|
2001 Yılı Devlet Bütçesi, Temel Hedefler ve Beklentiler
Her yıl Ekim ayının ikinci yarısında veya Kasım ayı başında
açıklanan Konsolide Devlet Bütçesi, takip eden yılda
iktidarın uygulamaya koyacağı iktisat politikaları
konusunda önemli ipuçları verir. Bu yılki Bütçe
de 9 Kasım 2000 günü Maliye Bakanı Sayın
Sümer ORAL tarafından TBMM Bütçe - Plan Komisyonuna
sunulmuştur. Onun için Bütçe' de yer alan Kamu
Harcamaları, Kamu gelirleri ve Borç îdaresi
hedefleri ile bu kalemlerin artış oranlarının
analizi, ilgili her kesimin ve herkesin ilgisini
çekmektedir.
Bütçe Harcamaları'nın Gayri Safi Milli Hasıla'daki (GSMH
= yıllık toplam mal ve hizmet üretiminin parasal
değeri) payı'nın % 35'lerde seyrettiği
Türkiye'de, Devlet Bütçesi'nin enflasyon, büyüme,
işsizlik ve faiz oranları gibi temel ekonomik
göstergelere etkileri diğer ülkelerden daha fazla
olur. Biz de bu makale ile, 1999 ve 2000
Bütçeleri'ndeki gerçekleşmeler ışığında, 2001
Bütçesini daha yakından inceleyerek bu konuda
okuyucularımızı bilgilendirmeğe çalışacağız.
Tablo-1'de
görüldüğü gibi. Bütçe Harcamaları veya Ödenekleri,
1999'dan 2000'e yaklaşık % 67 'lik bir artışla 27.8 katrilyondan
46.4 katrilyon liraya, 2001 yılında ise
sadece % 4.3 'lük bir artış hedefi ile 48.4
katrilyon lira olarak programlanmıştır. 2001
yılındaki toplam harcamaların % 34.7'si Cari
Harcamalara (% 24.8'si personel, %9.9'u da
savunma ve güvenlik harcamalarının da kapsadığı
Diğer Cari Harcamalara), % 58.1'de Transfer
Harcamalarına ve sadece % 7.2'se de Yatırım
Harcamalarına tahsis edilecektir.
Transfer Harcamaları
genellikle mal ve hizmet üretimine katkısı
olmayan kişi ve kuruluşlara Devlet Bütçesinden
yapılan ödemeler olduğu için, Bütçe' den yatırımlara
ayrılan payı kısıtlayan ve en önemlisi yıllardır
yüksek seviyelerde seyreden enflasyonun başlıca
sebebidir. Bu harcamalar 1999'dan 2000'e 17.3
katrilyondan 30.2 katrilyon liraya fırlamış (%74.6
artış), 2001 yılında ise, bu ödemeler %-7.1 azalarak
28.1 katrilyona inecektir. Buna rağmen
Toplam Harcamalar içindeki Transfer
harcamalarının payı, 2000'den 2001 yılına %65'den
sadece %58'e inmiş olacaktır.
Transfer Harcamaları'nm en büyük bölümü Faiz Ödemeleri'dir.
Nitekim, 1999'dan 2000'e %74.6'lık artışla, 10.7
katrilyon liradan 20.2 katrilyon liraya ulaşmış olan
bu ödemeler, 2001 yılında ilk defa % -17.5
azalışla, 16.7 katrilyon liraya inecektir.
Böylece, 2000 yılından 2001'e faiz ödemelerinin
toplam giderler içindeki payı da %43.5'den %34.5'e
inmiş olacaktır. Transfer harcamaları içindeki
diğer önemli kalem de Sosyal Güvenlik
Kurumları'na (SGK'ya) yapılan transferlerdir.
2001 yılında bunun miktarı da 4.1 katrilyon lira
olup, toplam harcamaların %8.5'dir. Emekli
maaşı ödemeleri ve başta tarım kesimi dahil bazı
sektörlere yapılan sübvansiyonlar da transfer
ödemelerine dahildir.
Bütçe Gelirlerine Gelince:
1999'dan 2000'e 18.7 katrilyondan 34.8 katrilyon
liraya çıkmış olan (%86'lık bir artış) toplam
gelirlerin, 2001 yılında %23.9'luk bir artışla
43.1 katrilyon liraya ulaşması hedeflenmiştir.
Böylece Bütçe Gelirlerinin GSMH'daki payı %28
dolayında seyretmeye devam edecektir. 2001 yılında
43 katrilyon liralık toplam gelirin 31.8 katrilyonu
(%73.7'si) Vergi Gelirlerinden, 7.4
katrilyonu da Vergi Dışı Normal Gelirlerden
(%17.1'i) sağlanacaktır. 1999 yılında yok
denecek kadar az olan özelleştirme gelirlerinin de,
2000'den 2001 yılına, 1.9 katrilyondan 3.7
katrilyon liraya çıkarılması hedeflenmiştir.
Özel Gelirler ve Fonlardan da 3.7 katrilyon
liralık (Toplam gelirlerin %8.5'i) bir gelir
beklenmektedir.
TABLO-1, 2001 YILI DEVLET BÜTÇESİ VE TEMEL GÖSTERGELER
(1998-2001) |
|
CARİ FİYATLARLA, KATRİLYON TL. |
2001 YILI YÜZDELERİ |
1998 |
1999 2000(T) |
2001(P) |
%Artış| % Dağılım |
HARCAMALAR(Giderler) |
15.4 |
27.8 46.4 |
48.4 |
4.3 |
100.0 |
Cari Giderler |
5.1 |
9.1
13.7 |
16.8 |
22.6 |
34.7 |
-Personel Giderleri |
3.9 |
6.9
10.0 |
12.0 |
19.8 |
24.8 |
-Diğer Cari Giderler |
1.3 |
2.2 3.7 |
4.8 |
30.2 |
9.9 |
Yatıran Ödenekleri |
0.9 |
1.4 2.5 |
3.5 |
42.0 |
7.2 |
Transfer Ödemeleri |
9.4 |
17.3 30.2 |
28.1 |
-7.1 |
58.1 |
-Faiz Ödemeleri |
6.2 |
10.7 20.2 |
16.7 |
-17.5 |
34.5 |
(Harcamalar Yüzdesi) |
(40.3) |
(38.5) (43.5) |
(34.5) |
|
|
-SGK Transferleri |
1.5 |
2.8 3.3 |
4.1 |
24.2 |
8.5 |
GELİRLER |
11.7 |
18.7 34.8 |
43.1 |
23.9 |
100.0 |
Vergi Getirten |
9.2 |
14.8 26.6 |
31.8 |
19.7 |
73.7 |
Vergi Dışı Normal Gelirleri |
1.2 |
1.9
5.1 |
7.4 |
46.1 |
17.1 |
-Özelleştirme Gelirleri |
0.3 |
0.0 1.9 |
3.7 |
|
|
Özel Gelirler ve Fonlar |
1.2 |
1.9
3.1 |
3.7 |
18.7 |
8.5 |
BÜTÇE AÇIĞI |
3.7 |
-9.1 -11.6 |
-5.2 |
-55.2 |
|
Faiz Dışı Bütçe Fazlası |
+2.5 |
+1.7
+8.7 |
+11.5 |
32.2 |
|
|
BORÇ İDARESİ (Katrilyon |
TL ve % Dağılımı) |
|
BORÇ ÖDEMELERİ (Anapara) |
9J2 |
16.4 19.7 |
29.3 |
|
100.0 |
-Dış Borç Anapara Ödemeleri |
1.8 |
2.4 3.7 |
5.7 |
|
19.5 |
-iç Borç Anapara Ödemeleri |
7.4 |
14.0 16.1 |
23.6 |
|
80.5 |
BORÇLANMA |
12.8 |
26.6 31.2 |
34.6 |
|
100.0 |
-Dış Borçlanma |
0.8 |
2.8 5.3 |
6.1 |
|
17.6 |
-İç Borçlanma |
12.0 |
23.7 25.9 |
28.5 |
|
82.4 |
TEMEL GÖSTERGELER (Katrilyon TL ve %'leri) |
İÇ BORÇ STOKU(Katrilyon TL) |
11.6 |
22.9 33.0(*) |
37.00 |
12.0 |
|
Borç Servisi (Faiz ve Anapara) |
15.4 |
27.1 39.9 |
45.1 |
14.0 |
|
Borç Servisi/Gelirler (%'si) |
131.6 |
145.0 114.7 |
104.6 |
|
|
Faiz Ödemeleri/Vergi Gelir (%si) |
67.4 |
72.3 76.3 |
52.5 |
|
|
Bütçe Açığı/GSMH, (%'si) |
-7.0 |
-11.6 -9.3 |
-3.4 |
|
|
Harcamalar/GSMH, (%'si) |
29.0 |
35.5 37.3 |
31.5 |
|
|
Gelirter/GSMH, (%'si) |
22.0 |
23.9 28.0 |
28.1 |
|
|
Vergi GeKrteri/GSMH, (%'si) |
17.4 |
18.9 21.3 |
20.7 |
|
|
DIŞ BORÇ STOKU (Milyar $) |
96.9 |
101.8 108.0f) |
115.00 |
|
|
GSMH Deflatörü, (%) |
73.8 |
56.2 50.0 |
18.0 (TEFE %10, TÜFE %12) |
NOT: (T) DPFnin Gerçekleşme |
Tahmini, |
(P) Yıllık Program, O Yazar' in Tahmini |
|
KAYNAK: DPT, Genel Ekonomi |
k Hedefleı |
ve Yatırımlar 2001,11 Ekim 2000 |
. |
|
Tablo'nun 2. bölümünde
ise Borç İdaresi yer almaktadır.
Toplam İç ve Dış Borç Anapara Taksitleri
ödemeleri 1999' dan 2000'e 16.4 katrilyondan 19.7
katrilyon liraya, 2001'de de 29.3 katrilyon
liraya ulaşması beklenmektedir. 2001 yılında
toplam anapara geri ödemeleri içinde dış borç
ödemelerinin payı sadece %19.5 iken, iç borç
ödemelerinde %80.5'dir.
2000 yılı sonunda İç Borç Stoku'nun yaklaşık 33 katrilyon
liraya (yaklaşık 49 Milyar Dolar), Dış Borç
Stokunun da 108 milyar dolar seviyelerinde
seyrettiği halde, iç borç anapara geri ödemeleri'nin
%80 dolayında seyretmesinin sebebi; iç borçlanmada
vadelerin genellikle çok kısa olması (10-15 aylık),
oysa Dış Borç Stoku'nun % 75'inin orta ve uzun
vadeli (5-15 yıllık) olmasıdır. Demek ki,
Türkiye'nin esas meselesi dış borç stoku değil, iç
borç stokudur.
Genellikle, modern Bütçe uygulamalarında iç ve dış borç anapara
yıllık ödemeleri (taksitleri) için Bütçeye bir
ödenek konmadığı için, bu maksatla Türk Devlet
Bütçesine de bir kaynak konmamaktadır. Anapara geri
ödemeleri iç ve dış borçlanmadan sağlanacağı için
2001 Yılı Bütçesine 34.6 katrilyon liralık bir
borçlanma kalemi konmuş, bu meblağın da
%82.4'ünün iç borçlanmadan, % 17.6' sı da dış
borçlanmadan sağlanması hedeflenmiştir. Demek ki
2001 yılında hükümet, 29.3 karilyon liralık anapara
geri ödemesine rağmen, 34.6 katrilyon liralık
borçlanmaya gidecektir.
Bu durumda hükümet sadece anapara ödemeleri için
değil, yıllık faiz ödemelerinin bir kısmını da ilave
borçlanma ile ödemeyi hedeflemiştir. Çünkü,
Tablo'nun 3.cü bölümünde görüldüğü gibi
Türkiye'nin İç Borç Servisi (Anapara + Faiz
Ödemeleri) 1999'den 2000 yılına 27.1
katrilyondan 39.9 katrilyon liraya (%47'lik bir
artış), 2001 yılında ise sadece %14'lük bir artışla
45.1 katrilyon liraya ulaşacaktır. Böylece iç ve
dış borç servisinin bütçe gelirlerine oranı 1999'da
% 145 iken, 2000 yılında yaklaşık %115'e, 2001
yılında ise yaklaşık %104.6'ya inmiş olacaktır.
1999'den 2000'e Harcamalar/GSMH oranı %35.5'den %37.3'a çıkmış
iken, bu oran 2001 yılında %31.5'e ineceği için
Türk ekonomisinde kamu kesiminin payı bir ölçüde
azalacaktır. Yine 1999'den 2000'e Vergi
Gelirleri/GSMH oranı %18.9'dan %21.3'e çıkmış iken,
2001 yılında bu oran %20.7'ye
inecektir. Ancak bu oran, gerek Batılı ülkelerde
gerekse Güney Doğu Asya ülkelerinde %30 dolayında
seyretmektedir. Türkiye'nin esas sıkıntısı bu
oranın düşüklüğüne ilaveten kamu kesiminin (Devlet,
KİT'ler, Belediyeler ve Belediye İktisadi
Teşebbüsleri = BİT'ler) ekonominin yaklaşık
%50'sine hakim olması ve bu kesimde aşırı
israfın önlene-memesidir.
Tablo'nun son satırında
görüldüğü gibi, ortalama enflasyonu gösteren
GSMH deflatörü 1999'dan 2000'e %56'dan %50'ye,
2001'de de %18'e inecektir. 2000 yılındaki
yıllık enflasyonun TÜFE'ye göre %35, TEFE'ye göre
%30 dolayında gerçekleşmesi kesinleşmiş gibidir.
2001 yılında ise, enflasyon hedefleri TEFE'ye göre
%10 TÜFE'ye göre de %12'dir. 2001 yılında GSMH
deflatörü %18 hedeflendiği halde, toplam bütçe
harcamalardaki artışın %4.3 olarak belirlenmesi
önümüzdeki yılda da kamu harcamalarında büyük bir
kısıntıya gidileceği, böylece kemer sıkmanın daha da
artacağı ortaya çıkmaktadır.
Bütçe Ödeneklerinin İdari Dağılımı
Tablo-2'de
görüldüğü gibi 2000 ve 2001 devlet bütçelerinde
ödeneklerin aslan payını, sırasıyla %45.2'sini
(21.1 katrilyon lira) ve %34.5'ini (16.7
katrilyon lira) faiz ödemeleri almaktadır. 2001
yılı Bütçesinde faiz dahil, faiz ödemelerinden
sonra, %26.6 ile (12.9 katrilyon lira)
genel hizmetler, %12.4 ile (6 katrilyon lira)
milli savunma, %11.2 ile (5.4 katrilyon lira)
eğitim, %3.4 ile adalet-emniyet almakta iken,
tarım-orman-köy, su işleri ve sağlık hizmetleri de
%2.7'şer pay almaktadır. 2001 yılı Bütçesi'nin
faiz hariç, idari dağılımında ise genel hizmetler
%40.6, milli savunma %18.9, eğitim %17.1,
adalet-emniyet %5.2, tarım-orman-köy %4.2, su işleri
ve sağlık hizmetleri de %4.1'er paya sahiptir.
Tablo 2: Konsolide Bütçe Ödeneklerinin Idari-Fonksiyonel
Dağılımı (2000-2001)
|
TRİLYON TL ve Yüzdeler |
|
2000 BAŞLANGIÇ ÖDENEĞİ |
%PAY |
2001 BÜTÇE TEKLİFİ |
% PAY |
FAİZ DAHİL |
FAİZ HARİÇ |
FAİZ DAHİL |
FAİZ HARİÇ |
GENEL HİZMETLER |
10.872 |
23,3 |
42,5 |
12.877 |
26,6 |
40,6 |
SAVUNMA |
4.S33 |
10,3 |
18,9 |
6.002 |
12,4 |
18,9 |
ADALET-EMNİYET |
1.302 |
2,8 |
5,1 |
1.637 |
3,4 |
sa |
TARIM-ORMAN-KÖY |
977 |
2,1 |
3,8 |
1.324 |
2,7 |
4,2 |
SU İŞLERİ |
888 |
1,9 |
3,5 |
1.310 |
2,7 |
4,1 |
KARAYOLLARI |
586 |
1,3 |
2,3 |
1.032 |
2,1 |
3,3 |
BAYINDIRLIK |
196 |
0,4 |
0,8 |
188 |
0,4 |
0,6 |
ULAŞTIRMA |
87 |
0,2 |
0,3 |
127 |
0,3 |
0,4 |
MADENCİLİK |
47 |
0,1 |
0,2 |
60 |
0,1 |
0,2 |
EĞİTİM |
4.387 |
9,4 |
17,2 |
5.411 |
11,2 |
17,1 |
SAĞLIK |
1.060 |
2,3 |
4,1 |
1.283 |
2,7 |
4,0 |
KÜLTÜR-TURİZM |
177 |
0,4 |
0,7 |
231 |
0,5 |
0,7 |
SOSYAL HİZMETLER |
168 |
0,4 |
0,7 |
198 |
0,4 |
0,6 |
BORÇ FAİZLERİ |
21.133 |
45,2 |
|
16.680 |
34,5 |
|
KONSOLİDE BÜTÇE |
46.713 |
100,0 |
|
48.360 |
100,0 |
|
KONSOLİDE BÜTÇE (FAİZ HARİÇ) |
25.580 |
|
100,0 |
31.680 |
|
100,0 |
Sonuç
Tablo 1 ve 2'nin analizinden anlaşıldığı gibi,
Türkiye'de 2001 Yılı Devlet Bütçesi'nin %58'i
Transfer Harcamalan'na (%34.5'i Faiz
Ödemelerine), %34.7'si de Cari Giderlere
(Personel Giderleri ve Milli Savunma Harcamaları
vs.) gitmekte, kamu yatırımlarına ise sadece
%7.2'lik bir pay ayrılabilmektedir. Bu durumda
bu Bütçeden yatırımların artmasını, işsizliğin
azaltılmasını, iktisadi kalkınmanın hızlanmasını,
gelir dağılımındaki adaletsizliğin düzeltmesini
bekleyemeyiz. Bilindiği gibi bu Bütçe, 25 yıldır
yüksek seviyede seyreden enflasyonla mücadele
bütçesidir. Nitekim, yaklaşık bir yıldır
uygulanmakta olan İstikrar Programının başarılı bir
uygulaması sonucu, GSMH büyüme hızı 1999'dan
2000 yılına %-6.4 gerilemeden, %6'lık bir büyümeye
dönüşecek, TÜFE'ye göre yıllık enflasyon hızı da
%68.8'den %35 seviyesine inecektir. Yine aynı
dönemde devletin yıllık iç borçlanma faizi %100
dolayından %35 seviyesine inmiştir. Bu müspet
neticeler 1.5 yılı aşkın bir süredir Türkiye'de
siyasi istikrarın sağlanabilmiş olması sayesinde
gerçekleşmiştir.
Türkiye ekonomisinin tamamen düze çıkabilmesi için bu siyasi
istikrarın, istikrar programı süresince en
az 3 yıl sürmesi ve mevcut hükümetin gerekli
yapısal reformları ve IMF Niyet Mektubu
kriterlerini sulandırmadan yerine getirmesi
gerekmektedir. Başta, devletin yeniden
yapılandırılması, bazı kamu bankalarının en çok
2 yıl içinde özelleştirilmesi, kayıt dışı
ekonominin asgari düzeye indirilmesi, Direkt
Yabancı Sermaye (DYS) yatırımları ve özel
sektör yatırımları için 50 değişik yerden alınması
gereken izin belgelerinin en düşük sayıya
indirilmesi, zarar eden KİT'lerin de
özelleştirilmesi, tarım sektöründe taban fiyat
politikasının üretimi teşvik edecek bir yapıya
kavuşturulması gerçekleştirilemediği takdirde,
yıllık enflasyon hızı kemer sıkarak, 3 yıl sonra tek
haneli rakamlara yaklaşsa bile kalıcı olmayacaktır.
Yine 2000'den 2001 yılına devletin Bütçe açığı %55'lik bir
azalma ile, 11.6 katrilyondan 5.2 katrilyon
liraya, inecek olmasına rağmen, Kamu Kesimi
Borçlanma Gereği (KKBG) yüksek seviyede seyretmeye
devam edecektir. KKGB'nin yüksek seviyede
seyretmesine; Bütçe açığı, SGK açığı, kamu
bankalarının görev zararları, KİT açıkları ve
çeşitli sübvansiyonlar yol açmaktadır.
Türkiye'de KKBG/ GSMH Oranı 1997'den 1998'e %7.7'den
%9'a, 1999'da %15.3 fırlamış, 2000 yılı sonunda ise
%10.9'a inmesi beklenmektedir. Bütçe Açığı/GSMH
oranı ise 1998'de %7'den 1999'da %11.6'ya çıkmış,
2000'de %9.3'e ve 2001'de de %3.4'e inmesi
hedeflenmiştir. Bir ülkede KKBG/GSMH oranı %3,
Bütçe Açığı/GSMH oranı da %2 dolaylarına
indirilemediği ve bu seviyelerde tutulamadığı
takdirde yıllık enflasyonun tek haneli rakamlarda
kalması mümkün değildir.
Enflasyonu sivrisineğe benzetirsek, bataklığı kurutmadan nasıl
sivrisinekle mücadelede başarılı olunamazsa,
yukarıdaki yapısal reformlar gerçekleştirilmediği
takdirde enflasyonla mücadeledeki başarı da kalıcı
olmayacaktır.
|