Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
Türkiye İktisat Tarihi
Yeraltı Ekonomisi

Kredi Kartı Piyasası

Gelişmekte Olan Ülkeler

Finansal Piyasalar

Kent Ekonomisi

Liberalizm

 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Ekonomik Güçlenmede Hedefler ve İl Sistemi 

Safer Arıkan Bedük 

Milletler hızla ilerleyen bir medeniyet yarışması içindedirler. Ülkeler, bilim ve tekno­loji alanında başdöndürücü ve hızlı bir deği­şim ve gelişimin tesiri altında bulunmaktadır­lar. Bunun sonucu olarak da dünyada ve böl­gemizde hızlı ve köklü değişiklikler yaşan­maktadır. Ülkemiz, dünyadaki bu teknolojik gelişim ve değişimin tesiri altında ekonomik ve sosyal bakımdan güçlenme ve geleceğe en iyi şekliyle hazırlanma gayreti ve mücadelesini sürdürmektedir. Bir taraftan dünya ekonomik ve siyasal sistemine entegre olurken diğer ta­raftan içinde bulunduğumuz bölge ye/veya imzalanan uluslararası antlaşmalarla birlikte olduğumuz ülkeler arasında ekonomik ve sos­yal münasebetlerin geliştirilmesi ve kuvvetlen­dirilmesine büyük önem verilmektedir. Kültü­rel değerlerin korunması suretiyle ekonomik ve ticari ilişkileri düzenleyen kuruluşlara gir­me ve bu suretle ekonomik bakımından güç- ' lenmenin ana hedef olarak alındığı görülmek­tedir. Çünkü hudutları geniş olan değil ekono­mik bakımından gelişmiş olan ülke büyüktür ilkesi artık kabul edilir bir gerçektir. 

Güçlü, ekonomik yapıya ve imkana sa­hip olan devlet siyasi bakımından da etkili ola­caktır. Dünyada yaşanan küreselleşme ülkele­rin iç ve dış politikasını etkilemektedir. Eko­nomik ve ticari ilişkilerini genişletme karan içinde olan ülkemizin sür'atli bir şekilde yeni­den idari yapılanmaya girme zarureti bulun­maktadır. Aksi halde imzalanan antlaşmaların veya hedef alınan çalışmaların gerçekleşme-  . sinde aksamalar olabilecektir. 

Ülkemizde idari yapılanmada taşra teş­kilatı olarak mülki idare sisteminin büyük rolü ve önemi bulunmaktadır. Devletin ve Hükü­metin politikalarının sür'atli ve verimli bir şe­kilde uygulanması ve başarılı sonuçlann alın­masında mülki idare ve özellikle Valilik mües­sesesinin yeniden ele alınması gerektiği unu­tulmamalıdır. Devlet olarak Hükümetin oluş­turduğu kararların taşrada bilinmesi ve buna paralel olarak hazırlıklar yapılması ülke sat­hında kamu ve özel kurum ve kuruluşlarının aydınlatılması kadar kalite ve standardı gelişti­rilmiş mal ve hizmetlerin üretiminde koordi­nasyon ve işbirliğinin ehemmiyeti büyüktür.

Ülkemizde mülki idare amirliği diğer bir deyişle İl sistemi Fransız sisteminden uyar­lanmıştır. Taşrada yüzyılı aşkın bir süredir uy gulanmaktadır. Adeta Devletin üniter yapısı­nın muhafazası bakımından İl sistemi ve Vali­lik müessesesi ilk zamanlarda güçlü bir şekil­de korunmuştur. Halen bu görevini ve sorum­luluğunu verilen yetkilerle sürdürme gayreti içindedir. Sisteme ihtiyaç geçerliliğini muhafa­za etmektedir. 

Vali İl'de devleti ve hükümeti temsil et­mektedir. Her bakanın ayrı ayrı icra organı va­sıtasıdır. Devletin ve hükümetin kararlarının uygulanmasını sağlamakla ve kamu kurum ve kuruluşları arasında koordinasyon ve işbirliği­ni temin etmekle görevlendirilmiştir. Planlı kalkınma dönemlerinde genel bütçe ile yapıl-. ması öngörülen yatırımları takip ederek ger­çekleştirilmesinden sorumlu tutulmuştur.

Halk tarafından seçilen il genel meclisi ve daimi encümen başkanlığını yürüterek İl Özel İdare Teşkilatının kuruluş maksadı olan mahalli ve müşterek ihtiyaçlarını tesbit ve gi- dermek üzere İl yatırım programının uygulayı-cısı ve takipçisi olmaktadır. Bu yönü ile yerel yönetim hizmeti görmektedir. Vali, merkezi idarenin ve yerel idarenin tüm hizmetlerini yapma gibi önemli bir görevi üstlenmiş bulun­maktadır. 

Ülkemizin uluslararası ilişkilerinin geliş­tiği, ekonomik ve sosyal değişimin yaşandığı bir zamanda Valilik sistemine yeni bir kısım hedeflerle görev ve sorumluluk kadar yetkile­rin verilmesi zarureti doğmaktadır. 

Halen uygulamada özel kanun veya yö­netmeliklerle yetkilerin merkezden yani Anka­ra'dan yürütüldüğü bir gerçektir. Bu yetkilerin günün şartları çerçevesinde Valilere devredil­mesi bu suretle kamu hizmetlerinde rasyonel bir anlayış hakim kılınacaktır.

Kuvvetlendirilmiş 11 sistemi, ünite'r dev­let yapımızın korunması bakımından gerekli­dir. 11 Özel İdaresinin önemli ve temel organı olan 11 genel meclisinin yetkilerinin genişletil­mesi ve mali bakımdan desteklenmesi idari yapılanmada demokratikleşmeye verilecek önemin bir ifadesidir. 11 programına alınan köy yolu, su, eğitim, sağlık, tarım, spor, kültür vs. gibi ihtiyaçların ve yatırım yerlerinin mese­la Köy Hizmetleri Genel Müdürlüğünce bilin­mesi mümkün değildir. Ancak merkezden programlar değiştirilebilmektedir. Ayrıca bir İl düşünün ki DSİ, Köy Hizmetleri, Karayolları, Orman İşletme, Bölge veya İl Müdürlüklerin­de çeşitli nedenlerle çalıştırılamayan makina parkı varken, ll'de ihtiyaç duyulan İl Özel İda­resinin görevlerinde veya yukarıda belirtilen diğer idarelerin hizmetlerinde kullanılama­maktadır. Hizmet için araçlar piyasadan kiralanmaktadırlar. Bu uygulama yıllardır bu şekil­de devam etmektedir. 

İldeki müşterek hizmetlerin yapılması maksadıyla merkezdeki bir yöneticinin iznine ihtiyaç kalmadan ve zorlamaya da gerek du-yulmaksızın İl idaresi yetkilendirilerek araç-gereç ve personelin boş bırakılmadan diğer Devlet. hizmetinde kullanılabilmesine imkan verilmelidir.

İl Özel İdaresinin başında atanmış bir Vali olması demokratik sisteme aykırı sayılma­malıdır. Merkezi idare ile mahalli idare arasın- . da koordinasyon ve işbirliğini, hizmette ve politikalarda birlikteliği sağlayacak İl'de bir otoriteye ihtiyaç vardır. Bu da yerel yönetim­lerin güçlendirilmesi bakımından şarttır. Aksi halde merkezi idare ayrı politikalar oluşturur­ken yerel yönetimlerde ayrı bir uygulama ile karşılaşabilecektir. 

Özel sektör ekonomik kalkınmada te­mel ve önemli bir unsurdur. Kendilerine sağ­lanacak kolaylıklar kalkınmamızı daha sür'atli bir şekilde gerçekleştirecektir. İdare olarak alt yapıyı tanzim edici ve düzenleyici rolün yeri­ne getirilmesi kamu ve özel kurum ve kuru­luşlar arasında koordinasyon ve işbirliğinin sağlanması ile ilgili yetki görev ve sorumluluk­ların verilmesi ekonomik ilke ve hedeflerin kı­sa zamanda yakalanmasını sağlayacaktır. 

Valiler klasik idareci olmaktan ziyade çağa ayak uyduracak, ekonomik yönden kal­kınmayı gerektirecek şekilde görev, sorumlu­luk ve yetkilerle teçhiz edilmelidir. Ancak yet­kiler ve görevler hiçbir zaman özel sektörün yaratıcı teşebbüs kabiliyeti ve hürriyetini kısıt­layıcı değil, destekleyici, yardımcı olacak ma­hiyette olmalıdır. Bu anlayış içinde Türkiye Büyük Millet Meclisindeki İl İdaresi Kanunun­da değişiklik yapan tasarının biran evvel görü­şülmesi dileğimizdir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005