|
ENTELLEKTÜEL SERMAYE
Son on yılda, firmaların entellektüel sermayenin önemini büyük
bir hızla kavraması, firmaların yönetim biçimlerini
farklılaştırması ve performans değerlendirme tekniklerini
geliştirmesi ile sonuçlanmıştır. Entellektüel sermaye kavramı
ile ilgili olarak birçok makale ve kitap yayınlanmaktadır.
Yöneticiler, firma değerini etkileyen bu yeni kavrama daha çok
önem vermeye başlamışlardır.1
Günümüzde hızla gelişen bilişim sektöründe önemli bir yere sahip
olan entellektüel sermaye kavramı, firma değerlemesinde
belirleyici bir role sahiptir. Amerikan ekonomisindeki pazar
yapısının %5’i internet firmalarına aittir. Bu firmaların piyasa
değeri 1 trilyon $’dır.2 2010 yılında FTSE 100’de yer
alacak firmaların %25’inin internet ve yüksek teknoloji
firmaları olacağı beklenmektedir.3
Entellektüel sermaye (ES) günümüzde firmalar tarafından daha
dikkatle ele alınmaya başlanmıştır.4 Bu kavram,
firmaların bilançolarında maddi olmayan varlıklar arasında
gösterilmezken, günümüzde firmaların bilançolarında yer almaya
başlamış ve firma değerini etkileyen önemli bir faktör haline
gelmiştir. Bu çerçevede entellektüel sermaye, değerini ölçmek
için , firmalar yeni yöntemler geliştirmekte ve
uygulamaktadırlar.
Entellektüel sermayenin değişik boyutlarda tanımlanması onun
yapısının da ortaya çıkarılmasında etkili olmuştur. Entellektüel
sermaye belirli bir bakış açısı ve belirlenmiş bir amaç olmadığı
takdirde varlık kazanamaz. İşletmelerin bunları nasıl
kullanacağını bilmemesi halinde Entellektüel varlıkları
tanımlaması ve yönetmesi mümkün olmaz. Bu nedenle, entellektüel
sermayenin iyi analiz edilmesi gerekir.
Entellektüel sermayeyi anlayabilmek, bulabilmek ve kullanabilmek
için bu sermayeyi yaratan unsurları tanımlamak gerekir. Bunlar;
insan sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesidir.5
Entellektüel sermayeyi oluşturan unsurların bu şekilde
sınıflandırılması, elle tutulamayan ve şirketin bilgi
varlıklarını yansıtan faktörlerin yöneticiler tarafından
kullanılmasını sağlamaktadır. Entellektüel sermaye; insan
sermayesi, yapısal sermaye ve müşteri sermayesinin ayrı ayrı
toplanmasından değil, bunların karşılıklı etkileşimi ve birlikte
oluşturdukları sinerji ile ortaya çıkar. Eğer bu üç sermaye türü
birbirini tamamlamıyorsa ve birlikte etkin olarak çalışamıyorsa
entellektüel sermayeden söz etmek mümkün değildir.6 www.ekodialog.com
İnsan sermayesi; işyerinde çalışanların kabiliyeti, becerisi,
bilgisi ve iç ilişkiler değeri toplamından oluşmaktadır. İnsan
sermayesi yeniliklerin kaynağı olduğu için son derece önemlidir
ve işletmelerin limitsiz yenilenme potansiyelini ifade
etmektedir. Entellektüel sermayenin temelini çalışanların
yeteneklerinin toplandığı bir havuz olarak görmek mümkündür.7
Yapısal sermaye ise, şirket dışına çıkmayıp, şirkette kalan
bilgidir. Yöneticilerin görevlerinden biri, bilgiyi işletmenin
içine alıp bilginin şirketin malı haline gelmesini sağlamaktır.
Ancak bu şekilde bilginin devamlılığı ve sürekli olarak
geliştirilmesi sağlanabilir. İşletmelerde bilginin işletmeye ait
olması sağlanabilirse yapısal sermaye de yaratılmış olabilir8.
Stewart, yapısal sermayeyi kısaca geceleri eve gitmeyen bilgi
olarak tarif etmektedir.9
Entellektüel Sermaye, ismi altında bütün maddi olmayan kaynaklar
sınıflandırılabilir.10 Bu nedenle, entellektüel
sermaye, temelde maddi olmayan kaynakların ve faaliyetlerin
toplamıdır. Problem, maddi olmayan kaynakların tanımındadır
aslında.11 Firmanın değeri, maddi olmayan
kaynakların toplamından ve parasal aktiflerden meydana
gelmektedir.12 Entellektüel sermaye kapsamında, yine
her bir firmanın kişisel özelliği belirli kategorilerin seçimine
rehberlik etmektedir. Genel olarak bu özdeşleştirme, süreci
bütünüyle yönetimsel rehberliği sağlamaktadır. Şekil 4’de,
toplam değerin oluşmasını sağlayan finansal sermaye ve
entellektüel sermaye ile entellektüel sermayenin oluşum aşaması
gösterilmiştir. Firmanın toplam değere ulaşması için,
belirlenmiş olan kısa ve uzun dönem hedefleri vardır. Firma bu
hedefleri iki çeşit değişkenle belirlemiştir. Bunlar, finansal
ve entellektüel sermayedir.
Entellektüel sermaye değeri de insan ve yapısal sermaye
toplamından oluşmaktadır.13 İnsan sermayesi maddi
olmayan üç kaynağın toplamıdır. Bu kaynaklar yetenekler,
davranışlar ve entellektüel çevikliktir. Leif Edwinsson’a göre,
yapısal sermaye saat beş’den sonra şirket içinde kalan her
şeydir.14
Maddi olmayan kaynaklar firmaya ait tüm erişilemeyen
kaynaklardan oluşur.
Şekil 4: Değer Ayırım Aracı
Ekonomik faaliyetlerin büyüyen paylaşımı, fiziksel ve aynı
zamanda maddi olmayan varlıklardır . Singapur gibi, hızla
gelişen ekonomiler dışında Amerika ve İngiltere gibi ülkeler
hizmet sektöründeki bu çıktıların büyüyen paylaşımını istihdama
yansıtmıştır. İngiltere’de 2005 yılında imalat ve tarımsal
trendlerin hesaplanması yapılmış ve %5’lik bir çıktı elde
edileceği ve istihdama yansıyacağı belirlenmiştir.15
Bilgi
teknolojisi, ürün ve üretim süreci içinde her tarafa yayılmaya
başlamıştır. İmalat ve hizmet sektöründe bulunan firmalarda,
telif hakkı, know how, entellektüel unsurlar, markalar gibi,
fiziksel olmayan varlıklar çok önemli konuma gelmiştir . Daha az
gelişmiş ekonomik faaliyetler, fiziksel eşyaların
manipulasyonunu içerirken, çok gelişmiş ekonomik faaliyetler
bilgileri analiz ederek ve süreçte izleyerek hüküm vermekte ve
hizmetleri teşvik ederek imaj manipulasyonu yapmaktadır.
Bu maddi olmayan malların üretiminde kullandığımız varlıklar,
bilançoda gittikçe önemli bir konuma gelmiştir. Bilgi
teknolojisi, software, tasarım ve küresel kabiliyetler,
becerilere olan güven gittikçe artmıştır . Bu yeni yaklaşımlar,
çok iyi ölçülebildiği takdirde, oynaklık, belirsizlik ve
değişimle başa çıkmak ile ilgili olarak geleneksel hesaplardan
daha iyi sonuçlar alınabilir.
Genişleyen ve gittikçe yayılan açık dünya ekonomisi, rekabet
ortamını hızlandırmış ve geleneksel varlıkların temeli olan,
hammadde, makine ve ucuz işçilik ile firmalar rekabet edebilme
sürekliliğini kaybetmeye başlamış, entellektüel sermayeye
ihtiyaç artmıştır. Açık ekonomilerde, bu tür geleneksel fiziksel
varlıklar firmanın rakipleri ile eşit sürece sahiptir .
2.1. Bilgi Ekonomisi ve Entellektüel Sermaye
Enformasyon çağında, işletmelerin iş süreçleri ile yönetim
süreçlerinin sanal hale geldiğini görmekteyiz. Sanal
topluluklar, sanal takımlar ve profesyonel uzmanlar topluluğu ve
ürünlerin uzaktan sanal deneyimi gibi, bilinen süreçleri
yetersiz ve geçersiz duruma getiren yeni gelişmeler, işletme
yönetimlerinin yönetimsel kavram ve işleyişlerinde yeni
arayışlara girmelerine neden olmaktadır. Bilgi teknolojisindeki
yeni ilerlemeler ve global yayılım, farklı uzmanlarla farklı
yerlerden işletme sonuçlarını değerlendirebilme olanağı
yaratmaktadır. Lojistik uzmanları, müşteriler ve yöneticilerin
ortak bir platformda işletme performansına ilişkin parametreleri
karşılıklı görüşebilmeleri, müşterilere değer katmada etkinliği
sağlamaktadır. Böylece işletmelerin gelişkin stratejileri
uygulama ve sonuçlarını da düşük maliyet, devir süresinin
minimizasyonu ve yüksek müşteri tatmini gibi kriterler
çerçevesinde doğrudan yorumlayabilme yeteneği artmaktadır. Bütün
bu gelişmeler, yüksek değer yaratılan alanlarda iç kaynakları en
iyi tahsis etme modellerinin tanımlanmasını, gerekli yetenek
kapasitesini oluşturmak için bilgi teknolojisi tabanlı
ilişkilerin optimal portföyünün oluşturulmasını, performansın
izlenerek operasyonel ve finansal kararların sürekli ortaya
konulmasını gerektirmektedir. İşletme yönetimleri bu alanlarda
performansı teşvik ederek sanal uzmanlar topluluğunu sürekli
istihdam edebilir bir yönetim çerçevesini oluşturmalıdır. Bilgi
teknolojisi oryantasyonundan yüksek verimliliği elde ederek,
pazardaki rekabet oyununda öncü olabilmek için gelişen
teknolojiye uyum sağlayarak, değer zincirini optimize edecek
yönetici özellikleri de işletmeler için stratejik bir aktif
konumunda yer almaktadır. Teknolojinin ve iletişim
teknolojilerinin gelişimiyle beraber günümüzde 'bilgi'nin
kendisi bir ürün, bir meta haline gelmiştir. Sanayi devrimi ve
sonrasında tüm toplum hayatında büyük değişmeler olmuştur.
Bilgiye her geçen gün daha hızlı ve daha kolay ulaşabilmemiz ile
beraber 'Bilgi toplumu' oluşmuştur. www.ekodialog.com
Bilginin yönetilmesi statik veya sınırlı bir faaliyet değildir,
aksine, dinamik ve devamlı bir süreçtir.16 Artık
önemli olan bilgiye sahip olmak değil, bilgiyi nasıl
kullanacağını bilmektir. Neyi bildiğimiz, neyi bilmediğimiz
değil, bildiklerimizden en fazla verimi
nasıl alabileceğimiz önemlidir.
Entellektüel sermaye, bilgi birikimi yönetimi gibi kavramlar
giderek yaygınlaşırken, sürekli değişim içinde olan dijital çağa
ve iş hayatındaki rekabet ortamına ayak uydurmak için artık
bilgiyi en pragmatik yollarla, en verimli şekilde kullanmak bir
zorunluluk haline gelmiştir. Internet teknolojileri ile beraber
hızla değişen iş dünyası ve ekonomi bir çok farklı terim ve
uygulamaları da beraberinde getirmiştir. Girişimciler hem
bilgilerinin değerini, hem de bu bilgilerden en yüksek geri
dönüşü alabilmek için bilgiyi nasıl yönetmeleri gerektiğini
bilmenin artık bir zorunluluk olduğunun farkına varmışlardır.
Bilgi'nin kaybolmaması, boşa harcanmaması, doğru yönlendirilmesi
ve üretken olabilmesi için 'bilgi yönetimi' kavramı ortaya
çıkmıştır.
Geleneksel firmaların bir çoğu hala sahip oldukları bilgilerin
değerinin ve kullanım alanlarının farkında değiller. Oysa
başarı, artık bugün bilginin kalitesi ile doğru orantılıdır. En
basitinden, 'ürün geliştirme' için; hem yeni teknolojilerden ve
yeni bilim alanlarından, hem tüketici ihtiyaçlarından, hem de
ürünün pazarlamasından haberdar olmak, dahası bunların doğru
olarak kullanılması gereklidir. Pazar alanlarının giderek
büyümesi ve giderek rekabete daha açık bir ortam oluşması,
yeniliklerin sayısının her geçen gün artması, bilginin
evrimleşmesini ve her zamankinden çok daha çabuk tüketilmesini
de bir zorunluluk haline getirmiştir. Diğer yandan; rekabet
ortamı bu bilgileri elinde tutan iş gücünün kısıtlı bir kesim
olarak kalmasına sebep olmakta ve çalışanların bilgiyi analiz
etmek ve özümsemesine izin vermemektedir. Oysa ki; bilginin hem
çalışanlarla hem de müşterilerle paylaşılması bilgi yönetiminin
en önemli parçalarıdır. İş hayatında 'değerli bilgi' olarak
nitelenen şey; sahip olunan ya da olunması gereken, firmanın kar
ve değer elde etmesine yarayan sektör, ürün, teknoloji ve
organizasyon bilgileri diye tanımlanabilir. Bilgi yönetimi bu
bilgileri yönetmenin ötesinde, bu sürecin yönetimi ile
ilgilidir. Bu süreç; bilgiyi geliştirme, bilgiyi koruma, bilgiyi
kullanma ve bilgiyi paylaşmadan oluşur. Yani bilgi yönetimi,
ulaşılabilir ve gerekli bilgileri; bu bilgilerin kullanımı için
gerekli olan işlemlerin tanımlanmasını ve analizini kapsar. Aynı
zamanda organizasyonun amaçları doğrultusunda bilginin
kullanılması için yapılması gereken hareket planını da
kapsamaktadır. Bilgi yönetiminin zor tarafları nelerdir?
Öncelikle bilginin doğru aktarılması ve alıcı tarafından doğru
algılanması çok önemlidir. Farklı kullanıcıların aynı bilgiyi
farklı amaçlarla kullanmaları ve paylaşabilmeleri için iletişim
çok önemlidir. Aslında yapılması gereken bilgi paylaşımını
teşvik eden bir toplum anlayışı yaratmaktır.Bilgi çağının bir
zorunluluğu olarak bilgiyi düzenleme, bilgiye sahip çıkma,
bilgiyi doğru kullanma kavramlarına artık bir çok firma
tarafından gereken önem verilmektedir.
Bilgi Yönetimi ya da Bilgi Birikimi Yönetimi için ortak tek bir
tanım yapmak oldukça zordur. Dikkat çekilen bir nokta, bilgi
yönetiminin teknoloji olmadığıdır. Bilişim teknolojileri bilgi
yönetimi için en elverişli araçları sağlıyor olsa da,
unutulmaması gerekir ki; bilgi yönetimi salt teknoloji demek
değildir. Günümüzde bir şirketi değerlendirirken sadece fiziksel
ve finansal sermayelerini dikkate alan yöneticiler, yatırımcılar
ya da konuyla ilgilenenler bir şirketi sadece görünür kısmıyla
değerlendirmekte ve asıl gücü oluşturan ve görünmez varlıkları
temsil eden entellektüel sermayeyi göz ardı etmektedirler. Bir
şirketi geleceğe taşıyacak olan unsur, bünyesinde çalışan
insanların yarattığı değerlerin, şirket stratejilerinin,
yapısının, sistem ve süreçleri ile şirketin müşterileri ve
toplumla kurduğu ilişkilerin toplamından oluşan entellektüel
sermaye olacaktır.
Entellektüel sermaye, kurumsal zenginliğin gittikçe artan bir
unsuru haline gelmiştir. Ekonomik büyümedeki itici güç olan
bilgi fikri, yeni bir şey değildir ama bir çok faktörün
birleşmesi sonucu modern ekonomilerin rekabet edebilirliği
yakalaması için kritik bir unsurdur.www.ekodialog.com
Entellektüel sermaye şirket ağacını besleyen, onu yetiştiği
toprak olan sektör ortamına sıkıca bağlayan, ama görünür
olmaktan uzak olan köklerdir. Entellektüel sermayeyi oluşturan
insan sermayesi, müşteri sermayesi ve yapısal sermaye çevreyle
olan etkileşimlerini kendi bünyelerinden süzerek şirkete
akıtmakta, küreselleşen dünya pazarlarında şirketlere rekabetçi
avantajlar kazandırmaktadır.
Kullanıldıkça değeri artan bir varlık olan entellektüel sermaye,
bilgiye dayalı rekabetin yaşandığı günümüz dünyasında
uyandırılması gereken bir devdir. Bunun farkına varamayan
şirketler gün geçtikçe entellektüel erozyona uğramakta ve bir
noktada verimsiz, katma değer üretemeyen bir şirket haline
dönüşmektedir. Bu durumu engellemek için önce entellektüel
sermaye tanımlanmalı ve ortaya çıkarılmalı, sonrasında ise
sürekli gelişimi sağlanmalıdır18.
Bilginin ve dolayısıyla entellektüel sermayenin öneminin
artmasıyla birlikte, işletmecilik alanında da önemli etkilerde
bulunulmuş ve geleneksel işletmecilik anlayışının bazı
yönlerinin gözden geçirilmesini gerekli kılmıştır. Pek çok
farklı amaçla yapılan firma değerlemesi bu alanlardan birisidir.
Maddi olmayan varlıkların, işletmelerin piyasa değerlerindeki
paylarında meydana gelen artış, bilgi ekonomisinin ortaya
çıkmasıyla daha da hızlanmış, bu nedenle de firma değerlemesi
süreci daha da karmaşık hale gelmiştir.
25 yıl önce, bilgisayar hafızasının megabaytı 550 000 $ iken
bugün fiyatı, 4 $ olmuştur . Yeni pazarların yaratılıp
genişletilmesi, küreselleşme nedeniyle rakip sayısındaki artış,
iletişim ve bilişim teknolojilerindeki yenilikler vb.
gelişmelere paralel olarak yönetim tarzları da değişmekte ve
bilgiyi esas
alan yönetimler ön plana çıkmaktadır.19 Bilgi
ekonomisini ve bilgi yönetimini amaçlayarak yeniden yapılanmaya
giden şirket sayısının sürekli artması, bu değişimin bir
göstergesidir. Artık en güçlü şirketler, en büyük maddi ve
finansal varlıklara sahip şirketler değil,
entellektüel Sermayelerini güçlendirebilen ve bu sermayeyi en
etkin ve en etken şekilde yönetebilen ve kullanabilen
şirketlerdir. Günümüzde işletmelerin çoğu, sahip oldukları
varlık ve yeteneklerine dayalı stratejiler geliştirme yoluna
gitmişler ve zaten sahip oldukları fakat tam olarak
kullanılmayan varlıklarının artık farkına varmışlardır.20
Bu entellektüel varlıklar; çalışanların bilgi ve
becerileri, patentler, telif hakları, marka, araştırma ve
geliştirme, lisans anlaşmaları, veri tabanlarıdır.21
Bu varlıklara dayalı yaklaşımın uzun dönemli stratejilere
etkisi, rekabet üstünlüğünün sağlanmasında ve sürdürülmesinde
kullanılan yeni bir yönetim anlayışı olan entellektüel sermaye
yönetiminin kilit rolünün ortaya çıkmasını sağlamıştır.22
20. yüzyılın ikinci yarısına kadar işletmelerin en önemli
kaynağı olan finansal varlıklar bugün özellikle hizmet sektörü
ve bilgi yoğun işletmelerde yerini entellektüel varlıklara
bırakmaktadır. Günümüz işletmeleri için önemli üretim faktörü
olan bilgi, diğer üretim faktörlerinin niteliklerini ve önemini
değiştirmektedir.23 Entellektüel sermaye, gelecekte
dünyanın en değerli aktif varlığı haline gelecektir ve çok
keskin bir rekabet silahı olacaktır ve beyin gücü, her zaman çok
yararlı ve de önemli bir varlık olacaktır.24
Sermaye alanında pek çok makale yayınlayan Thomas Stewart, Türk
şirketlerinin artık ister istemez küresel pazarda rekabet
ettiğini ve dünya ekonomisinin giderek küreselleştiğini ifade
etmiştir. Stewart, “Bir web siteniz varsa, küresel bir ayak
iziniz olmasa bile, küresel bir varlığınız oluyor” demiştir.
Dünya hızla yeni ekonominin kurallarına göre biçimlenmekte ve
işletmeler bu yönde kendilerini yenilemektedirler. Artık
piyasada rakiplerden bir adım öne geçmek, işletmenin bilgi
varlıklarını bulmak, geliştirmek, ölçmek ve raporlamak ile
mümkün olabilecektir. A.B.D.'nin en büyük 500 işletmesinin üst
yöneticilerinin % 77'si bilgi ve entellektüel sermaye
yönetiminin artık çok önemli olduğunu düşündüklerini
belirtmektedirler. Ülkemizde ise konuya ilişkin somut
girişimlerde bulunan işletme, parmakla sayılacak kadar azdır.
Ülkemizin, gelişmiş ekonomilerde ortaya çıkan gelişmelerin uzun
süre dışında kalması beklenemez. Bu nedenle Türk işletmeleri geç
kalmadan örgütlerin bu yeni rekabet silahını lehlerine
kullanabilmek ve global rekabet ortamında geri kalmamak için
gerekli somut adımları atmalıdırlar.
Kaynak: Dr.
İsmet Demirkol |
|
KAYNAKÇA
UK Department of Trade and Industry Our Competitive Future:
Building the Knowledge-Driven Economy, 1998
A. Lightman The Myths that Support Massive Internet Market Caps,
lntellectualCapital.com 2000. http://www intellectualcapital
com/
UK Department of Trade and Industry, Foresight Financial
Services Panel
Financing the Enterprise Society, HMSO, 2000
Von KROGH, G. and ROSS, J.; “Knowing in Firms“, Sage, 1998,
CANIBANO, L; GARCIA, M and SANCHEZ, M.P.; "The value relevance
and managerial implications of intangibles: a literature
review", paper presented at the International Symposium
Measuring and Reporting Intellectual Capital: Experiences,
Issues, and Prospects, OECD, Amsterdam, June, 1999a
Human Capital in Transformation; Intellectual Capital Prototype
Rreport, Scandia, 1998
EDVINSSON, Leif; "Developing İntellectual Capital at Skandia",
Lona Ranae Planning. Cilt: 30, Sayı: 3, Haziran 1997
BONTIS, Nick; “There's a price on your head: managing
intellectual capital strategically. Business Quarterly Summer,
1996
SKYRME, D.; Business Intelligence Report: Measuring the Value of
Knowledge,1998. http://www business-intelligence co uk/
EDVINSSON, Leif; MALONE, M.S. ; “Intellectual Capital: Realizing
Your Company's True Value By Finding its Hidden Brainpower”,
Harper Business, Newyork, 1997
HAUSER, J.R. and KATZ, G.M. : “Metrics: you are what you
measure!”, European Management Journal 16(5), 1998
ROY, S; "Managing intellectual capital: the work with the
navigator in the Skandia group", Journal of Human Resource
Costing and Accounting, Vol. 4 No. 1, 1999, s. 59
SPINELLO, Richard; “The Knowledge Chain”, Business Horizons,
November – December, 1998
EDVINSSON, Leif. and STENFELT, C.; ”Intellectual capital of
nations for future wealth creation", Journal of Human Resource
Costing and Accounting, Vol. 4 No. 1, 2000
DEMİRKOL, İsmet ; Entellektüel Sermayenin Firma Değerine Etkisi
ve İMKB’de Sektörel Uygulamalar, Doktora Tezi,Gazi Üniversitesi,
2006
STEWART, Thomas; “Intellectual Capital, Brainpower”,Fortune,
1991
|
|