|
Ege Denizi Mi, Adalar Denizi Mi?
Anadolu yarımadasının batısında bir deniz yeralıyor.
Bu deniz; aynı zamanda Avrupa-Asya ve Afrika
kıtalarının birbirlerine iyice yaklaştığı ve
kaynaşma noktasını oluşturduğu bölümde yeralan
Akdeniz'in bir kolunu andırıyor. Öte yandan,
kuzeydoğuda Çanakkale Boğazı ile Marmara'ya ve
oradan İstanbul Boğazı ile Karadeniz'e ulaşıyor.
İşte Anadolu'nun batısında yeralan Akdeniz ile
Karadeniz'i birbirine birleştiren bu denizin adı
nedir? Ege Denizi mi? Adalar Denizi mi?
Bugün çoğu kitap, ansiklopedi ve atlaslarımıza
baktığımızda, bu deniz üzerinde "Ege Denizi" yazılı
olduğunu görürüz. Nedir bu Ege Denizi? Ne anlama
geliyor ? Bunu düşünüp, araştıranımız nedense pek
az. Yine günümüz yerli ve yabancı ansiklopedi ve
sözlüklere baktığımızda, "Ege" hakkında özetle şu
bilgileri görüyoruz:
" Ege, Mitoloji'de bir Yunan Kralı nın adıdır.
Aigeus, Aegeus ya da Egee olarak bilinen bu kral
Atina Kralı Pandi-on'un oğlu, Theseus'un babasıdır.
Aigeus, Troizen kralının kızı Aithra ile gizli
ilişkiye girer. Bu gizli ilişkiden, Aithra gebe
kalır. Aigeus, Aithra'dan doğacak olan çocuğa
babasının ismini bildirmemesi için söz alır. Aithra.
çocuğu doğurur ve adını The-seus koyar. Ve babasının
ismini söylemez. Theseus, büyüyünce Atina'ya gelir
ve babasının kim olduğunu öğrenir. Kral olan
babasını yani Aegeus'a kendini tanıtır. Theseus,
tahtı ele geçirmek istiyen amcaoğullarını
öldürerek, babasının tahtta kalmasını sağlar.
Atina'da düzenlenen Panathenaia bayramında, Giritli
atlet Androgeus öldürülür. Girit kralı, bunun
üzerine, her yıl kurban edilmek üzere, yedi kız yedi
erkek gönderilmesini ister. Bu şart çok ağırdır.
Aegeus, oğlu Theseus'dan bu Girit canavarını
öldürmesini ister ve bir gemi ile Girit'e gönderir.
Eğer kralı öldürmeyi başarırsa, gemiye beyaz yelken
açmasını ve böylece uzaktan müjdeyi vermesini ister.
Eğer öldürmemişse siyah yelken açmasını tenbih eder.
Theseus, Girit kralını öldürür ve Aitna'ya geri
döner. Dönüşte, babası deniz kıyısıhda onu
beklemektedir. Ne varki Theseus, babasının tenbihini
sevincinden unutur ve gemiye siyah yelken çeker.
Siyah yelkeni gören Aegeus, üzüntüsünden kendini
denize atar ve intihar eder. Bu yüzden, bu denize "Aegeus
Pontos" yani "Ege Denizi" denmeye başlar." İşte
böyle, Yunan tarih ve coğrafya kitabla-rında bu
denizin adı, hep Ege Denizi olarak geçer.
Ya bizim Tarih, Coğrafya kitaplarımızda bu denizin
adı nedir? Anadolu'ya ilk yerleşen Türkler,
yarımadanın en batı ucuna geldiklerinde, karşılarına
büyük bir deniz çıkar. Sözkonusu bu denizi zamanla
tanıyan Türkler, içinde çok sayıda ada olduğu için
"Adalar Denizi" adı verirler. Bölgede hüküm süren
Aydınoğulları Beyliği ve Osmanlı kaynaklarında, hep
"Adalar Denizi" olarak geçer. Osmanlı
İmparatorluğu'nun son dönemlerinde (1913), Ali
Tevfik tarafından kaleme alınmış "Memalik-i
Osmaniye'nin Coğrafyası" adlı kitapda da, bu
denizin adı "Adalar Denizi" olarak geçer. Hatta
Türkiye Cumhuriyeti kurulduktan sonra, latin
alfabesiyle ilk defa Tefeyyüz Ki-taphanesi
tarafından 1931 yılında yayınlanan ve Mektep
Haritaları Mürettibi Muallim Abdülkadir, Kuleli
Askeri Lisesi Coğrafya Muallimi kaymakam Mehmet
Rüştü ve Kandilli Lisesi Muallimlerinden Hattat
Süreyya tarafından hazırlanmış olan Mükemmel Umûmî
Atlas'da da, bu denizin adı, "Adalar Denizi" olarak
yazılmıştır. Ne yazık ki, daha sonra ki yıllarda, bu
denizin adı, Türk atlaslarında ve kitablarında "Ege
Denizi" olarak kaydedilmeye başlanmıştır. Bu bir
tarihî yanılgıdır. Bilim, hiçbir zaman yanılgı kabul
etmez. İşte bu tarihhi yanılgıdan ötürü, dış
politikasında Türkiye, Adalar Denizi içinde bulunan
adalar üzerinde hak iddia edemez olmuştur.
Cumhuriyet döneminde, adalardan mahrum kalan
Türkiye, 12 mil meselesi yüzünden günümüzde Adalar
Denizi üzerinde olan hakkını da yitirmek üzeredir.
Eğer Yunanistan'ın istediği 12 mil hakkı kabul
edilirse, işte o zaman ismen Yunanlılar'a
kaptırdığımız "Adalar Denizi", gerçekten bir Yunan
denizi haline gelecektir. Oysa Tarih bunu
yalanlamaktadır. Yunanlıların "Ege Denizi"
dedikleri ve kendilerinin olduğunu iddia ettikleri
bu deniz, gerçekte bir Türk denizidir ve adı
"Adalar Denizi"dir. Bu görüşü, Tarihî Coğrafya
kitabları ve atlasları da teyid etmektedir. Bu
tarihî hatayı, önce Türk dış politikası ve Türk
Milli Eğitimi düzeltmelidir. Mevcut kitaplardan ve
atlaslardan "Ege Denizi" adının sehven yazıldığını
kabul ederek, yerine "Adalar Denizi" adı
yazılmalıdır. Böylece Tarihî bir hatamızı da
coğrafyanın da bilimsel süzgecinden geçirerek
düzeltmiş olacağız.
Ege Denizi'nin gerçek adı; "ADALAR DENİZİ"dir ve
Adalar denizi de, gerçekte bir "TÜRK DENİZİ"dir.
Doç. Dr. Ramazan OZEY
|