Geleceğin
Projesi: Güneydoğu Anadolu Projesi, Gap Projesi
Anahtar Kelimeler;
Gap Projesi, Güneydoğu Anadolu Projesi, Gap Nedir,
Gap Hakkında
Güneydoğu Anadolu Projesi adıyla uygulanmaya
çalışılan Türkiye'nin en büyük projesinin
gerçekleşmesiyle 2005 yılında bölgenin gelir
düzeyinin 5 kat artacağı
ve 3.5 milyon kişiye iş bulunacağı
hesaplanmaktadır.
Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki Adıyaman, Batman,
Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve
Şırnak illerinin bulunduğu bölge GAP Bölgesi olarak
tanımlanmaktadır. Toplam ülke yüzölçümünün % 10'a
yakın bir alanı kapsayan bu bölgede Türkiye'nin
sulanabilir arazisinin % 20'si bulunmaktadır.
Yukarı Mezopotamya olarak bilinen Fırat-Dicle
arasındaki bölge tarihi açıdan da dünyanın en eski
ve köklü uygarlıklarının beşiği olmuştur.www.ekodialog.com
Dünyanın en büyük su kaynaklarından biri olan Fırat
ve Dicle Nehirlerinin bulunduğu bu bölge ne yazık
ki, asırlar boyu yeterince sulanamamıştır. Bölgedeki
suların rasyonel bir şekilde değerlendirilmesi
amacıyla 1936 yılından beri etütler yapılmaktadır.
Bu etütlerin sonucu olarak; 1977 yılında Aşağı Fırat
Havzası ile Dicle Havzasını içine alan bir proje
geliştirilmiş ve Güneydoğu Anadolu Projesi adı
verilmiştir. Bölgedeki çalışmaları koordine etmek
üzere 1986 yılında Devlet Planlama Teşkilatı
görevlendirilmiştir. Projenin büyüklüğü ve
koordinasyon ihtiyacının giderek genişlemesi özel
bir kuruluşa ihtiyaç göstermiştir. Bu maksatla 1989
yılında Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma
idaresi Teşkilatı kurulmuştur. Bu teşkilatın amacı
şu şekilde belirlenmiştir:
Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamına giren yörelerin
süratle kalkındırılması, yatırımların
gerçekleştirilmesi için; plan, altyapı, konut,
sanayi, maden, tarım, enerji, ulaştırma ve diğer
hizmetleri yapmak veya yaptırmak, yöre halkının
eğitim düzeyini yükseltmek için gerekli tedbirleri
almak veya aldırmak, kurum ve kuruluşlar arasında
koordinasyonu sağlamak. Ayrıca, aynıtarihte Başbakan
veya görevlendireceği bir Devlet Bakanının
başkanlığında, GAP'tan sorumlu Devlet Bakanı, DPT
Müsteşarlığının bağlı olduğu Devlet Bakanı ile
Bayındırlık ve iskan Bakanından oluşan GAP Yüksek
Kurulu kurulmuştur.
GAP idaresinin başkanlığı Ankara'da, bölge
müdürlüğü Şanlıurfa'dadır.
Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP); Fırat ve Dicle
nehirleri üzerinde yapımı öngörülen barajlar,
hidroelektrik santrallar, sulama tesisleri, kentsel
ve kırsal altyapı, tarımsal altyapı ile ulaştırma,
sanayi, eğitim, sağlık, konut, turizm ve diğer
sektördeki yatırımları da içine almaktadır. Bu
itibarla proje çok yönlü bir bölgesel kalkınma
projesidir.
Proje tamamlandığında; Türkiye'nin toplam su
potansiyelinin % 28'si kontrol altına alınmış
olacak, 7 milyon hektar arazi sulanacak, 7460
megavatlık bir kapasite ile yılda 27 milyar kilovat
saatlik elektrik enerjisi üretimi sağlanacaktır.
Yapılan ve yapılmakta olan yatırımlar GAP Master
Planı gereğince zaman içinde gerçekleştirilmeye
çalışılmaktadır. Bu yatırımların toplam değeri 1993
yılı fiyatlarıyla 370 trilyon Türk Lirası olarak
hesaplanmaktadır. Bu rakam 397 trilyon lira olan
1993 devlet bütçesinin toplamına yakındır. Projenin
gerçekleşmesi 'için 1993 yılına kadar 135 trilyon
lira harcama yapılmıştır. Sadece kamulaştırma için
1994 fiyatlarıyla 5.1 trilyon lira ödeme
yapılmıştır.
1989 yılında bitirilen GAP Master Planı, GAP
projesinin entegre bir bölgesel kalkınma projesi
olması gereğini ortaya çıkarmıştır. Bu master plan
hangi projenin nerede ne zaman kim tarafından
yapılacağını planlama b,akımından önemli bir rehber
olmuştur.
1970'li yıllarda devreye sokulan Keban Projesi GAP
Projesinin bir anlamda başlangıcı olmuştur. Bundan
sonra Karakaya ve Atatürk Barajları tamamlanmıştır.
Kasım 1994 tarihinde açılan Şanlıurfa Tünelleri ile
projenin önemli bir bölümü tamamlanmıştır. 1993
yılı içinde Karakaya Barajı 8 milyar kilovat saat,
Atatürk Barajı 5 milyar kilovat saat üzerinde
enerji üretimi yapmıştır. Ulkenin hidroelektrik
üretiminin % 40'ı bu barajlar
. sayesinde sağlanmaktadır. GAP'ta işletmeye alınan
sulama projeleriyle yaklaşık 100 bin hektar sulama
yapılmıştır. Inşaat halindeki barajların devreye
girmesiyle bu miktar kısa süre içinde 400 bin
hektara çıkacaktır.
GAP
Projeleri içindeki, Karakaya ve Atatürk Barajlarına
ilaveten Hancağız, Hacı Hıdır, Nusaybin Sulama,
çağçağ Santralı, Akçakale ve Suruç Yeraltı Suyu,
Devegeçidi, Silvan ve Nerdü§ Projeleri işletmeye
alınmıştır. .www.ekodialog.com
Projeyle ilgili olarak 1994 sonuna kadar yapılan
harcamaların bir bölümü, 1994 fiyatlarıyla şu
şekildedir:
- Atatürk Barajı, kamulaştırma ve derivasyon
tünelleri dahil 68 trilyon Türk lirasına mal
olmuştur.
- Şanlıurfa Tünelleri için toplam 11,5 trilyon lira
harcanmıştır.
- Kralkızı Barajı inşaatı 2,1 trilyon lira, Dicle
Barajının inşaatı 1,8 trilyon lira, Batman Barajı
inşaatı 1,5 trilyon lira, Kayacık Barajı 3,8 milyar
lira, Şanlıurfa Harran Sulamaları 3,9 trilyon lira
Bölgede köy elektrifikasyonu % 100 oranında
tamamlanmıştır. Telefon irtibatı % 95 oranında
sağlanmıştır. Üç köyden ikisine içme suyu
getirilmiştir. 1993 yılı sonu itibariyle GAP'ın
içindeki tarım, enerji, sulama, ulaştırma, sağlık,
eğitim, sanayi yatırımları %36.5 oranında
tamamlanmıştır. Bu oran su kaynaklarının
geliştirilmesi alanında % 44'e ulaşmıştır.
Enerji üretimi yanında tarım sektörünün sağlayacağı
katma değerler yapılan yatırımların önemini
artırmaktadır. Şanlıurfa Tünellerinin kısa bir süre
sonra 141 bin hektarlık alanı sulayacağı hesaba
katılırsa konunun önemi daha iyi anlaşılır. Proje
ile ilgili olarak sulama ve sulu tarıma ilişkin çok
değişik çalışmalar yapılmaktadır. Bunların
arasında;
- Tarımsal araştırma ve geliştirme çalışmaları,
çiftçi eğitimi yayın faaliyetleri, tarla geliştirme
hizmetleri, arazi tapulaştırma çalışmaları,
- Sulama teknolojisi ve suyun yeniden kullanımı
araştırmaları, ürün deseni, pazarlama ve tarımsal
krediler1e ilgili çalışmalar,
- Tarımsal mekanizasyon ve girdi ihtiyaçlarının
planlanması bulunmaktadır.
Bu çalışmalar sonucunda 1990'lı yıllarda 12 milyon
ton dolayında olan bitkisel üretimin 2005 yılına
kadar 23 milyon tona yükseleceği ve taşınacak sanayi
mamullerin miktarının da 47 milyon tona ulaşacağı
hesaplanmaktadır. Bu itibarla ulaşım sorunu
öncelikli olarak planlanmaktadır.
Gaziantep-Şanlıurfa arası otoyol yapımı, Şanlıurfa
Habur arası ekspres yol yapımı planlanmıştır. Önce
kara yolu ağırlıklı ulaşım ağı, 2000 yılından sonra
da demiryolu taşımacılığına ağırlık verilerek
geliştirilecektir. GAP uluslararası havaalanı
projelendirme çalışmalarına başlanmıştır.
GAP Bölgesinde yeniden kentleşme konusunda da ciddi
planlama yapılmaktadır. Hazırlanan imar planlarıyla
bölgedeki başlıca kentlerin düzenli gelişmesi,
kentlerdeki altyapı imkanlarının geliştirilmesi,
büyük kentlerin üzerindeki yoğunlaşacak nüfus
baskısının azaltılması hedeflenmiştir.
GAP'ın tamamlanması ile özellikle pamuk, çeltik,
yonca, yağlı tohumlar, sebze ve meyve benzeri
ürünlerde yeni üretim potansiyeli doğacaktır.
Bunlar yeni tarımsal sanayi kollarının geli§mesini
sağlayacaktır. Doğal kaynakların bu şekilde
geliştirilmesi ve altyapının tamamlanmasıyla
bölgenin yerli ve yabancı sermayeye çekici bir
duruma geleceği hesaplanmaktadır.
Projenin gerçekleştirilmesi sırasında doğacak temel
çevre sorunlarını şimdiden önlemek için çalı§malar
yapılmaktadır.
GAP öncelikle sulama ve hidroelektrik üretimine
yönelik 13 büyük projenin toplamından olu§maktadır.
Dicle ve Fırat nehirleri ve kolları üzerinde 22
baraj ve 19 hidroelektrik santralının in§aatı
planlanmaktadır.
Yapı1acak sanayi, ulaşım ve sosyal yatırımların
doğuracağı çevre sorunları GAP Master Planında
önemle ele alınmıştır. Bu maksatla; GAP çevre
Araştırması, Gaziantep Kenti çevre projesi, Atatürk
Baraj Gölü ve yakın çevresi çevresel etki
değerlendirme projesi, Atık suların arazide
kullanımı projesi, Gaziantep katı atık düzenli
depolama projesi ele alınmıştır.
GAP'ın sosyal boyutu konusunda da GAP İdaresince
çalışmalar yapılmaktadır. Bunlardan bazıları
şunlardır: GAP Bölgesi toplumsal değişme eğilimleri
araştırması, GAP Bölgesi nüfus hareketleri
araştırması, GAP Bölgesinde kadının statüsü ve
kalkınma sürecine entegni edilmesi araştırması,
Bölgedeki baraj göllerin altında kalacak yörelerde
istihdam ve yeniden yerleştirme sorunları
araştırması, GAP sulama sistemlerinin işletme, bakım
ve yönetimi projesi, GAP'ta insan kaynaklarını
geliştirme stratejileri, GAP bölgesinde sosyal eylem
planı
GAP'ın gerçekleştirilmesi için büyük ölçüde iç
kaynaklar kullanılmaktadır. Bunun yanında bazı
büyük projeler için dış kredilere de müracaat
edilmiştir. Bu arada ABD Eximbank, Almanya-İsviçre
Bankalar Konsorsiyumu, Avrupa Yatırım Bankası,
Alman KFW ve Commerzbank, İtalya ve Fransa Hükümet
Kredileri, Avrupa Konseyi Sosyal Kalkınma Fonu ve
Dünya Bankası gibi kuruluşlardan 2 milyar doları
aşkın kredi sağlanmış ve bunun büyük bölümü
kullanılmıştır.
GAP'la ilgili olumlu değerlendirmeler yanında bazı
eleştirilerde dile getirilmiş ve getirilmektedir.
Bunlardan bazılarının altını çizmekte fayda
umuyoruz: .www.ekodialog.com
"GAP için yapılan büyük harcamalar fiyat artışlarına
yol açmıştır. Bu harcamalar geri kalmış
bölgelerimize fabrika, altyapı, okul gibi yatırım
şeklinde götürüIse idi daha yerinde olurdu.
Bölgede talep yaratılmadan fabrika yapmaya
kalkarsanız 1980 ve 1990'lı yıllarda olduğu gibi
açılan bütün fabrikalar kapanmaya mahkum olabilir.
Ancak unutmayalım ki, GAP sadece ekonomik değil
aynı zamanda sosyal ve politik bir projedir.
Projeyle ilgili ikinci önemli eleştiri; "Avrupa
Birliğiyle bütünleştiğimizde tarım üretiminin
sınırlandırılmasıhalinde, GAP'ın sağladığı fazla
tarım ürünlerinin ne
olacağı" yolundadır. Bu konuda hazırlıklı olmada
yarar
vardır. 1990'lı yıllarda tarıma dayalı sanayi
ünitelerinin
dikkatle planlanması ve pazarlanmaları
programlanmalıdır. Bu konularda hazırlıklar
yapıldığı yukarıdaki açıklamalardan anlaşılmaktadır.
GAP'ın 1994 yılında ulaştığı aşamada bazı kritik
noktalar belirmiştir. Bunlardan bir kaçını şu
şekilde sıralayabiliriz:
- Proje içinde yatırımların zamanlanmasının çok
dikkatle yapılması şarttır. Bu arada elektrik
üretirken iletim hatlarının zamanında tamamlanması,
su biriktirirken bunların dağıtımının hazırlanması
şarttır.
Seydişehir Alüminyum projesinin yapılması sırasında
düşülen hata tekrarlanmamalıdır. Seydişehir
Projesine elektrik enerjisi sağlayacak Oymapınar
Barajı zamanında yetiştirilememiş ve bu sebeple
Seydişehir Projesine yapılan yatırım birkaç yıl
değerlendirilememişti.
Diğer bir kritik nokta ise; "Su hakları" konusudur.
Enerji üretilirken, su tüketimi olmamaktadır.
Şanlıurfa
tünelinin devreye girmesiyle sulama projeleri birer
birer devreye girecektir. Bunun anlamı önemli
ölçüde su tüketimidir. Sadece elektrik üreten Keban
Projesinin gerçekleştirmesi sırasında bile finansman
sağlayan bazı ülkeler ve uluslararası kuruluşlar bu
konuda engel çıkartmayı denemişlerdir. Nitekim bu
sebeple, Atatürk Barajını dış finansman desteği
talep etmeden kendi gücümüzle gerçekleştirmek
zorunda kaldık. GAP'ın diğer ünitelerini de bu
şekilde gerçekleştirmek mecburiyetinde kalabiliriz.
Bu bakımdan, konuyu çok taraflı düşünüp muhtelif
alternatiflere göre programlamakta yarar vardır: "Uluslararası
Su Hakları" konusunda dünyada tartışmalar yapılmış
ve yapılmaktadır. Bu konunun yok sayılması mümkün
değildir.
GAP, Türkiye'nin 21. yüzyılda ekonomik gücünü
kanıtlayacak bir proje olduğu gibi, ülkenin birlik
ve bütünlüğünün bir sembolü haline gelmiştir.
|