Belediyelerde Personel Problemleri
H.Okan Merzeci
Bugün Türkiye'de tüm Belediyelerin içinde bulunduğu
mali sıkıntının esas sebebi uygulanan Personel
Politikasındandır. Ayrıca Türkiye'deki enflasyonun
ana nedenlerinden birisi de Kamu'nun uyguladığı
bozuk personel politikasındandır.
Politikacılarımız sözüm ona
seçmenlerine iyi ve güzel görünmek için seçim
önceleri daima iş söz vermektedirler ve seçim
kazandıkları zaman da mecburen bu sözlerini yerine
getirmek için kadroları arttırmakta ve de
zorlamaktadırlar.
Yurdumuzda Belediyeler dahil bütün kamu
kuruluşlarının işe giren personellerinin işe giriş
tarihlerini inceleyecek olursanız bunların % 80'nin
seçim sonrasındaki tarihler olduğunu görecekseniz.
İşe giren herkes gerek memur ve gerekse işçi olsun
işe girerken her şeye razı olduğunu, hatta ve hatta
parasız dahi çalışacağını beyan etmekte ise de
geçen zaman içerisinde işini beğenmemekte, maaşının
veya ücretinin azlığından bahsetmektedir. Çalıştığı
sürece türlü torpil, rapor vs. sunarak en az ve en
rahat çalışacak veya çalıştırılıyor görünecek
işleri seçmektedir.
Bu durum işyerlerinde verim düşüklüğüne de sebep
olmaktadır. İhtiyaçtan fazla olan personel üretim
maliyetini de arttırmaktadır. Çalışmayanının aynı
parayı aldığı işyerlerinde işçiler arasında normal
olarak huzursuzluk doğmaktadır. 1475 sayılı işçi
kadrosunda işe alınmış kişilerin bazıları torpil ve
particilikle bakıyorsunuz. Masa başında Devlet
Memurunun yaptığı işi yapıyor ve Devlet Memurunun
aldığı paranın 3 misline yakın par; alıyor. Kamu
işçisinin 20 saatte ürettiği özel teşebbüsün 3-4
saatte ürettiğini görüyoruz. Birde bu işçiler
arasındaki ücret farkını göze alırsak Kamu
işçilerine göre maliyetlerinin 15-20 misli olduğunu
tespit ediyorz.
İşe alınan persnellerin dosyalarını incelediğimizde
% 80'nin hangi partinin hangi torpili sayesinde işe
alındığını tespit etmek daima mümkün...
Ayrıca sendikalar bu olaylara seyirci
kalmaktadırlar. Sendikalar iş yerlerindeki üretimin
Maliyetini asla düşünmemekte. İşçilerin üretiminin
artması için seminerler düzenlen-memekte sadece ve
sadece politikacılarla flört etmekte ve
sendikalarına gelecek aidatlarla, işyerlerinde
dokunulmazlığı olan yakınlarını düşünmemektedirler.
Belediyeler bakımından memur olayı da bir
Tiyatrodur. Memuru alabilmek için merkezi
Hükümetten müsaade alınır. Memur imtihan sonucu
veya başka yerlerden gelir. Memurların Belediyelere
girişlerine veya yatay geçişlerine de bakacak
olursak bunların da genellikle seçim sonrasına
isabet ettiğini göreceğiz. Öyleyse Belediyelere
gelen Memurlar da işçiler gibi politize kişilerden
meydana gelmektedirler.
İşçisi ve memuru ile Politize olmuş bir teşkilat
ondan sonraki seçimde başka bir partinin kazanması
halinde bu sefer yeni gelen Politikacının hizmet
vermemesi için köstek olmakta ve hatta
direnmektedir. Bu sefer yeni gelen Politikacı da ne
yapıp yapıp hizmet vermek ve de kendi seçmenlerine
verdiği sözleri yerine getirmek için kendi görüşünde
olan işçi ve memurları Belediyesine almak için türlü
yollar denemektedir. Fakat dikkat edecek olursanız,
ne olursa olsun bu işlerin sonunda olan ülkeye ve o
şehre olmaktadır. Her gelen seçimden sonra herkes
kendi adamını getire getire Belediyelerde çok büyük
personel problemleri yaratılmıştır. Belediyelerin
tüm gelirleri personel giderlerini karşılayamaz hale
gelmiştir.
Bütçelerde personel giderleri % 30' dan fazla
olmayacağından kabarık olan personel masraflannı
karşılamak için daima bütçe gelirleri olmayacak
kadar yüksek tutulmakta yani yapılan bütçelerin
büyük kısmı Hayali Bütçeler olmaktadır.
Bu ne biçim sistemse memuru bir Belediyeye almak
için merkezi Hükümetten müsaade alınıyorsa da,
memuru ondan sonra çalıştığı yerden merkezi hükümet
dahi başka yere tayin edememektedir. Bugün bir Vali,
bir Genel Müdür, bir Emniyet Müdürü veya Bölge
Müdürlerini tayin edebilme yetkisi elinde bulunan
merkezi hükümet kadrosunu kendisinin verdiği bir
Belediye personelini başka bir yere tayin etme
yetkisini haiz değildir. İşte gülünecek bir olaydır
bu. Tayin korkusu olmayan bir kişinin politize olmuş
bir ortamda 657'nin sağladığı kolaylıklar ile
hizmet vereceğine inanan varsa buyursun gelsin, bana
ispat etsin.
Bugün Türkiye'de gerek Belediyelerde ve gerekse
Kamunun diğer kesimlerinde yukarıda arz edilen
özelliklerde bir sürü personel olduğu bir
gerçektir.
Belediyeler Açısından Olayın Çözüm Önerileri
1- Belediyelerde çalışan memurlar ayn bir kanuna
tabi tutulmalıdırlar. Eğer istiyorlarsa Sendika
kurabilmeli ve Toplu-lş sözleşmesi yapabilmelidirler
ki işveren de kendileri için gerekli tedbirleri
alabilsin.
2- Eğer Belediyelerdeki memurlar için yeni bir
kanun düşünülmüyorsa mevcut personeli Belediyeler
arasında tayin imkanı çıkarıldığı takdirde ve
uygulanırsa, mevcut memurun en az % 30 veya % 40'ı
tayin oldukları anda ya emekliliklerini isterler
veya da istifa ederler. Çünkü herkes oturduğu
Beldede genellikle bir ikinci iş yapmaktadır.
3- Belediye meclislerinin, Başkanların ve
Encümenlerinin işe alınan fazla personel dolayısı
ile sorumlu tutulabileceği yasal düzenlemeler
derhal yapılmalıdır. Belediyelerin yürütme
organlarındaki şahıslar yanlış ve hatalı
uygulamadan dolayı şahsen sorumlu tutu-labilmelidirler.
4- Personel giderlerinin bütçenin (şehrin
özelliğine göre) % kaçını geçmeyeceği kesin kes
tespit edilmeli ve bunu geçenler hakkında kanuni
sorumluluklar ve müeyyideler getirilmelidir.
5- Belediyelerde kaç memura kaç işçinin
düşebileceğinin alt ve üst sınırlan konulmalıdır.
(Bu yapılırken Belediyenin özelikleri asla göz ardı
edilmemelidir.)
6- İşçilerin iş verimlerinin artırılması için
işverenle sendika müştereken seminerler düzenlemeli
ve işyerlerinde mesleki kursların açılması temin
edilmelidir. Böylelikle kalifiye işçi yetiştirilmesi
mümkün olacaktır. Ne iş yaparsın diye sorulduğunda
"Her işi yaparım" diyen kişinin hiçbir işi tam
yapamıyacağını takdir edersiniz.
7- Belediyelere ücretleri kendileri tarafından
tespit edilecek ve yaptıkları hizmet ve görevlerden
sorumlu, tutulabilecek personel alma yetkisi
verilmelidir. Aksi takdirde bugün özel teşebbüsteki
yüksek maaşta çalışan ve randımanlı olan kaliteli
personelin Belediyelerde hizmet vermeleri mümkün
değildir. Ne yapıp yapıp bunun sağlanması şarttır.
8- Nüfusa ve özelliklerine bağlı olarak bir Şehrin
veya Beldenin Belediyesinin çalıştırabileceği
toplam personel sayısı (geçici ve kadrolu) tespit
edilmeli ve bunun alt ve üst sınırları
çizilmelidir.
Sonuç
Belediyeler Belde sakinlerine en iyi hizmeti
götürmekle sorumlu kuruluşlardır.
Bu hizmeti yaparken bir parti ocağı görünümünde ve
konumunda olmamalıdırlar.
Belediyelerin bir İş ve İşçi Bulma Kurumu olmadığı,
bunun yerine tarafsız bir hizmet kurumu olduğu
yerleşmelidir. Adama iş değil İşe adam prensibinin
uygulanması şarttır. Halk arasındaki Devlet Babadır
lafının artık sonu gelmelidir.
|