BASEL II ve Türkiye’de KOBİ’lere Muhtemel Etkileri
BASEL Komitesi’nin yapmış olduğu çalışmalar ve aldığı kararlar
bankacılık sektöründeki risklerin azaltılması ve
bilinçli bir risk yönetimin kültürünün oluşmasını
amaçlamaktadır. BASEL II ile birlikte piyasa
disiplini, verilen kredilerin kalitesi ve
şeffaflığın artması beklenmekte, risk ağırlıklarına
göre yapılacak ürün fiyatlandırması ile mevcut
sisteme göre birçok değişikliğin olacağı tahmin
edilmektedir. BASEL II’de kredi riski, krediyi alan
tarafların derecelendirme notlarına göre
belirlenmekte olup, derecelendirme bağımsız denetim
şirketleri veya bankacılık denetim otoritesinin
iznine tabi olmak üzere bankaların kendi
değerlemeleri doğrultusunda elde ettikleri
derecelendirme sonuçlarına göre
belirlenmektedir.
BASEL II’nin reel sektör üzerindeki etkisi değerlendirildiğinde,
uluslararası standartlara göre mali tablo
düzenleyemeyen, kayıtdışı faaliyet gösteren,
kurumsallaşmamış işletmelerin etkileneceği
aşikardır. Düzenlemeye göre kredi müşterisinin
taşıdığı risk bankaların sermaye yükümlülüklerini
etkilemekte, kredinin bankaya getirdiği maliyet
kredi fiyatının belirlenmesinin temelini
oluşturmaktadır. Bu nedenle BASEL II standartları
uygulanmaya başlamadan önce BDDK tarafından
belirlenen yol haritası ile bu sürece geçişte
yaşanacak sorunların en aza indirilmesi için
stratejilerin belirlenerek ilgili kesimlere
aktarılması hususunda çalışmalar yapılmaktadır.
BASEL II’de kredi riskinin belirlenmesinde farklı hesaplama
yöntemleri söz konusudur. BASEL II’de uygulanacak
yöntem ile ilgili BDDK’nın yapmış olduğu çalışmada
faaliyet gösteren bankaların % 75’nin standart
yöntemini kullanmayı planladığı, % 12,38’lik
kısmının ise standart ve temel içsel
derecelendirmeye dayalı yaklaşımları beraber
kullanmayı planladıkları tespit edilmiştir
KOBİ’lerin BASEL II’ye uyum sağlamada yaşayacağı zorluklar
nedeniyle KOBİ’lere tahsis edilen krediler
azalabilecek ve kredi maliyetleri artabilecektir.
BASEL II ile birlikte kredi riskini azaltacak
teminatlar incelendiğinde, mevcut uygulamada
ağırlıklı olarak kullanılan şirket ortaklarının
kefaleti, grup firmalarının kefaleti, çek/senet vb.
halen bankalar tarafından ağırlıklı olarak kabul
gören teminatların, riski azaltıcı teminat olarak
kabul edilmemesi, KOBİ’lerin verilecek teminatlar
açısından daha bilinçli hale gelme zorunluluğunu
doğurmaktadır.
BASEL II’nin uygulamaya geçiş tarihi net olarak
belirtilmemekle birlikte, bankaların ilgili sürece
hazırlanışları devam etmektedir. BASEL II ile
birlikte reel kesimin finansmanında sıkıntılar
yaşanabilecek olmakla birlikte, uluslararası
muhasebe standartlarına göre mali tabloların
düzenlenmesi, kayıtdışı çalışmanın önüne geçilmesi,
şeffaflığın sağlanması, piyasa disiplinin artması,
kurumsallaşma yolunda önemli adımlar atılması
açısında uzun vadede ekonomiye olumlu etkilerinin
daha fazla olacağını söylemek mümkündür.
|