Döviz
Piyasasında Merkez Bankası’nın Rolü
Döviz piyasasına ya da
kuruna müdahale, döviz kurunun değerini etkilemek
amacıyla herhangi bir devlet kurumu tarafından
yapılan işlem veya duyuru olarak tanımlanabilir.
Uygulamada merkez bankaları döviz piyasasında milli
aktifler karşılığında yabancı aktifleri alarak veya
satarak müdahalede bulunurlar. Birçok ülkede
müdahale kararı ekonomi bakanlığı ya da hazine
yetkililerince verilmekte ve merkez bankası
tarafından yerine getirilmektedir. Sabit kur
rejiminde, merkez bankası paranın uluslararası
fiyatını sabit tutmak için müdahalede bulunur.
Tersine dalgalı bir kur rejimin de, merkez
bankasının amacı cari işlemler hesabındaki
dengesizlikleri düzeltmektir.
Döviz piyasasına merkez
bankası müdahaleleri temelde dört farklı türde veya
bunların uygun bir kombinasyonu şeklindedir. Bu
bağlamda müdahaleler; sterilize olmayan ve gizli ya
da açık olarak tasnif edilmektedir. Şayet merkez
bankası müdahalesi sterilize ise, para arzı
değişmeden kalır. Bu durumda müdahaleye, para
politikalarının hesaba katılmayan ilave bir aracı
gözüyle bakılabilir. Aksine müdahale sterilize
değilse, para arzı ve müdahaleler bağlantılı şekilde
değişecek ve müdahaleler para politikalarının aktif
bir aracı olarak rol oynayacaktır. Genellikle merkez
bankaları diğer para politikası hedefleri ile olası
çatışmaları en aza indirgemek için sterilize
müdahaleleri uygulamayı tercih etmektedirler.
Merkez bankaları piyasayı
belirli bir doğrultuda yönlendirmek için
müdahalelerini kamuoyuna duyurmayı tercih ederler.
Bu bağlamda, temelde üç müdahale kuralından
bahsedilebilir. Bunlar: para politikası kanalı,
portföy dengesi kanalı ve sinyal verme kanalıdır.
Para politikası kanalı: genellikle dalgalı bir kur
rejiminde uygulanır. Ulusal paranın değer
kaybetmesine neden olduğundan pek tercih edilmez.
Portföy dengesi kanalı: merkez bankası rezervleri
üzerinde net bir etkisi olmayan sterilize
müdahalelerle bağlantılıdır. Sinyal verme kanalı
ise; bir merkez bankasının döviz piyasasına müdahale
ettiğinde piyasaya gelecekte para politikasını ve
döviz kurunu etkileyebilecek politika değişiklikleri
yapacağı doğrultusunda bir sinyal gönderdiği esasına
dayanmaktadır.
Türkiye’de Merkez
Bankası Müdahaleleri
Türkiye’de döviz
piyasalarına yapılacak müdahalelerle ilişkin karar
verme yetkisi TCMB’ye ait olup, müdahale işlemleri
de TCMB bünyesinde yer alan Döviz ve Efektif
Piyasalar Müdürlüğü tarafından
gerçekleştirilmektedir. TCMB, müdahalelerinde aracı
banka kullanmamakta, müdahale işlemlerini doğrudan
bankaların döviz masalarıyla görüşerek
gerçekleştirmekte ve müdahalelerde mümkün olan en
fazla sayıda bankaya ulaşarak müdahalenin
etkinliğini artırmaya çalışmaktadır.
TCMB ayrıca, dalgalı döviz
kuru rejimi ile çelişmeyecek ve döviz kurunun uzun
dönemli eğilimini ve doğal denge değerini bozmayacak
şekilde piyasaya likidite sağlamak ya da rezerv
biriktirmek amacıyla döviz ihaleleri düzenlemekte ve
döviz ihaleleri çoklu fiyat sistemiyle
gerçekleştirilmektedir.
TCMB geçmiş yıllarda
uyguladığı para programları çerçevesinde çeşitli
dönemlerde döviz piyasalarına müdahalelerde
bulunmasına karşın döviz kurlarının serbest
dalgalanmaya bırakıldığı 21 Şubat 2001 öncesinde
yapılan müdahalelere ilişkin herhangi bir duyuru ya
da istatistiki bilgi yayınlanmamıştır. Ancak Şubat
2001’den bu yana döviz piyasalarında
gerçekleştirilen ihale ve doğrudan müdahale
işlemlerine ilişkin bilgiler TCMB internet sitesi
aracılığıyla kamuoyuna duyurulmaktadır.
Şubat 2001 krizinin hemen
ardından bankaların açık pozisyonlarını kapatmaları
ve döviz yükümlülüklerini yerine getirebilmelerini
sağlamak, ayrıca döviz kurundaki aşırı
dalgalanmaları önlemek ve döviz piyasalarının
işleyişini devam ettirebilmek amacıyla Merkez
Bankası tarafından bankalara döviz likiditesi
sağlanmıştır. Ancak krizin döviz piyasasında
oluşturduğu likidite kaybı ve aşırı dalgalanmaların
hafiflemesinin hemen ardından Merkez Bankası daha
şeffaf bir yöntem olan ihale yöntemi ile döviz alış
ve satışlarını gerçekleştirmeyi tercih etmiş ve
ancak kurlarda oynaklığın yeniden gözlendiği
dönemlerde doğrudan alış ya da satış yöntemiyle
döviz piyasalarına müdahalede bulunmayı tercih
etmiştir. Bu çerçevede 29 Mart 2001 tarihinden
itibaren döviz satış ihaleleri düzenlemeye
başlamıştır. 18 Mayıs 2001’e kadar her gün
düzenlenen döviz satış ihaleleri bu tarihten sonra
miktarı ve zamanı önceden açıklanmamak üzere gerekli
görülen günlerde düzenlemeye başlanmıştır. Merkez
Bankası Haziran 2001’de başladığı döviz satış
ihalelerini Temmuz ve Ağustos 2001’de minimum
düzeyde tutmuş ve ayın belli günlerinde ihale
düzenlemiş, Eylül 2001’den Kasım 2001’in sonuna
kadar ihale miktarı günlük 20 milyon ABD doları
olarak gerçekleştirilmiştir. Ancak Kasım 2001 sonu
itibariyle döviz satış ihalelerine son verilmiştir.
Merkez Bankası olumlu ödemeler dengesi gelişmelerine
bağlı olarak Nisan-Haziran 2002 döneminde döviz
kurlarında bir dalgalanma yaratmadan rezerv
biriktirmek amacıyla döviz alış ihaleleri
düzenlemiştir. 2002 Haziran sonunda döviz alış
ihalelerine son verilmiştir.
Merkez Bankası döviz satış
ihalelerine tekrar başlayacağı 6 Mayıs 2003 tarihine
kadar, aşırı oynaklığı engellemek amacıyla 11 Temmuz
2002 ve 24 Aralık 2002 tarihlerinde satış, 2 Aralık
2002’de ise alış yönünde döviz piyasasına müdahalede
bulunmuştur.
6 Mayıs 2003 tarihinden
itibaren ise, yaz aylarında olumlu ödemeler dengesi
beklentisiyle Ekim 2003’e kadar döviz alış
ihalelerini sürdürmüştür. 2002 ve 2003 yıllarında
uygulanan ekonomik program sonucunda başta
enflasyonla mücadele olmak üzere önemli ekonomik
kazanımlar elde edilmesi ve 2004 yılına ilişkin
bekleyişlerin de olumlu olması nedeniyle, 23 Ocak
2004 tarihinden itibaren günlük döviz ihalelerine
yeniden başlanmıştır. Günlük olarak 30 milyon ABD
doları tutarında döviz alım ihalesi açılmış, buna ek
olarak sadece ihalede döviz satmaya hak kazanan
kuruluşlara ihalede gerçekleşen ortalama fiyat
üzerinden ek satım opsiyonu tanınmıştır. TCMB 2004
yılında da güçlü döviz rezervi pozisyonuna sahip
olunması gerektiği ilkesi ile Ocak 2004’te toplam
286 milyon ABD tutarında döviz alımı yapmıştır.
Şubat ayında da döviz alım ihalelerine günlük tutar
30 milyon ABD doları olarak devam edilmiştir. Mart
2004 tarihinde günlük 40 milyon ABD doları döviz
alım ihalelerine devam edilmiştir. Döviz arz
fazlasının Nisan ayında da devam etmesi üzerine
günlük döviz alım ihalelerinde alınacak tutar 50
milyon ABD doları olarak belirlendiği kamuoyuna
duyurulmuştur. 22 Aralık 2004 tarihinden itibaren
döviz alım ihalelerine yeniden başlanmıştır. Günlük
15 milyon ABD doları döviz alım ihaleleri
yapılmıştır.
27 Ocak 2005 tarihinde
döviz kurlarında yaşanan aşırı oynaklık üzerine
döviz piyasasına 15 milyon ABD doları olmak üzere
alım yönünde doğrudan müdahalede bulunulmuştur. 2005
yılında döviz kurlarında oluşan aşırı oynaklığı
engellemek için döviz piyasasına doğrudan alım
yönünde müdahale edilmiştir.
2006 yılında döviz alım
ihalelerinde uygulanacak esaslar şöyle
belirlenmiştir:
- 2006 yılı için günlük
ihale tutarı 20 milyon ABD doları olarak
belirlenmiştir.
- Döviz alım ihalesiyle
ilgili diğer koşullar değiştirilmemiş olup, önceki
dönemdeki gibi uygulanmaya devam edilecektir.
- Büyük bir dışsal şok ya
da öngörülemeyen olağanüstü gelişmeler nedeniyle
döviz piyasasında derinliğin kaybolması; buna bağlı
olarak döviz fiyatlarında ortaya çıkabilecek aşırı
oynaklık ve sağlıksız fiyat oluşumlarının gözlenmesi
halinde, önceden kamuoyuna duyurularak döviz alım
ihalelerine ara verilebilecektir.
16 Mayıs 2006 tarihinden
başlamak üzere döviz alım ihalelerine ara
verilmiştir. İhalelere ara verilmesinin sebebi
global likidite koşullarının da etkisiyle ortaya
çıkan döviz arzındaki azalmaya bağlı olarak, döviz
piyasasının derinliğinde azalma gösterilmiştir.
Haziran 2006 tarihinde
uluslararası koşulların da etkisiyle döviz
piyasasında gözlenen likidite daralmasına bağlı
olarak gerçekleşen aşırı oynaklık üzerine döviz
piyasasına satım yönünde doğrudan müdahale
edilmiştir.
Kasım 2006 tarihinden
itibaren döviz piyasalarının tekrar istikrara
kavuşmasıyla günlük tutar 15 milyon ABD doları olmak
üzere döviz alım ihalelerine başlanmıştır.
2007 yılına gelindiğinde
ise rezerv birikiminin hızlandırılması amacıyla, 25
Temmuz 2007 tarihinden itibaren başlamak üzere döviz
alım ihalelerine başlanmasına karar verilmiştir.
Tutarın günlük 40 milyon ABD doları ihale ve 80
milyon ABD doları opsiyon olmak üzere en fazla 120
milyon ABD doları olarak artırılmasına karar
verilmiştir.
Ağustos 2007’den itibaren
gelişmiş ülke konut ve kredi piyasalarındaki olumsuz
gelişmelerin etkisiyle ülkemizde de piyasalarda
oynaklığın arttığı gözlenmiştir. Bu nedenle döviz
alım ihaleleri günlük tutarı 15 milyon ABD dolarına
düşürülmüştür.
9 Ekim 2007’den başlamak
üzere, konut ve kredi piyasalarında yaşanan
sorunların azaltılmasına yönelik alınan önlemler ile
dalgalanmanın azalmasına ve global risk iştahının
yeniden artmasına neden olarak gelişmekte olan
ülkelerle birlikte ülkemize yönelik sermaye
girişlerinin de güçlenmesiyle birlikte döviz alım
ihalelerine 30 milyon ABD doları ihale ve 60 milyon
ABD doları opsiyon olmak üzere en fazla 90 milyon
ABD doları olarak artırılmasına karar verilmiştir.
2008 yılının Mart ayına
kadar Merkez Bankası dövize herhangi bir müdahalede
bulunmamıştır. Ancak gelişmiş ülke ekonomilerinde
durgunluk yaşanabileceğine ilişkin beklentilerin
artmasıyla, diğer gelişen ülke piyasalarında olduğu
gibi ülkemiz döviz piyasalarında da oynaklığın
arttığı gözlenmiştir. Bu nedenle Mart 2008’den
itibaren günlük döviz alım ihalelerinde alım
yapılacak tutar 15 milyon ABD doları ihale ve 30
milyon ABD doları opsiyon olmak üzere en fazla 45
milyon ABD dolarına düşürülmüştür.
2008
yılının sonlarına doğru küresel ekonomide yaşanan
global likidite akışına ilişkin sorunların ülkemiz
döviz piyasalarına etkilerini azaltmak ve söz konusu
piyasaların işleyişini düzenli hale getirmek
amacıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca
çeşitli önlemler alınmıştır. Bu doğrultuda Ekim 2008
tarihinden itibaren TCMB nezdindeki Döviz Depo
Piyasasında aracılık faaliyetlerine yeniden
başlanmış, 24 Ekim 2008 tarihinde ise bankaların bu
piyasada işlem yapma limitleri toplamda 10.8 milyar
ABD dolarına yükseltilmiştir.
|