Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı ve Petrol Ekonomisi

VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı hazırlık çalışmalarına esas teşkil etmek üzere oluşturulan "Petrol Ürünleri Özel İhtisas Komisyonu" Kamu ve Özel Sektör kuruluşlarına mensup 71 üyeden oluşmuştur. Komisyon üyelerinin katkılarıyla hazırlanan "Rapor" Petrol Ürünleri Rafinajı (Üretimi), Petrol Ürünleri Dağıtımı, LPG ve Madeni Yağ olmak üzere dört bölümden oluşmaktadır. Ayrıca Yerli Ham petrol ve Doğal Gaz üretimine de ayrı bir bölümde kısaca değinilmiştir.

Rafinaj sektöründe, yaklaşık % 96.5 hissesi sahip olan TÜPRAŞ, Türkiye Petrol Rafinerileri A.Ş.’nin İzmit, İzmir, Kırıkkale ve Batman Rafinerileri ile özel sektöre ait ATAŞ Rafinerisi faaliyet göstermektedir. TÜPRAŞ Rafinerilerinin yıllık toplam hampetrol işleme kapasitesi 27.6 Milyon ton, ATAŞ Rafinerisi’nin ise 4.4 Milyon ton’dur. Kahramanmaraş ilinde özel sektöre ait yaklaşık 1590 m3/gün(477,000 ton/yõl) kapasiteli Narlı Rafinerisinin 2000 yılı içerisinde faaliyete geçmesi beklenmektedir.
1999 yılı itibari ile Petrol Rafinajı Sektöründe 2, Petrol Ürünleri Dağıtımı alanında toplam 13, LPG sektöründe 45 ve Madeni Yağ Sektöründe 10 kuruluş faaliyet göstermektedir.

VII. Beş Yıllık Plan dönemi kapsayan 1992-1998 yılları arasında Petrol Ürünleri sektöründe aşağıda ana başlıklar halinde verilen gelişmeler olmuştur.
*Rafinerilerin 32.0 milyon ton olan yıllık hampetrol işleme kapasitesi değişmemiştir.
*Rafinerilerde 1992 yılında 23.3 Milyon ton hampetrol işlenirken bu miktar 1998 yılında % 16.3 artışla 27.1 Milyon ton’a yükselmiştir.
*Rafinerilerde kapasite kullanımı 1992 yılında % 72.8, 1998 yılında ise % 85.3 olarak gerçekleşmiştir.
*Rafinerilerde 1992 yılında 4.3 Milyon ton , 1998 yılında 3.3 Milyon ton yerli hampetrol işlenmiştir. Yerli hampetrol üretimi giderek düşmektedir.
*Petrol ürünleri tüketimi 1992 yılında 23.1 Milyon ton olarak gerçekleşirken, bu miktar 1998 yılında % 27.7 artışla 29.5 Milyon ton’a ulaşmıştır.
*Beyaz ürünlerin (benzin, jet, gazyağı ve motorin) tüketimi 1992 yılında 10.7 Milyon ton’dan 1998 yılında % 21 artışla 12.9 Milyon ton’a yükselirken, siyah ürünlerin (kalorifer yakıtı, ve fuel oil 6) tüketimi sadece % 8.8 artışla 7.4 milyon ton’dan 8.0 Milyon ton’a çõkmüştür.
*1989 yılından itibaren kurşunsuz benzin üretimine başlanmıştır. 1992 yılında toplam benzin tüketiminin % 0.66’sõna tekabül eden 19.4 bin ton kurşunsuz benzin tüketilmiştir. Kurşunsuz benzin tüketimini artırmak amacıyla yapılan teşvikler sonucu tüketim, 1998 yılında 862 bin ton’a, toplam benzin tüketimi içindeki payı % 19’a ulaşmıştır.
*VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Petrol Ürünleri Özel İhtisas Komisyonu raporunda öngörüldüğü gibi artan taleplerin karşılanması için LPG ve benzin ithalatına devam edilmiştir. 1998 yılında üretimin tüketimi karşılama oranı % 92’de kalmıştır.
*Sınır Ticareti ve mutad depo uygulamaları ile yurdumuza önemli miktarda motorin ve fuel oilolmak üzere petrol ürünü girmiş ve girmeye devam etmektedir. Bu nedenle resmi rakamlara göre motorin tüketimi 1996 yılında 8.5 milyon ton iken 1998 yılında % 22 oranında azalarak 6.6 milyon tona düşmüştür. VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Petrol Ürünler Özel İhtisas Komisyonu Raporunda üretimin ancak tüketimi karşılayabileceği öngörülürken 1.1 milyon ton üretim fazlası motorin ihraç edilmek zorunda kalınmıştır.
*1992 yılında çeşitli ülkelerden 2630.1 milyon USD tutarında 19.315 Milyon ton hampetrol ithal edilirken, 1998 yılında 548.1 Trilyon(1994.0 Milyon $) tutarında 24.0 Milyon ton hampetrol ithal edilmiştir.
*TÜPRAŞ Hydrocracker Projeleri yatırımları tamamlanarak İzmir ve Kırıkkale Rafinerileri Hydrocracker Üniteleri 1993 yılında, İzmit Hydrocracker Ünitesi 1996 yılında devreye alınmıştır. Kırıkkale Rafinerisi İzomerizasyon Ünitesi 1998 yılında tamamlanarak devreye alınmıştır.
* 1998 yılı Temmuz ayında Otomatik Fiyatlandırma Mekanizması(OFM) uygulamaya konarak rafinerilerin petrol ürünleri rafineri satış fiyatlarını +-%3 CIF İtalya fiyat koridorunda serbestçe belirlemelerine imkan tanınmıştır. Bugün Rafineri Şirketleri ve Dağıtıcı Kuruluşlar serbestçe OFM mekanizmasına göre uluslararası bazda fiyatlarla tam rekabet koşulları altõnda ürün ithal ederek pazarlayabilmektedir. Sonuç olarak uzun yõllardır sektörde hedeflenen LİBERAL sisteme geçiş çalışmaları tamamlanarak uygulamaya geçilmiştir.
* 1998 yılı rakamları ile Türkiye’nin 71 Milyon ton petrol eşdeğeri enerji tüketiminde petrolün payı % 42.6’dır. Petrolün enerji tüketimindeki payının 1980 yılında % 50.4, 1989 yılında % 46.3, 1992 yılında % 44.8 olduğu düşünüldüğünde, göreceli bir azalma olmakla birlikte artan enerji üketimine paralel olarak petrol ürünleri tüketimi de artmaktadır.

VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı’nda sektörde aşağıda belirtilen önemli değişikliklerin olacağı ve çeşitli sorunlarla karşılaşılacağı beklenmektedir.
* Petrol ürünleri tüketiminin 2005 yılında 38.2 Milyon ton’a ulaşacağı, yurt içi rafineri üretimlerinin ise 29.1 Milyon ton’da kalacağı tahmin edilmektedir. Rafinerilerin mevcut yıllık 32 Milyon ton’luk toplam hampetrol işleme kapasitesiyle tüketimin karşılanma imkanı bulunmamaktadır.
*2005 yılında 1998 yılı CIF ithal maliyetleri ile 1383.0 Milyon USD tutarında 10.0 Milyon ton petrol ürünü ithalatı yapılacağı tahmin edilmektedir.
* Petrol ürünleri talepleri dikkate alındığında, 2001 yılından itibaren Türkiye Rafinerilerinin % 100 kapasitede çalışması ve azami kapasiteleri olan 32 milyon ton hampetrol işlemeleri gerekmektedir.
* TPAO tarafından 1998 yılında 2.3 Milyon ton, diğer şirketler tarafından yaklaşık 900 bin ton hampetrol üretilmiştir. TPAO verilerine göre, TPAO üretimi hampetrol giderek azalmakta, 2005 yılı itibariyle 944 bin tona düşmektedir. Diğer şirketlerin üretiminin aynı oranda azalması durumunda toplam yerli hampetrol üretimi 2005 yılında 1.3 Milyon tona düşecektir. Bu yıl itibariyle rafinerilerde işlenecek miktarın, yerli hampetrolle karşılanma oranı % 4 olacaktır. Mevcut rezervlere ilave yeni kaynaklar bulunamadığı takdirde, üretimin giderek azalması ve rafinerilerin tamamen ithal hampetrole bağımlı hale gelmesi beklenmektedir.
* VII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Petrol Ürünleri Özel İhtisas raporunda 1999 yılından itibaren petrol ürünleri talebinin üretimle karşılanamayacağı bu nedenle dönüşüm ünitelerine ve kaliteli ürün üretecek ara ünitelere sahip, 2000 yılı itibariyle devreye girecek asgari 5 milyon ton/yıl kapasitede yeni bir rafineriye ihtiyaç bulunduğu belirtilmiştir. VII. Plan döneminde bu konuda gelişme olmamıştır. Yukarıda da belirtildiği gibi Türkiye Rafinerilerinin, talepleri üretimle karşılaması mümkün görülmemektedir. 2001 yılında 3.074 milyon tonu LPG olmak üzere toplam 5.594 milyon ton petrol ürünü ithal edilmesi gerekmektedir. Bu nedenle Yeni Rafineri Yatırımının rafinajda kamu payının daha fazla artırılması istenmediği için özel sektör tarafından gerçekleştirilmesi veya ithal ürün giriş terminalleri sayısı ve depolama kapasitesinin artırılması için imkan yaratılması gerekmektedir. 
* TÜPRAŞ, Rafinerilerinde Yatırım Master Planı’nda yer alan beyaz ürün üretimini artıracak yatırımlarını tamamlamış bulunmaktadır. Tamamen kurşunsuz benzin ile düşük kükürtlü motorin üretimi sağlayacak projeleri gerçekleştirmeye devam etmektedir. Bu projelerin 2004 yılı itibariyle gerçekleştirilmesi ile Avrupa Birliği 2005 yılı standartlarında ürün üretilmesi hedeflenmiştir. Bu şekilde rafineri kar marjları artırılarak devlet korumasına ihtiyaç duymadan, diğer ülke rafinerileri ile serbest piyasa koşullarında rekabet ederek hayatiyetini sürdürebilecek bir yapıya kavuşturulması amaçlanmaktadır. TÜPRAŞ, Rafinerileri’nin söz konusu yatırımları gerçekleştirebilmesi için yaklaşık 1.0 Milyar USD harcama yapmış, 1.0 Milyar USD’lık yatırım ise devam etmekte veya proje safhasındadır.

* Rafinajda kamunun payı % 85, akaryakıt dağtımında ise % 56’dır. Petrol ürünleri sanayinde rekabete dayalı serbest piyasa ekonomisine geçilebilmesi için, özel sektörün katılımının artırılarak rafinerilerin ve petrol ürünleri dağıtımının devlet tekelinden kurtarılması büyük önem arzetmektedir. Kamunun payının düşürülmesi için TÜPRAŞ ve POAŞ’ın özelleştirilmesi önem arzetmektedir. Özelleştirme sonucu rekabete dayalı sistem gerçekleşirken, yeni rafineri yatõrõmları için de kaynak ve imkan yaratılmış olacaktır.

* Dönüşüm ünitesine sahip olmayan basit (Hydroskimming) tip rafineriler, 1998 yılı verilerine göre işledikleri her bir varil hampetrolden ortalama 49 cent kar elde etmişler veya bazı ayları 25 cente varan zararla kapatmışlardır. Buna karşılık yeterli dönüşüm ünitesine sahip Normal Dönüşüm (Kompleks) tip rafineriler varil başına 70 cent ile 1.88 USD arasında kar elde etmişlerdir. Bu durum rafinerilerde ekonomik değeri ucuz fuel oil üretimini % 20’lerin altõna düşüren FCC, Hydrocracker gibi dönüşüm ünitelerinin önemini ortaya koymaktadır.

* ATAŞ Rafinerisi mevcut durumuyla Basit Tip Rafineri durumundadır. VII. Beş Yıllık Plan döneminde olduğu gibi VIII. Beş Yıllık Plan döneminde de dönüşüm ünitesi tesisi yatırımı veya Avrupa Birliği Standardlarında Benzin ve Motorin üretimi için gerekli yatırımlar Yatırım Programında yer almamaktadır. Türkiye Benzin ve Motorin standardları Avrupa Birliği Standardartlarının çok gerisinde kalmıştır. Rafinerinin VIII. Beş Yıllık Plan dönemi sonunda ulaşılması gerekli görülen Avrupa Birliği standartlarında ürün üretebilmesi ve beyaz ürün üretimini artırarak kar elde edebilmesi için mutlaka Dönüşüm Ünitesi Projesi, Kurşunsuz Benzin ve Düşük Kükürtlü Motorin Üretimini Artırma Projelerini yatırım programına alarak gerçekleştirmesi gerekmektedir. Aksi halde Ataş Rafinerisi.nin ekonomik olmayan çok düşük kapasitelerde çalışması veya faaliyetini durdurması gerekecektir. Bu durum, 1999 yılı itibariyle belirgin olarak ortaya çıkan talebin üretimle karşılanamaması sorununu daha da büyütmektedir.

* İnsan sağlığının korunması ve çevre kirliliğinin önlenmesi için petrol ürünleri kalitesinin yükseltilmesi gerekmektedir. Avrupa Birliği ürün standartlarına paralel T.S.E. tarafından yayınlanmış veya revizyonu süren Türkiye için geçerli ürün standartları ile Çevre Bakanlığı.nca yayınlanan Hava Kalitesinin Korunması Yönetmeliği, TÜPRAŞ ve ATAŞ Rafinerileri’nde kurşunsuz benzin, düşük kükürtlü motorin ve fuel oil üretimi yatırımlarını gerekli kılmaktadır.

* 1998 yılında tüketilen 3.174 Milyon ton LPG’nin sadece 791 bin ton’u üretimle karşılanabilmiştir. Devlet tarafından LPG satış fiyatının düşük tutulması(sübvanse edilmesi), diğer alternatif enerji kaynaklarına göre LPG kullanımını avantajlı kılmıştır. Ayrıca kullanım kolaylığı tercih nedenlerinden bir diğeri olmaktadır. Günümüzde LPG konutlarda, işyerlerinde, sanayide ve otogaz olarak araçlarda yakıt olarak yoğun bir şekilde kullanılmaktadır. Doğal gaz kullanımı LPG kullanımına olan aşırı talebi azaltacak olmakla birlikte VIII. Kalkınma Planı döneminde de talepte önemli artışların olacağı beklenmektedir.

* Rafineri ve dağıtıcı kuruluşların hampetrol ve petrol ürünü stok seviyeleri Uluslararası Enerji Ajansı’nca öngörülen 90 günlük değerin altındadır. Herhangi bir kriz döneminde tüketimin karşılanmasında sorunla karşılaşılmaması için Türkiye hampetrol ve ürün stoklama seviyesinin artırılması gerekmektedir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005