Avrupa İmar ve
Kalkınma Bankası; Siyasi Misyon Sorunu
Giriş
Uluslararası kalkınma örgütleri ve yatırım bankaları
tarafından verilen kalkınma kredileri ve mali
yardımların tahsisiyle ilgili tanışmaların temelinde
iki sorun yatmaktadır birinci sorun verilecek mali
yardımın karşılığının. Söz konusu yardımın uzun
vadede ulusal ve bölgesel güvenliğe yapacağı
katkıyla Ölçülmesidir. Diğer sorun ise uzun vadeli
kredilerin, hibe yardımlarının, ticari imtiyazların
ve benzeri ekonomik ayrıcalık ve tavizlerin donör
ülkeler tarafından 'siyasi kriter' adı altında insan
haklan gibi sivil toplumun gereği olarak görülen
ilke ve kuralların yerine getirilmesine bağlı
kılınmasıdır.
Soğuk Savaş sonrası dönemde. Orta ve Doğu Avrupa ile
dağılan Sovyetler Birliği'nde siyasi istikrarın
sağlanması ve demokratik değerlerin yerleşmesini
stratejik amaç olarak kabul eden Amerika Birleşik
Devletleri (ABD) ve Avrupa ülkeleri ekonomik yardım
ve giderek artan ticaret hacminin bu bölgelerde
siyasi istikrarın sağlanması için bir gereklilik
olduğunun farkına varmakta gecikmediler. Ancak, bu
bölgelerde patlak veren etnik çatışmalarla beraber,
yapılacak ekonomik yardımın şekli kapsamı ve türleri
konusunda 1990'ların başında ortaya çıkan
tartışmalar. uluslararası finans kurulularının yeni
borçlanma stratejileri belirleyerek ve stratejik
planlarına yaklaşımları geliştirerek bu bölgelerde
siyasi ve ekonomik istikrarsızlıklarla mücadeleye
odaklanmalarına yol açtı.
Bu
doğrultuda, bölgesel bir uluslararası finans kurumu
olarak i190 yılının Mayıs ayında kırk kurucu ülke,
Avrupa Ekonomik Topluluğu Komisyonu ve Avrupa
Yatırım Bankası tarafından temelleri atılan Avrupa
imar ve Kalkınma Bankası (European Bank for
Reconstruction and Development - EBRD) Avrupa'da
yeni oluşan düzende değişik ihtiyaçları karşılama
misyonuyla yola çıktı.
Avrupa imar ve Kalkınma Bankası'nın Amacı ve
Kurucu Şartı
Avrupa imar ve Kalkınma Bankası'nın (AİKB) kuruluş
amacı, eski Doğu Bloku'nun pazar ekonomisine geçiş
sürecine yardımcı olmak ve bu ülkelerde pazar
ekonomisine geçişten kaynaklanacak mali ve ekonomik
sıkıntıları uzun vadeli kredi ve hibe yardımlarıyla
en aza indirerek, ekonomik alt yapıyı hazırlamaktı.
90'ların başında bölgede birbiri ardından ortaya
çıkan etnik çatışmalar sonucu AİKB'nin üstlenmiş
olduğu ekonomik misyon çehre değiştirdi.
Uluslararası bir anlaşma ve kurucu bölge niteliğinde
olan AİKB Anlaşması'nın 1. maddesinde AİKB'nin
amacı:
"Ekonomik ilerleme ve İmarda Banka'nın amacı açık
pazar odaklı ekonomilere geçişi sağlamak ve çok
partili demokrasi, çoğulculuk ve pazar ekonomisi
ilkelerine bağlı ve bunları uygulayan Orta ve Doğu
Avrupa ülkelerinde özel ve girişimci inisiyatifleri
teşvik etmektir.
şeklinde ifade edilmektedir. AİKB bu amacını. Orta
ve Doğu Avrupa 'da üretim gerçekleştiren girişimlere
kredi ve teminat tahsis ederek yerel özel sektör
girişimlerine veya özelleştirme aşamasında bulunan
devlet teşekküllerine sermayedar olarak katılarak
bunun yanısıra devlet tekelini merkezi olmayan
yapılanmayı ve özelleştirme de dahil yapısal ve
Sektörel ekonomik reformların uygulanması amacıyla
teknik yardım eğitim ve danışmanlık hizmetleri
sağlayarak gerçekleştirir.
AİKB Anlaşması (Anlaşma) kuruluş ve yapılanmasında
AİKB 'yi diğer köklü uluslar arası finans
kuruluşlarından üç açıdan ayırıcı özellik gösterir.
Anlaşma kuruluşun hizmet vereceği hedefi özel
sektörü olarak belirlemiştir. Böylelikle. AİKB 'nin
kullanılabilir kredi, teminat ve sermaye pay mm en
az % 60'1 özel sektöre aktarılacaktır, Altyapı
hizmetlerinin tekrar yapılanması ve geliştirilmesi,
ancak gerekli görülen ve Özel sektörün
geliştirilmesi ile pazar ekonomisine geçiş amacıyla
finanse edilecektir. Uluslararası İmar ve kalkınma
Bankası (UİKB’nın kurucu anlaşmasının her aşamada
bağımsız teminat şart getirmiş olmasına karşılık,
AİKB özel sektörü hedef alan an1acına uygun olarak
gerek kamu gerek özel sektör faaliyetleri için
kısıtlayıcı her türlü koşuldan bağımsız hareket
edebilmektedir.
Anlaşma 'da ayrıca çevrenin korunması konularında
AİKB'yi yükümlülük altına sokacak maddelere de yer
almaktadır Ancak Anlaşma'nın, en önemli özelliği,
AİKB'nin siyasi olarak yönlendirilmesine ilişkin
olan maddenin hükmüdür: "'Banka, faaliyetlerini
pazar ekonomisine istikrarlı bir geçiş sürecinde
olan ve özel ve girişimci inisiyatifleri teşvik
edecek şekilde bu Anlaşma'nın 1. maddesindeki
ilkeleri uygulayan Orta ve Doğu Avrupa ülkelerinde
yürütür"
Lafzı kadar kapsamı da oldukça dar yorumlanmaya açık
olan 3. madde hükmünün dikkatle incelenmesinden,
pazar ekonomisine istikrarlı geçiş sürecini
yakalayamayan, özel sektörü ve girişimciliği teşvik
etmek üzere çok partili demokrasi, çoğulculuk ve
pazar ekonomisi ilkelerini uygulamayan ülkeler AİKB
kaynaklarından yararlanamayacağı anlamı çıkmaktadır ki, AİKB faydalanan ülkelerin (borrower
/ receipent) siyasi ve ekonomik sistemleri
bağlamında tarafsızlık ilkesini kurucu
anlaşmalarında temel almış olan UİKB, Uluslararası
Kalkınma Ajansı. Uluslararası Finans Kuruluşu,
Uluslar arası Yatırım Teminat Ajansı, kısaca Dünya
Bankası Grubu ile Afrika Kalkınma Bankası, Asya
Kalkınma Bankası gibi diğer bölgesel kalkınma
bankalarından bu çerçevede ayrılmaktadır.
Bu son özellik, aynı özel sektörün geliştirilmesi ve
çevrenin korunması konularında olduğu gibi Anlaşma
metninde bilinçli olarak yer verilen bir husustur.
AİKB. Orta ve Doğu Avrupa'da demokrasinin yerleşmesi
gibi açık bir siyasi misyonu üstlenmiş uluslararası
ekonomik kuruluş olarak kendine has bir yapıya
sahiptir. Siyasi rolü doğrudan üstlenmiş olmamasına
rağmen, ekonomik yapılanmayı demokratik ilerleme ve
'siyasi kriterlere' uyum üzerine inşa etmektedir.
Siyasi Misyon
AİKB Anlaşması'nın, AİKB'nin pazar ekonomisine
istikrarlı geçiş sürecini yakalamış ülkelere de
faaliyet göstereceğine ilişkin 1. ve 3. maddeleri
ile akit ülkelerin çok partili demokrasi hukukun
üstünlüğü, insan haklarına saygı ilkelerini yerine
getirme taahhütlerini içeren Giriş bölümü. Banka'nın
siyasi görev alanının sınırlarını belirlemektedir,
AİKB 'nin siyasi yetki alanı Anlaşma 'nın 1.
maddesinde yer alan tüm unsurları kapsayacak şekilde
yorumlanmalıdır. Böylelikle AİKB, faydalanan
ülkelerin demokratik olarak kaydettiği gelişmeleri
ve pazar ekonomisine geçiş için gerekli olan hukuki
düzenlemeleri izlemekle kalmamakta. ayrıca bu
ilerlemeleri destekleyecek bir takım girişimlerde de
bulunabilmektedir.
Siyasi misyonu yürütmek amacıyla, AİKB 'nin ilk
Başkanı Jacques Attali zamanında Banka bünyesinde
bağımsız bir Siyasi Bölüm kuruldu. Siyasi Bölümün
esas amacı, AİKB fonlarından yararlanmak için aranan
siyasi kriterlerin yerine getirilip getirilmediğini
tespit etmek ve Ülke Danışma Bölümüyle (Country
Advisory) birlikte fonlardan yararlanan ülkelerin 1.
maddede yer alan siyasi kriterlere uyumunu
izlemekti. Siyasi Bölüm, yararlanan ülkenin siyasi
kriterlere uyumunu, bu alanda faaliyet gösteren
uluslararası ve hükümet dışı kuruluşlarla (Avrupa
Konseyi. Avrupa Güvenlik ve İşbirliği Teşkilatı,
Uluslararası Af Örgütü, Birleşmiş Milletler insan
Hakları Komisyonu vb,) yaptığı düzenli toplantılar
neticesinde değerlendirmekteydi.
Siyasi Bölüm, yargının bağımsızlığı idari kararlara
karşı yargı yolu adil cezai yargılama, azınlık
hakları, özel mülkiyetin korunması, fikir özgürlüğü,
sendikal haklar, hükümetin bağımsız seçimle iş
başına gelmesi gibi birçok unsuru dikkate alarak
hazırladığı yıllık raporu Anlaşma'nın 2. maddesi 2,
paragrafı çerçevesinde ülke stratejilerinin
belirlemesi amacıyla Yönetim Kurulu'na sunardı.
Ancak, bu yıllık rapora bağlı olarak siyasi
kriterlere uyum hususunda sorun yaşanan ülkelerle
ilgili olarak Yönetim Kurulu kararlarının nasıl ve
hangi takvime bağlı kalınarak İcra Kurulu'na Yönetim
Kurulu kararlarının nasıl ve hangi takvime bağlı
kalınarak İcra Kurulu'na iletildiği konusunda kesin
kurallar bulunmuyordu, Başkan Jacques Attali
döneminde Siyasi Bölümün Başkanın ofisiyle doğrudan
ve yakın irtibat halinde olması ve Attali'nin
AİKB'nin siyasi misyonunu güçlendirme arzusu,
AİKB'nin kararlarını daha çabuk almasını ve siyasi
söylemini daha açık ifade etmesine olanak sağladı.
Başkan Attali 'nin aktif siyasi kişiliği ve
müdahaleci politikalarına rağmen, Siyasi Bölüm
kurumsallaşma üzerine odaklanarak danışma ve
uygulama birimi olarak faaliyet gösterdi. Genel
Konsey ve Genel Sekreterlik ile yakın işbirliği
içerisinde gerçekleştirdiği izleme ve yeni üye
ülkelerin AiKB'yle entegrasyonu faaliyetlerinin
yanısıra, siyasi misyonunu çoğunlukla hazırladığı ve
yayınladığı raporlarla sürdürdü, Böylelikle AİKB
Siyasi Bölümü aracılığıyla yeni parlamento
oluşumları, anayasa taslaklarının hazırlanması ve
insan haklarının korunması konularında teknik yardım
sağladığı gibi, bu hususların tartışıldığı
hükümetler arası konferanslar düzenlenmesinde etkin
rol oynadı.
1992
Baharında Balkanlarda kriz tırmanırken AİKB.
Balkanlar için bütünlük arzeden bir strateji
oluşturma çabası içine girdi, Bir yandan azınlık
haklarıyla ilgili etkin bir siyaset oluşturmaya
çalışırken, diğer yandan bölge ülkeleri arasında
ekonomik entegrasyonu hızlandıracak projeler
hazırlığına girişti, Ancak Başkan Attali'nin
AİKB'nin siyasi etkinliğini arttırma çabaları,
sermayedarları rahatsız etti. Dolayısıyla AlKB
Yönetim Kurulu, Attali'nin çokuluslu projelerini
ekonomik işbirliğinin bölgedeki ülkelerde ekonomik
ve siyasi istikrarının sağlanması için önemli bir
unsur olarak kabul ederken kendi rolüne siyasi
nitelik kazandıracağı gerekçesiyle Attali'nin
Balkanlar stratejisini desteklemedi, Bunun
neticesinde Balkanlardaki durumu görüşmek üzere
Temmuz 1992'de Saraybosna'da yapılması öngörülen ve
ekonomik önlemlerle beraber siyasi kararların da
alınacağı geniş katılımlı uluslararası toplantı bu
gerekçeyle iptal edilmiş oldu
AİKB 'nin sınırlı kaynaklarının, münferit yatırım
operasyonlarının değerlendirilmesi, yapılandırılması
ve uygulanması hususunda hiçbir rolü olmayan Siyasi
Bölüme tahsis edilmesi, doğal olarak AiKB'nın
portföyünün uzun vadede genişletilmesi önünde bir
engel teşkil ettiği gibi, AİKB 'nin kredi
portföyünün bu şekilde siyasi faaliyetleri
kapsayacak şekilde kullanılması, ekonomik kaygılarla
AİKB' yi destekleyen sermayedarlar açısından da
rahatsızlık yaratmaktaydı. Nitekim AİKB, Attali 'nin
1993 yılında istifasından sonra bir geçiş dönemine
girdi
Avrupa Konseyi, AGİT, Uluslararası Af Örgütü gibi
çok taraflı veya hükümet dışı örgütlerin Orta ve
Doğu Avrupa'da, Balkanları Kafkasya ve Orta Asya'da
siyasi izleme misyonunu etkin ve başarılı bir
şekilde yürütmesi, AİKB'nin üstlenmiş olduğu hususi
rolün gerekliliği ve başarısı konusunda haklı bir
şüphe yaratması kaçınılmazdı
Orta Vadeli Hedefler
Siyasi Bölümün 1993 yılında tasfiye edilmesinin
ardından, AİKB, siyasi rolünden tamamen sıyrılmış
olarak tamamen finansal faaliyetler ve özel sektör
odaklı bir uluslararası banka olarak yeni bir döneme
girdi, Attali'den sonra AİKB'nin başına geçen eski
Uluslararası Para Fonu Direktörü Jacques de
Larasiere, AİKB Yönetim Kurulu üyeleri, kurumsal
müşteriler, faydalanan konumundaki üye ülkelerin üst
düzey temsilcileri, yerel girişimciler ve diğer
uluslararası finans kuruluşlarının temsilcilerinden
oluşturduğu görev gücünün çalışması sonucu 1994
yılında yayınlanan "Faaliyet Politikaları orta
Vadeli Hedefler Belgesi" çerçevesinde AİKB 'nin
ekonomik misyonunu belirledi
AİKB halen, Yönetim Kurulu'nun belirlediği orta
vadeli hedefler çerçevesinde faaliyetlerini
sürdürmektedir. Tamamen banka hizmetleri odaklı
olarak sağladığı teknik yardımların kapsamı dar
tutulmaktadır. AİKB'nin mali yardım ve kredi
sağladığı hiçbir ülkede siyasi bir arabulucu görevi
üstlenmediği gibi, sermayedar ülkelerin, AİKB'nin
sağlayacağı mali desteği siyasi kriterlere
bağlanması konusunda banka politikalarına müdahale
etmeklerine izin vermemektedir.
AIKB 'nin
teknik yardımları, özel sektörün gelişmesine
doğrudan katkı sağlanabilecek hallerde ve yalnızca
belirli bir yatırım projesi veya projeleri grubuna
tahsis edilmekte ve bu şekilde kapsamları dar
tutulmaktadır. AİKB 'nin yeni döneme geçişte verdiği
en büyük sınav, 1994 yılında iç savaştan çıkmış olan
Tacikistan için uyguladığı ve 199495 yıllarını
kapsayan Teknik İşbirliği Programı'nın uygulanması
olmuştur. İç savaş sonrası ülkede yaşanan siyasi
istikrarsızlık, pazar ekonomisine geçişi neredeyse
imansız kılmakta ve dolayısıyla ayrıntıları başka
bir makalede inceleme konusu olabilecek bu Programın
uygulanması temelde AİKB Kurucu Anlaşması I.
maddesine aykırılık teşkil etmekte olmasına rağmen,
Tacikistan'da hükümetin, yurtdışındaki muhalefetle
görüşmelere başlaması. bir Anayasa hazırlanması ve
başkanlık ve meclis seçimlerinin vakit kaybedilmeden
yapılacağı yönündeki niyet beyan, AİKB 'nin teknik
işbirliği şeklinde bir mali yardım sağlaması
açısından yeterli kabul edilmiştir.
Teknik işbirliği çerçevesinde verilen yardım, AİKB
uzmanlarının deyimiyle Tacikistan ekonomik ve siyasi
istikrar sağlandığı takdirde "AİKB'nin kuruluş
amacına" hizmet etmekteydi Danışmanlık hizmetleri
ortak girişimlerin desteklenmesi, finansal sektörün
yeniden yapılandırılması tarımsal iş kollarının
veriminin arttırması ve tarım sektörünün
güçlendirilerek desteklenmesi, dış ve iç pazar
dağılım kanallarının açılması ve telekomünikasyon
hizmetlerinin iyileştirilmesi teknik işbirliği
paketini oluşturmaktaydı. Özel sektörün
desteklenerek dolaylı olarak ülkedeki
demokratikleşme çabalarının Önünün açılması, yine
başka bir makale konusu olacak iki AİKB
mekanizmasının geliştirilmesine sebep oldu: AİKB,
ileriki yıllarda, "disiplin önlemleri" olarak
adlandırdığı bir seri tedbir uygulamaları ile
geliştirdiği "stratejik yatırım" usulleriyle
pekiştirerek. 1. maddede yer alan siyasi misyonunu
ekonomik amacına da hizmet edecek şekilde dolaylı
olarak gerçekleştirmeye başladı.
Kaynak: Gaye Larisa Özyüncü