Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Döviz Piyasasında Merkez Bankası’nın Rolü 

Döviz piyasasına ya da kuruna müdahale, döviz kurunun değerini etkilemek amacıyla herhangi bir devlet kurumu tarafından yapılan işlem veya duyuru olarak tanımlanabilir. Uygulamada merkez bankaları döviz piyasasında milli aktifler karşılığında yabancı aktifleri alarak veya satarak müdahalede bulunurlar. Birçok ülkede müdahale kararı ekonomi bakanlığı ya da hazine yetkililerince verilmekte ve merkez bankası tarafından yerine getirilmektedir. Sabit kur rejiminde, merkez bankası paranın uluslararası fiyatını sabit tutmak için müdahalede bulunur. Tersine dalgalı bir kur rejimin de, merkez bankasının amacı cari işlemler hesabındaki dengesizlikleri düzeltmektir. 

Döviz piyasasına merkez bankası müdahaleleri temelde dört farklı türde veya bunların uygun bir kombinasyonu şeklindedir. Bu bağlamda müdahaleler; sterilize olmayan ve gizli ya da açık olarak tasnif edilmektedir. Şayet merkez bankası müdahalesi sterilize ise, para arzı değişmeden kalır. Bu durumda müdahaleye, para politikalarının hesaba katılmayan ilave bir aracı gözüyle bakılabilir. Aksine müdahale sterilize değilse, para arzı ve müdahaleler bağlantılı şekilde değişecek ve müdahaleler para politikalarının aktif bir aracı olarak rol oynayacaktır. Genellikle merkez bankaları diğer para politikası hedefleri ile olası çatışmaları en aza indirgemek için sterilize müdahaleleri uygulamayı tercih etmektedirler. 

Merkez bankaları piyasayı belirli bir doğrultuda yönlendirmek için müdahalelerini kamuoyuna duyurmayı tercih ederler. Bu bağlamda, temelde üç müdahale kuralından bahsedilebilir. Bunlar: para politikası kanalı, portföy dengesi kanalı ve sinyal verme kanalıdır. Para politikası kanalı: genellikle dalgalı bir kur rejiminde uygulanır. Ulusal paranın değer kaybetmesine neden olduğundan pek tercih edilmez. Portföy dengesi kanalı: merkez bankası rezervleri üzerinde net bir etkisi olmayan sterilize müdahalelerle bağlantılıdır. Sinyal verme kanalı ise; bir merkez bankasının döviz piyasasına müdahale ettiğinde piyasaya gelecekte para politikasını ve döviz kurunu etkileyebilecek politika değişiklikleri yapacağı doğrultusunda bir sinyal gönderdiği esasına dayanmaktadır. 

Türkiye’de Merkez Bankası Müdahaleleri 

Türkiye’de döviz piyasalarına yapılacak müdahalelerle ilişkin karar verme yetkisi TCMB’ye ait olup, müdahale işlemleri de TCMB bünyesinde yer alan Döviz ve Efektif Piyasalar Müdürlüğü tarafından gerçekleştirilmektedir. TCMB, müdahalelerinde aracı banka kullanmamakta, müdahale işlemlerini doğrudan bankaların döviz masalarıyla görüşerek gerçekleştirmekte ve müdahalelerde mümkün olan en fazla sayıda bankaya ulaşarak müdahalenin etkinliğini artırmaya çalışmaktadır. 

TCMB ayrıca, dalgalı döviz kuru rejimi ile çelişmeyecek ve döviz kurunun uzun dönemli eğilimini ve doğal denge değerini bozmayacak şekilde piyasaya likidite sağlamak ya da rezerv biriktirmek amacıyla döviz ihaleleri düzenlemekte ve döviz ihaleleri çoklu fiyat sistemiyle gerçekleştirilmektedir. 

TCMB geçmiş yıllarda uyguladığı para programları çerçevesinde çeşitli dönemlerde döviz piyasalarına müdahalelerde bulunmasına karşın döviz kurlarının serbest dalgalanmaya bırakıldığı 21 Şubat 2001 öncesinde yapılan müdahalelere ilişkin herhangi bir duyuru ya da istatistiki bilgi yayınlanmamıştır. Ancak Şubat 2001’den bu yana döviz piyasalarında gerçekleştirilen ihale ve doğrudan müdahale işlemlerine ilişkin bilgiler TCMB internet sitesi aracılığıyla kamuoyuna duyurulmaktadır. 

Şubat 2001 krizinin hemen ardından bankaların açık pozisyonlarını kapatmaları ve döviz yükümlülüklerini yerine getirebilmelerini sağlamak, ayrıca döviz kurundaki aşırı dalgalanmaları önlemek ve döviz piyasalarının işleyişini devam ettirebilmek amacıyla Merkez Bankası tarafından bankalara döviz likiditesi sağlanmıştır. Ancak krizin döviz piyasasında oluşturduğu likidite kaybı ve aşırı dalgalanmaların hafiflemesinin hemen ardından Merkez Bankası daha şeffaf bir yöntem olan ihale yöntemi ile döviz alış ve satışlarını gerçekleştirmeyi tercih etmiş ve ancak kurlarda oynaklığın yeniden gözlendiği dönemlerde doğrudan alış ya da satış yöntemiyle döviz piyasalarına müdahalede bulunmayı tercih etmiştir. Bu çerçevede 29 Mart 2001 tarihinden itibaren döviz satış ihaleleri düzenlemeye başlamıştır. 18 Mayıs 2001’e kadar her gün düzenlenen döviz satış ihaleleri bu tarihten sonra miktarı ve zamanı önceden açıklanmamak üzere gerekli görülen günlerde düzenlemeye başlanmıştır. Merkez Bankası Haziran 2001’de başladığı döviz satış ihalelerini Temmuz ve Ağustos 2001’de minimum düzeyde tutmuş ve ayın belli günlerinde ihale düzenlemiş, Eylül 2001’den Kasım 2001’in sonuna kadar ihale miktarı günlük 20 milyon ABD doları olarak gerçekleştirilmiştir. Ancak Kasım 2001 sonu itibariyle döviz satış ihalelerine son verilmiştir. Merkez Bankası olumlu ödemeler dengesi gelişmelerine bağlı olarak Nisan-Haziran  2002  döneminde  döviz  kurlarında  bir  dalgalanma  yaratmadan  rezerv biriktirmek amacıyla döviz alış ihaleleri düzenlemiştir. 2002 Haziran sonunda döviz alış ihalelerine son verilmiştir. 

Merkez Bankası döviz satış ihalelerine tekrar başlayacağı 6 Mayıs 2003 tarihine kadar, aşırı oynaklığı engellemek amacıyla 11 Temmuz 2002 ve 24 Aralık 2002 tarihlerinde satış, 2 Aralık 2002’de ise alış yönünde döviz piyasasına müdahalede bulunmuştur.

6 Mayıs 2003 tarihinden itibaren ise, yaz aylarında olumlu ödemeler dengesi beklentisiyle Ekim 2003’e kadar döviz alış ihalelerini sürdürmüştür. 2002 ve 2003 yıllarında uygulanan ekonomik program sonucunda başta enflasyonla mücadele olmak üzere önemli ekonomik kazanımlar elde edilmesi ve 2004 yılına ilişkin bekleyişlerin de olumlu olması nedeniyle, 23 Ocak 2004 tarihinden itibaren günlük döviz ihalelerine yeniden başlanmıştır. Günlük olarak 30 milyon ABD doları tutarında döviz alım ihalesi açılmış, buna ek olarak sadece ihalede döviz satmaya hak kazanan kuruluşlara ihalede gerçekleşen ortalama fiyat üzerinden ek satım opsiyonu tanınmıştır. TCMB 2004 yılında da güçlü döviz rezervi pozisyonuna sahip olunması gerektiği ilkesi ile Ocak 2004’te toplam 286 milyon ABD tutarında döviz alımı yapmıştır. Şubat ayında da döviz alım ihalelerine günlük tutar 30 milyon ABD doları olarak devam edilmiştir. Mart 2004 tarihinde günlük 40 milyon ABD doları döviz alım ihalelerine devam edilmiştir. Döviz arz fazlasının Nisan ayında da devam etmesi üzerine günlük döviz alım ihalelerinde alınacak tutar 50 milyon ABD doları olarak belirlendiği kamuoyuna duyurulmuştur. 22 Aralık 2004 tarihinden itibaren döviz alım ihalelerine yeniden başlanmıştır. Günlük 15 milyon ABD doları döviz alım ihaleleri yapılmıştır. 

27 Ocak 2005 tarihinde döviz kurlarında yaşanan aşırı oynaklık üzerine döviz piyasasına 15 milyon ABD doları olmak üzere alım yönünde doğrudan müdahalede bulunulmuştur. 2005 yılında döviz kurlarında oluşan aşırı oynaklığı engellemek için döviz piyasasına doğrudan alım yönünde müdahale edilmiştir. 

2006 yılında döviz alım ihalelerinde uygulanacak esaslar şöyle belirlenmiştir:

- 2006 yılı için günlük ihale tutarı 20 milyon ABD doları olarak belirlenmiştir.

-   Döviz alım ihalesiyle ilgili diğer koşullar değiştirilmemiş olup, önceki dönemdeki gibi uygulanmaya devam edilecektir. 

- Büyük bir dışsal şok ya da öngörülemeyen olağanüstü gelişmeler nedeniyle döviz piyasasında derinliğin kaybolması; buna bağlı olarak döviz fiyatlarında ortaya çıkabilecek aşırı oynaklık ve sağlıksız fiyat oluşumlarının gözlenmesi halinde, önceden kamuoyuna duyurularak döviz alım ihalelerine ara verilebilecektir. 

16 Mayıs 2006 tarihinden başlamak üzere döviz alım ihalelerine ara verilmiştir. İhalelere ara verilmesinin sebebi global likidite koşullarının da etkisiyle ortaya çıkan döviz arzındaki azalmaya bağlı olarak, döviz piyasasının derinliğinde azalma gösterilmiştir.

Haziran 2006 tarihinde uluslararası koşulların da etkisiyle döviz piyasasında gözlenen likidite daralmasına bağlı olarak gerçekleşen aşırı oynaklık üzerine döviz piyasasına satım yönünde doğrudan müdahale edilmiştir. 

Kasım 2006 tarihinden itibaren döviz piyasalarının tekrar istikrara kavuşmasıyla günlük tutar 15 milyon ABD doları olmak üzere döviz alım ihalelerine başlanmıştır. 

2007  yılına gelindiğinde ise rezerv birikiminin hızlandırılması amacıyla, 25 Temmuz 2007 tarihinden itibaren başlamak üzere döviz alım ihalelerine başlanmasına karar verilmiştir. Tutarın günlük 40 milyon ABD doları ihale ve 80 milyon ABD doları opsiyon olmak üzere en fazla 120 milyon ABD doları olarak artırılmasına karar verilmiştir. 

Ağustos 2007’den itibaren gelişmiş ülke konut ve kredi piyasalarındaki olumsuz gelişmelerin etkisiyle ülkemizde de piyasalarda oynaklığın arttığı gözlenmiştir. Bu nedenle döviz alım ihaleleri günlük tutarı 15 milyon ABD dolarına düşürülmüştür. 

9 Ekim 2007’den başlamak üzere, konut ve kredi piyasalarında yaşanan sorunların azaltılmasına yönelik alınan önlemler ile dalgalanmanın azalmasına ve global risk iştahının yeniden artmasına neden olarak gelişmekte olan ülkelerle birlikte ülkemize yönelik sermaye girişlerinin de güçlenmesiyle birlikte döviz alım ihalelerine 30 milyon ABD doları ihale ve 60 milyon ABD doları opsiyon olmak üzere en fazla 90 milyon ABD doları olarak artırılmasına karar verilmiştir. 

2008 yılının Mart ayına kadar Merkez Bankası dövize herhangi bir müdahalede bulunmamıştır. Ancak gelişmiş ülke ekonomilerinde durgunluk yaşanabileceğine ilişkin beklentilerin artmasıyla, diğer gelişen ülke piyasalarında olduğu gibi ülkemiz döviz piyasalarında da oynaklığın arttığı gözlenmiştir. Bu nedenle Mart 2008’den itibaren günlük döviz alım ihalelerinde alım yapılacak tutar 15 milyon ABD doları ihale ve 30 milyon ABD doları opsiyon olmak üzere en fazla 45 milyon ABD dolarına düşürülmüştür. 

2008 yılının sonlarına doğru küresel ekonomide yaşanan global likidite akışına ilişkin sorunların ülkemiz döviz piyasalarına etkilerini azaltmak ve söz konusu piyasaların işleyişini düzenli hale getirmek amacıyla Türkiye Cumhuriyet Merkez Bankası’nca çeşitli önlemler alınmıştır. Bu doğrultuda Ekim 2008 tarihinden itibaren TCMB nezdindeki Döviz Depo Piyasasında aracılık faaliyetlerine yeniden başlanmış, 24 Ekim 2008 tarihinde ise bankaların bu piyasada işlem yapma limitleri toplamda 10.8 milyar ABD dolarına yükseltilmiştir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005