Türkiye Ekonomisi

Dünya Ekonomisi

Osmanlı Ekonomisi

Finansal Ekonomi

İşletme Ekonomisi

Hizmet Ekonomisi

Kalkınma Ekonomisi

Tarım Ekonomisi

Borsa ve Yatırım

Ekonomi Sözlüğü

Ekonomi Ders Notları

Ekonomi Düşünürleri

Genel Ekonomi Soruları

Özel İstatistik Arşivi

Özel İktisat Konuları

Açık Öğretim İktisat

Ekonomi Kurumları

Kamu Yönetimi

Kamu (Devlet) Maliyesi

Sigortacılık Konuları

Türkiye İktisat Tarihi

Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Türkiye’nin Enerji Politikalarında Güvenlik Sorunu

Türkiye'nin enerji politikaları, konjonktüre göre değişiklik gösterebilen enerji talebi, ihtiyacı olan enerjiyi temin etmek için katlanması gereken maliyet ve sahip olduğu coğrafi avantajlara göre şekillenmektedir. Enerji politikasının öncelikli hedefi sahip olunan enerji kaynaklarının verimli bir şekilde kullanımının sağlanması ve tek kaynağa bağlı enerji temini ile ortaya çıkan enerji bağımlılık seviyesinin kabul edilebilir bir seviyede olmasının sağlanmasıdır. Petrol Türkiye'nin ithal ettiği en önemli enerji kaynağıdır. Türkiye'nin enerji politikası küresel enerji pazarlarına ulaşan boru hatlarının coğrafî alanı içerisinde olmasından dolayı iletim hatlarından enerji tedarik maliyeti açısından faydalanılması, Türkiye'nin enerji iletiminde bir kesişim noktası konumuna getirilmesi ve coğrafi sınırlan içerisinde olabilecek olası petrol rezervleri ile ilgili çalışmalar yapılması faaliyetlerini içermektedir. Diğer bir önemli enerji kaynağı olan doğalgaz açısından Türkiye, dünyanın en zengin doğalgaz rezervlerine sahip Rusya ve İran ile komşu olması ve Türkmenistan, Kazakistan ve Azerbaycan'daki doğalgaz rezervlerine de yakınlığı ile iletim üstü olma imkanını yakalamıştır. Kömür tüketimi açısından üretim ve tüketim miktarları arasındaki farkın giderilmesi için coğrafi yakınlıktan dolayı Rusya ve Ukrayna gibi ülkelerle işbirliği gerçekleştirilmektedir.

Türkiye enerji politikalarının ana unsurları, enerji ihtiyacının kesintisiz ve ucuz maliyet ile sağlanabilmesi ve enerji iletimlerinin Türkiye üzerinden gerçekleştirilmesi dolayısıyla maliyet avantajı yakalanabilmesidir. Bu amaçla Türkiye İran, Irak ve Hazar Havzası enerji kaynaklarının Doğu-Batı koridoruyla Avrupa'ya ve limanlara ulaştırılması, Rusya, Azerbaycan ve Kazakistan kaynaklarının ise Kuzey-Güney yoluyla Kızıldeniz'e ve Akdeniz Limanlarına ulaştırılması projelerinde yer almaktadır.

Elektrik enerjisinin arz güvenliğinin sağlanması Türkiye açısından enerji politikalarında yer alan en önemli unsurlardan birisidir. Elektrik enerjisi talebinin karşılanması, sanayileşmede ortaya çıkan büyüme trendinin desteklenebilmesi ve karşılanabilir birim fiyatlarının piyasa koşullan içerisinde oluşması "enerji politikamızın önemli amaçlarıdır. Ülkemizin büyüme hızı elektrik enerjisine olan talebi arttıracaktır. Bu durum enerji politikalarımızda stratejik hedeflerin belirlenmesini ve bu hedeflerin gerçekleştirilmesi için gerekli aksiyonların zamanında ve eksiksiz olarak alınmasını ve güçlü bir elektrik piyasası oluşturulmasını zorunlu kılmaktadır. 2007 yılı itibariyle elektrik üretimindeki doğalgaz bağımlılığı riskli bir hal almıştır.

Elektik üretiminde ülkemizde yeraltı kaynaklan arasında bulunmayan doğalgaza bu denli yüksek seviyede bir bağımlılık fiyat riskini, siyasi ve ekonomik problemleri beraberinde getirmektedir. Bununla beraber Türkiye'nin sahip olduğu kömür yatakları ve su potansiyeli doğalgaza olan bu riskli bağımlılığı azaltacak cinstendir. 2030 yılında Türkiye'nin elektrik enerjisi talebinde öncelik sıralamasının su, kömür, doğalgaz, nükleer enerji ve yenilenebilir enerji şeklinde olması beklenmektedir.

Türkiye'nin elektrik arz güvenliği politikalarında elektrik arzının tamamlayıcı bir unsuru olan iletim ve dağıtım şebekelerinin yeterliliği ve kalitesi de önemli bir rol oynamaktadır. Mevcut olan ve planlanan ekonomik büyüme, coğrafi Özellikler, talebin sürekli bir artış içerisinde olması iletim altyapısına gerçekleştirilen yatırımların önemini arttırmaktadır. Yeterli iletim altyapısının sağlanması durumunda endüstriyel gelişim ve kentleşme eğilimi, enerji kaynağına coğrafi anlamda yakın olma baskısını azaltacaktır. Türkiye sahip olduğu coğrafi avantajları ve kaynak imkanlarını da değerlendirerek hem ulusal güvenlik politikası çerçevesinde hem de küresel enerji güvenliği politikaları içerisinde aktif bir rol alacaktır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü - Gizlilik Politikası

Sağlık Bilgileri