Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Düzensiz Kentleşmenin Getirdiği Sorunlar, Çözüm Yolları ve "Yeni Adana" Uygulaması 

Aytaç Durak 

Düzensiz, imarsız, altyapısız şehirlerde yaşayanlar sağlıksız, başarısız, mutsuz olurlar. Gecekonduların ekseriyette olduğu sağlıksız yapılaşmış kentlerde her türlü belediye hizme­tinin halka ulaşması zordur, pahalıdır, yeter­sizdir. Çarpık kentlerde belediyeler, hizmetler açısından başansız olurlar, iktidarlar da hangi siyasi görüşte olurlarsa olsunlar, daima halkın tepkisini alırlar.

Gerek insanlarımızın mutluluğu için, gerek iktidarların halkın sevgi ve desteğine mazhar olabilmeleri için ve gerekse belediye­lerin hizmetleri halka ekonomik ve rasyonel yoldan ulaştırılabilmeleri için kentlerimizin köy görünümünden kurtarılıp imarlı, düzenli, alt yapılı bir görünüme kavuşması şarttır. 

Eski yerleşim birimleri üzerinde yapıla­cak her operasyon yeni problemler getirecek­tir. Mevcut düzensiz yapılaşmayı yıkıp, yeni­den yapmak ise nüfusu bu hızla artan "Geliş­mekte olan" ve dar ekonomiye sahip ülkemiz için yanlış olur. Buna mukabil şehircilik açısın­dan en elverişli boş alanlar tesbit edilerek şehirlerimiz o yöne genişletilmeli hatta ikiye kat­lanmalıdır. Yeni yerleşim alanlarında mülkiyet düzenlemesi dahil her türlü altyapı hizmetleri­nin sağlıklı ve ekonomik olacağı kesindir. Böylece eski yerleşim alanlarındaki; tarihi, . coğrafi ve kültürel zenginliklerimiz de korun­muş olacaktır. 

İmar Kanununun 18. maddesi gereğin­ce yeni şehir olarak tesbit ettiğimiz alanlarda imar uygulaması yapıldığından arazi mülkiye­tinin % 35'e kadarı kanun gereği ücretsiz ola­rak belediyelerin mülkiyetine geçmektedir. Özel şahıslar arazilerinin % 35'lerini terkten sonra geriye kalan kısmının imar parselleri oluşması nedeni ile değeri bütününden daha fazla olduğu inancındadırlar. Meskun alanlar­da da teorik olarak uygulama geçerli ise de hazine alanları varsa % 35'e ilave olarak kulla­nılabilir. Böylece gelişme alanlarının tamamı­nın tapusu ücretsiz olarak belediyeler mülki­yetine geçmiş olacaktır. Örneğin; Ankara gibi çevresinde geniş hazine arazileri olan Beledi­yeler, bu uygulama için şanslı belediyelerdir. Böylece çoğu kişinin savunduğu, iddia ettiği, "Düzenli Şehirleşme" için önce altyapı, yol, su, kanalizasyon, PTT, elektrik gereklidir gö­rüşünün aksine, yukarıda izah ettiğimiz şekil­de "Önce mülkiyet düzeninin halli ile özellikle sosyal altyapı alanlarının mülkiyetinin beledi­yelerin uhdesine geçmesi" düzenli kentleşme­nin ilk ve önemli şartı gerçekleşmiş olur. 

30 yıl kadar önceleri, Ankara'nın bugün çevresine kabus gibi çöken gecekondu alanla­rı boşken yukarıda izah etmeye çalıştığımız mülkiyet düzenlemeleri yapılsaydı, hatta biraz daha abartayım; yol, meydan, otopark vs. ol­ması gereken yerleri birileri gelip kireçle, bo­yayla işaret etselerdi bu durum olmazdı. Bizim insanlarımız Devlete, Kanunlara saygılıdır. Kimse yol olacak yere gecekondusunu yap­mazdı. 

Yukarıda izaha çalıştığım düzenli-sağlıklı çevre için düzenli yeni uydu kentler oluşturulmasına 10 yıllık "Yeni Adana" uygula­ması örnek gösterilebilirdi. 

Her 12-13 yılda nüfusu bir katı artan Adana'nın kuzeyinde, tarıma elverişli olma­yan, sulanamayan kıraç, buna mukabil şehirci­lik açısından son derece elverişli, serin, rutu­betsiz, drenajı kolay Kurttepe-Mahfesığmaz-Kabasakal bölgelerin de, Seyhan Baraj Gölü ile sulama kanallarının üst kotunda yeni şeh­rin kurulması en akılcı yoldur. 

Eski Adana'ya ilave 200 bin konutluk 1 milyon insanın yaşayacağı yeni Adana'ya em-lakçıların hisseli parselasyonlarıyla gecekondu ve kaçak yapılaşma oluşmadan, modern bir şehrin bütün imar ve altyapı kuralları önceden uygulanarak yerleşime açılmasından doğru bir hareket olmazdı. 5,7 bin hektar alanın üç bin hektarı şuyulandırılarak mülkiyete yasal ola­rak şekil verilmiştir. Bütün bu alanlardaki ta­pular iptal edilerek yeniden parselasyona tabi' tutulmuş ve sahiplerine takriben üçte bir nok-sanlarıyla imarlı, müstakil tapuları iade edilme yoluna gidilmiştir. (3194 Sayılı İmar Kanunu­nun 18. maddesi). 

Yol, meydan, otopark, yeşil alan, okul, cami, çarşı, pazar yerleri gibi bütün sosyal alt­yapı alanlarının mülkiyeti böylece Belediyeye ücretsiz olarak geçmiştir. Özellikle şuyulandır-ma alanlarında hiçbir ücret ödemeden binlerce dönüm arazinin mülkiyetinin el değiştirme­si arazi sahiplerini üzmek yerine sevindirmiş­tir. Zira arazilerinin üçte biri azalırken geri ka­lanlar da imarlı bir şehrin müstakil imarlı par­sellerini oluşturmaktadır. 

Boj ve bakir olan müstakbel şehrin ha­len yapılmakta olan altyapısı eski ve meskun olan şehirlerde yapılanlardan hem çok ucuza mal olmakta, hem de yaşayan şehrin insanlan-na ayak dolaşığı olmamaktadır.

Belediye toplu konut kredilerinin sade­ce bu bölgeye tahsisini zorlamakla da mevcut şehrin büyüme istikametini dilediği yöne çe­kebilmiştir.

Altyapısı süratle yapılmakta olan "Yeni Adana"da şu anda 80 bin konut yapılmıştır. Belediye Özel Sektör-Kamu ve Kooperatifle­rin yeniden yapmak isteyecekleri konutlar için imarlı parseller arsa spekülasyonunu da önlemiştir. 

Levent, Ataköy, Batıkent dahil bugünkü Türkiye'de yapılmış ve yapılmakta olan en bü­yük Uydukent "Yeni Adana" (1984 Adana-sı'mn tam bir katı) İstanbul dahil hızlı nüfus artışı olan şehirlerimizin hepsinde uygulanma­sı gereken bir örnekdir kanaatindeyim.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005