|
20+21 Kere
Maşallah
Gazeteci,
Yazar Yurtsan Atakan
Dünya
yirminci yüzyıldan yirmibirinci yüzyıla geçmeye
hazırlanırken, yeni bir devrimin de temelleri
atılıyor. Devrimin temel aracından hemen herkes
haberdar. Haberdar haberdar olmasına ya, büyük bir
çoğunluk İnternet denilen bu devrim aracının gerçek
gücünün bilincinde değil. Aslına bakılırsa insanın
içinden "uyandırma kerizi" diye de geçmiyor değil:
"varsın bilincinde olmasınlar, bu gücün farkında
olmamaları daha adil bir çağın başlangıcı için
avantajlı bir ortam hazırlıyor mu, hazırlamıyor mu
sen ona bak".
Kerizi
uyandırmamaya çalışmanın alemi yok. Öyle ya da böyle
Internet misyonunu tamamlayıp önce Enformasyon
Çağı'nın ardından da "Bilgi Çağı"nm kapılarını
mutlaka açacak. Bu önlenemez sürecin temelleri
atıldı ve artık durdurulamayacak kadar ilerledi.
Yirminci yüzyılın son kerizleri,.Marks'ın
uyandırma-sıyla kendine gelen ondokuzuncu yüzyılın
son kerizleri kadar şanslı olmayacaklar.
İnternet
daha adil, daha demokratik, daha laik, daha
hoşgörülü, daha sevgi dolu, daha eşitlikçi olma
yolunda hiç durmadan ilerleyen insanlık evriminin
teknolojik katalizatörü. Ama ne komünizm gibi
ikiyüzlü, ne pop-la-iklik gibi bağnaz, ne de
bağnazlaşmış dinler gibi bilimsel şüpheciliği
lanetleyen, sorgulamayı
reddederek evrimi çürütmeye çalışan bir katalizatör.
İnternet'in Basit Gücü
İnternet
temelde çok basit bir teknoloji. Basit olduğu kadar
da etkili. Basit çünkü dünyayı saran telefon
ağından pek farklı değil. Dünya üzerindeki tüm
telefonları birbirine bağlayan kablolar nasıl bir ağ
oluşturuyorsa, dünya üzerindeki bilgisayarları
birbirine bağlayan kablolar da İnternet ağını
oluşturuyorlar. Dünya Telefon Ağı'na bağlı
telefonların herbi-rinin yalnızca kendisine ait,
eşsiz bir numarası olduğu gibi, Internet'e bağlı her
bilgisayann da kendine has, eşsiz bir nümerik adresi
var. İnternet'in, Dünya Telefon Ağı'ndan bir farkı
(aynı zamanda gücü) yalnızca bilgisayarların değil
bu bilgisayarlarda saklanan her dokümanın bir
adresinin olması. Bir diğer farkı da (aynı zamanda
gücu, bu dökümanların dünyanın her yerinden, her
zaman ulaşılabilir olması ve erişilmek istenen
bilginin dünyanın neresinde olursa olsun, uzaklığına
bağlı olmaksızın aynı erişim maliyetine sahip
olması.
Internet
bilgiyi kolay erişilir kılmakla kalmıyor, daha
önemlisi bilgiyi sunmayı da inanılmaz ölçüde
kolaylaştırıyor. Talep kadar arzı da körüklüyor.
Internet kullanıcıları, Internet kullanıcısı
oldukları andan itibaren kısa bir süre yalnızca
talep etmekle yetinseler de bir süre sonra kendi
İnternet sayfalarım açmaya, kendi bilgilerini arz
etmeye, bağlandıkları Internet sayfalarıyla
etkileşim kurmaya başlıyorlar.
Yirminci
yüzyıl sonunun ilk dalga Internet kullanıcıları,
her yeni teknoloji acemisi gibi üretmekten çok
tüketmekle meşgul olabilirler. Her yeni teknoloji
görmemişi gibi ellerine geçen teknolojik olanakları
görgüsüzce yanlış kullanıyor olabilirler.
Buzdolapları da ilk başlarda evlerin salonlarının
başköşelerine kurulmamışlar mıydı? Her mahallede
bakkalın yanına bir de videocu dükkanı açılmamış
mıydı? Telsiz yasasının değiştirilmesiyle her
otomobilden "arkadaş anyorum, arkadaş" nidaları
yükselmeye başlamamış mıydı? Kırmızı noktalı
programlar ekranları istila etmemiş miydi? 900lü
hatlar faturaları kabartmamış mıydı? Sahra telsizi
büyüklüğündeki araç telefonları sahipleriyle
birlikte o restoran masası senin, bu restoran masası
benim gezmemişler miydi? Cep telefonları hala daha
sinemada, konserde, uçakta çalmaya devam etmiyorlar
mı? Kahvehanede bir masanın başına oturmuş dört
arkadaşın dördü birden, birbirleriyle konuşmak
yerine cep telefonlarıyla sohbet etmiyorlar mı?
Internet
de daha bir süre erkeklerin por-no kanallarında at
koşturacağı, kadınların sohbet odalarında çene (ya
da klavye) yarıştıracağı bir sahne izlenimi vermeye
devam edecek. Ama insanların bu yeni teknolojinin
doğaı kullanımını öğrenmesi için, çok da fazla
zaman geçmesine gerek kalmayacak. Her yeni
teknoloji gibi İnternet'in doğru kullanımı da
öğrenilecek, hatta dünyada yaşanan gelişmelere
bakılırsa öğrenilmeye başlandı bile. Ancak
Inter-net'i diğer yeni teknolojilerden ayıran
sayısız özelliği var. Şimdiye kadar hiçbir
teknoloji, insanoğluna, Internet kadar eşsiz
olanaklar sağlamamıştı. Hiçbir teknoloji,
insanoğlunun önünde Internet kadar yeni ufuklar
açmamıştı.
Peki nedir
bu eşsiz olanaklar, nedir bu yeni ufuklar?
İnternet'in vaad ettiği gelişmeleri televizyonun,
uçağın, telefonun bir zamanlar vaad ettiği
gelişmelerle karşılaştırmaya çalışanları gaflet
uykularında rahat bırakıp, gelin yirmibirinci
yüzyıla bir dikiz atalım. Bunu yaparken de falcılık
değil, mevcut verilerden yola çıkan gerçekçi
öngörüler yaptığımızı unutmayalım...
Kitabın
Ölümü, Kitabın Doğumu
İnternet
kağıda basılı ağaç katili kitabın idam fermanını
imzalarken, doğa dostu dijital kitabın doğumunu
müjdeliyor. Kitaba vefasızlık edecek değiliz.
Kimsenin de buna cüret edebileceğini sanmayız. Ama
kağıt fetişistleri, vefakar dostlarının ölüm
döşeğinde olmasını bir türlü kabullenemiyor
olacaklar ki, dijital kitabın doğuşunu
müjdeleyenleri yanlış anlamakta ısrar ediyorlar.
Kitap ölmüyor sevgili dostlar, kağıt ölüyor. Belki
vefakarsızlık yapıyor boş hissine kapılıp kağıt
kitaplarınızdan vazgeçemeyeceksiniz. Belki biz de
içimize kadar işleyen alışkanlıklarımızdan
sıyrılamayıp, ömrümüz boyunca kağıt kitap okumaya
devam edeceğiz. Ama istesek de, istemesek de kağıt
kitabın sonunun geldiğini kabul etmek zorundayız.
Evet
bilgisayar ekranından kitap okumak hiç de pratik
değil. Barındırdıkları elektronik kitap sayısı
sürekli artan elektronik kütüphaneler her ne kadar
dünyanın tüm kitaplarını anında ekranımıza
getiriyorlarsa da, bilgisayarı alıp yatağa
kıvrılamayacağımıza, tuvalete giremeyeceğimize,
trene, otobüse bineme-yeceğimize göre kağıt kitap
sonsuza kadar ya-şayacakmış gibi görünüyor. Öyle mi?
Siz öyle sanın. Bilimadamları, dünyanın dört bir
yanındaki çeşitli laboratuarlarda elastik ekran
üzerindeki son çalışmalarını yapıyorlar. Çok kısa
bir süre sonra kağıt gibi katlanabilir, rulo
yapılabilir bilgisayar ekranları piyasada boy
göstermeye başlayacak. Önceleri belki çok pahalı
olacaklar ama kısa bir zaman içerisinde herkesin
alabileceği denli ucuzlayacaklar.
Yarım
gazete boyunda, karton kalınlığında, katlanabilir,
rulo yapılabilir bir ekran düşünün, içerisindeki
mikro bilgisayar sayesinde, ufak bir bilgisayar
görevi görebiliyor olsun. Artık avuç içine bile
rahatça sığabilen bir de cep telefonunuz olsun.
Hatta bu telefon konuşma yapmak için değil, data
alışverişi yapmak üzere tasarlandığından mikrofon,
hoparlör gibi bazı ayrıntılardan da
arındırıldığından kalınca bir kredi kartı boyunda
olsun. Kitap mı okumak istiyorsunuz. Ne evdeki
kısıtlı kütüphanenize, ne de çok az daha zengin
kitapçınıza ihtiyacınız var. Bağlanıyorsunuz
tnternet'e, dünyanın tüm kitapları emrinizde.
Üstelik elektronik tekstin sunduğu arama yapma,
başka kaynaklara başvurma, hipertekst gibi eşsiz
olanaklarıyla birlikte.
|