller olarak bilinmektedir.
Ekonometrik teknikler, üretim fonksiyonunun tam
olarak belirlenmesini ve verimlilik değişimi ile
üretim fonksiyonunun parametreleri arasında doğrudan
bir ilişkiyi gerektirmektedir. Bu teknikler, üretim
fonksiyonundaki girdiler ve çıktılar arasındaki
ilişkilerin tam olarak belirlenemediğini varsayar.
Bu nedenle ekonometrik teknikler, verimlilik
değişmelerinin tahmininde ölçme hatasını açıklama
üstünlüğüne sahiptirler. Ancak bu tekniklerde,
yanlış bir üretim fonksiyonu tahmin etme ve sonuçta
yanlış hata açıklama riski de bulunmaktadır.
Deterministik yöntemler, üretim fonksiyonunun tam
bir tanımını ve dolayısıyla da parametre
tahminlerini gerektirmezler. Bu teknikler girdiler
ve çıktılar arasında determinisitik bir ilişki
olduğunu varsaymaktadırlar. Bu sebeple
determinisitik tekniklerin ölçme hatalarına daha
duyarlı olduğu söylenebilir. Bu teknikler fonksiyon
temelli indeks sayıları ve matematiksel programlama
yöntemleri olarak iki grupta ele alınabilmektedir.
Laspeyres ve Fisher gibi temel indekslerde,
hesaplama kolaylığı bulunmaktadır. Verimliliği
ölçmede temel matematiksel programlama yöntemi, veri
zarflama analizi ve malmquist indeksidir.
Matematiksel programlama yöntemleri verimlilik
değişimlerini, teknik etkinlik ve teknolojik değişim
olarak kaynaklarına ayrıştırabilmektedir.
|