Avrasya Ekonomisi ve Güncel Durumu
Katılımcılar
Gürcistan Ankara Büyükelçisi Grigol Mgaloblişvili, Şişecam Genel
Sekreteri Rüştü Bozkurt, RF Ankara eski büyükelçisi Albert
Çernişev, Devlet Bakanı Kürşat Tüzmen, Tekfen İnşaat Dış
Projeler Koordinatörü Batacar Baysal
21. yüzyılın en stratejik bölgesi olan Avrasya’nın ekonomik
potansiyelinin konu edildiği bir günlük toplantı takip
edilmiştir. Toplantıyla ilgili notlar aşağıda yer almaktadır.
30
Mayıs 2006 tarihinde DEİK tarafından Conrad İstanbul’da
gerçekleşen bu toplantıda, bölgeyle ilgili iktisadi, siyasi ve
toplumsal hususlara yer verilerek, bu bölgedeki ükelerin değişen
profillerinin karşılıklı
güncellenmesine çalışılmıştır.
Soğuk Savaş’ın bitimini takiben yeni düzene damgasını vuran
küreselleşme olgusu kuşkusuz büyük yarışlara yol açmıştır.
Faydaların yanı sıra bu olgunun getirdiği sorunları
göğüsleyebilmek için ortak çıkarları bulunan ülkelerin bir araya
gelerek oluşturdukları bölgesel ittifaklar bugün de büyük önem
taşımakta. Bugün
üretmeden tüketen bir batı ile tüketmeden üreten bir doğu var.
Avrasya ise bu iki uç arasında yer alıyor. Burada yaşayanlar hem
üretiyor hem de tüketiyor.
Yaklaşik 25 milyon m²’lik bir alana yayılan Avrasya bölgesinde,
Türkiye hariç tutulduğunda 300 milyona yakın bir nüfus, 750
milyar USD’lik toplam milli gelir ve 40 milyar USD’lik bir
ticaret hacmi söz konusu. Ayrıca dünyanın GSMH'nın %50'si de
yine bu bölgede üretilmekte. Dünyadaki 60 milyar kontrat
hacminin yarısının burada gerçekleştiği de hatırlanmalı.
Türkiye’nin tarihini ve kültürünü paylaştığı Avrasya ülkeleri
ile çok yönlü ve sıcak bağları bulunmakta. Güçlü bir
Rusya-Türkiye ekseni bölgedeki ekonomik entegrasyon açısından
önemli bir ittifakın sinyalini veriyor. Buna bir de Putin ile
beraber oluşan olumlu hava katıldığında, sinyaller daha da
güçleniyor. Çok yakın zamana kadar Rusya ile ilişkiler her iki
ülke açısından da tatmin edici olmaktan uzaktı, öyle ki iki ülke
arasındaki ticaret hacmi sadece 1 milyar USD seviyesinde idi.
Bugüne bakıldığında bu oranın 22 milyar USD seviyesine çıktığı
görülüyor ve ilerleyen zamanlarda da 25 Milyar USD hedefine
ulasmasi bekleniyor. Fakat genele bakıldığında Avrasya’nın
toplam ticaret hacminin %4'ünü oluşturabildiğimizi, aynı şekilde
Avrasya ülkelerinin de Türkiye’den aldıkları payın %10 olduğunu
görmekteyiz. Bu da ilişkilerin hala gelişmesinin gerekliligine
işaret eder nitelikte. Türkiye'nin ilk kez stratejik ülkeler
arasında yer aldığını görüyoruz. Rusya'nın bu yeni eğiliminin
nedeni:
Türkiye'nin Kafkasya'yı ve buradaki Müslüman nüfusu etkileyici
bir faktör olması. Tarihte Türk-Rus savaşları ve boğazlara hakim
olma arzusu, boğazların önemi. Enerjinin boğazlardan geçişi
açısından Rusya’nın Türkiye'yi beraber arabuluculuk yapacağı bir
partner olarak görmesi. Abhazia, Güney Osetia krizlerinde
arabuluculuk çabaları için düşünülen bir partner olması. Bunlara
ek olarak doğalgaz satışında Türkiye’nin, Almanya’dan sonra
Rusya'nın en önemli müşterisi olması
sayılabilir.
Sahip olduğu petrol ve doğal gaz kaynaklarıyla da küresel enerji
jeopolitiğinin önemli oyuncularından biri olan Avrasya’da, dünya
petrol rezervlerinin %23'ü, doğalgaz rezervlerinin ise %53’ü bu
bölgede bulunuyor. Geçtiğimiz günlerde 28 Mayıs'ta yuzyılın en
önemli projelerinden biri olan Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol
hattı projesi kapsamında Bakü petrolü Ceyhan'a ulaştı. Bunlar
somut cabalarin sonucu sayılabilir.
Bölgede yatırım yapan şirket temsilcilerinin de katkı sağladığı
oturumda söz alan Enerji Yapı A.Ş. baskanı Osman Müftügil, SSCB
dagıldıktan sonra Rusya'dan sonra en önemli ülke olarak
Ukrayna’yı gördüklerini, bu yüzden burada yatırım yaptıklarını,
fakat bunun oldukça da zor olduğunu söyledi. Daha önce yabancı
yatırımcının gelmediği, dolayısıyla bu alanda büyük boşlukların
olduğunu da ekledi. Çok da bilinçli,
ornanize
olmayarak, bugün Ukrayna’nın bir inşaat patlaması
yaşadığından; ayrıca hala sosyal açılımını tamamlamamış
olduğunu, bilhassa yabancılara karşı bürokratik engellerin çok
fazla olduğunu söyledi.
Muftugil, bunların dışında Ukrayna'da bir fiyat enteresanlığının
olduğunu da sözlerine ekledi. Kiev'de yeni yapılan inşaatların
m² fiyatlarının kabaca 10,000 USD olduğunu, bunun astronomik
fiyatlarıyla ünlü Tokyo ve Londra gibi şehirlerdeki raicten bile
daha fazla olduğunu belirtti. Ayrıca şelankorun(kaba insaat)
3000USD'den aşağı olmadığını sözlerine ekledi.
Ukrayna’da özellikle inşaat sektörüne bakıldığında beton
santralleri açığının olduğundan; hatta Kiev'de Kovaski
isminde yalnızda bir adet beton santrali bulunduğundan, bu
santralin de ancak bedeli onceden tahsis ederek calistığıni
belirtti. Tüketim sektöründe de büyük çapta açık olduguna isaret
eden Muftugil, tüketime yönelik her üretime ihtiyac oldugunun
altini cizdi.
Son olarak bankacılıkla ilgili olarak kredili/vadeli sistemin
henüz oluşmadığını, bu konuda çalışma yapan kurumun önemli
başarı elde edeceğine inandığını söyledi.
Enka Yonetim Kurulu Baskani Şarık Tara ise Rusya’yi Turkiye
acisindan çok önemli buldugunu, ilk kez gittigi 1986 senesinden
bu yana en buyuk kizmi Rusya’da ikinci olarak da Kazakistan’da
olmak uzere toplam 7 milyar USD tutarında iş yaptığını, bunlara
ek olarak geçtiğimiz günlerde bir milyar USD tutarında bir başka
iş daha alındığını aktardi. Tara’nin aktardiğına
göre
şu
ana dek, Enka’da 150 bin kişi istihdam edilmiş durumda. Hali
hazirda 28 bin kişi çalışıyor ve bunlarin 20 bini yabancı.
Başlangıçta bu işçilerin
%100 Türk iken, simdi bu oran %20'ye düşmüş.
Bugun Rusya ile ilişkilerimizin artması, büyük projelerin
geliştirilmesi, mavi akım gibi projelerin gerçekleştirilmesi
sadece Türkiye-Rusya ilişkilerini değil, dünyadaki birçok
projeye de örnek olmuştur. Rusya bölgede önemli konuma sahip
ciddi bir potansiyeldir. Dolayısıyla Türkiye’nin Rusya’yla
ticaret ilişkilerinin artması bölge ülkeleriyle ticaret
hacmimizin artmasını da tetikleyecektir. Zaten Türkiye ile Rusya
tarihten bir birini iyi tanıyan iki ülkedir. Bu coğrafyada
beraber büyümeyi, BDT(Bagimsiz Devletler Toplulugu) ülkelerini
beraberce ayağa kaldırmayı hedeflemektedirler.
|