|
Elektronik Ticaret ve Vergilendirilmesi
|
Geçmişi 1960'!ı yıllara uzanan ve üçüncü bin
yılın devrimi olarak nitelenen internet,
ABD'de nükleer savunma sistemlerinde
kullanılmak üzere merkezi olmayan bir
iletişim ağı kurulması fikrinden
geliştirilmiş olup; bilgi transferinin
yapılabilmesi için birden fazla iletişim ağı
karayolları ağına benzer şekilde
kurulmuştur. Bağlantı hatlarından birinin
zarar görmesi veya kopması halinde, tıpkı
bir yolun trafiğe kapandığında bir diğer
yoldan gidilebildiği gibi, bilgi bir diğer
hattan aktarılmaktadır. Sonraları bu sistem,
sivil kaynaklı kullanıma da açılmış, bilgi
ve özel haber transferleri yapılmaya
başlanmıştır). |
İnternet, en yaygın ifadeyle bir iletim aracı
olarak bilinmektedir. Bu niteleme internetin
ticarette üstlendiği rolü tam olarak ifade etmekten
uzaktır İnternet, insanların, yazılı metin, ses,
görüntü, ve diğer biçimlerdeki verileri gönderip
almasını mümkün kılan bir araç olmasına rağmen, onu
'daha çağdaş iletişim araçlarından biri' olarak
tanımlamak yerine yeni bir ticaret yolu olarak
kavramlaştırmak daha doğru bir yaklaşım olacaktır.
Bu çerçevede internet, uluslar arası ticarete yeni
bir mal sunan yeni bir yol, yani 'ipek yolu' olarak
nitelenebilir. Nasıl ki tarihi ipek yolu doğu ile
batı arasında yeni bir ürün olan ipeğin taşınmasında
yeni bir bağlantı sağladıysa, internet de her ülke
arasında yeni ürün olan bilginin taşınmasında bir
bağlantı sağlamaktadır (Muscowitch, 200:2). Bütün
dünyayı baştan başa saran bir teknoloji dalgası
olarak internet. Sanayi Devriminin derin etkisini
bile aşacak boyutta değişimlere yol açmıştır. Yeni
bin yılın yükselen değeri internet, dünyanın hemen
her yerinde zaman, mekan ve dil farklılıklarını
ortadan kaldırarak müşterilerimize eşsiz kolaylıklar
sağlamaktadır (Maibach, 1999:1116). Internet bilgi
teknolojisinin ulaştığı en uç noktalardan birisi
durumundadır.
İletişim ve bilgisayar teknolojilerinde yaşanan
gelişmeler, sayısal biçime dönüştürülmüş yazılı
metnin, ses ve video görüntülerinin çok hızlı bir
şekilde işlenmesine, iletilmesine ve depolanmasına,
ticari işlemler için gerekli bilgi ve belgelerin
elektronik ortama aktarılmasına, işlemlerin bu
ortamda yapılabilmesine olanak sağlamış ve
'E-ticaret (e-ticaret)', kavramının gündeme
girmesine neden olmuştur. E-ticaret, tarih ve önem
açısından insanoğlunun ateşi ve tekerleği
keşfetmesiyle eşdeğer tutulmuştur.
Enformasyon
teknolojisindeki bu gelişme, ekonominin işleyiş
yollarını radikal bir biçimde değiştirerek, iş
dünyasında tüm sınırların kalkmasına, uluslar arası
girişimciliğin hızla yayılmasına yol açmıştır.
Şirketler, internet sayesinde fiziksel konumları ne
olursa olsun müşterilerine kolayca
ulaşabilmektedirler. İnternetle herkesin ve her
şeyin birbirine bağlı olduğu bir dünyada en kısa
mesafe bir tıklama kadardır. Internet aynı zamanda
sınırlar ötesi bir pazarlama aracı konumuna
gelmiştir. 'Sanal' mağazalar ve ticaretler, dünya
çapında iletişimi sağlayan e-postalar ve yine bazı
kamusal hizmetler artık bilgisayar tuşları yardımı
ile yapılmaktadır. Bu açık iletişim, dünya çapında
mal ve hizmet ticaretinin özellikle bilgisayar
yazılım programları, müzik ve video kasetlerinin
teslim ve ödemelerinin elektronik araçlarla
yapılabilmesini sağlamıştır. Artık bu gün dünya
çapında bir enformasyon toplumunun anahtarının
e-ticaret olduğu genel bir beklenti halini almıştır.
E-ticaret ile birlikte hem vergi politikası hem de
vergi hukuku alanında yeni gelişmelerin ve
sorunların ortaya çıkması kaçınılmaz gözükmektedir.
Üstelik e-ticaretin küresel bir olgu olduğu göz
önüne alınırsa ulusal düzeyde bulunacak çözümlerin
diğer ülkelerce benimsenmediği sürece sorunu
çözmekte yetersiz kalmaya mahkum olacağını söylemek
mümkündür. Bu itibarla konunun diğer boyutlarında
olduğu vergileme sorunu da uluslar arası
düzeydedir.
İletişim devrimi vergi idaresine işlemlerin
etkinliğini artırmak açısından yeni olanaklar
sağlamaktadır. Ancak bu yeni teknoloji, vergiden
kaçınmada mükelleflere yeni fırsatlar da
sunmaktadır. 21. yüzyılda vergi idarelerinin uğraşı
alanlarını, bir yandan internetin potansiyel
etkinlik kazançlarını nasıl artıracaklarını bulmaya
çalışmaları diğer taraftan bu yeni teknolojilerin
gelişimini engellemeksizin gelir tabanlarını
korumaya gayret etmeleri oluşturacak gibi
görünmektedir. E-ticaretin vergi sistemleri
açısından oluşturduğu sakıncalara hükümetlerin
kollektif bir işbirliği anlayışıyla nasıl
yaklaşacakları konusuna odaklaşmasına yol
açmaktadır. Vergileme yetkisinin tahsis edilmesinde
karşılıklı anlaşılmış ilkelerine dayanmak ve bu
ilkelerin nasıl uygulanacağı konusunda ortak anlayış
getirilmesi zorunluluğu vardır. Hatta böyle bir
noktada uzlaşmaya varılmış olsa bile, hükümetler
vergileme yeteneklerinin azaldığını görebilirler.
Şayet böyle bir uzlaşmanın olmadığı bir durum söz
konusu olursa, internet ve diğer yeni iletişim
teknolojileri, hükümetleri, gelir tabanlarını koruma
hususunda zor durumda bırakabilecektir.
Hükümetler arasındaki uzlaşma gereksinimine ilave
olarak hükümetler ile iş dünyası arasında da
işbirliğine ihtiyaç vardır. İnternetin, vergi
sistemlerinin -yasama ve idari düzenlemeler, yürütme
ve denetim uygulamaları, uluslar arası vergi
düzenlemeleri gibi- çeşitli cepheleri üzerindeki
etkisinin nasıl olacağına ilişkin olarak entegre bir
gözden geçirmeye de ihtiyaç
duyulacaktır/duyulmaktadır (OECD, 1998a:4).
|
|