Ekonomik Güçlenmede Hedefler ve İl Sistemi
Safer Arıkan Bedük
Milletler hızla ilerleyen bir medeniyet yarışması
içindedirler. Ülkeler, bilim ve teknoloji alanında
başdöndürücü ve hızlı bir değişim ve gelişimin
tesiri altında bulunmaktadırlar. Bunun sonucu
olarak da dünyada ve bölgemizde hızlı ve köklü
değişiklikler yaşanmaktadır. Ülkemiz, dünyadaki bu
teknolojik gelişim ve değişimin tesiri altında
ekonomik ve sosyal bakımdan güçlenme ve geleceğe en
iyi şekliyle hazırlanma gayreti ve mücadelesini
sürdürmektedir. Bir taraftan dünya ekonomik ve
siyasal sistemine entegre olurken diğer taraftan
içinde bulunduğumuz bölge ye/veya imzalanan
uluslararası antlaşmalarla birlikte olduğumuz
ülkeler arasında ekonomik ve sosyal münasebetlerin
geliştirilmesi ve kuvvetlendirilmesine büyük önem
verilmektedir. Kültürel değerlerin korunması
suretiyle ekonomik ve ticari ilişkileri düzenleyen
kuruluşlara girme ve bu suretle ekonomik bakımından
güç- ' lenmenin ana hedef olarak alındığı
görülmektedir. Çünkü hudutları geniş olan değil
ekonomik bakımından gelişmiş olan ülke büyüktür
ilkesi artık kabul edilir bir gerçektir.
Güçlü, ekonomik yapıya ve imkana sahip olan devlet
siyasi bakımından da etkili olacaktır. Dünyada
yaşanan küreselleşme ülkelerin iç ve dış
politikasını etkilemektedir. Ekonomik ve ticari
ilişkilerini genişletme karan içinde olan ülkemizin
sür'atli bir şekilde yeniden idari yapılanmaya
girme zarureti bulunmaktadır. Aksi halde imzalanan
antlaşmaların veya hedef alınan çalışmaların
gerçekleşme- . sinde aksamalar olabilecektir.
Ülkemizde idari yapılanmada taşra teşkilatı olarak
mülki idare sisteminin büyük rolü ve önemi
bulunmaktadır. Devletin ve Hükümetin
politikalarının sür'atli ve verimli bir şekilde
uygulanması ve başarılı sonuçlann alınmasında mülki
idare ve özellikle Valilik müessesesinin yeniden
ele alınması gerektiği unutulmamalıdır. Devlet
olarak Hükümetin oluşturduğu kararların taşrada
bilinmesi ve buna paralel olarak hazırlıklar
yapılması ülke sathında kamu ve özel kurum ve
kuruluşlarının aydınlatılması kadar kalite ve
standardı geliştirilmiş mal ve hizmetlerin
üretiminde koordinasyon ve işbirliğinin ehemmiyeti
büyüktür.
Ülkemizde mülki idare amirliği diğer bir deyişle İl
sistemi Fransız sisteminden uyarlanmıştır. Taşrada
yüzyılı aşkın bir süredir uy gulanmaktadır. Adeta
Devletin üniter yapısının muhafazası bakımından İl
sistemi ve Valilik müessesesi ilk zamanlarda güçlü
bir şekilde korunmuştur. Halen bu görevini ve
sorumluluğunu verilen yetkilerle sürdürme gayreti
içindedir. Sisteme ihtiyaç geçerliliğini muhafaza
etmektedir.
Vali İl'de devleti ve hükümeti temsil etmektedir.
Her bakanın ayrı ayrı icra organı vasıtasıdır.
Devletin ve hükümetin kararlarının uygulanmasını
sağlamakla ve kamu kurum ve kuruluşları arasında
koordinasyon ve işbirliğini temin etmekle
görevlendirilmiştir. Planlı kalkınma dönemlerinde
genel bütçe ile yapıl-. ması öngörülen yatırımları
takip ederek gerçekleştirilmesinden sorumlu
tutulmuştur.
Halk tarafından seçilen il genel meclisi ve daimi
encümen başkanlığını yürüterek İl Özel İdare
Teşkilatının kuruluş maksadı olan mahalli ve
müşterek ihtiyaçlarını tesbit ve gi- dermek üzere İl
yatırım programının uygulayı-cısı ve takipçisi
olmaktadır. Bu yönü ile yerel yönetim hizmeti
görmektedir. Vali, merkezi idarenin ve yerel
idarenin tüm hizmetlerini yapma gibi önemli bir
görevi üstlenmiş bulunmaktadır.
Ülkemizin uluslararası ilişkilerinin geliştiği,
ekonomik ve sosyal değişimin yaşandığı bir zamanda
Valilik sistemine yeni bir kısım hedeflerle görev ve
sorumluluk kadar yetkilerin verilmesi zarureti
doğmaktadır.
Halen uygulamada özel kanun veya yönetmeliklerle
yetkilerin merkezden yani Ankara'dan yürütüldüğü
bir gerçektir. Bu yetkilerin günün şartları
çerçevesinde Valilere devredilmesi bu suretle kamu
hizmetlerinde rasyonel bir anlayış hakim
kılınacaktır.
Kuvvetlendirilmiş 11 sistemi, ünite'r devlet
yapımızın korunması bakımından gereklidir. 11 Özel
İdaresinin önemli ve temel organı olan 11 genel
meclisinin yetkilerinin genişletilmesi ve mali
bakımdan desteklenmesi idari yapılanmada
demokratikleşmeye verilecek önemin bir ifadesidir.
11 programına alınan köy yolu, su, eğitim, sağlık,
tarım, spor, kültür vs. gibi ihtiyaçların ve yatırım
yerlerinin mesela Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce
bilinmesi mümkün değildir. Ancak merkezden
programlar değiştirilebilmektedir. Ayrıca bir İl
düşünün ki DSİ, Köy Hizmetleri, Karayolları, Orman
İşletme, Bölge veya İl Müdürlüklerinde çeşitli
nedenlerle çalıştırılamayan makina parkı varken,
ll'de ihtiyaç duyulan İl Özel İdaresinin
görevlerinde veya yukarıda belirtilen diğer
idarelerin hizmetlerinde kullanılamamaktadır.
Hizmet için araçlar piyasadan kiralanmaktadırlar. Bu
uygulama yıllardır bu şekilde devam etmektedir.
İldeki müşterek hizmetlerin yapılması maksadıyla
merkezdeki bir yöneticinin iznine
ihtiyaç kalmadan ve zorlamaya da gerek du-yulmaksızın
İl idaresi yetkilendirilerek araç-gereç ve
personelin boş bırakılmadan diğer Devlet. hizmetinde
kullanılabilmesine imkan verilmelidir.
İl Özel İdaresinin başında atanmış bir Vali olması
demokratik sisteme aykırı sayılmamalıdır. Merkezi
idare ile mahalli idare arasın- . da koordinasyon ve
işbirliğini, hizmette ve politikalarda birlikteliği
sağlayacak İl'de bir otoriteye ihtiyaç vardır. Bu da
yerel yönetimlerin güçlendirilmesi bakımından
şarttır. Aksi halde merkezi idare ayrı politikalar
oluştururken yerel yönetimlerde ayrı bir uygulama
ile karşılaşabilecektir.
Özel sektör ekonomik kalkınmada temel ve önemli bir
unsurdur. Kendilerine sağlanacak kolaylıklar
kalkınmamızı daha sür'atli bir şekilde
gerçekleştirecektir. İdare olarak alt yapıyı tanzim
edici ve düzenleyici rolün yerine getirilmesi kamu
ve özel kurum ve kuruluşlar arasında koordinasyon
ve işbirliğinin sağlanması ile ilgili yetki görev ve
sorumlulukların verilmesi ekonomik ilke ve
hedeflerin kısa zamanda yakalanmasını
sağlayacaktır.
Valiler klasik idareci olmaktan ziyade çağa ayak
uyduracak, ekonomik yönden kalkınmayı gerektirecek
şekilde görev, sorumluluk ve yetkilerle teçhiz
edilmelidir. Ancak yetkiler ve görevler hiçbir
zaman özel sektörün yaratıcı teşebbüs kabiliyeti ve
hürriyetini kısıtlayıcı değil, destekleyici,
yardımcı olacak mahiyette olmalıdır. Bu anlayış
içinde Türkiye Büyük Millet Meclisindeki İl İdaresi
Kanununda değişiklik yapan tasarının biran evvel
görüşülmesi dileğimizdir.
|