21. Yüzyıla Girerken Yerel Yönetimler
Turgut Altınok
Belediyecilik hizmet demektir, temeli hizmet
etmektir. Belediyeler bu işlevlerini yerine
getirirken, bir klasik belediyecilik hizmetleri
denilen hizmetleri yaparlar. Bir de değişen toplumun
değişen ihtiyaçlarından doğan farklı hizmetleri
gerçekleştirirler. Belediyecilikte belli bir sınır
yoktur. Değişen istekler hizmetleri belirler. Ve
şayet belediyelerin yapısı da değişikliklere
paralel olarak düzenlenmiyorsa hizmetlerde
sıkıntılara yol açar. Bu durumun önüne geçmek için
belediyelerin yapısının daha yumuşak hatlarla
yeniden belirlenmesi, sta-tiklikten kurtarılması
gerekir.
Bugün belediyeler hizmet üretirlerken çeşitli
sıkıntılar yaşamaktadırlar. Ve bu sıkıntıların yol
açtığı sonuçlar belediyeleri hizmet üretemez
kimliğine bürümüştür. Bu olumsuzlukların
giderilmesi hem belediyelerin hem de vatandaşların
yaranna olacaktır.
Metropol illerde büyükşehir belediyesi ve ilçe
belediyeler arasında kaynak, yetki ve görev dağılımı
konusunda bazı olumsuzluklar g vardır. Kaynak
aktarımı, Maliye Bakanlığı tara-fından büyükşehir
belediyelerine yapılmakta ve oradan ilçe
belediyelere dağıtılmaktadır. Buradaki çarpıklık,
anakent belediyesinden ilçe belediyelere kaynak
dağıtılırken ortaya çıkmakta ve bazı hoş olmayan
durumlara, haksız uygulamalara sebebiyet
vermektedir. Burada çözüm; kaynak aktarımının
doğrudan ilçe belediyelere yapılması veya 3030
sayılı Belediyeler Yasasında değişiklik yapılarak
yapılan yardımın nüfusa göre ayarlanmasıdır. Böyle
bir uygulama, bölgeye hizmetlerin daha hızlı ve
sağlıklı yapılmasını sağlayacaktır.
Yetki dağılımı konusunda da bir takım hizmetlerin
ilçe belediyelere devredilerek dağıtılması, daha
sağlıklı sonuçlar vermesi açısından yararlı
olacaktır. Örneğin, imar ve kanalizasyon işlerini
doğrudan doğruya kendisi yerine getiren ilçe
belediyeler, hizmetin kaynağında ve daha hızlı
olarak verilmesini sağlayacaktır.
Siyasi görüşlerin farklılığı da belediye
hizmetlerini engelleyici ve geciktirici bir unsur
olarak karşımıza çıkmaktadır. Siyasi yönden
birbiriyle zıt görüşleri olan belediyelerin
merkezden yeterince yardım alamadıkları veya
gecikmeyle alabildikleri için hizmetlerinde
aksamalar olmaktadır. Halbuki siyasi çekişmeler
partiler arasında kalmakta, bundan doğan
aksaklıkların ceremesini vatandaşlar çekmektedir.
Bu durumun ortadan kaldırılarak eşit bir çözüme
kavuşturulması gerekir çünkü önemli olan vatandaşa
hizmettir.
Belediyeler zaman zaman mali krizlere
girmektedirler. Nüfusun artıp hizmet alanlarının
genişlemesi fakat gelirlerin kısıtlı kalması
belediyeleri mali yönden zorlamaktadır. Bu durumun
aşılabilmesi için yeni vergiler uygulamaya konmuş,
fakat yine de tam anlamıyla maliyet olayı
çözülememiştir. Bu durum da belediyelerin bir açmazı
olarak karşımıza çıkmaktadır.
Diğer bir problem, bürokratik engellerdir.
Bürokratik engellemeler yüzünden hizmet ve
yatırımlar gecikmekte dolayısıyla maliyetler
artmakta ve verimli bir hizmet programı
uygulanmasını engellemektedir. Bu olumsuzluğun
ortadan kaldınlabilmesi için belediye hizmetlerinin
gerek proje ve gerekse hizmet sırasında mümkün
olduğunca hızlandınlması gerekmektedir.
Belediyeler kaynak yaratıcı ve üretken olmak
zorundadırlar. Özellikle temel ihtiyaçlar konusunda
üretken oldukları takdirde hem o hizmeti ucuza
maletmek hem de halkın istifadesine ucuza sunmak
mümkün olacaktır. Halen bir çok belediyede
örnekleri görüldüğü üzere, bir ekmek fabrikası, süt
işleme tesisi, tretuvar ve bordur fabrikası, ucuz
konut edindirme projesi, iş merkezi projeleri veya
su projeleri gibi bir çok alanda proje üretmek
belediyelerin kazanç hanelerine artı getirecektir.
Bu şekilde üretken olan bir belediye, mali yönden
kuvvetlenecek ve merkezi yönetime çok bağlı
olmayacaktır.
Sonuç olarak değişen toplum yapısına uygun olarak
belediyelerin de yapılarını değiştirmeleri
gerekmektedir. Hizmet vermede hızlı, kaynak üreten,
mali yönden bağımsız, siyasi yönden partizanlıktan
etkilenmeyen ve metropol illerde ilçe belediyelerle
anakent belediyelerinin arasındaki problemlerin
giderilmiş olması belediyeleri daha rahat hizmet
üretir hale getirecektir. Değişen toplum yapısına
ve insanların değişen istek ve beklentilerine cevap
verebilecek şekilde dinamik olarak ya-pılandınlmalan
ve belediyelerin merkeze olan bağımlılıklarının en
alt düzeyde olması gerekir. Belediyeler halkı
yönetime katarak ve danışarak en çok istenileni, en
çok ihtiyaca cevap vereni ve en uygununu
belirlemeli ve hizmetlerini bu kriterlere göre
tespit etmelidir. Değişen istek ve beklentilerin
belediyelerin klasik hizmet anlayışını da
değiştireceği muhakkaktır.
|