Türkiye Ekonomisi
Dünya Ekonomisi
Osmanlı Ekonomisi
Finansal Ekonomi
İşletme Ekonomisi
Hizmet Ekonomisi
Kalkınma Ekonomisi
Tarım Ekonomisi
Borsa ve Yatırım
Ekonomi Sözlüğü
Ekonomi Ders Notları
Ekonomi Düşünürleri
Genel Ekonomi Soruları
Özel İstatistik Arşivi
Özel İktisat Konuları
Açık Öğretim İktisat
Ekonomi Kurumları
Kamu Yönetimi
Kamu (Devlet) Maliyesi
Sigortacılık Konuları
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 
 

Geleceğin Projesi: Güneydoğu Anadolu Projesi, Gap Projesi

Anahtar Kelimeler; Gap Projesi, Güneydoğu Anadolu Projesi, Gap Nedir, Gap Hakkında

Güneydoğu Anadolu Projesi adıyla uygulanmaya çalışılan Türkiye'nin en büyük projesinin gerçekleşmesiyle 2005 yılında bölgenin gelir düzeyinin 5 kat artacağı ve 3.5 milyon kişiye iş bulunacağı hesaplanmaktadır. Güneydoğu Anadolu Bölgesindeki Adıyaman, Batman, Diyarbakır, Gaziantep, Mardin, Siirt, Şanlıurfa ve Şırnak illerinin bulunduğu bölge GAP Bölgesi olarak tanımlanmaktadır. Toplam ülke yüzölçümünün % 10'a yakın bir alanı kapsayan bu bölgede Türkiye'nin sula­nabilir arazisinin % 20'si bulunmaktadır.

Yukarı Mezopotamya olarak bilinen Fırat-Dicle ara­sındaki bölge tarihi açıdan da dünyanın en eski ve kök­lü uygarlıklarının beşiği olmuştur.www.ekodialog.com

Dünyanın en büyük su kaynaklarından biri olan Fı­rat ve Dicle Nehirlerinin bulunduğu bu bölge ne yazık ki, asırlar boyu yeterince sulanamamıştır. Bölgedeki su­ların rasyonel bir şekilde değerlendirilmesi amacıyla 1936 yılından beri etütler yapılmaktadır. Bu etütlerin sonucu olarak; 1977 yılında Aşağı Fırat Havzası ile Dic­le Havzasını içine alan bir proje geliştirilmiş ve Güney­doğu Anadolu Projesi adı verilmiştir. Bölgedeki çalış­maları koordine etmek üzere 1986 yılında Devlet Planlama Teşkilatı görevlendirilmiştir. Projenin büyüklüğü ve koordinasyon ihtiyacının giderek genişlemesi özel bir kuruluşa ihtiyaç göstermiştir. Bu maksatla 1989 yı­lında Güneydoğu Anadolu Projesi Bölge Kalkınma idaresi Teşkilatı kurulmuştur. Bu teşkilatın amacı şu şekilde belirlenmiştir:

Güneydoğu Anadolu Projesi kapsamına giren yöre­lerin süratle kalkındırılması, yatırımların gerçekleştirilmesi için; plan, altyapı, konut, sanayi, maden, tarım, enerji, ulaştırma ve diğer hizmetleri yapmak veya yap­tırmak, yöre halkının eğitim düzeyini yükseltmek için gerekli tedbirleri almak veya aldırmak, kurum ve kuru­luşlar arasında koordinasyonu sağlamak. Ayrıca, aynıtarihte Başbakan veya görevlendireceği bir Devlet Ba­kanının başkanlığında, GAP'tan sorumlu Devlet Baka­nı, DPT Müsteşarlığının bağlı olduğu Devlet Bakanı ile Bayındırlık ve iskan Bakanından oluşan GAP Yüksek Kurulu kurulmuştur.

GAP idaresinin başkanlığı Ankara'da, bölge müdür­lüğü Şanlıurfa'dadır.

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP); Fırat ve Dicle nehirleri üzerinde yapımı öngörülen barajlar, hidro­elektrik santrallar, sulama tesisleri, kentsel ve kırsal alt­yapı, tarımsal altyapı ile ulaştırma, sanayi, eğitim, sağ­lık, konut, turizm ve diğer sektördeki yatırımları da içi­ne almaktadır. Bu itibarla proje çok yönlü bir bölgesel kalkınma projesidir.

Proje tamamlandığında; Türkiye'nin toplam su po­tansiyelinin % 28'si kontrol altına alınmış olacak, 7 milyon hektar arazi sulanacak, 7460 megavatlık bir ka­pasite ile yılda 27 milyar kilovat saatlik elektrik enerjisi üretimi sağlanacaktır.

Yapılan ve yapılmakta olan yatırımlar GAP Master Planı gereğince zaman içinde gerçekleştirilmeye çalışıl­maktadır. Bu yatırımların toplam değeri 1993 yılı fiyat­larıyla 370 trilyon Türk Lirası olarak hesaplanmaktadır. Bu rakam 397 trilyon lira olan 1993 devlet bütçesinin toplamına yakındır. Projenin gerçekleşmesi 'için 1993 yılına kadar 135 trilyon lira harcama yapılmıştır. Sade­ce kamulaştırma için 1994 fiyatlarıyla 5.1 trilyon lira ödeme yapılmıştır.

1989 yılında bitirilen GAP Master Planı, GAP proje­sinin entegre bir bölgesel kalkınma projesi olması gere­ğini ortaya çıkarmıştır. Bu master plan hangi projenin nerede ne zaman kim tarafından yapılacağını planlama b,akımından önemli bir rehber olmuştur.

1970'li yıllarda devreye sokulan Keban Projesi GAP Projesinin bir anlamda başlangıcı olmuştur. Bundan sonra Karakaya ve Atatürk Barajları tamamlanmıştır. Kasım 1994 tarihinde açılan Şanlıurfa Tünelleri ile pro­jenin önemli bir bölümü tamamlanmıştır. 1993 yılı için­de Karakaya Barajı 8 milyar kilovat saat, Atatürk Bara­jı 5 milyar kilovat saat üzerinde enerji üretimi yapmış­tır. Ulkenin hidroelektrik üretiminin % 40'ı bu barajlar

. sayesinde sağlanmaktadır. GAP'ta işletmeye alınan su­lama projeleriyle yaklaşık 100 bin hektar sulama yapıl­mıştır. Inşaat halindeki barajların devreye girmesiyle bu miktar kısa süre içinde 400 bin hektara çıkacaktır.

GAP Projeleri içindeki, Karakaya ve Atatürk Baraj­larına ilaveten Hancağız, Hacı Hıdır, Nusaybin Sulama, çağçağ Santralı, Akçakale ve Suruç Yeraltı Suyu, De­vegeçidi, Silvan ve Nerdü§ Projeleri işletmeye alınmıştır. .www.ekodialog.com

Projeyle ilgili olarak 1994 sonuna kadar yapılan har­camaların bir bölümü, 1994 fiyatlarıyla şu şekildedir: 

- Atatürk Barajı, kamulaştırma ve derivasyon tünel­leri dahil 68 trilyon Türk lirasına mal olmuştur.

- Şanlıurfa Tünelleri için toplam 11,5 trilyon lira harcanmıştır.

- Kralkızı Barajı inşaatı 2,1 trilyon lira, Dicle Barajı­nın inşaatı 1,8 trilyon lira, Batman Barajı inşaatı 1,5 trilyon lira, Kayacık Barajı 3,8 milyar lira, Şanlıurfa Harran Sulamaları 3,9 trilyon lira 

Bölgede köy elektrifikasyonu % 100 oranında ta­mamlanmıştır. Telefon irtibatı % 95 oranında sağlan­mıştır. Üç köyden ikisine içme suyu getirilmiştir. 1993 yılı sonu itibariyle GAP'ın içindeki tarım, ener­ji, sulama, ulaştırma, sağlık, eğitim, sanayi yatırımları %36.5 oranında tamamlanmıştır. Bu oran su kaynakla­rının geliştirilmesi alanında % 44'e ulaşmıştır. 

Enerji üretimi yanında tarım sektörünün sağlayacağı katma değerler yapılan yatırımların önemini artırmak­tadır. Şanlıurfa Tünellerinin kısa bir süre sonra 141 bin hektarlık alanı sulayacağı hesaba katılırsa konunun önemi daha iyi anlaşılır. Proje ile ilgili olarak sulama ve sulu tarıma ilişkin çok değişik çalışmalar yapılmaktadır. Bunların arasında; 

- Tarımsal araştırma ve geliştirme çalışmaları, çiftçi eğitimi yayın faaliyetleri, tarla geliştirme hizmetleri, arazi tapulaştırma çalışmaları,

- Sulama teknolojisi ve suyun yeniden kullanımı araştırmaları, ürün deseni, pazarlama ve tarımsal kredi­ler1e ilgili çalışmalar,

- Tarımsal mekanizasyon ve girdi ihtiyaçlarının plan­lanması bulunmaktadır. 

Bu çalışmalar sonucunda 1990'lı yıllarda 12 milyon ton dolayında olan bitkisel üretimin 2005 yılına kadar 23 milyon tona yükseleceği ve taşınacak sanayi mamul­lerin miktarının da 47 milyon tona ulaşacağı hesaplan­maktadır. Bu itibarla ulaşım sorunu öncelikli olarak planlanmaktadır. Gaziantep-Şanlıurfa arası otoyol ya­pımı, Şanlıurfa Habur arası ekspres yol yapımı planlan­mıştır. Önce kara yolu ağırlıklı ulaşım ağı, 2000 yılın­dan sonra da demiryolu taşımacılığına ağırlık verilerek geliştirilecektir. GAP uluslararası havaalanı projelen­dirme çalışmalarına başlanmıştır.

GAP Bölgesinde yeniden kentleşme konusunda da ciddi planlama yapılmaktadır. Hazırlanan imar planla­rıyla bölgedeki başlıca kentlerin düzenli gelişmesi, kentlerdeki altyapı imkanlarının geliştirilmesi, büyük kentlerin üzerindeki yoğunlaşacak nüfus baskısının azaltılması hedeflenmiştir.

GAP'ın tamamlanması ile özellikle pamuk, çeltik, yonca, yağlı tohumlar, sebze ve meyve benzeri ürünler­de yeni üretim potansiyeli doğacaktır. Bunlar yeni ta­rımsal sanayi kollarının geli§mesini sağlayacaktır. Do­ğal kaynakların bu şekilde geliştirilmesi ve altyapının tamamlanmasıyla bölgenin yerli ve yabancı sermayeye çekici bir duruma geleceği hesaplanmaktadır.

Projenin gerçekleştirilmesi sırasında doğacak temel çevre sorunlarını şimdiden önlemek için çalı§malar ya­pılmaktadır.

GAP öncelikle sulama ve hidroelektrik üretimine yönelik 13 büyük projenin toplamından olu§maktadır. Dicle ve Fırat nehirleri ve kolları üzerinde 22 baraj ve 19 hidroelektrik santralının in§aatı planlanmaktadır. 

 Yapı1acak sanayi, ulaşım ve sosyal yatırımların doğura­cağı çevre sorunları GAP Master Planında önemle ele alınmıştır. Bu maksatla; GAP çevre Araştırması, Gazi­antep Kenti çevre projesi, Atatürk Baraj Gölü ve yakın çevresi çevresel etki değerlendirme projesi, Atık suların arazide kullanımı projesi, Gaziantep katı atık düzenli depolama projesi ele alınmıştır.

GAP'ın sosyal boyutu konusunda da GAP İdaresin­ce çalışmalar yapılmaktadır. Bunlardan bazıları şunlar­dır: GAP Bölgesi toplumsal değişme eğilimleri araştır­ması, GAP Bölgesi nüfus hareketleri araştırması, GAP Bölgesinde kadının statüsü ve kalkınma sürecine enteg­ni edilmesi araştırması, Bölgedeki baraj göllerin altında kalacak yörelerde istihdam ve yeniden yerleştirme so­runları araştırması, GAP sulama sistemlerinin işletme, bakım ve yönetimi projesi, GAP'ta insan kaynaklarını geliştirme stratejileri, GAP bölgesinde sosyal eylem planı 

GAP'ın gerçekleştirilmesi için büyük ölçüde iç kay­naklar kullanılmaktadır. Bunun yanında bazı büyük projeler için dış kredilere de müracaat edilmiştir. Bu arada ABD Eximbank, Almanya-İsviçre Bankalar Kon­sorsiyumu, Avrupa Yatırım Bankası, Alman KFW ve Commerzbank, İtalya ve Fransa Hükümet Kredileri, Avrupa Konseyi Sosyal Kalkınma Fonu ve Dünya Ban­kası gibi kuruluşlardan 2 milyar doları aşkın kredi sağ­lanmış ve bunun büyük bölümü kullanılmıştır.

GAP'la ilgili olumlu değerlendirmeler yanında bazı eleştirilerde dile getirilmiş ve getirilmektedir. Bunlar­dan bazılarının altını çizmekte fayda umuyoruz: .www.ekodialog.com

"GAP için yapılan büyük harcamalar fiyat artışlarına yol açmıştır. Bu harcamalar geri kalmış bölgelerimize fabrika, altyapı, okul gibi yatırım şeklinde götürüIse idi daha yerinde olurdu.

Bölgede talep yaratılmadan fabrika yapmaya kalkar­sanız 1980 ve 1990'lı yıllarda olduğu gibi açılan bütün fabrikalar kapanmaya mahkum olabilir. Ancak unut­mayalım ki, GAP sadece ekonomik değil aynı zamanda sosyal ve politik bir projedir.

Projeyle ilgili ikinci önemli eleştiri; "Avrupa Birliğiy­le bütünleştiğimizde tarım üretiminin sınırlandırılmasıhalinde, GAP'ın sağladığı fazla tarım ürünlerinin ne olacağı" yolundadır. Bu konuda hazırlıklı olmada yarar vardır. 1990'lı yıllarda tarıma dayalı sanayi ünitelerinin dikkatle planlanması ve pazarlanmaları programlanma­lıdır. Bu konularda hazırlıklar yapıldığı yukarıdaki açık­lamalardan anlaşılmaktadır.

GAP'ın 1994 yılında ulaştığı aşamada bazı kritik noktalar belirmiştir. Bunlardan bir kaçını şu şekilde sı­ralayabiliriz:

- Proje içinde yatırımların zamanlanmasının çok dik­katle yapılması şarttır. Bu arada elektrik üretirken ile­tim hatlarının zamanında tamamlanması, su biriktirir­ken bunların dağıtımının hazırlanması şarttır. Seydişehir Alüminyum projesinin yapılması sırasın­da düşülen hata tekrarlanmamalıdır. Seydişehir Proje­sine elektrik enerjisi sağlayacak Oymapınar Barajı za­manında yetiştirilememiş ve bu sebeple Seydişehir Pro­jesine yapılan yatırım birkaç yıl değerlendirilememişti.

Diğer bir kritik nokta ise; "Su hakları" konusudur. Enerji üretilirken, su tüketimi olmamaktadır. Şanlıurfa tünelinin devreye girmesiyle sulama projeleri birer bi­rer devreye girecektir. Bunun anlamı önemli ölçüde su tüketimidir. Sadece elektrik üreten Keban Projesinin gerçekleştirmesi sırasında bile finansman sağlayan bazı ülkeler ve uluslararası kuruluşlar bu konuda engel çı­kartmayı denemişlerdir. Nitekim bu sebeple, Atatürk Barajını dış finansman desteği talep etmeden kendi gü­cümüzle gerçekleştirmek zorunda kaldık. GAP'ın diğer ünitelerini de bu şekilde gerçekleştirmek mecburiyetin­de kalabiliriz. Bu bakımdan, konuyu çok taraflı düşü­nüp muhtelif alternatiflere göre programlamakta yarar vardır: "Uluslararası Su Hakları" konusunda dünyada tartışmalar yapılmış ve yapılmaktadır. Bu konunun yok sayılması mümkün değildir. 

GAP, Türkiye'nin 21. yüzyılda ekonomik gücünü ka­nıtlayacak bir proje olduğu gibi, ülkenin birlik ve bütünlüğünün bir sembolü haline gelmiştir.

 

 

Anasayfa - İktisat - Makale - Ekonomi - Borsa - İstatistik - Türkiye Ekonomisi - Ekonomi Sözlüğü

Since 2005