Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ege Denizi Mi, Adalar Denizi Mi? 

Anadolu yarımadasının batısında bir deniz yeralıyor. Bu deniz; aynı zamanda Avrupa-Asya ve Afrika kıtalarının birbir­lerine iyice yaklaştığı ve kaynaşma noktasını oluşturduğu bö­lümde yeralan Akdeniz'in bir kolunu andırıyor. Öte yandan, kuzeydoğuda Çanakkale Boğazı ile Marmara'ya ve oradan İs­tanbul Boğazı ile Karadeniz'e ulaşıyor. İşte Anadolu'nun batı­sında yeralan Akdeniz ile Karadeniz'i birbirine birleştiren bu denizin adı nedir? Ege Denizi mi? Adalar Denizi mi? 

Bugün çoğu kitap, ansiklopedi ve atlaslarımıza baktığı­mızda, bu deniz üzerinde "Ege Denizi" yazılı olduğunu görü­rüz. Nedir bu Ege Denizi? Ne anlama geliyor ? Bunu düşünüp, araştıranımız nedense pek az. Yine günümüz yerli ve yabancı ansiklopedi ve sözlüklere baktığımızda, "Ege" hakkında özet­le şu bilgileri görüyoruz: 

" Ege, Mitoloji'de bir Yunan Kralı nın adıdır. Aigeus, Aegeus ya da Egee olarak bilinen bu kral Atina Kralı Pandi-on'un oğlu, Theseus'un babasıdır. Aigeus, Troizen kralının kızı Aithra ile gizli ilişkiye girer. Bu gizli ilişkiden, Aithra gebe ka­lır. Aigeus, Aithra'dan doğacak olan çocuğa babasının ismini bildirmemesi için söz alır. Aithra. çocuğu doğurur ve adını The-seus koyar. Ve babasının ismini söylemez. Theseus, büyüyünce Atina'ya gelir ve babasının kim olduğunu öğrenir. Kral olan babasını yani Aegeus'a kendini tanıtır. Theseus, tahtı ele geçir­mek istiyen amcaoğullarını öldürerek, babasının tahtta kalması­nı sağlar. Atina'da düzenlenen Panathenaia bayramında, Giritli atlet Androgeus öldürülür. Girit kralı, bunun üzerine, her yıl kurban edilmek üzere, yedi kız yedi erkek gönderilmesini ister. Bu şart çok ağırdır. Aegeus, oğlu Theseus'dan bu Girit canava­rını öldürmesini ister ve bir gemi ile Girit'e gönderir. Eğer kralı öldürmeyi başarırsa, gemiye beyaz yelken açmasını ve böylece uzaktan müjdeyi vermesini ister. Eğer öldürmemişse siyah yelken açmasını tenbih eder. Theseus, Girit kralını öldü­rür ve Aitna'ya geri döner. Dönüşte, babası deniz kıyısıhda onu beklemektedir. Ne varki Theseus, babasının tenbihini se­vincinden unutur ve gemiye siyah yelken çeker. Siyah yelkeni gören Aegeus, üzüntüsünden kendini denize atar ve intihar eder. Bu yüzden, bu denize "Aegeus Pontos" yani "Ege Denizi" denmeye başlar." İşte böyle, Yunan tarih ve coğrafya kitabla-rında bu denizin adı, hep Ege Denizi olarak geçer. 

Ya bizim Tarih, Coğrafya kitaplarımızda bu denizin adı nedir? Anadolu'ya ilk yerleşen Türkler, yarımadanın en batı ucuna geldiklerinde, karşılarına büyük bir deniz çıkar. Sözkonusu bu denizi zamanla tanıyan Türkler, içinde çok sayıda ada olduğu için "Adalar Denizi" adı verirler. Bölgede hüküm sü­ren Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı kaynaklarında, hep "Adalar Denizi" olarak geçer. Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde (1913), Ali Tevfik tarafından kaleme alınmış "Memalik-i Osmaniye'nin Coğrafyası" adlı kitapda da, bu deni­zin adı "Adalar Denizi" olarak geçer. Hatta Türkiye Cumhuri­yeti kurulduktan sonra, latin alfabesiyle ilk defa Tefeyyüz Ki-taphanesi tarafından 1931 yılında yayınlanan ve Mektep Hari­taları Mürettibi Muallim Abdülkadir, Kuleli Askeri Lisesi Coğ­rafya Muallimi kaymakam Mehmet Rüştü ve Kandilli Lisesi Muallimlerinden Hattat Süreyya tarafından hazırlanmış olan Mükemmel Umûmî Atlas'da da, bu denizin adı, "Adalar Deni­zi" olarak yazılmıştır. Ne yazık ki, daha sonra ki yıllarda, bu denizin adı, Türk atlaslarında ve kitablarında "Ege Denizi" ola­rak kaydedilmeye başlanmıştır. Bu bir tarihî yanılgıdır. Bilim, hiçbir zaman yanılgı kabul etmez. İşte bu tarihhi yanılgıdan ötürü, dış politikasında Türkiye, Adalar Denizi içinde bulunan adalar üzerinde hak iddia edemez olmuştur. 

Cumhuriyet döneminde, adalardan mahrum kalan Türki­ye, 12 mil meselesi yüzünden günümüzde Adalar Denizi üze­rinde olan hakkını da yitirmek üzeredir. Eğer Yunanistan'ın istediği 12 mil hakkı kabul edilirse, işte o zaman ismen Yunan­lılar'a kaptırdığımız "Adalar Denizi", gerçekten bir Yunan de­nizi haline gelecektir. Oysa Tarih bunu yalanlamaktadır. Yu­nanlıların "Ege Denizi" dedikleri ve kendilerinin olduğunu id­dia ettikleri bu deniz, gerçekte bir Türk denizidir ve adı "Ada­lar Denizi"dir. Bu görüşü, Tarihî Coğrafya kitabları ve atlasla­rı da teyid etmektedir. Bu tarihî hatayı, önce Türk dış politikası ve Türk Milli Eğitimi düzeltmelidir. Mevcut kitaplardan ve at­laslardan "Ege Denizi" adının sehven yazıldığını kabul ederek, yerine "Adalar Denizi" adı yazılmalıdır. Böylece Tarihî bir hatamızı da coğrafyanın da bilimsel süzgecinden geçirerek dü­zeltmiş olacağız. 

Ege Denizi'nin gerçek adı; "ADALAR DENİZİ"dir ve Adalar denizi de, gerçekte bir "TÜRK DENİZİ"dir. 

Doç. Dr. Ramazan OZEY

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005