Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

Forex Piyasaları

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

2008 Ekonomik Krizi Sonrası ABD Ekonomisi ve Durumu 

Finansal kriz, ABD’nin bir süper güç olarak konumunu sorgulamaya yol açmıştır. Pratik açıdan ABD zaten Afganistan ve Irak sebebiyle askeri olarak gerilmişken kriz aynı durumu finansal boyuta taşımıştır. Teorik açıdan bakıldığında ABD pazarları çökmüşken ABD’nin serbest piyasanın savunuculuğunu yapması da mümkün gözükmemektedir. Bazı araştırmacılar bunun güç dengelerinde geri dönülemez bir jeopolitik sapma olduğunu düşünmektedir. İkinci Dünya Savaşı’ndan günümüze kadar gelen Amerika’nın küresel liderliğinin sona erdiği ve devlet tarafından kontrol edilen piyasaların doğruluğunun kanıtlandığını öne sürmektedir. 

Ancak diğer bilim insanları böyle bir yargıya varmak için henüz erken olduğu kanaatindedir. İngiliz araştırma grubu Chatham House’un direktörü Dr. Robin Niblett, Amerika’nın hala bir Microsoft veya Google yaratabilecek kapasitede olduğunu, borçlarını ödeyebileceğini ve girişimcilik anlamında güçlü bir esnekliği olduğunun altını çizmektedir. Muhtemel süper güçlerden Çin, gelecek 15–20 yıl boyunca nüfusunu doyurmak için umutsuz bir yarışa girmişken Rusya’nın avantajları da ancak kâğıt üzerinde kalmaktadır. Hindistan ciddi iç sorunlarla uğraşırken Avrupa da gelişmelere ABD kadar dinamik yanıt verememektedir; dolayısıyla şu an ABD’den başka bu konuma oturacak bir odak yoktur. Ancak bu görüşteki araştırmacılar ABD’nin finansal güvenilirliğini geri kazanması gerektiğini bunun askeri kapasitesini de etkileyecek bir unsur olduğunu eklemektedir.

Rakamlar açısından bakıldığında sistemik krizin ABD’de yarattığı finansal hasar öncelikle kendini GSYİH’ de göstermektedir: 2008’in son çeyreğiyle 2009’un ilk çeyreği arasında yaklaşık yüzde 6 düşüş yaşanmıştır. Haziran 2009 itibariyle işsizlik yüzde 9,5 oranına çıkmıştır ki bu 1983’ten beri görülen en yüksek orandır ve kriz öncesindeki rakamın neredeyse iki katıdır. Hafta içi çalışma saatleri 33 saate gerilemiştir: Bu oran, devletin bu konuda veri toplamaya başladığı 1964 yılından beri ulaşılan en düşük rakamdır. Bu yüzden ABD ilk önlem paketini açıklayan ülke olmuştur. Toparlanma süreciyle ilgili yapılan değerlendirmelerde grafikler açısından ABD’nin “U”, gelişmekte olan piyasaların “V” ve AB’nin “L” şeklinde rota çizeceği öngörülmektedir. Bu bağlamda ABD’nin AB’ye nazaran daha hızlı krizden çıkacağı ifade edilmektedir. Bu konuda iki başkan, George W. Bush ve Barrack Obama, farklı tedbir ve paketler sunmuştur ancak her ikisinin de odağında sorunlu ipotek kredileriyle bağlantılı varlıkların satın alınması ve sermaye enjeksiyonu bulunmaktadır.

George Bush Döneminde Alınan Tedbiler 

2008 krizinin başlangıcı ABD Başkanı Bush’un döneminde açıklanan 700 milyar dolarlık paketin içeriği şunlardan oluşmaktadır: 

(i) Ev, arazi sahipleri, enerji sektörü ve girişimcilerin yararlanacağı vergi indirimleri,  

(ii) Bankacılıkta güvenin yeniden oluşturulması için mevduat teminatı sınırının 100 bin dolardan 250 bin dolara yükseltilmesi, 

(iii) Şirketlerin yok olan piyasa değerleri yerine sabit defter rakamları üzerinden değerlendirilmesi amacıyla Amerikan Serbest Piyasa Kurulu’na banka tahvillerini piyasa değeri üzerinden hesaplama yöntemini kaldırma veya ağırlığının azaltma yetkisinin verilmesidir.

Barack Obama Döneminde Alınan Tedbirler 

Krizin derinleşmesiyle Obama yönetiminden beklentiler artmaya başlamıştır. Küresel çözümlerin gerekliliği ön plana çıkmış ve Obama 787 milyar dolar

tutarındaki yeni çözüm paketini açıklamıştır. Bu pakedin dört temel başlığı bulunmaktadır: 

(i) İstihdamı arttırmak için acil eylem planı, (ii) Yoksul aileler için acil yardım planı,

(iii) Kredi borcu olan ev sahipleri için eylem planı, (iv) Finansal krizin aşılması için tüm araçların kullanılması. 

Bu başlıklar nezdinde eyleme geçilmiştir. İlk olarak yeni kurulacak şirketler kolaylık sağlamak için özel “vergi kredisi” oluşturulmuş ve KOBİ’lerin kredi kullanmasını kolaylaştıran prosedürler kullanılmaya başlanmıştır. 2009 yılında yatırım ve istihdamı destek için 250 bin dolarlık ek bir teşvik serbest bırakılmıştır. Buna ek olarak yatırımı arttırmak amacıyla sermaye üzerinden alınan tüm vergiler kaldırılmıştır. 2009 yılında okul, yol ve benzeri altyapı çalışmaları için 25 milyar dolar ayrılmış böylece 1 milyon kişi için istihdam yolu açılmıştır. Ayrıca otomotiv sektöründe ar-ge çalışmaları için 50 milyar dolar bütçe ayrılmıştır. Çalışan kesime yüzde 95 oranında vergi iadesi sağlanmış böylelikle işçilere 500 dolar, ailelere de 1000 dolar vergi iadesi verilmiştir.  

Mallarına ipotek konan ve ödemelerini yapamayan emeklilere en fazla 10 bin ABD dolarına kadar kredi kullandırılmıştır. Mortgage konularında tüm planlama ve koordinasyon Hazine Konut - Kentsel Kalkınma Sekreterliği’ne devredilmiştir. Ev sahipleri için iflas kanunu yenilenmiş, sağlık, emniyet, itfaiye ve yeni tesisler için alınacak yeni 25 milyar dolarlık vergiden vazgeçilmiştir. İpotek vergilerinde bir kolaylık sağlanarak 10 milyon orta sınıf aileye yardımcı olunmuştur. Çevre sorununa karşın “Karbon Emisyon Piyasası” kurulmuş ve bu çerçevede zararlı atık emisyonu haklarıyla başlayan ticaret nezdinde şirketlerden 646 milyar dolar toplanmıştır. Bunun yanı sıra sağlık reformları adına 634 milyar dolarlık bir bütçe oluşturulmuştur. 

Obama döneminde bankacılık sistemi ve toksik kâğıtların kurtarılmasına özel olarak hazine bakanı Timothy Geither da yeni bir plan açıklamıştır. Buna göre, 

•    Amerikan Hazinesi, batan varlıkların iktisabında özel yatırımcılarla beraber çalışacaktır.

•    Bu plana ayrılan mali kaynak, Sorunlu Varlıkları Kurtarma Programı bütçesinden alınacaktır.

•    Özel yatırımcıların zehirli varlıkları satın almasını teşvik amacıyla Federal Merkez Bankası ve Federal  

Tasarruf Sigorta Fonu düşük faizli kredi ve garantiler gibi özel imkânlar sağlayacaktır.

Bu tip  tedbirler Pasifik  Okyanusu’nun  diğer kıyısında,  Avrupa’da  da  kendini göstermektedir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005