Politika ve Hukuk'ta "Neo-Liberalizm" -Bir
Deneme-
Liberalizm Nedir
Kaynak; Bakır Çağlar
Başlarken: Liberizm, Liberalizm ve Neo-Liberalizm
Giovanni Sartori, "Demokrasi Teorisine Geri Dönüş"
başlıklı kitabında "Siyasal Liberalizm" ve "EkonomikLiberalizm'ln
"fena suretle karıştırıldığını ekonomik özgürlük
ile siyasal özgürlük sorunlarını başka çerçevelere
yerleştirilmesi için iki ayrı kod adının
kullanılması gerektiğini yazmıştı.
"Batıda endüstriyel gelişme; serbest rekabet,
laissez faire ve Manschester okulunun kuramsal
himayesinde ortaya çıkmıştı. Talihsizlik,
yeniliğin, siyasal liberalizm değil ekonomik
liberalizm olduğu bir dönemde "Liberalizm" adının
konmuş olmasına rastlamış olmasıdır.
Farklılaştırılmayan etiket (Liberalizm) siyasal bir
çağrışım yapmaktan çok ekonomik bir çağrışım yapar
olmuştur. Bugün de bir çok yazar klasik
liberalizmden, "laissezfaire liberalizmi" (Liberizm)
olarak söz eder; liberalizmi, ekonomik "Liberalizm"
(Liberizm) ile karıştırır'
Locke, Blackstone, Montesauieu, Madi-son laissez
faire ekonomisi kuramcıları değillerdi. Onlara göre
liberalizm demek; "Hukuk Devleti, Anayasal Devlet
demekti ve özgürlük ekonomide serbest ticaret demek
olmayıp, si yasal özgürlük demekti." Kısaca, Devlet
baskı sından yurttaşı kurtarma ya da denetlenen ikt
dar formülü, bir "Sivil Toplum" ideolojisi.
Bugün "Post-Komünist Anayasalar"da da yeniden
keşfedilen "Garantist felsefe, hu kuk Devleti ve
Yargıçlar iktidarı ile şekilleniyor.
Hegelci "etatiste" liberalizmden, Mac phersonuın
marksist eleştiri getirdiği "Baskıcı Pazar Toplumu
İdeolojisi "ne kadar geniş bu yelpazeyi kavrayan
liberalizm nasıl sorgulanabilir? Belki önce
partilerle, sonra "Hukuk"\z. Hangi Partiler, hangi
"Hukuk" ve hangi "Söylem"le? Yazının konusu bu; Dört
Başlıkta, Başlık Bir İdeolojik Mekanlar ve Örgütlenmelerde Liberalizm: Sağ'ı
ve Sol'u Liberalizmle Kurgulayarak Değiştirmek
Avrupa'nın büyük siyasal akımları (liberal,
muhafazakar, hıristiyan demokrat, sosyalist) iç
sınırları sürekli hareket halindeki ideolojik bir
bütün meydana getiriyor. Siyasi liberalizmi, bu
seyyaliyet içinde ve bugün bu mekana eklenen yeni
düşüncelerle düşünmek gerekir. Liberal akım, XLX.
Yüzyıl ikinci yansının en dinamik ideolojik mekanı
oldu ama; liberal partiler, programını ve sosyal
tabanını yenile-yemediği ve iç bölünmelerini
aşamadığı için. bugün ikincil durumda.
Ancak, Portekiz ve İspanya'da atipik bir durum
görülüyor. Ve bunun da ötesinde, Liberal Söylem
başka ideolojik mekanları etkiliyor. "Üçüncü Yol"
vak'asında görüldüğü gibi... Siyasal Liberalizmi
sorgularken bu etkileri de not etmek gerekiyor. Bu
notlar arasında İtalya örneği de var. (liberalizm
kapitalizm)
Siyasi liberalizmin Avrupa'da ideallerini paylaştığı
program; Devlet ve dinin ayrılması,
ferdi hakların, öncelikle de "Mülkiyet Hak
savunulması, parlamenter bir rejimin kurulması,
liberal ihtilaller ile birlikte birlikte ortaBu
minimum program, "Orta burjuva-z/"nin programı ama,
orta sınıflar dışındaki halk kesiminden de destek
alıyor. Ancak Avrupa'da bir yüzyıl boyunca
anayasal-siyasal re-formları besleyen liberal
düşünceler, Devletlerin çoğunda örgütlü bir siyasal
güç üretmiyor. Liberal düşünce başka örgütlerin
dokusunda yaşıyor, Liberallerin (Whigs) en etkili
yapılanması 1914 yılına kadar Büyük Britanya'da
olmuştu.
İspanya'da ve Portekiz'de, kısmen de olsa,
demokrasiye geçişi yönlendiren liberal partiler
oldu.
ispanya'da Adolfo Suarez'in liberal partiler ve
ılımlı bölgesel partileri federalleştiren Merkez
Birliği, politikayı, oyların %35'inden fazlasıyla
etkilerken, yeni bir anayasa, politik, ekonomik,
sosyal hayatı liberalleştiren yasalarla,
demokrasiye geçişi sağlamıştı. Ama parti içi
fraksiyonlar parti yapısının sağlamlaştırmasını
engelledi ve "liberal" parti, fonksiyonunu sosyalist
partiye bıraktı.
Portekiz'de "Karanfiller İhtilali" etkisinde
"Sosyal-Demokrat" etiketini kullanan liberaller,
1974-1976 yılları askeri rejiminden bugünün
liberal-demokrasisine geçişi gerçekleştirdi ve
bugün Hıristiyan-Demokrat Parti'nin (CDS) denetimini
ele geçiren katolik-muhafazakarlar karşısında
üstünlüğünü kurdu.
Fransa'da "Gaulliste Hareket "in mütasyonu sağ'ı;
milliyetçilikten, orta sınıflara yönelik
liberalizmden etkilenen yeni-muhafazakarcı
politikalara götürdü;(Devletçiliği eleştiren, piyasa
ekonomisi ve özelleştirmeleri savunan de Gaullelün
siyasi eylemi sağ'ı, milli ve liberal eğilimli
cumhuriyetçi politika etrafında bütünleştirmişti.
RPR'm 1978 yılında, Avrupa Muhafazakarlar Birliği
ve Avrupa Demokratik Birliği'ne katılması bu
ideolojik mütasyonu sembolleştirdi.
İspanya'da da benzer bir gelişme görüldü: Eski
frankoculann kurduğu "Halk Birliği". Manuel Fraga
İribarne başkanlığında, rejimin, liberal demokrasiye
geçişinin partizanı oldu.
İtalya'da elli yıl önce Kurucu Meclis, italyan
Cumhuriyeti Anayasası'nı onaylamıştı. Mecliste
Anayasal gök kuşağı temsil edilmişti; antifaşist ve
antimonarşistlerce.
"Gerçek Sağ", 1969'dan 1987 yılına kadar Giorgin
Almirante'nin yönettiği neofaşist MSİ'de
cismanileşti, "Sağ", demokratik nasyonal gelişmenin
ortada görünmeyeni oldu.
MSl'nin mütasyonu, kompleks bir siyasi senaryonun
yeniliği; MSl'nin Ulusal Birliğe dönüşmesi,
Gianfranco Fini yeni örgütü tanımlarken, "neo-faşist"
değil, "postfaşlstiz" demişti.
Fini'nin projesi, büyük Liberal bir kitle Partisi'ne
geçişi hazırlamak oldu. Bu geçişin prensipleri,
Ulusal Birliğin 1998 yılı Verona "Programatik
Konferansı"nda kondu.
Massimo D'Alema'nın "Demokratik solun partisi'hin,
"İtalyan Komünist Partisi'hin 1991 yılında
feshedilmesi ertesinde, "Yeni Sol'u yapılandırma
projesi karşısında, Gianfranco Fini Ulusal Birliğe
"Yeni Sağ'ı" kurma önerisini getirdi. (liberalizm
sosyalizm)
Alman seçimleri ertesinde Avnıpa Birliği'nin onbeş
üyesinin onbirinde sol çoğunluklu hükümetler
iktidarda ve bugün liberal "Sol", Liberal "Sosyal
Avrupa'yı tasarlıyor. 1999 Haziranında yapılacak
Avrupa seçimlerine sosyalistler ortak bir yasama
programı ile girecek. Rudolf Scharping'in
başkanlığında 1992'de kurulan "Avrupa Sosyalistleri
Partisi" (PSEJnin Bildirgesi bu programın ilk
çekirdeği. bu ilk taslak, düzenlenecek bit dizi kol-lokyumda
geliştirilecek. Fransa Başbakanı Li-onel jospin, 3
Ekim'de düzenlenen ilk kollokyumda Amsterdam
Sözleşmesi'nin onaylanmasından önce Sosyal Avnıpa
düşüncesinin diriltilmesini, Avrupa kumrularının
reformunu istemişti. "Programatik bir blok
çerçevesinde düşünce çoğunluğu oluşturma" projesi,
sosyalist harekete yeni bir "Siyasi Arz"getirecek.
Locke'suz, Blackstone'suz, Montesquieu'süz,
Madison'suz Türkiye'de durum ne?
1987 genel seçimlerinde ANAP ile DYP'nin oylarının
toplamı yüzde 55.4'tü. Bu oran 1991'de yüzde 51,2'ye
düştü: 1995 seçimlerinde iki parti oyların sadece
yüzde 38,8'ini alabildi.
"Merkez-sağ" olarak nitelendirilen blok'u blok
yapan, hak ve özgürlükler ve demokrasinin
güçlendirilmesi yani Siyasal liberalizm yerine,
Ekonomik liberalizm ortak projesi. DSP "Azınlık
Hükümetinde gösterge, uzlaşmacı "İskandinav Modeli"
değil, "Sol"un krizi; Türkiye'de politika "Güller
Dalgasının dışında.
DYP, ilk yapılanma biçimi ile geleneksel DP
kadrolarını devşiren bir parti. DYP doku yapısıyla
tek adam yönetimine açık. Partili/yandaşları kırsal
kitleler, köylüler ve küçük esnaftı. Büyük kente göç
kırsalı boşaltırken, kentsel dokuda varoşlar radikal
siyasetlere yöneldi. Büyük kentlerin varoşları
siyasal islamla, milliyetçilik arasında paylaşıldı.
DYP siyasi proje üretme yeteneğini yitirdi. Büyük
sermayenin ANAP'la, Islami sermayenin RP-FP'yle,
orta kesimlerin ANAP-FP ekseniyle bütünleştiği bir
çevrede, DYP'nin kentlerde gerilemeye devam ederken
kırsal kesimde hâlâ gücünü koruduğu varsayılıyor.
Bugün, Özal'ın "dört eğilimi birleştirme" projesi
ile varoşlara yönelen ANAP, Yılmaz döneminde
şehirli liberal kesime mesaj ileten "alaturka" bir
"Burjuva Parti" 1998
yılında yapılan TÜSES araştırması verilerine göre
yandaş oranı artan tek parti ise MHP.
FP ise, Katı kitle partileri ya da Bütünleştirme
partileri örneklerinde görüldüğü gibi, üyelerini
"beşikten mezara " çevresi içine alarak sosyal ve
politik anlamda kapanırken, bir karşı-toplum "Sosyalgeto
Partisi" (Sozialghetto Partei) ne dönüşmekte.
Kısaca, dağınık merkez, solun krizi, politikanın
radikalleşmesi ve gelolaşması; Liberalizmle
kavranamayan "Cumhuriyet'in sonuçları
Türkiye'de siyasi topografyanın fay hattı, Liberal
Avrupa demokrasilerinden farklı. Bu fay hattının
izlerini "Avrupa Konseyi İzleme Komitesi" rapor
taslağında okumak mümkün.
"Avrupa Konseyi İzleme Komitesi"nin, sosyalist
gnıptan Macar asıllı Andras Barsony ve Hıristiyan
Demokrat Avusturyalı Walter Schwimmer'e hazırlattığı
rapor, Avrupa Konseyi Parlamenterler Meclisi'nde
tartışıldı. (liberalizm wikipedia)
Raporda, 1982 Anayasası'nın Devletle kişi arasında
otoriter bir ilişkinin devam etmesine neden olduğu
vurgulandı. İzleme Komitesi, Milli Güvenlik
Kurulu'nu Devlet içinde Devlet olarak nitelendirdi
ve bunu MGK'nın sadece güvenlik değil, aynı
zamanda, ekonomi, eğitim, din konularında da görüş
belirtmesine bağladı.
Kaynak; Prof. Dr. Bakır Çağlar
|