Banka ve Finans Kurumları Aracılığıyla Para Aklama
Suç gelirlerini aklama ihtiyacı, en iyi gizlilik garantilerini
veren ülkelerin ve bankaların arayışında olan
örgütlü suçluluğun küreselleşmesini beraberinde
getirmektedir. Çünkü tüm önemli aklama işlemleri,
çeşitli ülkelerin banka ve finans kuruluşlarının
kullanılmasını gerektirmektedir.
Yasal fonlar, temel ekonomik göstergelere göre hareket ederken,
aklama sürecinde karapara, özellikle karapara
aklama ile ilgili düzenlemelere sahip olmayan veya
bu konuda katı gizlilik sistemlerinin hakim olduğu
ülke ve korumasız finansal kurumları seçmektedir.
Karapara konusundaki yasaların ve düzenlemelerin uygulamaya
geçirilmesi, uluslararası alanda mücadelenin
yaygınlaşması ile birlikte karapara aklayıcılarının,
sistem ve uygulamalarındaki zayıflıktan kaynaklanan
nedenlerle aklama amacıyla yaptığı işlemlere maruz
kalan finansal kurumların; mali yapılarının büvük
oranda zarar gördüğü, ceza ve yaptırımlara maruz
kaldığı ve yasadışı faaliyetlerde bulunan
müşterileri nedeniyle büyük bir itibar kaybına
uğradığı görülmektedir.
Karapara riski konusunda, finansal kurumları bekleyen hepsi de
birbirinden önemli riskler, yasal risk, itibar
riski.mali risk, ve yönetsel risk olarak
belirtilebilir.
Karapara ile mücadele konusunda katedilen uluslararası gelişmeler,
örgütlenmeler ve işbirliği sonucu, finansal
kurumları uluslararası alanda somut olarak çok ağır
yaptırımlar beklemektedir. Bunlar aşağıdaki gibi
özetlenebilir.
- Bankanın aktiflerine el konularak bankacılık faaliyetlerinin
durdurulması,
- Yurtdışında hesap açma yasağı konulması,
- Muhabir hesaplarının dondurulması ve el konulması,
- Yurtdışında işlem yapma yasağı konması,
- Kurumun yurt dışı temsilcilik, ofis ve şubelerinin
kapatılması,
- Muhabirlerince kredi limitlerinin kapatılması,
- Ağır hapis ve para cezaları
Gerçekten de, bir banka hakkındaki karapara aklama iddiası, o
bankanın ulusal ve uluslararası itibarına büyük bir
darbe olmaktadır. Karapara aklama soruşturma ve
davaları, olayın uluslararası boyutu nedeniyle uzun
yıllar almaktadır. Bu ise, iddiaya muhatap bankaları
yıpratmakta, bazen Batı'da örnekleri görüldüğü gibi
iflasa kadar varan sonuçlara yol açmaktadır.
Karapara aklayıcılar, özellikle banka sistemini kullanmak isterler.
Çünkü fonlar bir defa serbestçe kullanılabilecek bir
bankaya yatırıldığı takdirde, tüm Dünyada finans
piyasalarında normal olarak devreden yasal kaynaklı
fonların arasına karışacaktır. Çünkü, para, kıymetli
evrak ve elektronik kayıtların dünyayı dolaşabilmesi
için artık dakikalar yeterli gelmektedir.
Suçlandırıcı nitelikteki kayıtlar da kolaylıkla
silinebilmekte-dir. Her gün, 1 trilyon doların
elektronik işlemlerle transfer edildiği göz önüne
alınırsa, karapara virmanlarmı bulmak, samanlıkta
iğne aramaya benzer. Bu nedenle, yüzlerce karapara
aklama tekniği arasında en önemlileri bankalara
başvurmayı gerektirir. Bu bakımdan, bankaların
aklamaya karşı programlar geliştirmeleri ve
çalışanlarını karapara aklama ve önlemler konusunda
eğitmeleri önem taşımaktadır.
Banka transferleri yoluyla para aklayan mafyalar, nakit parayı
rahatça ülke dışına çıkarıyor, kara parayı süratle
temiz yeşil banknotlar haline getiriyorlar. İşte,
Rus mafyasının medyaya yansıyan bankacılık sistemini
kullanarak gerçekleştirdiği bir kara para aklama
öyküsü...
1- Moskova mafyası milyonlarca doların üstünde oturuyor. Nakit
parayı, kontrolleri altında bulunan fuhuş sektörü,
yasal striptiz salonlarından elde ediyorlar. Ancak
geliri devlete beyan etmiyorlar. Amaçları bu parayı
denizaşırı ülkelere göndermek.
2- Mafya parayı el altından Rus bankalara transfer ediyor. Burada
yasal ve yasal olmayan paralar birbirine
karıştırılıyor. Rus bankası paranın bir avukat
aracılığıyla Miami'deki (mafyayla bağlantılı) bir
emlakçıya transferini istiyor.
3- Rus bankası para transferini gerçekleştirebilmek için New
York'taki muhabir bankaya direktif gönderiyor. Rus
bankasının New York'ta bulunan muhabir bankası,
paranın gerçek sahibinin kim olduğunu kesinlikle
bilmiyor.
4- Merkezi New York'ta bulunan banka para
transferini bilgisayar yoluyla elektronik olarak
yapıyor. Bilgisayar, New York bankasını
borçlandırıyor ve parayı Miami'deki hesaba
yatırıyor. New York'taki banka gibi Miami'deki banka
da paranın kimden geldiğini bilmiyor.
5- Moskova mafyası bu parayı şişirilmiş fiyatlardan bir ofis binası
almak için kullanıyor. Emlakçı, parayı yasal bir
geliri kullanıyor gibi emlak işine kanalize ediyor.
Ardından Moskova mafyası kazandığı paranın
denizaşırı ülkelerden kazandığı kira geliri
olduğunu beyan ediyor (Hürriyet, 24 Kasım 1999).
Finansal kuruluşlar, genel olarak bildirim yükümlülüklerine
tâbidir. Bildirim yükümlülüklerini aşmanın bir yolu
da, bildirim tutarının üzerinde para yatırılan
kuruluşun yönetimi ile veya çalışanı ile anlaşarak
bildirimin yapılmamasını, yanlış doldurulmasını
veya tanınan muafiyetlere sokulmasını sağlamaktır.
Doğal olarak finansal kuruluşların yönetimi
aklayıcılar tarafından ele geçirilirse anlaşma dahi
yapmaya gerek yoktur.
isviçre'deki banka hesapları karapara için klasik bir depodur.
Ancak, son yıllarda, isviçre, özellikle örgütlü suç
söz konusu ise, hesap bilgilerini açıklanmasına izin
verecek yasal düzenlemelere sahip olduğundan beri,
Karayip Bölgesindeki bankalar tercih edilen depolar
halini almıştır. Bahamalar'da, Kayman Adalarında,
Antiller'deki son zamanlarda ortaya çıkan bankaların
çoğunun karapara aklama işlemi için kurulduğu
belirtilmektedir.
Bazen büyük ve saygın özel bankalar bile, karapara aklamak için
kullanılabilmektedir. "ABD Kongresi'nin üst kanadı
Senato, dünyanın önde gelen finans kuruluşlarından
Citibank'ı karapara akladığı gerekçesiyle soruşturma
altına aldı. Senato Hükümet ilişkileri Alt komitesi,
Citigroup firmasının sahip olduğu Citibank'ın
1988-1994 yılları arasında Meksika Devlet başkanlığı
görevini sürdüren Carlos Salinas de Gortari'nin
kardeşi Raul Salinas'ın milyonlarca dolar
tutarındaki uyuşturucu parasını akladığı yolundaki
iddiaları soruşturuyor. Komite'nin raporunda,
uluslararası uyuşturucu ticaretini yürütenler,
yolsuzluğa bulaşmış politikacılar ile vergi
kaçıranların paralarının aklanması için özel
bankaları kullandığına dikkat çekildi. Raporda,
kıyı bankacılığı hesaplarına 1 milyon dolardan fazla
hesap yatıran mudilerin isterlerse gizli hesaptan
yararlanabileceğine dikkat çekildi. 63 sayfalık
raporda, Citibank'ın diğer önde gelen müşterileri
arasında yer alan ve gizli hesabında 50 milyon dolar
bulunan Gabon Devlet Başkanı Ömer Bongo,
Nijerya'nın son askeri diktatörü Sani Abacha,
Pakistan eski Başbakanı Benazir Butto'nun eşi Asaf
Ali Zardari'nin hesapları ele alindi. Raporda
Zardari'nin İsviçre'deki Citibank hesabını
kullanarak aldığı 9 milyon dolar tutarındaki
"komisyon"u gizlediği kaydedildi. Raporda,
Nijerya'nın son diktatörü Abacha'nın oğullarının
Citibank'da 110 milyon dolardan fazla hesabı olduğu
iddia ediliyor. 100 ülkede bulunan şubeleri ile
yaklaşık 100 milyon müşteriye hizmet veren Citibank,
herhangi bir yasayı ihlal etmediğini
savunuyor."(Hürriyet,10.10.1999, s.18).
The New York Bank'ın karıştığı Rus mafyasının 7
milyar dolar aklaması olayında. İki banka çalışanın
1,8 milyon dolar komisyon aldığı anlaşılmıştır.
Suç örgütlerinin finansal kuruluşlara ve özellikle de bankalara
sahip olmaları, kendilerine karapara aklamak için
büyük imkan sağlamaktadır. Örneğin son zamanlarda,
Rusya'da suç örgütlerinin bankaların %50'sine sahip
oldukları iddia edilmektedir.
Başka bir örnek, eski Yugoslavya topraklarında, nakit karşılığı
ortalamanın üzerinde faiz ödeyen bir çok özel banka
vardır. Bunların bir bölümünün sahibi de, Bosnalı
Müslümanlara karşı yürüttükleri savaşa kaynak
sağlamak için eroin parası aklayan önemli Sırp
politikacılarıydı. Böyle bir desteğe sahip olmayan
Bosnalılar ise savaşta daha fazla donanım sıkıntısı
çektiler. Özel Bankalar, BM'nin Sırbistan'a karşı
uygulamaya koyduğu yaptırımlara kulak asmadan
Avusturyalı paravan şirketler aracılığıyla karapara
aklıyordu.
Dünyanın en büyük 12 bankası 27 Ekim 2000 tarihinde, kara para
aklamayı önlemek ve off - shore hesapların bu
amaçla kullanılmasını engellemek için işbirliğine
gittiler. Bankalar, aralarında imzaladıkları
Wolfsberg anlaşmasına göre, uluslararası finans
sisteminde para aklama girişimlerini önlemek için
standart kurallar belirledi.
Wolfsberg Kuralları olarak adlandırılan önlemler, 1 hafta sonra New
York, Zürih ve Hong Kong'da kamuoyuna açıklandı.
Kara para aklamayı önleme ve off - shore hesapların
düzenlemesi teklifi İsviçre bankalarından gelmişti.
Dünya off - shore hesap piyasasının yaklaşık yüzde
35'ini elinde tutan İsviçre bankalarını, bu kararı
almaya iten neden ise, adlarının kara para aklama
soruşturmalarında sıkça geçmesi olmuştur. Wolfsberg
An-laşması'na imza atan bankalar şunlardır: ABN AMRO,
Banco Santander, Barclays, Citigroup, Chase
Manhattan Corp, Credit Suisse Group, Deutsche Bank,
HSBC Holdings, J.P. Morgan, Societe Generale, UBS
Warburg ve Deutsche Bank. Kurallar, bankaların
Uluslararası Şeffaflık Derneği (Transparency
International) ile yaptıkları ortak çalışma
sonucunda belirlendi.
Belli başlı uluslararası özel bankaların,
uluslararası özel bankacılıkta sağlıklı iş yönetimi
için önemli küresel bir rehber olarak kabul
ettikleri bu "Kara Paranın Aklanması ile Mücadelede
Wolfsberg Prensipleri"olarak adlandırılmakta olup
yol gösterici nitelik taşımaktadır
|