Doğu - Batı Enerji Koridoru: 2 Tam 1 Eksik
Son yıllarda enerji piyasasında
koşulların değişmesiyle birlikte, Geniş Hazar
Havzası hidrokarbon kaynaklarının Batı pazarlarına
güvenli ve çeşitli güzergahlardan taşınması hayati
önem kazanmıştır. Bu durum Türkiye'nin jeostratejik
konumunu tekrar ön plana çıkarmıştır.
Esasen enerji kaynaklarına erişim, İkinci Dünya
Savaşından itibaren, giderek artan bir biçimde dış
politikanın önemli bir boyutunu oluşturmuştur.
Ancak, enerji özellikle 1970'lerden sonra
uluslararası ilişkilerde ağırlık kazanmış ve birçok
ülkenin dış politikasının şekillendirilmesinde
roloynamıştır. Son gelişmelerin de etkisiyle enerji
arz güvenliği uluslararası gündemin en üst
sıralarına taşınmıştır.
Bu
çerçevede Avrasya bölgesindeki yeni oluşumlara cevap
verebilmek için Doğu-Batı Enerji Koridoru projesi
geliştirilmiştir. Sözkonusu projenin
geliştirilmesinin temelinde, tarihi ve kültürel
bağlarımız bulunan Azerbaycan ve Orta Asya
Cumhuriyetlerinin bağımsızlıklarının ve
egemenliklerinin güçlendirilmesine ve ekonomik
açıdan kendi ayakları üzerinde durabilecek hale
gelmelerine katkıda bulunulması saiki de
yatmaktadır.
Doğu-Batı Enerji Koridoru projesi Trans-Hazar ve
Trans-Kafkasya petrol ve doğal gaz boru hatlarının
yapımına dayanmaktadır.
Doğu-Batı Enerji Koridorunun bileşenleri Bakü-Tiflis-Ceyhan
(BTC) Ham Petrol Boru Hattı, Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE)
Doğal Gaz Boru Hattı ile Hazar Geçişli Doğal Gaz
Boru Hattı projeleridir.
1. Bakü-Tiflis-Ceyhan (BTC) Ham Petrol Boru Hattı
BTC petrol boru hattı projesinin hayata geçirilmesi
için gerekli hukuki alt yapı _OOO yılında
tamamlanmıştır. Temel mühendislik ve detay
mühendislik çalışmalarını müteakip, projenin son
safhası inşaat aşamasına 10 Eylül 2002 tarihinde
geçilmiştir. BTC boru hattının temel atma töreni 18
Eylül 2002 tarihinde Sangachal-Bakü'de
gerçekleştirilmiştir. Ayrıca projenin güzergahına
ilişkin çevresel ve Sosyal Etki Değerlendirme
Raporları her üç ülke tarafından 2002 yılında
onaylanmıştır. Anılan raporlar Uluslararası Finans
Kuruluşu (IFC) tarafından 11 Haziran 2003 tarihi
itibarıyla kamuoyuna duyurulmuştur.
Bakü-Tiflis-Ceyhan ham petrol boru hattı projesinin
ticari açıdan cazip bir proje olduğu mühendislik
çalışmaları sonunda ortaya çıkmıştır. Proje dünyanın
önde gelen petrol şirketlerinin ortak bir projesi
mahiyetindedir. BTC'nin ticari avantajlarının ortaya
çıkması üzerine Hazar bölgesinde faaliyet gösteren
diğer bazı uluslararası petrol şirketleri de boru
hattı yapımını gerçekleştirecek BTC Co. şirketinde
yer almışlardır. (BTC Co.'yu oluşturan şirketler: BP
(%30.10), SOCAR (%25), Unocal (%8.90), Statoil
(%8.71), TPAO (%6.53), ENI (%5), TotaFinaElf (%5),
Itochu (%3.40), Inpex (%2.5), ConocoPhillips (%2.5)
ve Amerada Hess (%2.36).
BTC boru hattının fiilen yapımına her üç ülkede 2003
yılında başlanmıştır. Petrol, BTC boru hattından
Ceyhan'a 2006 Mayıs ayı sonu itibariyle ulaşmıştır.
BTC'nin açılışı, Sayın Cumhurbaşkanımızın
himayelerinde, yabancı Devlet Başkanları, Enerji
Bakanları, önde gelen uluslararası örgütlerin
yetkilileri ve enerji sektöründe faaliyet gösteren
şirketlerin temsilcilerinin de yer aldığı geniş
katılımlı bir törenle 13 Temmuz 2006 tarihinde
Ceyhan'da gerçekleştirilmiştir. BTC'ye Kazakistan'ın
katılması da ayrı bir önem taşımaktadır. Azerbaycan
ile Kazakistan arasında bu amaca yönelik
Hükümetlerarası Anlaşma 16 Haziran 2006 tarihinde
iki ülke Cumhurbaşkanları tarafından imzalanmıştır.
Böylece BTC daha ekonomik ve etkin bir kimliğe
kavuşmuştur. Kazakistan'ın BTC'ye ilk aşamada 3
milyon ton petrol göndermesi, bu rakamın orta vadede
7,5 milyon tona çıkması, gerekli altyapı olanağı
sağlandıktan sonra ise 21 milyon tona ulaşması
öngörülmektedir.
BTC boru hattı, Hazar Denizinin Azerbaycan sektöründe
bulunan Azeri-Çırak-Güneşli sahalarından çıkacak
petrolün en ekonomik şekilde Batı pazarlarına
ulaştırılmasını sağlayacaktır. BTC'nin günlük 1
milyon varil (yıllık 50 milyon ton) kapasiteye sahip
olduğu ve halihazırda Türk Boğazlarından günlük
olarak geçen petrol ve tehlikeli maddenin miktarının
da 3 milyon varil olduğu göz önüne alındığında,
BTC'nin Türk Boğazları üzerindeki yükü önemli ölçüde
rahatlatacağını söylemek mümkündür.
2. Bakü-Tiflis-Erzurum (BTE) Doğal Gaz Boru Hattı
Bu
proje ile Azerbaycan (Şahdeniz) doğal gazının
Gürcistan üzerinden Türkiye'ye taşınması
amaçlanmaktadır.
Ekim 2000'de başlayan Azerbaycan'dan doğal gaz
teminine yönelik müzakereler sonucunda, 12 Mart 2001
tarihinde Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı ile
Azerbaycan Başbakan Yardımcısı tarafından Azerbaycan
doğal gazının Türkiye'ye sevkine ilişkin
Hükümetlerarası Anlaşma ve bu anlaşmaya istinaden
aynı tarihte BOTAŞ ve Azeri SOCAR şirketi arasında
Doğal GazAlım Satım Sözleşmesi imzalanmıştır. 15 yıl
süreli Doğal Gaz Alım Anlaşması, alımların 2 milyar
m3 ile başlamasını ve plato periyotta 6,6 Milyar m3/yll'a
ulaşmasını öngörmektedir. Hattın kapasitesi yılda 16
milyar m3 olarak tasarlanmış olup, teknik
değişikliklerle bu kapasitenin arttırılması imkanı
mevcuttur.
Sözkonusu Alım-Satım Kontratı şartları uyarınca,
doğal gazın teslim noktası Türkiye/Gürcistan
sınırıdır. Hattın Türkiye topraklarında kalan
kısmının yapım ve işletme sorumluluğu BOTAŞ'a ait
olup, Azerbaycan topraklarından başlayarak
Türkiye/Gürcistan sınırına kadar yapılacak kısmın
yapım ve işletme sorumluluğu da SOCAR-Azerbaycan'a
aittir.
Bakü-Tiflis-Erzurum Doğal Gaz Boru Hattı Projesi'nin
Türkiye kısmı ile ilgili olarak, Azerbaycan'dan
alınacak olan doğal gazın Gürcistan-Türkiye
sınırından Doğu Anadolu Iletim Hattı'na 225 km.'lik
bir hat yapılarak bağlantı noktası olan Erzurum
Horasan'a kadar taşınması planlanmaktadır.
BTE'nin bu yılın sonuna kadar tamamlanarak faaliyete
geçmesi beklenmektedir.
3. Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru Hattı
Türkmen doğal gazının elverişli bir güzergahtan ve
herhangi bir kısıtlamaya tabi olmaksızın Türkiye'ye
ve Avrupa pazarlarına ihracı konusundaki çalışmalar
1991 yılı sonu itibarıyla başlatılmıştır. 1991'den
bu yana, iki ülke arasında, Proje'nin
gerçekleştirilmesine yönelik Mutabakat Zaptı,
Protokol ve Anlaşma olmak üzere çeşitli akitler
imzalanmıştır.
Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru Hattı Projesinden
başlangıçta kastedilen Türkmenistan-Türkiye-Avrupa
doğal gaz boru hattı idi. Rusya Federasyonu ile
Ukrayna arasında bu yılın başında yaşanan ve doğal
gazda kaynak ve güzergah çeşitlendirmesinin önemini
bir kez daha ortaya koyan doğal gaz krizi, Türkmen
doğal gazının yanı sıra Kazak doğal gazının da Hazar
geçişli bir boru hattı ile Batı pazarlarına
ulaştırılması ihtiyacını doğurmuştur. Dolayısıyla
bugün gelinen noktada, Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru
Hattından anlaşılması gereken, Kazak ve/veya Türkmen
doğal gazını Hazar Denizi altından döşenecek bir
boru hattıyla Azerbaycan'a ve ardından ülkemiz
üzerinden Avrupa'ya ulaştıracak boru hattıdır.
Son olarak, Rus Gazprom Şirketi Başkanı Aleksey
Miller ile Türkmenistan Devlet Başkanı Saparmurat
Türkmenbaşı arasında 5 Eylül 2006 günü yapılan
görüşmede, 2006 yılının son üç ayı ve 2007-2009
yılları için bin metreküpü 100 dolardan 162 milyar
metreküp Türkmen doğal gazının Rusya'ya ihraç
edilmesine ilişkin anlaşma imzalandığı
açıklanmıştır.
Bu
gelişmenin gerek Rusya'dan Avrupa'ya doğal gaz
sevkiyatı, gerek Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru
Hattının geleceği açısından önemli sonuçlar
doğurması beklenmelidir. Bu yılın başında yaşanan
Rusya-Ukrayna doğal gaz krizi sonrası Rusya ve
Ukrayna Türkmenistan'dan ilave doğal gaz alımı için
adeta yarışa girmişlerdir. Zira Rusya kısa ve orta
vadede Avrupa'ya yönelik doğal gaz satım
taahhütlerini karşılamak için Türkmen gazına ihtiyaç
duymaktadır. Doğal gazda kabaca 2/3 oranında dışa
bağımlı olan Ukrayna ise kaynak çeşitlendirmesi
arayışıyla Türkmenistan'la doğal gaz alım sözleşmesi
sonuçlandırmayı hedeflemektedir. Son gelişme sonrası
bu yarışı büyük bir kazanımla Rusya'nın önde
bitirdiğini söylemek mümkündür.
Türkmenbaşı'nın "Hazar geçişli doğal gaz boru hattı
projesinin gerçekleştirilmesine ilişkin basında bazı
haberlerin yer aldığını, ancak Hazar Denizi'nin
hukuki statüsünün belirlenmediğini ve çözülmesi
gereken bazı siyasi sorunlar bulunduğunu, bu yüzden
şu an için bu projeyi ele almaya hazır
olmadıklarını" belirtmesi kayda değer bir
gelişmedir. Türkmenistan'ın Gazprom'a 2006 (son 3
ay) - 2009 dönemi için toplam 162, bir başka
deyişle yılda yaklaşık 50 milyar metreküp doğal gaz
satım taahhüdüne girmesi, Türkmenistan'ın ürettiği
doğal gazın büyük ölçüde Rusya'ya akması anlamına
gelmektedir. Halihazırda yılda 65 milyar metreküp
doğal gaz üreten Türkmenistan'ın İran'a da doğal gaz
ihraç ettiği gözönüne alındığında, Gazprom
Türkmenistan kontratının önemi daha iyi
anlaşılacaktır.
Sonuç
Mevcut durum itibariyle, Türkiye'nin enerji
stratejisinin en önemli unsurlarından olan Doğu-Batı
Enerji Koridoru bir eksikle tamamlanmak üzeredir.
Sözkonusu koridorun tamamlanmasıyla, ülkemizin
küresel ve bölgesel enerji arz güvenliğine katkısı
daha da görünür hale gelecektir.
Bu
anlamda Hazar Geçişli Doğal Gaz Boru Hattı
Projesinin gerçekleştirilmesi büyük önem
arzetmektedir. Sözkonusu proje Doğu-Batı Enerji
Koridorunun üçüncü ve olmazsa olmaz ayağını
oluşturmaktadır. Bu proje olmadan Doğu-Batı Enerji
Koridoru eksik kalacaktır.
Proje ülkemizin doğalgaz ihtiyacının
karşılanmasında önemli bir rol oynamakla kalmayacak,
ayrıca Avrupa'nın enerji arz güvenliğine de büyük
katkıda bulunacaktır. 2006 Mart ayında açıklanan, AB
ortak enerji politikasının ilk adımı olarak
nitelendirilebilecek Yeşil Kağıtta kaynak ve
güzergah çeşitlendirmesinin önemi vurgulanmaktadır.
Bu bağlamda, projenin, ülkemizin ve AB'nin stratejik
hedefleri ile' uyum arzettiği söylenebilir.
Bu çerçevede ABD ve AB’nin vereceği siyasi destek,
projenin gerçekleştirilebilmesi için belirleyici
niteliktedir.
Kaynak: Zafer ATEŞ
|