|
Bilgi Yönetiminin Stratejik Önemi
Özet:
Günümüzde bilgi, ekonomik yaşamın en önemli gerçeği olmuştur.
Bilgi yönetiminin alanı; geniş, karmaşık ve devamlı
değişmektedir. Bilgi yönetimi; yönetim, işletme uygulamaları,
yönetim felsefesi, teknolojiler, stratejiler, insan davranışları
olarak adlandırılan birçok alanı kapsar. Bilgi yönetiminin
amacı, işletmenin amaçlarının başarılmasını desteklemektir.
Bilgi yönetiminin başarısı için, işletme kültürü ve uzun dönemli
stratejik yükümlülük, yaşamsal önemdedir. Bilgiye dayalı
ekonomide entelektüel sermaye, bir işletmenin en büyük rekabet
silahı olmuştur. Yeni ekonomide, entelektüel sermaye işletmenin
gerekli varlıklarından biri olmuştur.
Abstract:
Nowadays, knowledge has become the most important fact of
economic life. The field of Knowledge Management is large,
complex and in constant development. Knowledge Management
includes management and operational practices and philosophies,
technologies, strategies, and human behavioural just to name so
me the areas that are involved. The objective of Knowledge
Management is to support the achievement of business-objectives.
Sustained strategic commitment and a corporate culture are vital
for success in Knowledge Management. In an economy based
on knowledge, intellectual capital has bccome a company's
greatest competitive weapon. In the new economy, intellectual
capital has become the one indispensable asset of corporations.
Giriş
Yeni ekonomide
işletmelerin "değer yaratabilme başarısı"; tüm çalışanlar,
müşteriler, tedarikçiler, hissedarlar ile ilişkileri ve bu
ilişkilerden edindiği "Bilgi Birikimi"ne bağlıdır. Günümüzün
rekabetçi ortamında, fazla bilgi ve beceri biriktiren ya da
bilgiyi elinde tutmayı başarabilen işletmelerin pazar değerleri
artmaktadır. İşletmelerin uzun dönemde sürdürülebilir rekabet
üstünlüğü sağlamak için duyduğu gereksinim, sürekli yeni ürünler
yaratabilen 'temel yetenekler (core competences)'dir. İşte bu
temel yeteneklerin özünü 'bilgi ve bilginin yönetimi'
oluşturmaktadır.
1990'lann
başından itibaren, belirginleşen "yeni ekonomi" döneminde, bilgi
yönetimi (knowledge management) yöneticilerin ilgisini çekmeye
başlamış ve son dönemde; bilgi ve iletişim teknolojilerinin
işletmelerde iletişim ve işbirliğini son derece kolaylaştırıcı
etkisi ile de "bilgi" ve "bilginin yönetimi" olağanüstü önem
kazanmıştır. Internet teknolojileri ile beraber hızla değişen iş
dünyası ve ekonomi bir çok değişik terim ve uygulamaları
beraberinde getirmiştir. Yöneticiler; hem bilgilerinin değerini,
hem de bu bilgilerden en yüksek geri dönüşü alabilmek için
bilgiyi nasıl yönetmeleri gerektiğini bilmenin artık bir
zorunluluk olduğunun farkına varmışlardır. Bilgi'nin
kaybolmaması, boşa harcanmaması, doğru yönlendirilmesi ve
üretken olabilmesi için 'bilgi yönetimi' kavramı ortaya
çıkmıştır.
Bilgi yönetimi, işletmelerde
rekabet üstünlüğü yaratmakta ve pazar değerini artırmaktadır.
Bir yandan dış çevrede doğan fırsatları rakiplerden daha önce
görebilmek ve ilk olmanın üstünlüğünü elde etmek diğer yandan da
elde edilen üstünlüğü uzun dönemde sürdürebilmek için bilgi ve
bilgi yönetimi etkileyici değil belirleyici bir rol
oynayacaktır.
İşletmelerin
başarmak istediği, rekabet üstünlüğü elde etmek ve uzun dönemde
bunu sürdürebilmektir. Rekabet üstünlüğünün temel dayanaklarının
ne olduğunu ortaya çıkarmak stratejik yönetim düşünce ve
araştırmalarının temel sorunsalını oluşturur. Bir işletmenin
rekabet üstünlüğü elde etmesi ve sürdürebilmesi o işletmenin
rakiplerinin simultane olarak uygulayamayacakları veya kolay
taklit edemeyecekleri kendine özgü bir strateji geliştirebilmiş
olmasına bağlıdır (Porter, 1985, 1996: 65).
Çalışmanın
amacı, bilgi yönetiminin işletmelerde stratejik olarak rekabet
üstünlüğü elde etmesi ve uzun dönemde süreklileştirmesi için
nasıl yönetilmesi gerektiğini belirtmektir.
Çalışmada,
bilgi, bilgi sistemleri ve bilgi yönetimi kavramları
incelenmekte, bilgi yönetiminin amaçları vc işletme için önemine
değinilmekte, bilgi yönetiminin entelektüel sermaye ile ilişkisi
incelenmekte ve bilgi yönetiminin temel öğeleri belirlenerek,
üçüncü bölümde stratejik bilgi yönetiminin uzun dönemde
işletmeye sağladığı rekabet üstünlüğü ortaya konulmaktadır.
Bilgi Yönetiminin Kavramsal
Boyutları
İlk olarak,
1986 yılında Dr. Karl Wiig tarafından işletme literatürüne
kazandırılan bilgi yönetimi, örgütsel performansı artırmak için
bilgiyi eyleme dönüştürmeye yönelik bilinçli bir stratejidir.
Bilgi yönetimi; yapay zeka, bilgiye dayalı sistemler, yazılım
mühendisliği, değişim mühendisliği, insan kaynakları yönetimi ve
örgütsel davranış gibi çeşitli disiplinlerden türetilen yeni bir
anlayıştır. 1990'1ı yıllarda bazı danışmanlık örgütleri ve
yenilikçi işletmeler, halihazırda var olan bilgiyi paylaşarak
değişime tepki gösterebileceklerini ve rekabetçi avantaj elde
edebileceklerini keşfetmeye başlamıştır. 1994 yılında büyük
danışmanlık örgütleri ilk kez müşterilerine sistematik olarak
bilgi vermeye başlanmıştır (Plunkett, 2001:2). Gerçekte, bilgi
yönetimi, büyük ölçüde 1990'lı yıllardaki büyük değişimlerin bir
ürünüdür.
Bu bölümde;
bilgi yönetimine göre, bilgi ve bilgi sistemleri kavramları ile
bilgi yönetiminin tanımı, anlamı, önemi, amaçları, işletmeler
için önemi, bilgi yönetimi ve entelektüel sermaye ilişkisi ile
bilgi yönetimi sürecinin temel öğeleri incelenmiştir.
Bilgi ve Bilgi Sistemleri
Bilgi
yönetimine göre bilgi (knowledge), öncelikle bireysel düzlemde
yaratılmakta ve oradan da çeşitli bilgi süreçlerinden geçerek
örgütsel boyuta yayılmaktadır. Bu çerçeveden bakıldığında bilgi
en temel anlamda, 'her türlü örgütsel faaliyetin en temel
girdisi' şeklinde tanımlanabilir. Certo, bilgi kavramını;
"veri olarak adlandırılan gerçeklerin, olayların ve
istatistiklerin toplanması ve bu toplanan verinin bazı
yöntemlerle incelenmesinden elde edilen sonuçlardır" biçiminde
tanımlanır. Aynı kaynakta, örgüte ilişkin olarak bilgi; "bir
örgütün işleyişi ile ilgili verinin incelenmesinden elde edilen
sonuçlar"(Certo, 1989: 499) olarak tanımlanır. Örgütsel
faaliyetler, örgütün çevresine uyum sağlaması için ürettiği bir
strateji olabileceği gibi; örgütün verimliliğini artırması için
gelecekte uygulayacağı politikalar da olabilir. İşte bilgi, bu
tür örgütsel faaliyetlerin gerçekleşmesini destekleyen, onlara
olanak sağlayan, gerek örgüt-içi, gerekse örgütün çevresinde
gerçekleşen her türlü dinamiklerin toplamından oluşmakta ve
bilgi sistemi içinde yer almaktadır.
Bilgi sistemi
kavramı; "bilgisayar destekli bir sistem için genel oluşumdur".
Bir bilgi sistemini oluşturmak için, donanım (hardware), yazılım
(software), kişiler, genyöntemler ve veri; bir araya getirilir (Long,
1989: ll). Bir bilgi sistemi, uygun bir biçimde veri yi toplar,
düzenler, dağıtır ve bilgi olarak anlamlı bir duruma getirir.
İyi işleyen bilgi sistemi, büyük oranda yönetim işlevlerini
kolaylaştırır (Schermerbom, 1993: 615). Bir örgütün bilgi
sistemi, onun sinir sistemidir. Bilgi sistemi olmaksızın,
örgütün işlemesi ve yaşamını sürdürmesi olası değildir.
Bilgi
sistemlerinin veri tabanı sağlaması; bütçelerin, amaçların ve
standartların oluşturulmasına destek sağlar ve planlamayı
kolaylaştırır. Bu nedenle, işletmede oluşturulan örgütsel bilgi
sistemleri; hızlı bir biçimde planlama yapma ve karar almanın
yanında; etkili denetleme için gerekli bilgiyi sağlamaya
yardımcı olurlar. Böylece, doğru ve zamanlı bilgi ile
yöneticiler; gerçekçi olarak, planlama yapabilir ve amaçlarına
ulaşmaya yönelik denetleme sürecini izleyebilirler (Stoner ve
Wankel, 1986: 619). Özellikle bilgisayarın destekli bilgi
sistemleri, yöneticilere kendi denetleme sistemlerini
geliştirmelerinde fırsatlar sunar (Schermerbom, 1993: 619).
Bilgi
Yönetimi ve Entelektüel Sermaye (Intellectual Capital) ilişkisi
Entelektüel sermaye, bir işletme
için değer ifade eden bilgidir (Büyüközkan, 2002:35). Bilgi
yönetimi, işletmenin sahip olduğu entelektüel sermayeye ilişkin
süreçler, ölçümler, değerlendirmeler, yatırımın geri dönüşü gibi
konular üzerine odaklanır (Barutçugil, 2000:2).
R. Petty ve J.
Guthrie'ye göre bilgi yönetimi, bir işletme tarafından
denetlenebilen entelektüel sermaye yönetimiyle ilgilidir. Bilgi
yönetimi, objelerin, entelektüel sermayenin yönetiminin
tanımının bir fonksiyonudur (Petty ve Guthrie, 1999: 19). Bilgi
yönetiminin amacı, işletmenin değer yaratma yeteneğini, bilginin
daha verimli kullanılmasını sağlayarak artırmaktır. Entelektüel
sermayenin amacı ise, işletmenin değer yaratma yeteneğini,
entelektüel sermayeyi tanımlayarak, elde ederek, geliştirerek ve
dönüşümünü sağlayarak artırmaktır. Her iki tanımda, değer
yaratma ve değer artırma eylemlerini içermektedir (Edvinsson,
2000: 372). Bilgi yönetimi, entelektüel sermayenin örgüt
içerisinde en verimli bir şekilde kullanılmasını sağlar. Bunu
gerçekleştirmek için çeşitli finansal analizlerle entelektüel
sermayeyi örgüt için bir "değer yaratma" aracı haline getirir ve
bunu rekabetçi bir avantaj oluşturma amacıyla kullanır.
Bilgi
yönetiminin nihai amacı, entelektüel sermayeden yararlanmak,
spesifik olarak bilgi transferini teşvik etmek ve bilgi
paylaşımını sağlamaktır (Duffy, 200la: 59).
Entelektüel
sermaye; insan, yapısal (organizasyonel) ve müşteri sermayesi
olmak Üzere üç temel alt bileşenden oluşmaktadır
İnsan
sermayesi; işletmede çalışan iş görenlerin sahip oldukları
bilgiler, beceriler, tutum ve yeteneklerin toplamıdır (Barutçugil,
2000: 2). İnsan sem1ayesi; işletmelerde tek tek çalışanların
sahip olduğunun toplamından daha fazladır. İnsan sermayesi;
organizasyonu çevreleyen kişisel ağlar ve bilgi kaynaklarıdır.
Günümüzde bilgi ve bilgili insan kaynaklarına sahip olan
işletmelerin üretkenliğinin, karlılığının ve pazar değerinin,
diğer işletmelerden yüksek olduğu gözlenmektedir (Şamiloğlu,
2002: 86).
Yapısal
sermaye; işgörenlerin entelektüel çabalarının ortaya çıkan
sonuçlarıdır. Çalışanlar evlerine gittiklerinde işletmede kalan
yapılar, süreçler, prosedürler, rutin uygulamalar, bilgi
sistemleri, patentler, kavramlar, modeller ve benzerleridir.
Müşteri
sermayesi; müşteri memnuniyeti, sadakat, işletme ismi, imajı,
marka değeri vb. olarak ölçülebilen ve gerçekte işletmenin pazar
değerini belirleyen görünmeyen varlıklardır.
Entelektüel
sermayenin bu üç boyutu, konuyu gerçekten stratejik düzeyde ele
almayı gerektiren bir değer zinciri oluşturur. Bu nedenle, bilgi
yönetimi, organizasyonda üst düzeyde bir fonksiyon olarak
görülmeli ve üst düzey yönetimin kesin inancı ve desteğini
almalıdır (Barutçugil, 200: 2).
Bilgi
yönetimine ve entelektüel sermayeye hem üretim işletmelerinde
hem de hizmet işletmelerinde ilgi artmıştır. Bunun sonucu olarak
iki ana bilgi yönetimi misyonu gelişmektedir. Birincisi, bilgiyi
yaratmak, ele geçirmek ve organizasyon içine bilgiyi yaymak için
en iyi sistemleri geliştirmek. İkincisi, bilginin bir işletmenin
değerine ne kadar önemli katkılar sağladığının, bazı durumlarda,
değerin hemen hemen tümünü sağladığının farkına varmak (Guthrie,
2001:28).
Bilgiyi
entelektüel sermayeye dönüştürürken var olan insan sermayesi çok
önemlidir. Çünkü yaratıcı güç insandadır. Ancak örgütün asıl
becerisi, insan sermayesini yapısal sermayeye (bilgi
sistemlerine, pazarlama kanalları bilgisine, müşteri
ilişkilerine vb.) dönüştürülmesidir. .
Entelektüel
sermaye yönetimi, bilginin günlük faaliyetlere sürekli
uygulanması sonucu bir örgüte maksimum üstünlüğü kazandıran
geniş bir etkinliği kapsamaktadır. Mükemmel bilgiyi ele geçinmek
çok zordur. Teknoloji sürekli bir biçimde bilgi üretimini
desteklemektedir (Duffy, 2001b: 56). Bu nedenle, teknolojiyi
anlamak zorunlu hale gelmiştir.
Bilgi Yönetimi Sürecinin Temel Öğeleri
Bilgi
yönetiminin; teknoloji, yapısal ve kültürel olmak üzere üç temel
öğesi bulunur ve bu öğeler, sosyal sermayenin maksimizasyonunu
sağlar. Teknoloji öğe, işletmede var olan teknolojiyi sağlayan
bağlantılar üzerinde yoğunlaşmaktadır. Yapısal öğe, normlar ve
güven mekanizmalarının varlığını belirtir. Kültürel öğe ise,
paylaşılmış çevreyi kapsar.
Teknoloji:
Teknoloji yeni bilginin yaratılmasında sosyal sermayeyi harekete
geçirmek için gerekli yapısal boyutun önemli öğelerinden
biridir. Teknoloji, çok boyutlu olduğu için işletmeler, bilgi ve
iletişimi destekleyen kapsamlı altyapı yatırımı yapmalıdır.
Etkili bilgi yönetiminin bir parçası olan teknoloji, iş
istihbaratı, işbirliği, bilgi keşfi, bilgi haritalama, bilgi
teknolojileri, fırsat yaratma, bilgi depolama, bilgi transferi
ve güvenlik gibi konuları kapsar. Aynı zamanda teknoloji,
insanların yüz yüze gelmeden kendileriyle birlikte hareket eden
bilgiyi doğrudan paylaşması için araçlar sağlar. Teknolojiye
bağlı olarak bilgiye ulaşmanın kolaylaşması, zaman ve maliyet
tasarrufu sağladığından bilginin faydası ve etkinliği
artacaktır.
Yapısal:
Örgütsel yapı, teknolojiden en yüksek düzeyde yararlanabilmek
için esnek bir biçimde tasarlanmalıdır. Bilgi, işletmenin içinde
ve dışında çok fazla miktarda vardır. İşletme için, içerideki
bilgiyi yönetmek ne kadar önemli ise, dışarıdaki bilgiyi
yönetmek de o kadar önemlidir. Burada sorun, bilgiyi bulma, ele
geçirme, yaratma, organize etme, paylaşma ve transfer etmeye
gereksinim duyan insanların, bilgiyi kullanmaya
özendirilmeleridir.
İşletmedeki
bilgi sistemleri, çalışanların bilgiye hangi kanallardan ve
nasıl ulaşılacağını belirleyerek, kendi bölüm ve işlevleri
dışındaki kişilerle bilginin paylaşılmasını kolaylaştıracak
biçimde tasarlanmalıdır.
Kültür: Örgütsel kültür, bilgi yönetiminin başarısını
etkileyen en önemli öğedir. Örgütsel kültür, bir işletmedeki
yaşamı karakterize eden inançlar, gelenekler, değer sistemleri,
davranışsal normlar ve iş yapma biçimlerini kapsayan ir bütün
olarak tanımlanır. İşletmede çalışanların etkileşimde
bulunabilmesi için güvenilir varsayımlar ortaya koyarak
ilişkileri standart hale getirme işlevi görür. Bu edenle,
işletmelerde bilgiyi etkin bir şekilde yönetmek için kültürü
şekillendirme nem arz etmektedir. Bireyler arasındaki etkileşim,
yenilik sürecinde gerekli olmaktadır. Bireyler ve gruplar
arasındaki diyalog, sık sık yeni fikirlerin aratılmasının temel
kaynağı olabilir. Farklı perspektiflerin çeşitli bölümlerdeki
alışanlar tarafından paylaşılması için iş gören etkileşimi, hem
biçimsel hem içimsel olmayan tarzda teşvik edilmelidir. Bu
etkileşim ve işbirliği, hem bireylerin endi aralarında
bilgilerini paylaşmalarını ve denetim altına almalarını hem de
bireysel düzeyden örgütsel düzeye transformasyonu sağlar. Ayrıca
iş görenlerin orunların çözümünü kolaylaştırmaya yönelik bilgiyi
yaratması, sahip oldukları bilgiyi organize etmesi ve paylaşması
için şebekeler kurulmalıdır. Öte yandan, kültürün önemli bir
bileşeni olan işletme vizyonu ve değer sistemleriyle ilgili
ifadeler, bilgi yönetimi süreçlerini teşvik eden öğelerin ortaya
çıkmasına katkıda olunmalıdır.
Stratejik Bilgi Yönetimi
İşletmelerde
her türlü bilgi stratejik öneme sahip olmayabilir. Bu urumda
sorulması gereken soru, 'Stratejik bilgiyi stratejik olmayan
bilgiden yıran nedir? sorusu olmalıdır. Açıkça ifade edilebilir,
kodlanabilir, paketlenebilir ve kolayca transfer edilebilir
bilgi, stratejik bilgi niteliğini taşımaz. Bu tür bilgi,
işletmeler ve iş çevreleri arasında kolayca dolaşabilir, bir
yerden diğer bir yere kolayca göç edebilir, kolayca elde
edilebilir. Bu durumun, işletmeler arasında uzun dönemde
korunabilir rekabet üstünlüğü yaratması )eklenemez. Bilginin
stratejik nitelikte olması ve uzun dönemde rekabet üstünlüğü
yaratabilmesi için işletmeye özgü ve kolayca transferi, göçü,
elde dilebilmesi, yayılması olanaklı olmamalıdır. Stratejik
bilgi, bireylerde ve örgütsel sosyal ilişkilerde yerleşmiş
olarak görülür ve dolayısı ile örtülü (tacit), işi ve
örgüt-spesifik olarak varlığını sürdürür. Stratejik bilgiyi
ortaya çıkarmanın ve transfer etmenin olası tek yolu, bu bilgiye
sahip olanlar ile yakın e daha etkileşimli (interactive) bir
ilişki kurmak ve geliştirmekten geçer Aadne, von Krogh ve Roos,
1996:26), Eğer bir işletme sürdürülebilir rekabet üstünlüğüne
sahip ve endüstri ortalamasının üzerinde bir başarı (kar) ortaya
koyabiliyorsa, bunun nedeni, rakiplere de açık olan 'dış
fırsatlar' değil, işletme ,. çerisinde geliştirilmiş kaynak ve
yeteneklerden' kaynaklanmaktadır. Ancak, , işletme içerisindeki
her kaynak başarıya dayanak oluşturabilecek stratejik bir öneme
sahip değildir. Kaynak ve yeteneklerin stratejik önemde
olabilmesi için şu özelliklere sahip olmaları gerekir (Bamey,
1991: 101):
değerli
olmalılar, rakipler arasında kıt olmalı, kolay taklit
edilememeliler, aynı derecede önemli ikamelerinin olmaması gibi
özelliklerdir.
Günümüzde
örgütsel yeteneklerin geliştirilmesinde, etkin karar
süreçlerinin oluşturulmasında, fırsatların ortaya
çıkartılmasında, teknolojik yeniliklerin yönetiminde, hataların
elimine edilmesinde bilgi yönetimi belirleyici rol oynar. Bu
nedenle, günümüz örgütleri yaşamlarını sürdürebilmek ve
sürdürülebilir rekabet üstünlüğü elde edebilmek için bütün
süreçlerini 'bilgi yönetimi' ekseninde yeniden yapılandırma
gereksinimi duymaktadırlar. Bilgi yönetiminde iyi olmak için
işletmeler arasında, bilgi üretme, elde etme ve transfer etmede
yetenek geliştirme konusunda çok yoğun bir rekabet
yaşanmaktadır. Aynı zamanda yeni bilgiyi rekabet üstünlüğü
yaratmaya dönüştürebilmek için, işletmeler davranışlarını,
yapılarını, stillerini sürekli değiştirmekte, yenilemekte veya
gözden geçirmektedirler. Amaçları ise, 'bilgi temelli
varlıklar/entelektüel sermaye' dönüştürülebilecek oluşumları
belirlemek, geliştirmek ve korumaktır. Rekabet üstünlüğü yaratan
bilgi yönetimi yalnızca rakiplerde olmayan değil, aynı zamanda,
rakiplerin kolay elde edemeyecekleri bir sosyal ilişki ağını
belirtir.
Günümüzde
işletmelerin başarılarının arkasındaki belirleyici etken, bilgi
temelli veya entelektüel sermaye varlıklarının (deneyim,
girişimci yetenek) birikim ve üretkenlik düzey ve derecesine
bağlı duruma gelmesidir.
Bilgi yönetimi
yerine, bilgi teknolojisi, bilgi yönetiminin ikamesi olarak
görülebilir. Ancak, bilgi teknolojisine yatırım yapmak ve bilgi
sistemleri kurmak (veri tabanı gibi), ne kadar mükemmel olursa
olsun insanların onları kullanarak bilgi üretmesinin yerini
alamaz. Gerçekte günümüzde yaşanan temel sorun bilgi eksikliği
değil, tersine bilgi fazlalığıdır. Bu bilgi girdisini bilgi
çıktısına dönüştürecek 'yönetimi' gerçekleştirmek en temel
sorunu oluşturmaktadır. Bir çok işletmenin bilgi yönetimi adı
altında yaptığı aslında veri tabanları oluşturmaktır. Oysa daha
çok gereksinim duydukları bu bilgiyi yorumlayacak,
anlam1andıracak, yargıya dönüştürecek bilgi yönetimidir. Kısaca,
bilgi yönetimi, kaynak ve yeteneklerin stratejik önemde
olabilmesi için gerekli özelliklere sahip görünmektedir (von
Krogh ve Roos, 1996: 12). Bilimsel bilgi 'yönetimi' rekabet
üstünlüğü yaratmaya yol açabilir, çünkü bilimsel bilgi yönetimi
kolay taklit edilmesi mümkün olmayan bir niteliğe sahiptir. Bu
bağlamda, Batı dünyası ile aramızdaki farkın bir türlü
kapatılamamasının temel nedeni de bilimsel bilgiye "sahip" olmak
değil, bilimsel bilgiyi 'yönetememek' ile açıklanabilir.
Bilimsel 'bilgi' transfer edilebilir ama bilimsel bilgi
'yönetimi' transfer edilemez veya değer yitirmeden transfer
edilemez.
Sonuç ve Öneriler
Bilgi yönetiminin daha iyi
anlaşılması ve bilgi yönetimi uygulamalarının etkinliğinin
artırılması için, konunun hem yönetsel hem de teknik boyutları
ile ele alınması ve bunun için farklı eğitim ve becerilere sahip
kişilerin bir araya gelmeleri bilgi yönetiminin etkinliğini
artıracaktır. Örgütün yapısı, kültürü, kullandığı teknolojiler,
insan kaynağı, yönetsel süreçler ve bilgi işleme süreci ancak
birlikte incelenip birbirleriyle uyumlaştırıldığında istenilen
"değer"i yaratabileceklerdir. Ayrıca, bilgi yönetimi, birey,
grup, örgüt ve örgütler arası düzeylerde ele alınıp incelenmeli
ve her düzeyde etkinleştirilmelidir.
Bilgi
yönetimi, değer yaratıcı ve Üretken bilginin elde edilmesi,
paylaşılması, geliştirilmesi, tutulması ve kullanılması ile
ilgilidir. Bilgi yönetimi ile veriler, bilgiye ve bilgiler bilgi
birikime dönüştürülmektedir. Bilgi yönetiminde öncelikle olan,
bilgilerin, açıklık, örtülülük, kodlanma, yayılma ve örgütsel
düzeyler bakımından sınıflandırılmalıdır.
Entelektüel
sermayenin yönetilmesi de bilgi yönetimi kadar önemlidir.
Entelektüel sermaye, "temel başarı göstergesi" gibi tekniklerle
ölçülebilir biçimine getirilmeleri ve geliştirilebilmeleri bilgi
yönetimi çerçevesinde incelenmelidir. Entelektüel sermaye ve
bilgi yönetimi, "bilgi"nin rekabet gücü kazandırması açısından
birlikte uygulanmalıdır. Asıl beceri; insan sermayesini yapısal
sermayeye başka değişle, bilgi sistemlerine, pazarlama kanalları
bilgisine, müşteri ilişkilerine vb. dönüştürebilmesidir.
Bireylerin bilgi ve deneyimleri, müşterilerle ilişkilerden doğan
bilgiler gibi entelektüel sermaye bileşenleri de hızla yeni ürün
ve süreçlere aktarılabilmelidir. Bu bileşenleri yeni ürün ve
süreçlere aktarabilmek; bilginin kullanılması ve bilgi
yönetiminin etkinliği ile ilgilidir. Var olan bilgi ve
deneyimler uygulamalara aktarılmadığı sürece "öğrenme"
gerçekleşmiş olmayacaktır. Örgüt içinde "öğrenme" bireyler
aracılığıyla gerçekleştiğinden, bilgi yönetiminin teknik olduğu
kadar sosyal bir süreç olduğu göz önünde bulundurulmalıdır. Bu
noktada bilgi yönetiminin "örgütsel öğrenme" ile
bütünleştirilmesi, olgunun hem teknik hem de sosyal yanlarının
bir araya getirilmesini sağlayacaktır. Böylece, bilgi
yönetiminin çıktıları da yalnızca işletme düzeyinde kalmayacak,
çalışanlar da, bilgi yönetiminden özerklikte artış, içsel
motivasyonda yükselme vb. gibi bireysel faydalar
sağlayacaklardır.
Kaynak: Gülten EREN GÜMÜŞTEKİN
|