2007 Finansal Krizi ve Sonrasındaki Ekonomik Durum
2007 yılının
Temmuz ayında ABD finansal piyasalarından başlayarak
tüm finansal piyasalara yayılan finansal kriz; kısa
bir süre içinde reel sektöre de atlayarak küresel
bir ekonomik kriz haline gelmiştir. Türkiye’de
bankacılık sektörünün bu süreçten diğer sektörlere
göre daha az etkilendiğinden ve yapısal risklerinin
az olduğundan geçen bölümde bahsetmiştik. Bu bölümde
bu dönemi bir de hisse senedi piyasaları
çerçevesinde değerlendirmeye çalışacağız. Öncelikle
2007 yılında hisse senedi piyasalarında ne gibi
gelişmeler yaşandığından bahsedip daha sonra bu
gelişmeleri,
2008 ve 2009 yılındaki
gelişmelerle grafik ve tablolar yardımıyla
karşılaştırmaya çalışacağız.
2007 yılında
hisse senetleri piyasasının ortalama günlük işlem
hacmi 2006 yılı ile karşılaştırıldığında % 15
artarak 1,3 milyar YTL’den, 1,53 milyar YTL’ye
çıkmıştır.
Bunun yanında 182 bin olan ortalama günlük sözleşme
sayısı 192 bine yükselmiş; 366 milyon olan günlük
işlem miktarı ise 464 milyon seviyesinde
gerçekleşmiştir. 2007 itibariyle toplam işlem hacmi
388 milyar YTL olmuş; bu anlamda işlem hacmi bir
önceki seneye göre % 19 oranında artmıştır. Ulusal
100 endeksi 2006 son işlem gününe göre 2007 sonu
itibariyle % 42 oranında yükselme göstermiş; 2006
itibariyle 230 miyar YTL olan borsada işlem gören
şirketler toplam değeri 2007 itibariyle 336 milyar
YTL’ye ulaşmıştır. Ulusal pazarın (Ulusal-100)
toplam işlem hacmi ise 376 milyar YTL olarak
gerçekleşmiş; bu tutar hisse senedi piyasasının
toplam işlem hacminin % 97’sini oluşturmuştur. 2007
yılında yabancı yatırımcıların işlem hacmi içindeki
payları ise % 24 olmuştur. Yukarıdaki veriler
sonucunda 2007 yılının borsa açısından olumlu
gelişmelerin yaşandığı bir dönem olduğu sonucuna
ulaşmak mümkündür. 2007 yılı içinde gerçekleştirilen
genel seçimler, Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Anayasa
halkoylaması sermaye piyasaları üzerinde
oluşabilecek politik risklerin de azalmasını
sağlamıştır. 2007 İMKB raporunda, ABD’deki mortgage
krizinin Türk ekonomisine olan etkisinin daha önceki
dalgalanmalara oranla sınırlı kalacağı tahmini
yapılmaktadır.
2008’e
gelindiğinde ise krizle ilgili olumlu beklentiler
olumsuza dönüşmüş; hisse senedi piyasası ortalama
günlük işlem hacmi 1,54 milyar YTL’den 1,32 milyar
YTL’ye düşmüştür. 2007 yılında 192,000 olan günlük
sözleşme sayısı 183,000’e gerilemiş; 464 milyon olan
ortalama günlük işlem miktarı ise 457 milyon
seviyesine düşmüştür. İşlem hacmi 2007 yılına göre %
16,5 değer kaybederek 387 milyar YTL’den 332 milyar
YTL’ye gerilemiştir. İMKB-100 endeksi 2007 yılının
son işlem gününe göre YTL bazında % 51,63; ABD
doları bazında ise % 63,17 düşmüştür. İMKB’de işlem
gören şirketlerin toplam piyasa değeri 336 milyar
YTL’den 182 milyar YTL’ye azalarak % 46 oranında
değer kaybına uğramıştır. ABD doları bazında ise bu
değer kaybı % 58,6 oranına ulaşmıştır.
2009 yılında
ise 26 Kasım itibariyle hisse senedi piyasası günlük
işlem hacmi 1,91 milyar YTL’ye; günlük sözleşme
sayısı 275,022’ye; ortalama günlük işlem miktarı 826
milyona; toplam işlem hacmi 433 milyar YTL’ye
ulaşmıştır. İMKB-100 endeksi ise TL bazında 2008’in
son işlem gününe göre 26 Kasım 2009 itibariyle %
87,5 artış göstermiştir. Dolar bazında endeksin
artış oranıysa % 93 olmuştur. İMKB’de işlem gören
şirketlerin toplam piyasa değeri ise 330 milyar YTL
seviyesine tekrardan ulaşmıştır. Özetlemek
gerekirse, 2007 Temmuz’da başlayan küresel krizin
etkileri özellikle İMKB’de 2008 yılından sonra yoğun
biçimde hissedilmeye başlanmış; 2009 Mart ayından
sonra başlayan toparlanma sonucunda da hisse senedi
piyasası hızla yükselişe geçmiş, performans
değerleri olarak 2007 yılını yakalamış hatta bazı
kriterler çerçevesinde üzerine bile çıkmıştır.
|