Bütçe Sistemi, Bütçe Sistemlerini Yenilemek
Anahtar Kelimeler; Bütçe, Bütçe
Sistemleri, Bütçe Teknikleri, Bütçe Programı,
Yönetim Sistemleri
Bütçeleme kamu yönetiminde asla kolay bir iş
olmamıştır. Her şeyden önce bütçe politik bir
dökümandır. Laswell'in dediği gibi "politika kimin
neyi, ne zaman, nasıl alacağı" ise bütçe bunun
cevabıdır. Bütçe ile, kamu görevlileri hangi
vergileri kimin ödeyeceğine ve hangi yararları kimin
elde edeceğine karar vermektedirler. Hatta bugün bu
yarar ve bedelin hangi nesiller tarafından
paylaşılacağına ve ödeneceğine bile karar
verilmektedir. Bu bakımdan bütçelerin yalnız kamu
maliyesinde değil anayasa hukukunun köklerinde yer
aldığını unutmamak gerekir.
Bugünkü bütçe sistemleri esas itibariyle 19. yüzyıl
ve daha öncesi dönemlerin siyasal ve ekonomik
yapılarında ortaya çıkmış ve o günlerin
kral-meclis-hükümet-bürokrasi etkileşimi ile
toplumsal ve siyasal güç dengelerinin yarattığı ve o
günlerin sosyo ekonomik gereksinimlerinin
somutlaştırdığı yöntem ve tekniktir. Bugünün borçlu
devletinde, sosyal güvenlik sistemlerinin açık
vermeye başladığı bir ortamda, devletin milli
gelirdeki payının büyüdüğü ve kamu maliyesinde ve
teknolojik altyapının bütünüyle değiştiği bir
ortamda halen uygulanan bütçe sistemlerini
gereksinimleri karşılayamadığı bütün dünyada yaygın
bir kanıdır. Bu revizyon kuşkusuz bildiğimiz bazı
bütçe ilkelerinin çoğu ile de çatışmaz. bu ülkeler
genel bir çerçevedir ve önemli olan bu çerçevenin
doldurulmasıdır. O halde sorun bu sistemlerin nasıl
yeniden revize edileceğinde düğümlenmektedir.
Bütçe sistemlerinde ilginç bir yaklaşım yakın
zamanlarda Al Gore Raporu ile gündeme gelmiştir. Bu
raporda uygulanacak bütçe sisteminin esaslarından
birisi bütçelerin iki yıllık süreler için uygulamaya
konulması şeklinde ifade edilmektedir. Böylece her
yıl bütçenin hazırlanması ve parlamentoda
görüşülmesi aşamalarındaki uzun, yorucu ve çoğu kez
yararsız prosedürler her yıl yaşanmamış ve gereksiz
zaman kaybı doğmamış olacaktır. Gerçektende bu
prosedürler devlet dairelerinin, parlamentonun,
bakanların ve bürokratların her yıl bir kaç ayını
almakta, kamuoyu bütçe ile meşgul olmakta ve
kaynaklar ile zamanın boşa geçirilerek israfına yol
açmaktadır.
Al Gore Raporunda yer alan diğer konu kongrenin
sınırlamalarının minimize edilmesidir bu çerçevede
kurumların bir mali yıl içinde faaliyetlerini
harcamadıkları paranın yüzde 50sinin gelecek yıla
aktarılması düşünülmektedir.
Çağdaş devletin kamu maliyesinin sorunları burada
bitmemektedir. çünkü çağdaş devlet artık vergi
devleti yerine borç devleti haline gelmiştir. Sosyal
güvenlik durumlarının mevcut yada yakın gelecekteki
olası açıklarını ne şekilde işleme tabii tutulacağı
konusunda tartışmalar vardır. Yerel yönetimler her
gecen gün güçlenmektedir. Yardım, sübvansiyon gibi
programlar önemli hale gelmiştir.
Aşağıda ayrıca belirteceğim gibi iktisatçılar
arasında devletin mali açıklarının nasıl
hesaplanacağı konusunda yaygın bir anlayış vardır.
Bu tartışma devlet bütçesinin yöntemleri, hesaplama
süresi ve tasnif gibi bir dizi uygulaması açısından
yapılmaktadır. Gerçekten de kanunun vergi ve
borçlanma politikalarının toplandığı bütçe sistemi
tasarruf, tüketim ve yatırım ile bunların nesiller
arası dağılımını önemli ölçüde etkilemektedir.
Devlet bütçe ve muhasebe sistemi muhasebe tekniği
açısından geri bir durumu yansıtan ve küçük
işletmelerle, apartman ve dernek hesaplarında
kullanılan bir yöntemi, işletme esasına göre
muhasebe sistemine kullanmaktadır. buna karşılık
ikinci temel yöntem bilindiği gibi bilanço esasını
kullanmaktır. Bu yöntem belirli bir büyüklüğe ulaşan
firmaların tamamı tarafından kullanılmaktadır.
Bir zamanlar American Economic Association'ın
başkanlığında yapmış olan Robert Eisner yeni
kitabında işte bu ayrımdan yola çıkarak devletin
bütçe sistemini sorgulamaktadır. Bu sorgulama
özellikle bütçe açıklarının ve devlet borçlanmasının
tartışılmasının bir uzantısı olarak yapılıyor.
Eisner devlet bütçe sisteminin özel işletmelerin
kullanıldığı temel muhasebe ilkelerini ihlal
ettiğini söylüyor. Devlet bütçe sistemi harcamalar
ile yatırım harcamaları arasında ayırım
yapmamaktadır. Ona göre eğer ayrı bir sermaye ve
yatırım hesabı olmasaydı hemen bütün büyük şirketler
açık veya zarar ilan ederlerdi. Özel işletmeler
bilanço esasına göre muhasebe tuttukları için,
sermaye harcamalarını cari harcamalardan ayırırlar
ve yalnızca amortisman masraflarını kar zarar
hesabına atarlar. Aynı ilkeyi devlet bütçe sistemine
uyguladığımızda karşımıza çok farklı devlet bütçesi
ve bütçe açığı çıkar.
Eisnerin bu yaklaşımını özellikle hem büyüyen hem de
bunu borçla finanse eden bir kamu ekonomisinde son
derece önemli sonuçları vardır. Diğer yandan bütçe
sisteminde birleşme fikri bununla sınırlı değildir.
Devlet bütçesinin bilanço esasına göre
hazırlanmasını öngören bu görüşün yanı sıra sosyal
güvenlik programları gibi ileriye yönelik
taahhütleri, fiyat düzeyi ve faiz oranı
değişiklerinin etkisini bütçe sistemlerine dahil
etmek; varlıklar, gayrimenkuller ve binaların
değerlerindeki değişmeleri bütçeye koymak gibi
düşünceler vardır.
Bütçe sistemlerine ilişkin olarak ileriye sunulan
belki de en radikal görüş Geleneksel Muhasebe
denilen sistemdir. Geleneksel yöntem vergilerin ve
harcamaların ekonomik büyüme ve tasarruflar
üzerindeki etkileri ölçme yaklaşımının başarısızlığı
bu yöntemin çıkış noktasıdır. Bu yöntem mevcut ve
gelecekteki nesillerin gelecekte ödeyecekleri
vergileri ve transfer harcamaları hesaplayarak bir
tablo haline getirmektedir. Bu vergiler ve transfer
harcamalarını netleştirilip net şimdiki değeri
bulunmakta ve gelecekteki kamu harcamalarının net
şimdiki değeri ile kıyaslanmaktadır. Gerçektende
başlangıçta karmaşık gibi görünen yöntem aslında
belirli varsayımları olan ekonomik karar verme
aracıdır. günümüzde özellikle borçlanmanın göreli
olarak büyümesi vergilerin, borçların ve sosyal
transferlerin nesiller arası dağılımını önemli hale
getirmiştir. Özetle yükler ve menfaatlerin nesiller
arası dağılımı önemlidir. Nesilsel Muhasebe vergi
indirimleri ve artırımlarının, borçlanmanın,
yatırımların, sosyal güvenlik sisteminin yük ve
yararlarının belirlenmesi politikalarında son derece
önemli bir bakış açısı sağlamaktadır. Nesilsel
muhasebe sistemi makro ekonomik politikaların
belirlenmesinde ve uygulanmasında önemli bir araç
olarak kullanılabilir.
Bütün bu tartışmaların odaklandığı nokta şudur:
Bütçeler son derece önemli ekonomik, mali ve sosyal
bir araçtır. Bu aracın, politikaların tespit ve
uygulanmasında etkin bir şekilde kullanılması
gerekir. Bu nedenle bütçeler hazırlanma yöntemleri,
kapsamları, siyasal bir metin olarak kabul ve
yürürlüğe konuluş prosedürleri açısında günümüz
gelişmeleri çerçevesinde yeniden gözden
geçirilmelidirler. Bütçe sistemleri herşeyden önce
bürokrasiyi azaltmalı ve etkinliği teşvik etmelidir.
Bütçe sisteminin karar alma ve uygulama sürecini her
aşamada iyileştirmesi gerekir. Bütçeler kamusal
alana giren bütün kurumları ve birimleri
kapsamalıdır. Bu bütçelerin prosedür boyutudur.
Birde bütçelerin kuşkusuz politika tercihini
yansıtan boyutu vardır ama şurası bir gerçektir ki
geçmiş yüzyılın bütçe sistemleri artık 21. yy'a
girerken gözden geçirilmek zorundadır.
|