Cezayir
Ekonomisinin Güncel Durumu
Cezayir
hidrokarbon sektörü (petrol ve doğalgaz), ülke
GSYİH’nın % 45’ini oluşturarak ekonomide anahtar
rolü üstlenmektedir. Cezayir ekonomisinin doğal
kaynaklara olan bu bağımlılığı çeşitlendirme
politikaları izlenerek giderilmeye çalışılmaktadır.
Cezayir ekonomik yapısının en önemli sorunu ise
issizlik olarak görülmektedir. Milli İstatistik
Kurumu’na (ONS) göre issizlik 2003 yılındaki % 23,7
seviyesinden 2009 yılına gelindiğinde %10,2’e
gerileyebilmiştir. Ancak 1,2 milyon olarak
hesaplanan işsiz sayısının % 70’ini 30 yaş altı genç
nüfusun oluşturması sorunun kronikliğini gözler
önüne sermektedir. Bunun yanında kayıt dışı
ekonominin de ülkede önemli bir geçerliliğinin
olduğu bilinmektedir.
Cezayir
hükümeti işsizlik gibi kronik ekonomik sorunların
üstesinden gelebilmek adına, 2003 yılından itibaren
bütçede yaşanan olumlu gidişattan da faydalanarak
devlet yatırımlarını yoğunlaştırmıştır. 2005 yılında
5 yıllık bir büyümeye destek programı ortaya konmuş
ve 150 milyar doları bulan bir yatırım
planlanmıştır. 2005 yılından itibaren başta telekom,
ulaşım, enerji ve su alanlarında olmak üzere
yatırımlar artmıştır. 11,5 milyar dolar değerindeki
Doğu – Batı otoyolu buna en önemli örnektir. Hükümet
2010-2014 dönemi için yeni beş yıllık bir plan
hazırlamıştır. 2003 yılından itibaren hidrokarbon
sektöründeki yüksek fiyatlar gelirleri arttırmış,
bütçe dengesini iyileştirmiştir. Gelirlerin bir
diğer bölümü de dış borç stokunu kapatmaya
ayrılmıştır. 2004 yılında 22 milyar dolar olan dış
borç 2009 yılına gelindiğinde 5 milyar dolar
seviyesine indirilebilmiştir.
Devlet
kanalıyla yürütülen büyüme destek planının yanı sıra
özelleştirmeye de önem ve öncelik verilmektedir.
2005 yılında yeniden hız kazanan özelleştirmeler
arasında 2007 yılı Haziran ayında çoğunluğunu
Almanya’dan Linde sirketinin aldığı Cezayir Endüstri
ve Tıbbi Gaz Sanayi satışı ve Cezayir Telekom
Şirketi (Algérie Télécom) özelleştirmesi
sıralanabilir. Bunun yanında hidrokarbon dışı
sektörlerin gelişmesinde önemli rol oynaması
düşünülen finans sektöründe ilk özelleştirme örneği
olacak Crédit Populaire d’Algérie (CPA)’nin satışı
gündeme gelmiş, ancak askıya alınmıştır.
Cezayir
küreselleşme sürecinde dünyadaki yerini alma
çabalarını sürdürmektedir. Avrupa Birliği ile
Ortaklık ve işbirliğinin tesisine yönelik Anlaşmayı
Ekim 2002’de imzalamıştır. Söz konusu Anlaşma
Cezayir Parlamentosu ve 25 AB ülkesinin onayından
geçtikten sonra 1 Ekim 2005 tarihi itibariyle
yürürlüğe girmiştir. Bu çerçevede, Cezayir 10 yıl
içinde AB sanayi ve tarım ürünlerine uyguladığı
tarifeleri kaldırmayı, AB ise Cezayir tarım
ürünlerine uyguladığı vergi ve kotaları kaldırmayı
taahhüt etmiştir. Avrupa’ya Cezayir’den gelen
endüstriyel malları üzerinde alınan gümrük vergisi
zaten 1976 yılından beri ( 1976 anlaşması )sıfırdır.
Cezayir yıllardan beri Dünya Ticaret Örgütüne de üye
olmayı istemektedir.
Cezayir,
1995’ten itibaren serbest ticaret politikası
izlemeye başlamış olup, petrol ve doğal gaz sektörü
ihracatı, toplam ihracatın %98’ini oluşturmaktadır.
Cezayir’in dış ödemeler bilançosu, petrol ve petrol
türevleri ihracatına bağlı olarak, bu sektöre Avrupa
ülkelerinden gelen talebin artmasının da yardımıyla
pek çok yıl önemli miktarda ticaret fazlası
vermiştir. Genel katma değer vergisi (KDV) oranı %7
ile %17 arasındadır. Gümrük vergisi %5, %15, %30’a
kadar değişen oranlarda uygulanmaktadır.
Cezayir
parası Dinar konvertibl olmayıp, döviz kurları
hükümet tarafından belirlenmektedir. Cezayir’de pek
çok banka bulunmaktadır. Bu bankalar kötü yönetim ve
siyasi müdahalelerden dolayı etkin çalışamamakta
teknolojiyi takip edememektedirler. Bu nedenle,
transferler çok zaman almaktadır.
Cezayir’in Makroekonomik Göstergeleri
Piyasa
ekonomisine geçiş, DYY’ın daha iyi cezbedilmesi ve
dış ticarete açılımın olabilmesi için makroekonomik
istikrar en önemli şarttır.
Enflasyon
Cezayir
Merkez Bankasının aşırı likiditeyi piyasadan
çekmesiyle dış borç ödemelerini zamanından önce
yapması nedeniyle 2005 yılında enflasyon düşüş
trendine girerek %1,6’ya gerilemiş ancak 2006
yılında %2,5’a çıkmıştır. 2008 yılında ise, para
arzındaki artış ve ithal gıda fiyatlarındaki
yükseliş nedeniyle enflasyon %3,9’a çıkmıştır.
Grafik
4’de görüldüğü gibi, 2008 yılında %3,9 olan
enflasyon oranı, 2009 yılında %5,74’e yükselmiştir.
Bunun sebebi taze tarımsal ürünlerin fiyatlarının
artışıdır. 2009 döneminde bu malların fiyatı %20’den
fazla artmıştır. Hükümet sebze ve meyve fiyatlarının
kontrolü ve gözetimine hâkim olamamaktadır. O yüzden
enflasyon içsel olmuştur yani 2007 ve 2008
yıllarında olduğu gibi, ithal edilen tarımsal ürün
fiyatlarının artışı, enflasyonun sebebi değildir.
2010 yılında enflasyon oranını %3,4 seviyesine
indirmek amaçlanmaktadır
İşsizlik
İşsizlik
Mağrip ülkelerinde en büyük problemlerden biridir.
Yapılan reformlara rağmen, bu ülkelerde işsizlik
yüksek rakamlara ulaşmıştır. Diğer Mağrip ülkelerine
oranla işsizlik Cezayir’de en yüksek seviyededir.
Cezayir’de işsizlik krizinin sebebi;
ekonominin zayıflığı, istihdamı sağlayacak bir
büyümenin zorluğu ve giderek büyüyen yüksek nüfus
oranlarıdır
Hükümetin kamu sektöründe çalışanların sayısını
artırma politikası ve yüksek büyüme oranları son
yıllarda işsizliğin bir miktar azalmasını
sağlamıştır. ONS’ye göre işsizlik oranı 2003 yılında
%23,7 iken, 2006 yılı Ekim ayında %12,3’e düşmüş,
2007 Ekim’inde ise %11,8’e düşmüştür. Ancak Dünya
Bankasına göre 1990’larda büyüyen kayıt dışı ekonomi
GSYİH’nın yaklaşık %35’ine tekabül etmektedir.
İşgücünün %35’i gibi yüksek bir rakamın ya işsiz
olduğu ya da yeterince çalıştırılmadığı tahmin
edilmektedir. Geleneksel kaçış yolu olan göç,
Avrupa’ya ya da Kuzey Amerika’ya gitmek için vize
almak son derece güç olduğundan, hemen hemen tamamen
kapanmış gibidir. Artan işsiz sayısını durdurmak
için, hükümetin işgücü yoğun hidrokarbonlar
dışı endüstrileri geliştirmek zorunda olduğu
belirtilmektedir.
Ekonomik
Büyüme
Cezayir’de ekonomik büyüme büyük oranda petrol
fiyatlarına ve yağış düzeyine bağlıdır.
Hidrokarbonlar sektörünün istikrarlı büyümesinden
dolayı, gaz ve petrol fiyatlarındaki artış ile
mahsuldeki artış nedeniyle 2003 yılında GSYİH %6,9
oranında büyümüştür. Bununla birlikte, IMF
verilerine göre, GSYİH 2004–2005 yıllarında ufak bir
düşüş göstermiş ve 2006 yılında bakım programından
kaynaklanan hidrokarbon üretimindeki gerilemeye
bağlı olarak büyük bir düşüş gerçekleşerek %2’ye
inmiştir.
Tarım
sektöründe %17 lik artıştan dolayı, hidrokarbon dışı
faaliyetler yaklaşık %9 büyüme kaydetmiştir. Bu
performansına rağmen 2009 yılında ekonomik büyüme
%2,2’dir. Yani 2008 yılına göre büyüme hızı 0,2 puan
gerilemiştir. Bunun sebebi hidrokarbon ihracatının
gelirlerindeki şiddetli düşüş, petrol fiyatların ve
üretimin düşüşüyle hidrokarbon ihracatının gelirleri
2008 yılına göre %50 si azalmıştır ve bilindiği gibi
hidrokarbon Cezayir’in en önemli ihraç ettiği maldır112.
Bu ılımlı büyüme, ülkedeki işsizliği ve yoksulluğu
azaltmak için yetersiz kalmaktadır.
Tahminlere göre 2010 yılındaki beklenen küresel
talebin artmasıyla ve 2010– 2014 planı çerçevesinde
olan kamu yatırım programı takviye etmesiyle,
ekonomik büyüme bir daha artabilir ve 2010 yılında
%3,9 sonra 2011 yılında %4,3 e ulaşabilecektir
Dış
Borç
Uzun
zamandır özellikle 90’lı yılların başında dış borç
sorunu yaşayan Cezayir son yıllarda petrol
fiyatların artmasıyla bu borcu indirebilmiştir. O
dönemdeki Cezayir’in dış finansal durumu
bozulmuştur. Bunun sebebi 1986 yılında yaşanan
petrol şokudur.2003 yılından itibaren hidrokarbon
sektöründeki yüksek fiyatlar gelirleri arttırmış,
bütçe dengesini iyileştirmiştir. Gelirlerin bir
diğer bölümü de dış borç stokunu kapatmaya
ayrılmıştır.
Petrol
fiyatlarının aşırı artması nedeniyle, Cezayir son
yıllarda önemli döviz stoku biriktirmiştir. 2004
yılında, hükümet dış borçlarını vadesinden önce
ödemeye karar vermiştir. İki taraflı ve çok taraflı
alacaklılara 1,6 milyar ödemiştir. Bu süreç dış borç
azalışını çok hızlandırmıştır. 11 Mayıs 2006
tarihinde Cezayir Paris Klübü ile bir anlaşma
imzalanmıştır. Bu anlaşma 7,9 milyar dolar
değerlendirilen iki taraflı borçların zamanından
önce ödemesini sağlamaktadır. Birkaç ayda ülke kuzey
ülkelerin alacaklılarıyla yaklaşık 12 anlaşma
imzalamıştır. 2006 yılının Haziran sonunda,
Cezayir’in 4,3 milyar dolar olan borcu Paris
Klübü’nün alacaklılarına zamanından önce ödemiştir.
2004
yılında 21,82 milyar dolar olan dış borç 2008 yılına
gelindiğinde 5,58 milyar dolar seviyesine
indirilebilmiştir.
|