Adi Şirketlerle İlgili Kavramsal Bir Sorun
Türk hukukunda adi şirketlere ait hükümler genel
olarak Borçlar Kanununda yer almaktadır (Borçlar
Kanunu: Madde.520-541). Kanun koyucu tarafından adi
şirketlerle ilgili hükümlere Borçlar Kanununun Özel
Borç İlişkileri bölümünde yer verilmesi, amacı
ekonomik olan adi şirketlerin bir borç akdi tipi
gibi düşünülmesinden ileri gelmiştir.
Adi Şirket, iki veya daha fazla kimsenin emek ve
mallarını ortak amaçlarına erişmek için sözleşmeye
dayanarak bir araya getirdikleri şahıs birliğidir.
Bir şirket akdinin "Adi şirket" sayılabilmesi için
Ticaret Kanununda tanımlanan şirketlerin mümeyyiz
vasıflarını haiz olmaması da gerekir. Başka bir
söyleyişle, Ticaret Kanununda tanımlanan şirketlerin
ayırıcı niteliklerini (mümeyyiz vasıflarını)
taşımayan şirketler adi şirkettir (Bk: Md.520, MK:Md.55,
TTK: Md.156, 244).
Adi Şirketler, gerçek kişiler arasında
kurulabileceği gibi bir veya daha çok kişi ile
ticaret şirketi arasında da kurulabilir (Yargıtay
11.HD, 10.7.1975 T, 1975/2845 E, 1975/4804 K.).
Bunların tüzel kişiliği de yoktur (Yargıtay 13. HD,
19.12.1974 T, 974/5508 E, 3728 K.). Bu nedenle,
ticaret siciline tescili mümkün değilse de,
ortakları tacir sıfatını haiz iseler, ayrı ayrı
T.Ticaret Kanununun 42 inci maddesine göre sicile
tescil edilmeleri gerekir (Yargıtay Ticaret Dairesi,
2.2.1971 T, 1970/3109 E, 790 K.). Tacir sıfatını
taşıyan kimseler bir adi şirket kurarak aynı ticari
işletmede çalışsalar bile ayrı ticaret unvanı
kullanmak ve ayrı ticari defter tutmak zorundadırlar
(Yargıtay Ticaret Dairesi, 17.5.1966 T, 64/3724 E,
2510 K.).
Şirketler Hukukumuzda, adi şirketlerle ilgili olarak
yer alan hükümler genel olarak yukarıda değinilen
düzenlemelerle sınırlıdır.
Vergi Hukukumuzda ise Kurumlar Vergisi mükellefleri
belirlenirken, "İş Ortaklıkları" adı altında yeni
bir kavram getirilmiş ve bu kavram, adi şirketlerin
yalnızca bir türünü kapsama alacak şekilde
tanımlanmıştır (Kurumlar Vergisi Kanunu Mükerrer
Madde: 6). Kurumlar Vergisi Kanununun Mükerrer
6
ncı maddesindeki tanıma göre İş Ortaklıkları,
"Sermaye Şirketleri, Kooperatifler, İktisadi Kamu
Müesseseleri ile Dernek ve Vakıflara ait İktisadi
İşletmelerin kendi aralarında, Şahıs Ortaklıkları
veya gerçek kişilerle belli bir işin birlikte
yapılmasını müştereken taahhüt etmek ve kazancını
paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardır".
İş
ortaklıklarını, başka hukuki düzenlemelerde yer alan
ve bir diğer adi şirket türünü oluşturan "Müşterek
Teşebbüs (Joint Venture)" ile de karıştırmamak
gerekir. Müteahhitlik-Mimarlık-Müşavirlik
Hizmetlerinin Düzenlenmesi ve Geliştirilmesine Dair
87/12317 sayılı Bakanlar Kurulu Kararındaki (Resmi
Gazete: 6.1.1988/19686) bu Müessese (*); iş
ortaklıklarının yanı sıra gerçek kişilerin ve şahıs
ortaklıklarının belli bir işin birlikte yapılmasını
müştereken taahhüt etmek ve kazancını paylaşmak
amacıyla kendi aralarında kurdukları ortaklıkları da
kapsamına alacak genişliktedir. Daha açık
söyleyişle, Müşterek Teşebbüs (veya daha sıkça
kullanılan şekliyle joint venture); "Kamu ve özel
tüzel kişiler, Dernek ve Vakıflara ait iktisadi
işletmeler ile gerçek kişilerin kendi aralarında
belli bir işin birlikte yapılmasını ve kazancını
paylaşmak amacıyla kurdukları ortaklıklardır"
şeklinde tanımlanabilir.
Son zamanlarda ve özellikle inşaat, onarma, montaj
ve teknik hizmetlerde yaygınlaşan bir başka adi
şirket türü de "Konsorsiyumlar"dır. Bu şirket türü,
hukukumuzda açıkça (tanımlanmış bir hukuki müessese
olarak) yer almamasına rağmen uygulamada;
"Ortaklarının, işin belirli bir bölümünün
yapılmasını taahhüt ettikleri adi şirketlerdir"
şeklinde tanımlanmakta ve bu anlamıyla hukuk
pratiğimizde kabul görmektedir.
Kısaca özetlemek gerekirse, Müşterek Teşebbüs (Joint
Venture), bir işin müştereken yapılması için kurulan
adi şirketlerden olduğu halde Konsorsiyumlar, işin
belirli bölümlerinin belli ortaklarca yapılmasını
öngören bir adi şirket türü olmaktadır. İş
ortaklıkları ise Vergi Hukukuna has bir müessese
olup Şirketler Hukukumuz yönünden adi şirket
konumundaki Müşterek Teşebbüsün (joint venture)
daha dar (gerçek kişilerle şahıs şirketlerinin kendi
aralarındaki ortaklıklarını kapsamına almayan) ve
özel bir türünü ifade etmektedir.
Şu halde, nasıl adlandırılırsa adlandırılsın gerek
Müşterek Teşebbüs (Joint venture), gerek
Konsorsiyumlar, gerekse İş Ortaklıkları, Şirketler
Hukukumuz yönünden Borçlar Kanununun 520-541 inci
maddeleri hükümlerine tabi birer adi şirket
sayılmakta, Vergi Hukukumuz açısından ise bu adi
şirket türlerinden yalnızca İş Ortaklıkları,
Kurumlar Vergisi mükellefi olarak kabul edilmektedir
|