Dünya Ticaretinde Karşı Ticaret (Countertrade) İşlemleri ve
Neticeleri
"Doğu Bloku ülkelerinde döviz darboğazı ve sanayileşmiş ülkelerde
dolaylı ve dolaysız korumacılık tedbirleri uzun süre
daha devam edeceğine göre, en azından önümüzdeki on
yılda Karşı Ticaret (KT) işlemlerine girmeden
Türkiye'nin bu ülkelerle olan ihracatını yeterince
artırması mümkün görünmemektedir."
Counter Trade, Karşı Ticaret Nedir
Giriş
Dünya ticaretinde özellikle 1980'li yıllarda giderek artan Karşı
Ticaret (KT) işlemleri uluslararası ingilizce
iktisat literatüründe Countertrade veya kısaca CT
olarak adlandırılır. İthalâtla ihracat arasında
bir bağlantı kurulan ve yarı takas usulü
gerçekleştirilen bu tür dış ticaret işlemlerinde
genellikle dövizle ödemeler de devreye girer. KT
işlemleri mal ve hizmet akımlarına ilaveten
teknoloji transferi konusunu da kapsamaktadır. (1)
KT işlemleri, eski çağlara kadar dayanan ve özellikle 1930'larda en
yaygın bir şekilde kullanılmış olan takasın daha
değişik ve modernize edilmiş uygulamalarıdır.
1980'den önce Doğu Bloku ülkeleri arasında yaygın
halde kullanılan bu tür dış ticaret sekli giderek
Doğu-Batı ticari işlemlerinde de kullanılmış,
nihayet 1980'li yıllarda Doğu Bloku dışındaki
ülkelerin dış ticaretlerinde de yaygın olarak
kullanılmağa başlanmıştır. KT işlemleri özellikle
sanayileşmiş ülkelerle gelişmekte olan ülkeler
arasında son yıllarda giderek artmıştır. 1974'ten 1980'e petrol fiyatlarındaki hızlı artış, dış ticaret
hadlerinin hammadde üreticileri aleyhine gelişmesi
ve dış borç faiz hadlerinin yükselmesi sonucu,
birçok gelişmekte olan ülke dış borç batağına ve
döviz darboğazına saplandığı için, KT işlemleri bu
ülkeler için de tek çıkar yol olmağa başlamıştır.
Nitekim, Haziran 1986 itibariyle 22 ülkede KT işlemleri yasal
olarak yürürlüğe girmiş, 72 ülkede KT ile ilgili
kararnameler çıkarılmış, geriye kalan birçok
ülkedeki şirketler de dış ticaretlerine KT
uygulamalarını şart koşmaya başlamıştır (2).
Uluslararası iktisat literatürüne son yıllarda giren KT işlemleri
tasnifi ve tarifleri konularında henüz fikir birliği
olmadığı ve bu işlemler, IMF ve GATT korkusundan
dolayı, ülke istatistiklerinde de yer almadığı
için, toplam dünya ticaretinde bu muamelelerin
nispetinin, yaklaşık olarak, IMF'ye göre %10,
UNCTAD'a göre %25, ABD Ticaret Bakanlığı'na göre de
%35 dolayında olduğu öne sürülmektedir.
Karşı Ticaret Çeşitleri
UNCTAD danışmanı H. Ferenz'e göre KT işlemleri konvansiyonel
(geleneksel) ve konvansiyonel olmayanlar diye iki
gruba ayrılır. Birinci gruba klasik takas,
dengeleme (compensation), karşısatınalım (counterpurchase),
geri-satınalım (buy-back); ikinci gruba da
önceden satmalım (advance purchase) ve
dengeleme işlemleri (offset deals) girer.
Görüldüğü gibi, kliring ve svvitch ticareti KT
işlemlerine dahil edilmemektedir.
a) Klasik Takas (Classical Barter)
Takas en eski bir KT çeşididir. Bu tür işlemde, mal ve hizmetler,
dövizle herhangi bir ödeme yapılmadan veya komisyon
ödenmeksizin doğrudan doğruya mübadele edilir.
Günümüzdeki KT işlemlerinde takasın ağırlığı
%10'lara kadar inmiştir.
b) Dengeleme (Compensation)
Dengeleme işlemlerinde mal, hizmet veya teknoloji
satıcısı (ihracatçısı) karşılığının tamamını
veya belli bir nispetini, belli zaman aralıklarına
yayarak, mal karşılığında tahsil eder. Bu
işlemin takastan en belirgin farkı, satıcı mal alma
taahhüdünü üçüncü tarafa bir komisyon karşılığı
devredebilir. Bu üçüncü parti genellikle bir acente
veya nihai kullanıcı olabilir. Kısmi dengelemede
ithalatçı geri kalan taahhüdünü dövizle ödeme
yaparak kapatır. Dengeleme işlemleri genellikle
özel sektör firmaları arasındaki dış ticarete konu
olmaktadır.
c) Karşı-satın alma (Counterpurchase)
Bu tür işlemler karşı teslim (counterdelivery) ve paralel işlemler
(pa-rallel transactions) diye de adlandırılır. Bu
işlemlerde başlangıçtaki ihracat tutarı %5 ila
%100 arasında ithalata bağlantılı hale
getirilir. İhracatçının ithalatçıdan aldığı mal ve
hizmetler genellikle ihracatçının alıp sattığı mal
çeşitlerine benzer değildir.
Karşı satmalına işlemlerinde iki anlaşma yapılır. Burada
esas anlaşma (primary contract) ile KT anlaşması
(countertrade contract) bir protokol ile
bağlanır. Genellikle 6 ay ile 3 sene arasında bir
süreyi kapsayan bu tür işlemlerde mal ve hizmetlere
teslim edildiği zamanlardaki uluslararası cari
fiyatlardan değer biçilir. Ayrıca, mal bedelleri
alacak hakkı, aracı ticaret şirketlerine %5-25
eksiğine kırdırılarak tahsil edilebilir. Bu tür
işlemlerde, takasdan farklı olarak her anlaşma
ayrı ayrı finanse edilir ve mal ile ödeme söz konusu
değildir.
Karşı salınalım işlemleri KT işlemlerinin yaklaşık yarısına
varmakta olup. genellikle kamu ticaret şirketleri
arasında yaygın bir şekilde kullanılmaktadır.
d) Geri-Satınalım (Buy-back) Anlaşmaları
Bu işlemlerde bir anahtar teslim fabrika,
teçhizat veya teknoloji satıcısı (ihracatçısı)
alacağını kurmuş olduğu fabrikanın ürettiği
mallardan ve teçhizatın verildiği işletmenin
ürettiği mallardan temin eder. Burada söz konusu
ticari işlem hacmi çok yüksek olup ithalâtın süresi
diğer KT işlemlerinden daha uzun bir dönemi kapsar.
Bu sürenin 5 ila 20 yıl arasına yayıldığı
görülür. Ayrıca, genellikle geri satınalım
tutarı ihracat tutarından epey fazla olarak
belirlenir. Bu tür işlemlerin ortak yatırımlarla bir
ilgisi yoktur. Aracı acenteler de bu tür işlemlerde
devreye girmez.
e) Onceden-Satınalım (Advance Purchase)
Karşısatınalımın
(counterpuchase'in) tersidir. İhracatçı
teçhizatı göndermeden veya hizmeti yerine
getirmeden, önce karşı taraftan (ithalâtçıdan)
alacağının mal şeklinde gönderilmesini talep eder.
Genellikle, ihracat tutarının tamamlanmasına
kadar peyderpey gönderilen mallar depolarda
bekletilir. İhracat bedeli kadar mal gönderildiğinde
ihracatçı taahhüdünü yerine getirir.
f) Dengeleme İşlemleri (Offset Deals)
Genellikle askeri malzemelerin,
ticari uçakların, nükleer santralların ve altyapı
yatırımlarının finansmanında kullanılan bir KT
işlemidir. İhracatçı, ithalâtçıya belli bir kredi
açar. Ayrıca, ithalatçı ülkede yaptığı yatırımların
karşılığında bu yatırımlarla ilgili olan veya
olmayan belli bir tutardaki mal ithalâtı taahhüdüne
girer. Bu tür işlemler genellikle çok uluslu
şirketlerle devletler arası veya kamu dış ticaret
şirketleri arasında gerçekleştirilir.
KT işlemlerinin Faydaları ve Sakıncaları
KT işlemlerinin faydaları arasında döviz tasarrufunu
sağlamak, teknoloji transferini
gerçekleştirmek, bir ülkenin pazarına girmek
veya o ülkedeki pazar payını muhafaza etmek,
KT yolu ile kredi temin etmek ve ayrıca fiyat
ve kalite yönünden dış rekabet gücü olmayan malları
KT yolu ile aşırı damping yaparak (ithal
mallarını pahalıya alarak) ihraç edebilmek diye
özetlenebilir.
Sakıncalarına gelince:
İthal edilen mallar KT işlemleri ile
normalinden daha fazla mal verilerek, daha pahalıya
alındığı için, bu bir nevi ihraç edilen mallar için
katlı kur işlemi yapmaktan başka bir şey
değildir. Katlı kur sisteminin ise, kaynak
dağılımındaki etkinliği bozduğu, dış ticarette
rekabet gücünü arttırmada olumsuz etki yaptığı
artık şüphe götürmemektedir.
Diğer taraftan, KT işlemleri çok karmaşık,
bürokrasiyi attıran, pahalı ve riskli bir dış
ticaret metodudur. Ayrıca, başta Avusturya'da
olmak üzere birçok Batı Avrupa ülkesinde kurulmuş
olan aracı şirketlere, acentelere, KT işlemleri için
ödenen komisyonlarda ithalât maliyetini
arttırmaktadır.
Sonuç
Bununla beraber, gelişmekte olan ülkelerin çoğunda ve eski Doğu
Bloku ülkelerinde döviz darboğazı ve sanayileşmiş
ülkelerde dolaylı ve dolaysız korumacılık
tedbirleri uzun süre daha devam edeceğine göre, en
azından önümüzdeki on yılda KT işlemlerine girmeden
Türkiye'nin bu ülkelerle olan ihracatını yeterince
artırması mümkün görünmemektedir. Çünkü, özelikle
Doğu Bloku ülkelerinin demokratikleşme sürecine
paralel olarak daha fazla dış ticaret ilişkilerine
girebilmeleri genellikle KT işlemleri yolu ile
gerçekleştirilecektir.
IMF ve GATT, KT işlemlerine karşı olmakla beraber, mevzuatlarında
KT'ye karşı bir müeyyide (yaptırım) olmadığı için
şimdilik hiçbir şey yapamamaktadırlar. Şimdilik,
dünya ticaretindeki KT işlemlerinin çok büyük bir
kısmı başta ABD olmak üzere Batı Avrupa ülkeleri
tarafından gerçekleştirilmektedir. Halen birçok
Batılı ülkede mal ve ülke bazında uzmanlaşmış aracı
ticaret şirketleri dünya ticaretindeki KT
işlemlerini finanse etmekte ve ayrıca, birçok Batılı
ülke bankaları kendi içlerinde sadece KT işlemleri
ile uğraşan birimler kurup uzmanlar
yetiştirmektedirler (Bakınız, E. Çarıkçı, 1989,
kitabı).
Özetlersek, Türkiye'nin KT işlemlerinde de hem
teorik hem de uygulama yönünden çok büyük mesafe
alması icap etmektedir. Unutmamak gerekir ki, KT
yolu ile Türkiye'nin Doğu Bloku ve İslam Ülkeleri
(Türk Cumhuriyetleri dahil) ile ticaretini artırma
çabası ikinci en iyi (secondbest) metodundan başka
bir şey değildir. KT işlemleri ile dış ticareti
yönlendirmek, geleneksel ticari vasıtalara göre daha
kolaydır. Ancak, unutmamak gerekir ki KT yolu ile
ticaret, ihracatımızın rekabet gücü eksikliğini
gideremeyeceği gibi, bu işlemleri serbest ticaret
vasıtalarının yerine geçecek bir alet olarak da
düşünmemek gerekir. KT işlemleri olsa olsa
serbest ticaret uygulamalarını tamamlayan ek bir
ticari düzenleme vasıtaları olarak düşünülmelidir.
Kaynak: Prof. Dr. Emin Çarıkcı
|