Grup Şirketlerinin Vergilendirilmesinde Yeni
Yaklaşım
Vergi hukuku sistemimizde şirket karlarının
vergilendirilmesi yöntem ve şekli genel olarak
Kurumlar Vergisi Kanununda düzenlenmiştir. Kurumlar
Vergisi Kanunu aynı sermaye grubuna ait şirketlerin
ya da bir şirket tarafından kontrol edecek
şirketlerin her birini ayrı ve bağımsız bir vergi
mükellefi kabul etmiştir. Bu nedenle aynı şirket
tarafından kontrol edilen şirketlerin bir kısmı kar
edip kurumlar vergisi öderken diğer bir kısmının
zarar etmesi olasıdır. Bu durumda aynı grupta yer
almasına rağmen her şirketin ayrı bir vergi
mükellefi kabul edilmesi nedeniyle grup
şirketlerinin vergi amacıyla sonuçlarının konsolide
edilmesi ve konsolide bazda ortaya çıkacak sonuca
göre kurumlar vergisi ödenmesi uygulanması söz
konusu değildir. Bu açıdan vergi hukukumuz şirketler
grubu fikrine yabancı bulunmaktadır. Konudaki ayrık
uygulama iştirak karlarına ilişkin vergi
istisnasıdır.
Bu yaklaşım holding şirketlerinin giderek
yaygınlaştığı ülkemizin gelişmeleri gelişmiş Batı
ülkelerinde ortaya çıkan anlayışın gerisinde
kalmaktadır. Batılı gelişmiş ülkelerin çoğunda grup
şirketlerinin konsolide bazda ortaya çıkan kara göre
vergilendirilmesi veya grubun bir şirketinin
zararının diğerinin karından düşülmesi ilkesi kabul
edilmiş bulunmaktadır. Bunun gerekçesi ise çok
açıktır. Bir mükellef net varlığından ortaya çıkan
artış vergilendirilebilir kazancı oluşturmaktadır.
Bir grubun net varlığında ortaya çıkan artış ise o
grupta yer alan şirketlerin ve/veya zararlarının
toplanması ile ulaşılan rakamdır. Bu nedenle grupta
yer alan şirketlerin bir kısmı kar eder iken diğer
bir kısmı zarar edebilir. Bu açıdan grubun net
karının bulabilmek için kar eden şirketlerin karları
toplamından zarar eden şirketlerin toplam
zararlarının düşülmesi gerekir. Bu gerekçe ile
gelişmiş Batılı ülkelerin çoğunluğunda kurumlar
vergisi konsolide kar üzerinden ödenmekte ve hatta
tek bir kurumlar vergisi beyannamesi verilmektedir.
Uygulamada hemen her ülke kendine has bazı
düzenlemeler yaparak grup oluşturma konusunda bazı
kriterler getirmişlerdir.
Uygulamada hemen her ülke değişik oranda bir pay
sahipliği aramaktadır. %50 ile %100 arasında
değişmektedir. Bazı ülkeler grupta yer alan
şirketlerin anonim şirket olma zorunluluğu
getirmiştir. Uygulamada grupta yer alan şirketler
mali yıllarının uygunluğu genel olarak aranmaktadır.
Bazı ülkeler uygulamayı otomatik bir mekanizmaya
oturtmuş iken, bazıları Maliye Bakanlığından özel
izine bağlamıştır. Uygulamanın bazı ülkelerde
yabancı ülkede kurulu şirketleri de kapsayacağı
görülmektedir. Bazı ülkeler uygulama için şirketler
arasında sözleşme yapılmasını ön koşul olarak kabul
etmişlerdir.
Aşağıda bazı Avrupa ülkelerindeki uygulamanın genel
hatları satır başları itibariyle verilmiştir. Vergi
amaçları ile grup şirketlerini aynı şemsiye altına
toplama uygulaması esas itibariyle ABD kaynaklıdır.
Burada ABD uygulamasına değinmeyeceğim.
Almanya:
Bir Alman şirketi mali, ekonomik ve organizasyon
açılarından diğer bir Alman şirketine bağlı ise,
yavru şirket kar ve/veya zararını diğer şirkete
transfer edebilir. Bunun için asgari 5 yıl süreli
olan bir sözleşmenin bu şirketler arasında
imzalanması gerekir. Yavru şirketin söz konusu
olabilmesi için ana şirketin bunda en az %50
arasında pay sahibi olması gerekir. Sözleşme kar
ve/veya zararların ana şirkete transfer edilmesi ile
işlerlik kazanır.
Avusturya:
Bir Avusturya yavru şirketinin kar ve/veya zararı
ana şirketin kar ve/veya zararına eklenmektedir.
Bunun için ana şirket ile yavru şirket arasında kar
ve/veya zararların aktarılacağına ilişkin bir
sözleşme yapılması gerekmektedir. Bu konuda, yavru
bir şirket bir ana şirketin mali, ekonomik ve
organizasyonel açıdan kontrolü altındaki bir şirket
olarak tanımlanmıştır. Yavru şirketin paylarının en
az %75'ine ana şirket tarafından sahip olunması mail
kontrolün varlığını gösterir. Ana şirket birden
fazla yavru şirkete sahip olabilir.
Belçika:
Belçika'dan vergi amaçları ile şirketlerin kar
ve/veya zararları grup oluşturacak şekilde
birleştirilmemektedir.
Fransa:
Ocak 1988'de yapılan kanun değişiklikleri ile Fransa
da grup şirketlerinin mali sonuçlarının vergi
amaçlarıyla birleştirilmesi kabul edilmiştir. Bu
konuda kabul edilen kriter ana şirketin diğer bir
yavru şirketle doğrudan veya dolaylı olarak yüzde 95
ve daha fazla pay sahibi olmasıdır. Grup
şirketlerinin hangileri olacağı ana şirket
tarafından seçilir ve yüzde 95 pay sahibi olunan
bütün şirketlerin birleştirilmesinde zorluluk
yoktur. seçimin ilgili mali yılın başlamasından önce
yapılması gerekir. şirketlerin mali yıllarının
birbirine uygun düşmesi gerekir.
İngiltere:
Vergi amaçları için şirketlerin sonuçlarını
konsolide etmek olası değildir ve şirket ayrı bir
gelir olarak kabul edilmektedir. Ancak bu konuda iki
dönemli istisna vardır. Birincisi yüzde 51 ve daha
fazla paya sahip olmaya bağlı bağlı istisnalardır.
%75 ve daha fazla pay sahipliği söz konusu ise bir
şirketin zararı diğerinin karını azaltmak amacıyla
kullanılabilir. İşlem aynı muhasebe dönemi için
yapılmaktadır. diğer yandan bu tür sermaye ilişkisi
olan şirketler arasında varlıklar ilgisiz olarak
aktarılabilmektedir.
İspanya:
Özel izin alındığı zaman ispanyada grup
şirketlerinin sonuçlarının vergi amaçları ile
konsolidasyonu mümkündür. Grupta yer alan bütün
şirketlerin anonim şirket olması gerekir. Ana
şirketin bir ispanyol şirketi olması ve gruptaki
şirketlerin paylarının en az %90ına doğrudan veya
dolaylı olarak sahip olması ve ana şirketin
kendisinin de diğer bir ana şirket tarafından
kontrol edilmemesi gerekir. Uygulamada konsolide
edilmiş tekbir vergi beyannamesi verilir.
Portekiz:
Vergi amaçları ile grup şirketlerinin konsolidasyonu
uygulaması genel olarak yoktur. Ancak şirketler
arasında yüzde 90dan fazla pay sahipliği ilişiksi
varsa grup konsolide edilmiş kar üzerinden vergi
ödeyebilir. Bu amaçla Maliye Bakanlığından özel izin
alınması gerekmektedir.
Görüldüğü gibi bazı istisnalar hariç tutulursa
Avrupa ülkelerinde vergilendirmede grup
şirketlerinin bir arada değerlendirilmesi yaygın bir
uygulamadır. Grup şirketlerinin
vergilendirilmesindeki bu çağdaş yaklaşımın ülkemiz
vergi düzenlemelerinde yer alması yollarının
araştırılması vergi düzenlemelerinin gündeme geldiği
günlerde ilginç olacaktır.
|