Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Devlet Teşkilatında Reorganizasyon

Özal Hükümeti'nin "Devlet Teşkilatında Reorganizasyon gerekçesiyle yaptıkları dış görünümüyle aşağı yukarı biliniyor. Yapılanların, Devletin örgüt yapısı içerisinde yarattığı kargaşa ve keşmekeşin ise kamuoyunca bilindiği söylenemez. 

Cumhuriyetin kuruluşundan bu yana geçen süre içerisinde kurumlaşmış, görev-yetki ve birbirleriyle olan ilişkileriyle az çok bütün­leşmiş Devlet İdari Yapısının, kamuda üst kademe yöneticisi olmak için gerekli asgari memuriyet süresini daha doldurmamış tecrübesiz kadrolarca tersyüz edilmesi, özellikle devletin ekonomik örgütlenmesi açısından sakıncalı bir uygulama olmuştur. 

Hazine Maliye"den, Dış Ticaret İç ticaretten koparılmış, elmalarla armutlarla toplanarak Sanayi ve Ticaret Bakanlığı ile Hazine ve Dış Ticaret Müsteşarlığı oluşturulmuştur. Ayrıca, Hazine ve Dış ticaret işlerinin başına bir İnşaat Mukavemet Profesörü, Maliye, Gümrük ve İçticaret işlerinin yönetimine birer makine mühendisi getirilerek, devlet kademelerinden yetişme ve uzmanlaşmaya karşı olan tepki de sergilenmiştir. 

Devletin idari yapısındaki bu sözümona reorganizasyonla da yetinilmemiştir. Devlet memuriyeti bulunmayan özel teşebbüs erbabına, Hazine ve Dış ticaret Müsteşarlığı ile Devlet Planlama Teşkilatında ve Başbakanlığın diğer önemli birimlerinde üst düzey görevler verilebilmesi için Devlet Memurları Kanunu'nda öngörülmüş bulunan süreler azaltılarak özel sek­tördeki hizmetlerin 3/4'ünün devlette geçmiş gibi değerlendirilmesi hükmü getirilmiştir. Ayrıca, hiç memuriyet hizmeti bulunmayanlar için "Yüksek Maaşlı Sözleşmeli Personel" kavramı ihdas edilerek özel teşebbüsdeki dostlardan, Devletin ekonomik örgütlerinin üst yönetici kadrolarında yararlanma imkanı da sağlanmıştır.

Bütün bunlar yapılırken ve devletin, Hazine-Dış ticaret Müsteşarlığı ile Devlet Planlama Teşkilatında toplanmış bulunan ekonomik ve mali yetki­leri özel teşebbüsten transfer yakın dostların yüksek yeteneklerine emanet edilirken, her iki müsteşarlıktaki mağdur ev sahibi personel de unutul­mamış, onlara da diğer kamu personelinden farklı yeni mali imkanlar sağlanmıştır. Hazine ve Dış ticaret Müsteşarlığı Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki 16.4.1986 gün 3274 sayılı Kanunun 33'ncü maddesiyle getirilen "Özel Sözleşmeli Personel" kavramı bu mali imkanın hukuki dayanağıdır. Mevcut hükme göre, Müsteşarlık hizmetlerinde kadro karşılık gösterilmek suretiyle 657 sayılı Devlet memurları Kanunu ve diğer kanun­ların sözleşmeli personelle ilgili hükümlerine bağlı olmaksızın sözleşmeli personel çalıştırılabilecektir. Bu şekilde çalıştırılan memurun kadrosu uhdesinde kalacak, sözleşme süresi sonunda memur, otomatik olarak kadrosuna dönecektir. Sözleşmeli görev süresi de ayrıca Emekli Sandığı'na tabi olarak değerlendirilecektir. 

Görüldüğü üzere bu hükümlerle, İş Hukuku literatürümüze "Emekli Sandığı'na tabi Özel Statülü Sözleşmeli Personel" şeklinde ifade edilen yeni bir kavram getirilmiş olmaktadır. Aslında ortada gerçekten bir sözleşme bulunmadığı gibi sözleşmenin hukuki tarafları da mevcut değildir. Yapılan, kadrolu Devlet Memuruna "sözleşme" görünümü altında yüksek ücret ödenmesinden başka bir şey değildir. Değişik söyleyişle bu, Hazine ve Dış ticaret Müsteşarlığı'nda görev yapan personele diğer kamu personelinden fazla ücret ödenebilmesi için kamu personel politikasında zaten mevcut olan keşmekeşin anarşiye dönüştürülmesidir. Yoksa reorga­nizasyon falan değil.

Öyleyse yapılanlarla amaçlanan nedir? Amaç açıktır. Devletin ekonomik-mali tüm yetkilerinin Başbakanlık bünyesindeki iki ana müsteşarlıkta (Hazine-Dışticaret Müsteşarlığı- Devlet Planlama Teşkilatı Müsteşarlığı) toplanarak buradan her türlü insiyatifın istenildiği biçimde güvenilir birkaç kişi aracılığıyla kullanılabilmesidir. 

Devletin, değişikliğe tabi tutulan diğer örgütleri, gerçekte bu iki müsteşarlığın etkin konuma kavuşturulabilmesi için sahneye konulmuş "Reorganizasyon" adlı oyunun talihsiz figüranları olmuşlardır. 

Aslında Özal Hükümeti, Devlet Teşkilatındaki Reorganizasyon propa­gandasının gösteriş amaçlı bir safsata olduğunun baştan beri bilincindedir. 

3-5 Bakanlığı birleştirmekle, Büyükşehir Belediyelerini tali belediyelere dönüştürmekle, üretimde gelişme sağlanamayacağı ortadadadır. Elde mevcut 5 çöp arabasını 5 ayrı belediyeye paylaştırmakla çöp toplamada hizmet artışı olmayacağı gibi, Bakanlıkların hizmetlerinde nitelik yükselişi gerçekleştirilmeden, sırf niceliksel birleştirme operasyon­larıyla hizmet üretimi artışı da sağlanamaz. 

Nitekim, büyük gösterişlerle ve bürokraside reform başlıkları altında kamuoyuna sunulan bu reorganizasyon yapısına kendileri de inanmamışlarki, Hazine ve Dış ticaret eski Müsteşarı araseçimlerinde mil­letvekili olabilirse, Müsteşarlığın Bakanlık haline dönüştürüleceği, mil­letvekili olacak diğer bazı adaylara bakanlık imkanı sağlamak için birkaç bakanlık daha kurulabileceği, rivayetleri yayılmaya başlanmıştır. Görülmektedir ki, Hazine Maliyeden, Dış ticaret İç ticaretten koparılarak Hazine ve Dış ticaret Müsteşarlığı oluşturulmasının gerçek amacı, reorgani­zasyon gerekliliği değil, ekonominin belirli noktalardan, belirli kişilerce yönetilip yönlendirilebilme arzusudur. Yeni koşullarda bu arzunun, yeni reorganizasyonları (?) gerektireceği kuşkusuzdur.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005