Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Bilgi Toplumunda İletişim

M. Erdoğan Tüzün 

"Okuma, araştırma, gözlem ve deney sonucunda elde edilen veya öğrenilenlerin hepsi" şeklinde tanımlanan bilginin, doğru ol­ması, bunu gerekli ve yeterli delillerle temel-lendirmiş olması da eklenmesi gereken para­metrelerdir. 

Batı ülkelerinde, iletişimin yaygınlaşma­sıyla birlikte bilgi aktarımı veya halkı bilgilen­dirme açık tarif ve uygulamalarla belli ölçüler içine alınmaya çalışılmıştır. Bu sırada Batı top­lumları tartışmış, asgari müşterekleri bulmuş ve bilimsel ve toplum değerleri gibi bir çok hususları gözönünde bulundurarak bugünkü duruma gelmiştir. Buna rağmen başta Amerika olmak üzere bir çok gelişmiş ülkelerde televiz­yonların ve iletişim araçlarının insanlan etkile­mesi sebebiyle olumsuz yönleri ele alınmakta ve tartışılmaktadır. 

Çünkü, her iletişim aracı, doğrudan in­sanları etkilemektedir.  Ekrandan,  dünyanın her yerinde, insanların ortak şekilde "mahrem"   olarak kabul ettikleri ve dokunulması istenil- meyen evlerinin içlerine bilgi akışı, bilgi bombardımanı yapılmaktadır. 

Üstelik bu bilgi bombardımanı süslenerek cazip hale getirilmektedir. 

Bugünkü teknolojik gelişme bilgi toplu. I mu oluşturmayı kolaylaştırırken, beraberinde "Nasıl bilgi?" somsunu da bize düşündürmek­tedir.

İnsanlığın varolduğu günden bu yana yine insana ait olan bilgi, tarih boyunca gün­demde kalmıştır, ilahi veya beşeri bütün dinle­rin, felsefi akımların ana konularından biri olan bilginin, 21. yüzyılda her zamankinden daha çok gündemde kalacağı da açıktır. 

21. yüzyıl "İletişim Çağı" yanında "Bilgi Çağı" olarak ta anılmaktadır. Çünkü, iletişim ile bilgi birbirine bağlı, birbirini tamamlar mahi­yette olduğundan bilginin olmadığı yerde ileti­şimin bir anlamı da kalmamaktadır. Bilgi ise iletişimin imkanlarını sonuna kadar kullana­rak, tarihten bugüne elde ettiği gücünün zirve­sine ulaşmak için çabalamaktadır. 

Doğruluk ve Tarafsızlık 

Bilgi toplumunun bireylerine ulaştırıl­mak istene bilginin doğruluğu ve tarafsızlığı büyük önem taşımaktadır. Sürekli tek yönlü bir bilgi akışı insanları şartlı ve kısır bir bakış açısına doğru itecek, ferdin çiçek açması müm­kün olmayacaktır. Dolayısıyla böyle bir bilgi­lendirme insanlann fikri yapısını körelterek ak­sini düşünemez duruma düşüreceğinden de­mokrasinin vazgeçilmez bir unsuru olan çok­seslilik unsurunu engelleyecektir. 

Sağlıklı bir demokrasi için insanlara ta­rafsız ve doğru bilgiler sunulmalıdır. Aksi du­rumunda tam manasıyla bir demokrasinden söz edilemez. Yani, diktatörlükle yönetilen ül­kelerin elinde iletişim teknolojisinin en son im­kanları kullanılarak, toplum bilgilendirilebilir. Bu bilgilendirmede yalnızca idarenin istediği ve seçtiği bilgiler yer alacak, insanların farklı düşünmeleri engellenecektir.

Böyle bir toplum, bilgi toplumu olarak kabul edilebilir mi?

Böyle toplumların yaşadığı çağ Bilgi Ça­ğı olabilir mi? 

Bu sorulara 'evet' cevabını vermek mümkün değildir.

iletişim araçlarına bu gözle bakıldığın­da, bilgi toplumu oluşmasında yönetimlerin önemi gündeme gelmektedir. Yönetimin bilgi üzerinde hakimiyet kurması halkı üzerindeki hakimiyetini de etkileyecektir. 

Bilgi toplumuna ulaşmanın en büyük etkenlerinden birinin demokrasi, demokrasiye ulaşmanın yolunun da bilgi toplumundan geç­tiği genel kabuldür. Gerçek anlamda demokra­sinin olmadığı yerde bilgi toplumu oluştur­mak, daha doğrusu Bilgi Çağı yaşanması ne derece mümkündür? 

Bugünkü iletişimin gelişmişliğine rağ­men hala bazı toplumların doğru bilgiyi elde etmeleri engellenmektedir. Bu engellemeyi de maalesef yine iletişim imkanlarını kullanarak yapmaktadırlar. 

Haber Ajanslarının Rolü 

Bunun için iletişim araçları içinde yay­gınlığı ve işlevi sebebiyle uluslararası haber ajansları gün geçtikçe ön plana çıkmaktadır. Yazılı basın, radyo ve televizyonun etkisini ay-n tutmadan, onları besleyen ajanslar olduğu unutulmamalıdır. Elbette, haberin dışında, kül­türel, etkinlikler vesairenin bilgilendirmedeki etkisi gözardı edilemez. Ancak, bilgi toplumu oluşturmada en önemli etkenin haberler oldu­ğu ve dünyayı yönlerdirdiği tecrübelerle sabit­tir. Hem zaten, habercilik yönüyle ele almak isteyenler için toplumdaki bütün faaliyetler, konuşmalar birer haber değil midir? 

Haber, hayatın kendisi, bilginin özü...

Böyle olunca, haberin elle tutulur hale gelmesini sağlayan yazılı basının ortaya çıkı­şından bugüne, haberin ve bilginin gözlerimi­ze, kulağımıza misafir oluncaya kadar gelişme­si üzerinde de durmak gerekiyor.

iletişim araçlannm gelişmesi sebebiyle gittikçe küçülen dünyada, haber harcamalan-nın artması, bu harcamalan tek başına karşılayamayan yayın organlan, ajansların varlığım ve önemini iyice ortaya çıkardı. Dünyanın her yerinde muhabir bulundurması mümkün olma­yan gazete ve televizyonlar, ajansların sunduk­ları hizmetten yararlanmayı yeğlemektedirler. Çünkü gerek bütün gelişmelerden haberdar ol­mak ve gerekse de haberi ucuza maletmek bü­tün kuramların ilk gündem maddesidir.

İletişimin çok pahalı olduğu gözönünde bulunduralacak olursa iletişim araçlarını ellerinde tutanların tekelleşmeleri arzusu  doğmuştur. Bu arzu uluslararası ajanslar için de geçerli olmuştur 

ilk önce yazılı basına yönelik hizmetler veren uluslararası ajanslar, televizyonların yay­gınlaşmasıyla birlikte görüntülü habercilik ala­nında yatırım yapmaya başladılar. Bugün, bu ajansların merkezlerine dünyanın her yerinden yazılı ve görüntülü haberler akarken, servise konulan haberler dünyayı bilgilendirmektedir. Zaman ve mekan ortadan kalkarak binlerce ki­lometre uzaktaki bir sporcunun attığı golden, özel hayatında yaptıklarından veya bir ülke başkanının misafirine söylediklerinden çok kı­sa sürede haberdar olabiliyoruz. 

Körfez Savaşı sırasında yaşananları dün­ya unutmadı. Körfez kıyılarında olduğu bile is­patlanmamış, petrole bulanmış bir kuşun iç parçalayıcı görüntüleri bütün dünyayı ayağa kaldırdı. Dünya, ekranlardan kendisine sunu­lan kuşun görüntüsüne yüreğini parçalarken, diğer taraftan aynı savaşta bedenleri parçala­nan binlerce inşam ve ebeveynlerinin parçala­nan yüreklerini düşünmedi bile. 

Dünyanın her yerinden bilgi akışını sağ­layan uluslararası ajansların haberi üretmesi ve abonelerine ulaştırması çok hızlı olmasına rağ­men nihayetinde belli bir zaman kaybına se­bep oluyordu. CNN, ajans televizyonculuğu yaparak dünyanın her yerinde canlı yayınlarla izlendiği yerlerde toplumlan bilgi kuşatması altına alacak duruma gelince yeni bir model ortaya çıkmıştır. Bu modeli görenler yeni pro­jelerle daha ileri gidebilmenin hesabını yap­maktadırlar. 

İletişim veya genel manada medya te­kelleşmesi dünyada bazı korkuların yaşanma­sını netice vermiştir. Bu yüzden bazı ülkeler, tekelleşmeyi önleyici kanunlar koyarken, ba­zıları buna karşı kanun hazırlığında büyük mü­cadeleler vermektedirler. Çünkü, hiçbir sınır tanımayan, en mahrem yerlere kadar giren ile­tişim araçlanndan aktarılan bilgi ve yönlendir­meler, diktatörlerin bile yapamayacağını yapa­caktır.

Sermaye ile medya gücünü aynı anda elinde tutan ve bunu bilgi Üe tamamlayarak her yönüyle tekel olma çabasında olanlar, top­lumu istedikleri gibi yönlendirmenin keyfini çıkarmaktadırlar. Aynı zamanda istedikleri yö­netimi işbaşına getirip, istediklerini uzaklaştır­mak gibi bir güce sahip olduklarını düşünmek­tedirler.

Bu gelişmeler de, ülke yönetenlerini ciddi manada düşündürmektedir. Gelecek adı­na endişe taşıyan yöneticiler, tekelleşen bilgi ve aktanmıyla oluşturulan toplumlarda de­mokrasinin gelişemeyeceği veya varsa mevcut olanm bile muhafaza edilemeyeceği korkusu yersiz değildir. 

Ülke içindeki tekelleşme ve tek yönlü bilgi toplumu oluşturulması korkusunun daha ötesinde, uluslararası alanda yayıncılık yapan medya organlarının tekelleşmesi meselesi söz konusudur. Bütün dünyada tek kaynaktan bil gilenen toplumlar oluşması için bilhassa 21 yüzyılda artık herhangi bir engelin kalmayaca­ğı gün gibi ortadadır. Bu da esaret altında öz­gürlük anlamına gelmektedir. Yani bize aktan-lan bilginin dışına çıkmamaktan dolayı o bilgi­yi aktaranların seçtiği doğrular içine hapsol-mak zorunda kalmamız mukadder gibi görün­mektedir.

Bu da demokrasi adına diktatörlük ile yönetilme olacaktır. 

Komünizmin, demir perde arkasında yapamadığını, iletişim araçlarına sahip olanlar göstere göstere yapabilirler. Sovyetler Birliği'ni yıkan en önemli sebeplerden biri olan iletişi­min gücü, yeni demir perdeyi insanların beyin­lerine de oluşturabilir. Tehlikenin durumu da burada kendini göstermektedir. Çünkü, komü­nizmle yönetilen Sovyetler Birliği'nde insanlar bedenen esirken, hiç olmazsa beyinleri özgür­ce düşünebiliyordu. 

21. yüzyılın bilgi toplumu olacağına kimsenin itirazı olamaz. Bu bilgi toplumunun sağlıklı ve uzun ömürlü olmasında güvenilir, hızlı ve kaliteli haberciliğin payı oldukça bü­yük olacaktır.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005