|
2008 Ekonomik Krizi ve Çin Ekonomisi
Yaşanan kriz sırasında Çin’in 1,9 trilyon dolarlık döviz rezervleri
ülkeyi rahatlatmıştır. Büyük oranda küresel ticarete
ve yatırım akışına dayalı olan Çin ekonomisinde
ihracatın payı 1985’te yüzde 9,1 iken 2008’de yüzde
37,8’e çıkmıştır. Dış ticaret sektörü 80 milyon
kişiyi istihdam etmekte ve bunların yüzde 35’i
yabancı şirketlerde çalışmaktadır. 2007 itibariyle
toplam hacmi 75 milyar dolar doğrudan dış yatırım,
krizle beraber ciddi bir sekteye uğramıştır. Çin,
2009’un ilk çeyreğinde yüzde 6,1 büyüme kaydetmiştir
ve bu oran son 10 yılın en düşük değeridir. Bazı
araştırmacılar, yıllık büyüme yüzde 8’in altına
düştüğü takdirde ülkede sosyal patlamalar meydana
geleceğini ifade etmişlerdir çünkü hali hazırda
işsizlerin sayısı 20 milyondur.
Diğer yandan
Çin, sermaye akışına ve yatırıma çeşitli
kısıtlamalar koyduğundan Çinli vatandaşların ve
şirketlerin uluslararası pazarlarda tasarruf imkânı
sınırlıdır, daha çok iç pazarı tercih etmektedirler.
Bunun doğal sonucu olarak kriz, bu kesimi
etkilememiştir. Ancak Döviz Başkanlığı (State
Administration of Foreign Exchange), Çin Yatırım
Şirketi ve kamu bankaları gibi devlet kurumları,
yurtdışına yatırım yapabildiklerinden krizi daha
derinden hissetmiştir. Çin hükümetinin yatırımlarının bir kısmının ABD kâğıtlarında olduğu
düşünülmektedir. Amerikan Hazine Bakanlığı’nın
açıklamasına göre Temmuz 2008 itibariyle Japonya’nın
ardından en çok ABD kâğıdına sahip ülke Çin’dir. Bu
kâğıtların değerinin de toplamda 1,205 milyar dolar
olduğu düşünülmektedir.
Reel sektörün çeşitli kollarında nispeten daha sert bir düşüş
yaşanmıştır. Kimi şehirlerin emlak piyasalarında
kendini gösteren balon, inşaatların fiyatların
düşmesine neden olmuştur. Bu da bankalara faizleri
düşürme yönünde baskı yapmaktadır. Shangai Borsası,
2007 ile 2008 yılı arasında yaklaşık yüzde 66,6
değeri kaybetmiştir.
Şubat 2009 itibariyle Çin’in ihracatı yüzde 25,7, ithalatı ise
yüzde 24,1 düşüş kaydetmiştir ve bu kaydedilen en
büyük aylık düşüştür. Çin hükümeti, Ocak 2009
tarihinde 20 milyon göçmen işçinin 2008’de işini
kaybettiğini açıklamıştır. 2009’un ilk dört ayı
boyunca endüstriyel çıktı artışı yüzde 5,5 oranında
gerçekleşmiştir ancak aynı oran 2008 yılında yüzde
12,9’dur.
Bu gelişmeler ışığında Çin hükümeti faizleri indirip bankaları borç
vermeye teşvik etmenin ötesinde politikalar
oluşturmak durumunda kalmıştır. Merkezi Ekonomik
Çalışmalar Konferansı, yerli tüketici talebini ve
satın alma gücünü hedef alan 585 milyar dolarlık bir
teşvik programı hazırlamıştır. 9 Kasım 2008
tarihinde Çin, 2008 GSYİH’nin yüzde 13,3’üne denk
gelen bu iki yıllık teşvik pakedini açıklamıştır.
Bu teşvik
programının odağında toplu taşımanın altyapısı,
kırsal kesime sağlanacak su, elektrik ve ulaşım
altyapısı, çevre projeleri, teknolojik inovasyon,
sağlık ve eğitim bulunmaktadır. Çin teşvik programı,
öncelikli olarak 10 kritik sektörü kapsamaktadır:
Otomotiv, çelik, gemi inşaatı, tekstil, makine,
elektronik, bilişim, hafif endüstri,
petrokimyasallar, demir dışı metaller ve lojistik
sektörlerinin uzun dönemde rekabetçi kalacakları
düşünülmektedir. Bu sektörlere vergi indirimleri,
teşvikler, mali destek, bankalardan finansal yardım,
teknolojik ilerleme için doğrudan fon, yerel
markaların gelişimi, devlet tedarik uygulamaları,
ihracat kredilerinin genişlemesi ve şirketlerin
yurtdışına yatırım yapmalarına yardım şeklinde
destek verilmektedir. Ayrıca 7 Nisan 2009 tarihi
itibariyle Çin hükümeti, yeni bir sağlık sistemi
kurmak için gelecek üç yıl içinde 124 milyar dolar
harcayacağını açıklamıştır. Çin’in yanı sıra iyimser
ekonomide büyük ivme kazanan Güneydoğu Asya
ekonomileri de krizden dolayı derinden
etkilenmiştir.
|